19 Eylül 2012 Çarşamba

Re: [SiyasetMeydani] Din, iman, yalan, dolan - AKİT'İN YALANI VE GERÇEKLER!

Oraj Bey
 
Şunu sizden samimi olarak sorup öğrenebilirmiyim?
 
Türkiye'nin güneyindeki muhtelif kamplarda bulunan ve yaklaşık 80.000 kişi civarında olduğu söylenen Suriye'lilerin 80.000 kişinin de tamamı
aşağıdaki gibi silahlı kimselerden mi oluşuyor. İçlerinde hiç mi sıradan sivil kişi bulunmuyor acaba?
Eğer bir kısmı sıradan sivil kişilerden oluşuyorsa neden tüm göçen herkes sanki silahlı teröristler olduğu söyleniyor.
Eğer 80.000 kişinin hepsi de silahlı militan teröristler ise bu kadar silahlı insan Esed'i hallaç pamuğu gibi savurması gerekirken Türkiye'ye neden sığınıyor?

Yunus Kavik
-------------------------------------
O 80.000 kişinin büyük bölümü çatışmalar arasında kalan sivil halktır.
Ancak az bir bölümü de bu insanların arasına saklanan uluslararası profesyonel ABD işbirlikçisi, mürteci paralı askerlerdir.
İşte bu ABD işbirlikçisi mürteci katiller o sivil halkı bir kalkan, saklanmak için bir güvenli kalabalık olarak kullanmaktadır.
Bu durumu yaratan ve teşvik eden bizim hükümetimiz, Fitnebaz cemaat başta olmak üzere işbirlikçi bütün cemaatler ve bunların üyesi devlet görevlileri, ABD devlet adamları, ve bütün bu kuklaların tamamını emniyetli bir mesafeden idare eden küresel oligarklardır.
Çatışmalar bu hale gelmeyebilirdi, bu mürteci katiller özellikle buraya taşınmayabilirdi, bunların siviller arasına karışması önlenebilirdi, çatışmaları körüklemek üzere isyancılara silah, eğitim, yardım ve yataklık gibi yardımlar yapılmayabilirdi.
Bütün bunların tam tersi yapılmıştır.
Tahammüden katliam yapılmıştır.
Büyük sorumlulardan biri de bizim hükümetimizdir.

  • BİR REJİM, BİR KADRO, BİR DEVLET NEFSİ MÜDAA DURUMUNA SOKULMUŞTUR.
  • ESAD REJİMİ, SURİYE DEVLETİ, HALEN VAR OLMA YOK OLMA SINIRINDADIR.
  • AYNI DURUM BİZİM BAŞIMIZA GELSE BİN BETERİNİ YAPARDIK.
  • VE NETEKİM BİZ DE YAVAŞÇA BİR İÇ SAVAŞ ORTAMINA DOĞRU YÖNELMEKTEYİZ.
  • VE MUHTEMELEN BİZ ESAD REJİMİNİN YAPTIKLARININ BİN BETERİNİ YAPMAK ZORUNDA KALACAĞIZ.
Eğer biz küresel oligarkların elinde oyuncak olmasaydık, 80.000 kişi yollara dökülürdü, ne de Suriye bu gün içinde bulunduğu halde olurdu.
Belki de yine pasaportsuz giriş çıkışlar devam eder, ve Suriye fiili olarak Türkiye'nin bir ili haline gelirdi.
Bakın ayın küresel oligarklar bizim G.Doğumuzu da kurcalayınca ne oluyor?
Günlük 10-20 asker kaybı, bazı ilçelerde kalkışmalar, hükümet güçleri ve sivil halkı karşı karşıya getiren olaylar ve tahrikler.
Sırça evde oturan komşusunu taşlamaz.
Samimi düşüncem budur.

Biz komşumuzda bir içsavaşı tahrik ettik, binlerce insan evinden, canından, malından oldu, mülteci oldu.
Bu işte Hafız Esadın rolü birse, bizim rolümüz ondur, Amerikalı oligarkların rolü ise yüzdür.
Suriye de ölen insanların katili biziz, Türk hükümetidir.
Ve şimdi G.Doğu Anadolu'da da yaşananların baş müsebbi bizim hükümetimizdir.
Neden?
Çünkü sönmüş olan bir ateşin üzerine benzin döktüler, ondan.
Bu da samimi düşüncemdir.
  • Hükümet bu istikamette devam ederse, Suriye'de çatışmalar bitmeycektir, muhtemelen yüzbinin katlarıyla, ağır sivil kayıplara rağmen Esat gücünü koruyacaktır, ve Suriye bundan sonra azılı bir Türk düşmanı devlet haline gelecektir.
  • Kürt ayrılıkçılığı her geçen gün daha da şiddetlenecektir, Türkiye acizlik ve boyun eğme noktasına doğru sürüklenecektir.
Hükümetimiz, züccaciye dükkanına dalan bir fil gibi bütün dengeleri altüst etmeştir, cumhuriyetin geleneksel ve tarihte kendini ispatlamış olan ÇEVRELEME POLİTİKASI terk edilmiş, yerini KOMŞULARLA SIFIR SORUN POLİTİKASI konmuştur.
Bu değişim üzerinde kitaplar yazılması gereken etkiler yaratmıştır.
Bu değişimin bir etkisi de bütün dostlarımızı ve düşmanlarımızı KÜRT AYRILIKÇILIĞI KONUSUNDA AYNI SAFA İTMEK olmuştur.
Evet, müttefikimiz ABD, tarihsel hasmımız Rusya başta olmak üzere bütün batılı ülkeler, bütün komşu ülkeler bu konuda ittifak haline girmiştir.
Bu çok büyük bir başarıdır.
Eğer bir hükümet özellikle bu başarısız noktaya ulaşmaya çalışsaydı dahi bu kadar başarılı olamazdı.
Bu noktada iyiniyetli bir gafletten daha çok, bilinçli bir hıyanet düşünülmelidir.

Saygılar. Oraj POYRAZ

On 14.09.2012 16:47, Yunus Kavik wrote:
 
Oraj Bey
 
Şunu sizden samimi olarak sorup öğrenebilirmiyim?
 
Türkiye'nin güneyindeki muhtelif kamplarda bulunan ve yaklaşık 80.000 kişi civarında olduğu söylenen Suriye'lilerin 80.000 kişinin de tamamı
aşağıdaki gibi silahlı kimselerden mi oluşuyor. İçlerinde hiç mi sıradan sivil kişi bulunmuyor acaba?
Eğer bir kısmı sıradan sivil kişilerden oluşuyorsa neden tüm göçen herkes sanki silahlı teröristler olduğu söyleniyor.
Eğer 80.000 kişinin hepsi de silahlı militan teröristler ise bu kadar silahlı insan Esed'i hallaç pamuğu gibi savurması gerekirken Türkiye'ye neden sığınıyor?
 
Yunus Kavik
 

 
14 Eylül 2012 15:47 tarihinde Oraj POYRAZ <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
 


AKİT'İN YALANI VE GERÇEKLER!

AKİT gazetesi denen zararlı neşriyat, 13 Eylül 2012 (bugün) sayfalarında yer verdiği "BAASÇILAR EYLEM YAPACAK" başlıklı haberinde özetle;

İşçi Partisi, CHP, TKP gibi siyasi partiler ile sendikalar ve çeşitli kitle örgütlerinin birlikte, 16 Eylül 2012 Pazar günü "BARIŞ VE KARDEŞLİK ŞÖLENİ" adı altında "TERÖR KAMPLARI KAPATILSIN, TERÖRİSTLER SINIRDIŞI EDİLSİN!" mitingi tertipleyeceğini, halbuki Hatay'dakilerin Suriye'den kaçıp gelen çaresiz mazlum ve masum siviller olduğunu ve ismi geçen siyasi parti ve diğer kitle örgütlerinin bunları hor gördüğü yalanına başvuruyor.

AKİT'in yalan haberini ve iddia ettiği mazlumların kim olduklarına bakalım.

AKİT gazetesi / 13 Eylül 2012




AKİT'in iddia ettiği
SURİYELİ "MASUM, MAZLUM, GARİBAN" MÜLTECİLER!











 

--Calisip da bir sey elde edemeyen, oturunca hic bir sey elde edemez.Hz.Ali - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dinlerin kitaplarini; Okuyup anlayana 'ateist', Okuyup anlamayana 'dindar', Hem okumayip hem de anlamayana, 'yobaz' denir.Nikola Tesla - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Dinler atesbocekleri gibidir: Parlayabilmek icin karanliga gereksinim duyarlar. Tum dinlerin kosulu yaygin olan belirli bir derecede cehalettir. Ki sadece bu havada yasay    abil  irler anc ak.Arthur Schopenhauer - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ey mutsuzlar! Kardeslerinizi bogazliyorlar, goz yumuyorsunuz. Çigliklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz. Aramizda dolasip kurbanini seciyor zorbanin teki, sessiz kalirsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz! Ne tuhaf yer burasi, sizler nasil insanlarsiniz! Haksizlik varsa bir yerde eger ayaklanmali insan. Ayaklanma olmuyorsa batsin o sehir yerin dibine. Yansin bitsin, kul olsun karanliklar basmadan.Bertolt BRECHT - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Ben, Manevi Miras olarak hicbir Ayet,hicbir Dogma,hicbir Donmus vekaliplasmis Kural birakmiyorum. Benim Manevi Mirasim Bilim ve Akildir...K.Ataturk - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - Putlarin, Kabenin istedi gi: Kolelik; Canlarin, ezanin diledigi: Kolelik; Mihrapti, kiliseydi, tespihti, salipti Nedir hepsinin ozledigi? Kolelik.Omer Hayyam - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - SADRAZAM Gunlerden bir gun Hamama gidecegi       t uttu, Sadrazam hazretlerinin Bir yaninda birinci veziri Bir yaninda ikinci veziri Bir yaninda ucuncu veziri. Sonra efendime soyleyeyim Peskircibasi, Nalincibasi Sabuncubasi Velhas1l tam dort yuz kisilik kafile Pestamal takip girdiler hamama Gectiler kurnalarin bas1na Ucer beser Sadrazam deseniz Kuruldu gobek tasina Yan gelip yatti * * * Memleketin en unlu tellaklari Sardilar dört yanini Kimi elini kapt1, kimi bacagini Bir keseleme surtme fasli baslad1. Tam on iki saat On iki unlu tellak Incitmeden keselediler Hazretin mubarek vucudunu. Oylesine kir cikti ki sormayin Her biri nah parmagim gibi Aman efendim bu ne kiri Demeye kalmadi Keselerin alt1nda eriyip gitti Koskoca sadrazam Butun maiyet erkan1 yerinden firlad1: - Nettunuz devletliyu? Dediler tellaklara. Tellaklar cevap verdi: - Biz yikad1k, keseledik. Devletlunun kirden ibaret oldugunu bilemedik. Suc bizde degil. Neyleyelim Kir bitti Sadrazam elden gitti. !!! Umit Yasar OGUZCAN (1926-1984) 



__._,_.___
Recent Activity:
.

__,_._,___


--
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur.

Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/

BIR LAHZAM
. . . . . .
Aynadaki aksim, golgem, bir de ben.
Var midir, yok mudur onlar sahiden?
Asina degiller cektiklerime;
Iclerinden biri gelse yerime.
Ben bir golge olsam, yahut bir hayal,
Onlar gibi hissiz, onlar gibi lal.
Olsa butun omre bedel bir lahzam;
Var gorunsem, onlar gibi yok olsam!

Cahit Sitki TARANCI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder