Bülent Esinoğlu : Çokça Amerikalı misafirimiz olacak
06 Ağustos 2016, 14:26
Amerika'nın orta doğuda içine düştüğü durum, hiç de iç açıcı bir durum değil.
Irak'ı işgal etti. Irak ordusunu dağıttı. Irak devletini yıktı.
İran'ı içerden dışardan kıskaca aldı. Sonuç alamadı.
Kuzey Afrika ve Batı Afrika'da Fransa ile tam bir anlaşmaya varamadı. Oradan da bir sonuç alamadı.
Suriye'yi birlikte yaşadık. Yaşıyoruz. Halep düştü. Taşıma teröristler kaçıyorlar. Suriye'de de bir sonuç almış değil.
Şimdilerde Libya'ya ikinci defa hava saldırılarıyla yükleniyor.
Aslında ilk tokadı, Gürcistan'da 2008 yılında yemişti.
Ukrayna'yı içeriden kuşatacağım derken, Kırım'ı kaybetti.
Rusya'yı ambargolarla bağlamak isteyen ABD, Rusya Çin ittifakıyla daha zor duruma düştü.
Aslına bakarsanız, orta doğuda Amerika'nın elinde; bir İsrail ve bir Türkiye var.
İçerden dışardan kuşattığını sandığı Türkiye de elinden kayıyor.
Bu durumda, ABD'nin bundan sonraki Türkiye ilişkileri, yukarıda çizdiğim fotoğraf çerçevesinde yürüyecektir.
Ülkemize bolca Amerikalı ziyaretçi gelecek derken kast ettiğim budur.
Biri gelecek sopa gösterecek, öteki gelecek havuç gösterecek. Aslında geçmişte de aynı sitemi kullandılar. Ama hep aldılar.
Kerizin gözü açıldı mı? Bunu bundan sonraki gelişmelerde göreceğiz.
Hala temel konularda, ABD istekleri doğrultusunda yürüdüğümüz gerçeği var.
İsminin başında Milli Savunma sıfatı olan Fikri Işık diyor ki; "Türk ordusunu NATO RUHUNA UYGUN yeniden yapılandıracağız.
Sanki şimdiye dek başka bir ruh ile iş yapmışlar gibi…
Zaten son Amerikancı darbenin de, asıl isteği bu değil miydi? Ulus devleti yıkmanın asıl yolunun onun güvenlik sitemini yıkmak değil miydi?
Yani Mehmetçik Ruhundan çık, NATO ruhuna gir.
Türkiye'yi yönetenlerin asıl sorunu; kendilerini Batı'ya bağlı hissetmeleridir.
Türkiye'yi yönetenlerin darbeci olanı da, darbeye karşı olanı da kendini Batı'dan kurtaramaz. Ama ülkenin şartları bağımsızlığı önceliyor. Bağımsızlığa icbar ediyor.
Amerikalı ziyaretçilerimizin havuç deyince ne demek istiyorlar? Sopa deyince ne demek istiyorlar?
Başarısız darbe girişimi ABD'yi Türkiye'ye bir havuç göstermeye zorluyor. Bu zor durumdan ancak bir havuç vererek çıkacaklarını düşünüyorlar. Gerçi gazetelerinde bir taraftan NATO'dan atarım(keşkee…) sopasını da gösteriyor.
Havuç ise elbette kendi kesesinden değil. Ya Suriye'nin kesesinden ya da Kıbrıs'ın güneyindeki doğal gazdan gibi görünüyor.
Suriye'nin kesesinden verilecek bir havuç, Rusya ile Türkiye'nin düzelmekte olan ilişkilerini başlamadan bitireceğine göre, Suriye havucu imkansız görünüyor.
Bölgede Kürdistan kurma planı ise ABD için olmazsa olmazdır. Zaten iki adet üs kurduğu Suriye'de, bir gerilemeye gitmek istemez.
Nereden düşünürseniz düşünün, ABD'nin Türkiye'ye uzatacağı bir havuç görünmüyor.
Geriye sopa kalıyor. Sopa deyince, ABD ordusunun gelip, Türkiye'yi doğrudan işgal etmesi, hemen hemen imkânsız görünüyor. 500 Bin ABD askeri gerekir.
Dedik ya ABD'nin işi artık zor. Sıcak parayı keserim dese, içerde ulusal pazarlarımızı kullanan çok uluslu Amerikan şirketler de zora girer.
Ekonomik tetikçilik de kolay görünmüyor.
Bülent Esinoğlu
ulusalkanal.com.tr
a45UyF587661-160806183704 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/08/07 00:20 2 65 adaletvekalkinma@yahoogroups.com
BAHAR SARKISI..
. . . . . .
Titrek bir damladir aksi sevincin
Yuzunun sararmis yapraklarinda
Ne zaman kederden tasarsa icin
Sarkilar tasirsin dudaklarinda.
Islerken hulyama sesten orguler
Bir cini vazodan dokulen guller
Gibi hulyada fecirler guler
Burusmus bir cicek parmaklarinda.
. . . . . .
Gozlerin kararan yollarda uzgun,
Ve bir zambak kadar beyazdi yuzun;
Suzulup akasya dallarindan gun
Erir damla damla ayaklarinda.
. . . . . .
Sesin perde perde genisledikce
Solan gozlerinden yagarken gece
Surur etegini silik ve ince
Bir golge bahcenin uzaklarinda.
. . . . . .
Sen boyle kederden tastigin aksam
Derim dudaginda sarki ben olsam
Gozlerinde damla, icinde gam
Eriyen renk olsam yanaklarinda
Ahmet Muhip DRANAS
Her asirdaki insanlarin en iyilerinden dunyaya getirildim.
Buhari
Kur an daki Celiskiler Ve Nedenleri (4)
Kur an da Celiski Olmadigini, Celiskili Bir Mantikla One Surme Kurnazligi!
Fransizlar, Le coeur a sa raison, que la raison ne connait pas! derler ki, Kalbin kendine ozgu bir mantigi vardir ki, mantik dahi onu tanimaz anlamindadir. Kur an da celisme bulunmadigi iddiasina sarilan Islamcilar, hani sanki bu yukaridaki formulu dogrularcasma, kalp denen organin iyi ve kotu yonde belli bir gorus ve bilgilere sahip oldugunu, bu gorus ve bilgilerin oraya Tanri tarafindan kondugunu ve iste kalbin bunlardan birine dogru egilim gostermesiyle, kisinin dogru yola ya da aksine sapikliga suruklendigini soylerler. Hani sanki kalp denen sey, aklin gorevini ustlenmis gibidir ve bu niteligiyle iyi ya da kotu olandan birini secmektedir ya da akil denen sey, insandaki bes duyunun algilarinin varip dayandigi algilama yolunu aydinlatmaktadir.(1)
Seriatcilar, bu gorusu acikliga kavusturmak amaciyla, Enam Suresi nin 125. ayetini ornek alirlar. Bircok kez belirttigimiz gibi, bu ayet aynen soyledir:
Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini Islamiyete acar. Kimi de saptirmak isterse, goge yukseliyormus gibi kalbini dar ve $ikintili kilar. Allah inanmayanlari, kufur batakliginda birakir (Enam Suresi, ayet 125).
Dikkat edilecegi gibi, bu ayetin tumceleri celismeyle doludur: Tanri, diledigini Musluman, diledigini de saptirip kafir yapiyor ve kafir yaptigini kufur batakligina sokuyor! Yani kisiyi kafir yapan da Tanri dir, kafir dirler diye kufur batakliginda birakan da odur. Ve iste bu celismeyi ortbas edebilmek icin, Fahruddin Razi gibi yorumcular soyle derler: Tanri insanin kalbinde, hem iman m iyi hem de imansizligin kotu bir sey olduguna dair gorus ve bilgiler yaratir. Bu ikisinden birini secmek kalbin isidir. Daha baska bir deyimle, Tanri, insanda iman olmasini murat ettigi zaman, onun kalbinde buna iliskin egilim olusturup guclendirir. Tersini murat ettigi zaman da tersini yapar . (2) Ve iste guya kalp, bu iki egilimden dogru olani, yani Islama yonelik olani sectigi zaman, kendi yararina is gormus olur; aksini yaptigi zaman ise, kendisi icin kotu olur. Daha baska bir deyimle, Islamcilara gore, eger kalp gecerli bir akla sahipse iman yolunu secer; sahip degilse, Tanri nin gosterdigini anlayamayacagi icin inanmaz . Soylemeye gerek yoktur ki, butun bu laf cambazliklarinin altinda, kalbin kendine gore ve kendisinin de anlayamayacagi bir mantigi bulundugu safsatalari yatar. Daha baska bir deyimle, seriatcilar, Kur an da celiski olmadigini, celiskili bir mantikla kanitlama yolunu secmislerdir. Enam Suresi nin yukaridaki ayeti vesilesiyle one surdukleri goruslerin safsata oldugunu ortaya koyan olaylar vardir ki, bunlardan biri, ilerideki sayfalarda ele alacagimiz Ebu Talib olayidir. Cunku, Islam kaynaklarinin bildirmesine gore, bu ayet, Ebu Talib le ilgili olarak, daha dogrusu onun olumu sirasinda konmustur. Daha once deginmis olmakla beraber tekrar belirtelim ki, Ebu Talib, Muhammed in amcalarindan biri olup, onu kendi oglu gibi yetistiren bir kimseydi. Kureys in ileri gelenlerinden biri oldugu icin, Muhammed onu Musluman yapmak icin cok ugrasmistir. Ebu Talib olum dosegindeyken, onun basucuna giderek Musluman olmasi icin cok yalvarmis, fakat basari saglayamamistir. Saglayamayinca, cevresindekilere karsi kendisini temize cikarmak uzere sorumlulugu Tanri ya yuklemis ve Tanri diledigini Islama sokar, diledigini sokmaz seklindeki ayeti Kur an a yerlestirmistir. Yani demek istemistir ki, Ebu Talib in Islam olmadan olmesini Tanri istemistir! Bu dogrultuda olmak uzere Kur an a. koydugu ayetler arasinda, Tanri nin iman denen seyi insanin kalbine suslu (sevimli) bir sekilde yerlestirip, onu insana sevdirdigini (ornegin, Mucadele Suresi, ayet 22) ya da aksini yapip insanlarin kalplerini muhurledigini, kulaklarini perdeledigini (Bakara Suresi, ayet 6-7; Nahl Suresi, ayet 106-109; Casiye Suresi, ayet 23 vd...) ve Ey Muhammed! Tanri dilese nenin kalbini de muhurler... (Sura Suresi, ayet 24) dedigini yansitanlar vardir. ote yandan, yine Muhammed in soylemesine gore, Tanri, diledigini dogru yola soktugunu anlatmak uzere soyle demistir:
(Ey Muhammed!... (Taun) seni yetim bulup barindirmadi mi? Sasirmis bulup da yol gostermedi mi? Seni fakir bulup zengin etmedi mi?.. (Duha Suresi, ayet 6-8).
Yine bunun gibi, Tanri, iman etmek konusunda tereddut eden kimseleri, diledigi zaman inandirma yoluna gitmistir. Ornegin, Kur an da Ibrahim in, Tanri ya inanmak konusunda tereddut gosterdigi, tereddudunu gidermek icin ondan oluleri nasil dirilttigini bana goster! .diye mucize bekledigi, bunun uzerine Tanri nin, (Sen) Bana inanmadin mi? demekle beraber mucize gosterme yoluna gittigi yazilidir (Bakara Suresi, ayet 260). Yine bunun gibi Isa nin havarilerinin de, Tanri ya inanabilmek icin, Ey Meryem oglu Isa, Rabbin bize gokten donatilmis bir sofra indirebilir mi? diye Tanri dan mucize bekledikleri ve Tanri nin da onlari inandirmak icin gokten sofra indirdigi yazilidir (Maide Suresi, ayet 111-115).
Muhammed in Kur an olarak ve Kur an olmayarak ortaya koydugu yukaridakilere benzer hukumlerden anlasilan su ki, kisileri diledigi gibi dogru yola sokan ya da saptiran ne akildir ne de kalptir; sadece ve sadece Tanri dir. Ve Tanri, yine Muhammed in soylemesine gore, dogru yola soktuklarini mukafatlandirmakta, saptirdiklarini da azaba sokmaktadir. Nereden geliyor bu celiski? diye sorulacak olursa, cevabini asagida ozetleyecegiz.
Dipnotlar;
1) Bu konuda bkz. Turan Dursun, Kur an An$iklopedisi. Kaynak Yayinlan, Istanbul, 1994, c.l,s.295
2)Fahruddin Razi den bu alinti icin bkz. Turan Dursun, Kur an An$iklopedisi. Kaynak Yayinlari, istanbul,1994, c.l, s.308.
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/11/25/kurandaki-celiskiler-ve-nedenleri-4/
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder