21 Ağustos 2016 Pazar

Kandırılan insanla kanmayan insanın 5 kişilik farklılığı!

 


Kandırılan insanla kanmayan insanın 5 kişilik farklılığı!

Son dönemin önemli kavramı kandırılmak. Toplumun birçok sınıfı, bir tür ters mühendislik örneğiyle (devleti oluşturan en dip noktadaki her kademeye kendi müridini oturtarak belirli bir süre sonra devletin tüm gücüne o insanlar vasıtasıyla ulaşmak) devleti ele geçiren bir terör örgütü tarafından kandırıldığını söylüyor. Bir düşünce hatası sonucu ortaya çıkan kandırılma durumu bazı insanlarda oluşurken diğerlerinde oluşmadığı da herkesin malumudur. Peki bazı insanlar kandırılırken diğerleri neden kanmaz? İşte bu sorunun yanıtı davranışsal psikoloji tarafından yıllardır ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Ulaşılan son verileri de dikkate alarak kandırılanların neden kandığını, kanmayanların ise neden kanmadığını gelin hep beraber yeniden hatırlayalım.

Kandırılanların sıklıkla yaptıkları 5 düşünce hatası:

1- Abilane paradoksu

Hayatta öyle zamanlar vardır ki, içinde bulunduğumuz topluluk istiyor diye (ya da istediğini varsayarak), hiç yapmak istemediğimiz şeyleri kendi tercihimizmiş gibi yaparız. Sonuçta ise ortaya şu çıkar: Hiçbirimiz istemiyoruz ama hepimiz yapıyoruz. Peki, hiçbirimiz istemiyorduk da neden yaptık öyleyse? Ya da güncelleştirerek söylersek, bu kadar çok kişi devletin her kademesine nasıl yerleştirildi? İşte, Abilane paradoksu bu soruyu sorar ve yanıtı da yine kendi verir: Çünkü o topluluktaki insanlar birbirlerini sevmektedirler.

2- Çoğulcu cehalet

Kavram basitçe şunu söyler: Kimse inanmıyor ama herkes herkesin inandığını düşünüyor. Bir topluluktaki insanlar bir fikre kesinkes inanmamakla birlikte diğerlerinin inandıklarını zannederek inanmayı sürdürürler. Herkesin balığı elle yemeyi arzularken çatal bıçakla yemek zorunda olduğu durum buna örnektir. Bir toplulukta çoğunluğu oluşturanlar herkesin o şekilde düşündüklerini sanarak susarlarsa, bir süre sonra yanlış bir düşünce norma dönüşür. Tıpkı kariyerde ilerlemenin bu terör örgütüne yakın durmakla sağlandığını sanan milyonlar gibi.

3- Thomas teoremi

William Thomas şu uyarıda bulunur: Yaşadığınız gerçekliği yaratan sizsiniz, o nedenle bazı şeyleri düşünürken dikkatli olmalısınız! Yani der ki, bir durum gerçek olarak algılanmaya başlanırsa sonuçları gerçek olur. Açıktır ki, yaşadığımız dünya toplumsal olarak kurgulanan bir dünyadır ve gerçeklikler ortaklaşa inşa edilir. Yani sen bir tarikat liderinin, toplum ve devlet gibi son derece karmaşık yapıları, herkesin refah ve mutluluğu adına dizayn edebileceği gerçekliğine (saçmalığına) inanırsan, en azından bu saçmalığın sonuçlarına katlanırsın.

4- Suskunluk sarmalı

Alman siyaset bilimci E.Neumann suskunluk sarmalı teorisinde şunu söyler: Bir kişinin savunduğu fikir, mensubu olduğu toplumun kabul ettiği görüşlere uygun değilse, bu kişi toplumdan dışlanma korkusu nedeniyle konuşurken kendini kısıtlar veya fikrini söylemekten vazgeçer. Aynı kişi fikrinin toplum nezdinde yaygınlaşmaya başladığını sezerse, bu kez fikrini yüksek sesle söylemeye başlar. İşte son günlerde yaşananlar tam olarak budur. Daha önceden yüksek sesle konuşup kutsal düşüncelerini savunan milyonlar şimdi bizi de kandırdılar demektedir.

5- Bystander etkisi

İnsanların çevrede başkaları varken, acil durumlara müdahale etmeyip kayıtsız kaldıklarını anlatır bu düşünce hatası. Yani basitçe ne der, biliyor musun: Kandırıldık diye televizyonlara çıkıp bağırıp durma, git bir polise ya da mahkemeye ve doğru kişiden yardım iste. Ya da daha genel olarak ne der, bilir misin: Yaşadığın devrin kölesi olma diye çalışan o kadar çok bilim insanı var ki, yapman gereken tek şey okumak; bir tarikat liderine inanmak değil.

İşte, kandırılan insanla kanmayan insanın farkı bu beş düşünce hatasında saklıdır.



 
a45UyF587661-160821123602 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/08/21  13:20 2  65  islamvebilim@googlegroups.com


 


Herkes ayni seyi dusunuyorsa,hic kimse fazla bir sey dusunmuyor demektir.

W.lippmann

Tevbe Suresi 111.Ayet:

Allah muminlerden, mallarini ve canlarini, kendilerine (verilecek) cennet karsiliginda satin almistir.
Cunku onlar Allah yolunda savasirlar, oldururler, olurler.
(Bu), Tevrat ta, Incil de ve Kur an da Allah uzerine hak bir vaaddir.
Allah tan daha cok sozunu yerine getiren kim vardir!
O halde O nunla yapmis oldugunuz bu alis verisinizden dolayi sevinin.
Iste bu, (gercekten) buyuk kazanctir.

Kur an-i Kerim in bazi ayetlerine iliskin mazeretler:
1- Bu ayetler yanlis tercume edilmis!
2- Bu ayetler yanlis anlasilmaya musait yani herkes anlayamaz!
3- Bu ayetler zaman asimina ugradi yani bugun gecersiz!
4- Bu ayetler cag disi yani Islam da reform yapilmasi lazim!
5- Bu ayetlere iman etmek imkansiz ama yine de ben bir muslumanim!

Mazeretlerin Cevaplari:

1- Diyanet Vakfi Meali ni, konularinda uzman Ilahiyatci Heyet hazirladi. En cok itibar edilen meal. Heyetteki herkesin yanlis tercume yapmasi imkansiz. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
2- Kur an-i Kerim i herkesin anlayabilecegine dair ayetler var* ve zaten bu sebeple indirilmis . Tersi ise adaletsizlik olur cunku herkesin anlayamayacagi ve yanlis anlasilmaya musait bir kutsal kitap gondermek Allah a yakismaz. Bir sakinca da sudur; Muslumanlara siz Kur an i anlamazsiniz, sadece biz anlariz diyen ruhban sinifi olusur ki Islam da ruhbanlik haramdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
3- Kur an in, kiyamete kadar , cihansumul(evrensel) yani her zaman ve her yerde hukmunun gecerli olduguna inanmak farzdir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
4- Allah 21. yuzyilin hayat sartlarini ve yasam bicimini ezelden beri bildigine gore Allah in bu durumu hesaba katmadigi ni iddia etmek Allah a karsi cok buyuk bir iftiradir. Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.
5- Bu ayetlere iman etmeyenin adi Musluman degil Kafir dir.** Hal boyle iken bu mazeret gecersizdir.

*Bakiniz: Nahl Suresi 89. Ayet, Enam Suresi 38. Ayet, Maide Suresi 15. Ayet, Hac Suresi 16. Ayet.
**Bakiniz: Bakara Suresi 85. Ayet ve Maide Suresi 44. Ayet.

Olcu

Insan elinde ne illet var ki, dokundugunu degistiriyor kendiliginden iyi ve guzel olan seyleri bozuyor. Iyi olmak arzusu bazen oyle azgin bir tutku oluyor ki, iyi olalim derken kotu oluyoruz. Bazilari der ki, iyinin asirisi olmaz, cunku asiri oldu mu zaten iyi degil demektir. Sozcuklerle oynamak diyecegi gelir insanin buna. Felsefenin boyle ince oyunlari vardir. Insan iyiyi severken de, dogru bir isi yaparken de pekala asiriliga dusebilir. Tanrinin dedigi de budur: Gereginden fazla uslu olmayin, uslu olmanin da bir haddi vardir. Okunu hedeften oteye atan okcu, okunu hedefe ulastirmayan okcudan daha basarili sayilmaz. Insanin gozu karanlikta da iyi gormez, fazla i$ikta da. Platon da Kallikles der ki, felsefenin fazlasi zarardir. Felsefe bir kerteye kadar iyidir, hostur yararli oldugu kerteyi asacak kadar derinlere gidersek cileden cikar, kotulesiriz; herkesin inandigi, uydugu seyleri kucumseriz; herkesle dogru durust konusmaya, herkes gibi dunyadan zevk almaya dusman oluruz; kimseyi yonetemeyecek, baskalarina da kendimize de hayrimiz dokunmayacak bir hale geliriz; bos yere sunun bunun sillesini yeriz. Kallikles dogru soyluyor cunku felsefenin fazlasi bizim gercek duygularimizi korletir gereksiz bir inceleme ile bizi doganin guzel ve rahat yolundan cikarir.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder