23 Ağustos 2016 Salı

Emre Kongar : ‘Kendin pişir kendin ye’ terörü!

 


Emre Kongar : 'Kendin pişir kendin ye' terörü!

ekongar@cumhuriyet.com.tr 23 Ağustos 2016 Salı

Türkiye üç koldan terör saldırısı altında!

"Üç koldan terör saldırısı" benim değil, bizzat kendilerinin söylemi.

Çok kişiden oluşan ama tek adam yönetiminin sesini yansıtan AKP iktidarı, 7 Haziran 2015 seçimlerinden beri yaptığı gibi, her terör saldırısının arkasından üç terör örgütünün adını birlikte anıyor...

Bunların bağlantılı olduğunu, birbirlerinin taşeronluğunu yaptığını belirtiyor...

50'den fazla insanımızı yitirdiğimiz, bağıra bağıra "Geliyorum" diyen Gaziantep IŞİD katliamından sonra da aynı mesaj verildi:

1) Kürt ırkçılığına ve ayrılıkçılığına dayalı PKK terörü.

2) İslam Radikalizmine dayalı, Türkçe ismiyle Irak Şam İslam Devleti, IŞİD veya İngilizce adıyla Islamic State of Iraq and the Levant, ISIL, veya Arapça ismiyle DAEŞ veya DEAŞ terörü.

3) Devletin içine yuvalanmış "Paralel" cemaatçilerden oluşan Fethullah Gülen Terör Örgütü, FETÖ terörü.

***

Bu üç terör örgütüne yakından baktığımızda, hem nesnel verilerden hem de bizzat AKP iktidarının demeçlerinden hareketle neler görüyoruz:

1) AKP 2002 yılında iktidara geldiğinde, PKK terörünün aldığı canların sayısı tek rakamlı düzeye inmişti.

AKP iktidarında PKK terör eylemleri hızla tırmandı.

"Barış süreci" veya "Açılım süreci" denilen dönemde (bizzat kendi ifadelerine göre) AKP iktidarının göz yummasıyla PKK terör örgütü yığınak yaptı, güçlendi...

Ve Erdoğan'ın, başkanlık rejimine destek alamayacağını anlayıp bu süreci bitirmesiyle, yeniden çok şiddetli bir biçimde saldırıya geçti.

Yani PKK terörü açıkça, AKP iktidarı tarafından müsamaha gösterilerek, (bizzat kendilerinin belirttiğine göre) güçlenmişti.

(Siz buna, AKP'nin hem Allah'tan hem milletten af dilediği bir aldatılma olayı olarak da bakabilirsiniz elbette.)

2) IŞİD terörü diye bir olay AKP iktidara geldiğinde zaten yoktu.

Erdoğan'la Esad'ın, ortak kabine toplantısı ve ortak piknik yapacak kadar ileri olan dostluğu, yanlış politikalar sonunda, "Esed gitmelidir", "Şam'da Emevi Camii'nde namaz kılacağız" biçiminde düşmanlığa dönüşünce, Esad'ı devirmek için Suriye'deki Sünni İslamcı güçlere verilen destek sırasında IŞİD ortaya çıktı ve güçlendi. A

yrıntıya girmeye gerek yok, bu ilişki de bizzat kendi beyanları ve hem ulusal hem de uluslararası medyaya yansıyan somut verilerle yeterince kanıtlanmıştır.

(Siz elbette bu olaya da AKP iktidarının, Allah'tan ve milletten af dilediği ikinci bir aldatılma olarak da bakabilirsiniz.)

3) FETÖ için fazla söze gerek yok; AKP, birlikte iktidara geldiği bu ortağına "Ne istedi de vermedi" ki!

AKP, FETÖ'yü doğrudan kendi elleriyle devletin içine yerleştirdi, besledi ve güçlendirdi. (Galiba Allah'tan ve milletten resmen af diledikleri tek aldatılma olayı da bu oldu.)

***

Bugün AKP iktidarının yakındığı her üç terör saldırısı da, yine kendi ifadelerine göre, bizzat kendileri tarafından uygulanan yanlış politikalar ile güçlendirilmiş örgütler tarafından yapılmaktadır!

Ve AKP "Kendin pişir kendin ye!" mantığıyla, "kendi yarattığı/büyüttüğü sorunlarla" mücadele için, seçmenden yeniden destek isteyecektir!

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/589032/_Kendin_pisir_kendin_ye__teroru_.html#

 
a45UyF587661-160823131746 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2016/08/23  18:20 2  65  islamvebilim@googlegroups.com


 



--

Buyuk yazilari yazmak icin kucuk noktalar, virguller gerekirmis.

Anlamli sozler

Tarikatci olmadigini soyler.
Zamanin tarikat zamani degil, iman zamani oldugunu dile getirir.
Ama kitaplarindaki gorusleri, tarikatci ve mezhepci goruslerden farkli degildir.
Kendisi Safii mezhebine ve Naksibendi tarikatina mensuptur.
Bunlarin goruslerini ictenlikle savunur.
Bunlara olan sempatisi de bir cok yerde goze carpar.

(Emirdag Lahikasi-1 67)

Sessiz Gemi

Artik demir almak gunu gelmisse zamandan,
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hic yolcusu yokmus gibi sessizce alir yol;
Sallanmaz o kalkista ne mendil ne de bir kol.

Rihtimda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli.
Bicare gonuller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranli hayatin ne de son matemidir bu!

Dunyada sevilmis ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer donmeyecekler.
Bircok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bircok seneler gecti; donen yok seferinden...

Yahya Kemal Beyatli
. . . . . . . .
Yahya Kemal Beyatli nin yasami boyunca iki aski oldugu soylenir, bunlardan biri Nazim Hikmet in annesi Celile Hanim dir, digeri ise siirlerinde hep anlattigi Istanbul...

Celile Hanim siddetli gecimsizlik nedeniyle 1917 de Nazim in babasi, esi Hikmet Bey den ayrilir.
Ilk esi Hikmet Bey den ayrilmak uzere oldugu sirada tanistigi unlu sair Yahya Kemal ile buyuk bir ask yasar.
Ancak bu iliski arzu ettigi gibi evlilikle sonuclanmaz.
Bazi kaynaklara gore Nazim Hikmet, bir gun Celile Hanim ile Yahya Kemal i evde samimi bir sekilde gorunce cok ofkelenir ve Yahya Kemal in cebine Ogretmenim olarak geldiginiz bu evden babam olarak cikamayacaksiniz yazili bir kagit birakir.

Yahya Kemal in Sessiz Gemi siiri hep olume yazilmis bir siir olarak bilinir.
Oysa demir alip bu limandan kalkan gemi Yahya Kemal in, hayatindaki en buyuk aski olan Celile sinin, Ada dan gemiyle Istanbul a dogru uzaklasirken yasadigi caresizligi anlatir.
Olumdur elbette Sessiz Gemi nin konusu ama askta aranan olumdur ve Celile nin ardindan Ada limaninda bakakalan Yahya Kemal in acilarini anlatir aslinda...


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder