16 Nisan 2018 Pazartesi

SONER POLAT : HÜKÜMET DIŞİŞLERİ VE YANDAŞ BASIN; KINA YAKIN!

Biz ne diyoruz?
Amerika, Avrupa kısaca batı, ya da küresel oligarklar  Türkiye'yi hedef tahtasına koymuş.

Bizim buna direnmemiz lazım.
Peki nasıl direneceğiz?
Hem bizzat biz hazırlacağız.
Hem de yanımıza yandaş bulacağız.

Peki ya yeni ittifaklarımızı nasıl ve neye göre yapacağız?
Türk milletinin, devletinin yüce menfaatlerine göre yapacağız dedik hep.

Ruslar tarihte şöyleymiş, Çin böyleymiş, Suriye eskiden şunu şunu yapmış değil bizim derdimiz.
Biz bu güne ve yarına bakacağız.

Büyük bir küresel paylaşma savaşı kapımıza gelmiş dayanmış.
Şu vakitte artık armudun sapı, üzümün çöpü deme şansımız yok.
Eski hesapları kurcalamanın da bir faydası yok.

Bizim için esas olan şimdi, yarın, ve daha sonrasında ülkeyi bir bütün halinde tutmak, vatanı, devleti ve milleti korumak.
Müttefik, ittifak diyoruz.
Peki kimler olacak bunlar?
Kusura bakmayı çocuğa anlatır gibi oluyor ama, böylesi şart.
Elbette düşmanımın düşmanıyla ittifak edeceğim.
Kimler bunlar Ruslar, Çin.

Başka...
Tarihte töresinde bize asla düşman olmamışlar var, ahde vefa edenler var.
Bir de bunlar.
Misal Güney Kore, Pakistan, Azerbaycan ve diğer Türk cumhuriyetleri.

Yahu bu kadar mı zor.
Safları sıkı tutmak, dostları gücendirmemek, düşmanı sevindirmemek bu kadar mı zor?
Ağzınızı her açtığınızda, şimdiki ve gelecekteki dostlarınızı kırmamak, güvenlerini sarsmamak bu kadar mı zor?

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      

SONER POLAT : HÜKÜMET DIŞİŞLERİ VE YANDAŞ BASIN; KINA YAKIN!

16 Nisan 2018 10:32

Batı emperyalizmi Suriye'de hedeflerini ele geçiremedi! Suriye'de Avrasya'nın elindeki en büyük koz uluslararası meşruiyet oldu. Batı ve İsrail'in Suriye'deki en büyük dezavantajı ise uluslararası meşruiyet dışına çıkmalarıdır. Batı ve İsrail'in bu ülkeye müdahalesinde hukukun kırıntısı bile yoktu. Bu durum genel olarak Rusya ve Suriye için olumlu bir hava yaratırken Batı ve İsrail aleyhinde bir kamuoyu oluşturdu.

BATI'YI FRENLEYEN NEYDİ?

Uluslararası meşruiyet sorunu Batı ülkelerini frenlerken Suriye'nin direnişine tüm olumsuz koşullara karşın moral ve güven aşılıyordu. Neticede Birleşmiş Milletler (BM) topluluğunun meşru bir üyesi olan Suriye devleti ülkesinin toprak bütünlüğünü sağlamak için savaşıyordu. Batı tezviratı ancak siyasi bir çerçevede değerlendirilebilirdi.

İşte Batı'nın kimyasal silah pususu kurmasının tek nedeni budur. Batı kendi aleyhinde oluşan uluslararası atmosferi değiştirmek için insanların kalbine dokunacak büyük bir yalan bulmak zorundaydı. Daha önce bu tür tezgâhlarda oldukça deneyimli olan Batı bu maksatla örtülü olarak "Beyaz Miğferliler (White Helmets)" adlı ihanet örgütünü devreye soktu. Sinir gazını Batı atacak suç Suriye'nin üzerine yıkılacaktı! ABD ve Fransa adına örgütle bağlantıları İngiltere kurdu. Nitekim Rus Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Konaşenkov "provokasyonun arkasında İngiltere'nin olduğuna dair kanıtlara ulaştıklarını" ifade etti. Bir taşla en az iki kuşun vurulması hedefleniyordu. Hem Suriye üzerinde olumlu düşünceler değişecek hem de uluslararası meşruiyet açısından bir mevzi kazanılacaktı. Konu sürekli gündemde tutularak kamuoyu baskı altına alınacak ve böylece sürekli askeri müdahalelerin önü açılacaktı.

MÜNBİÇ VE FIRAT DOĞUSU NE OLACAK?

Bu koşullar altında Suriye'den sonra bölgedeki gelişmelerden en fazla etkilenecek ülke Türkiye olacaktı. Çünkü bir PKK devletçiği kurmak için harekete geçen Batı emperyalizmi Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit ediyordu. Türkiye Batı'nın toplu bir askeri müdahalesini engelleyecek siyasi diplomatik ve askeri girişimlerde bulunmak zorundaydı. Kaldı ki başarılı El Bab İdlib ve Afrin harekâtlarından sonra Menbiç ve Fırat'ın doğusundaki sorunların çözülmesi gerekiyordu. Bunun için de uluslararası ortam şekillendirilmeliydi.

CEHENNEMİN KALDIRIM TAŞLARI

Ama beklenmeyen bir gelişme oldu. Türkiye "Söz dışında somut adımlar gerekir!" diyerek Batı'nın askeri müdahalesi için adeta davetiye çıkardı. ABD İngiltere ve Fransa'dan oluşan ortak Haçlı Hava Gücü özel olarak seçilen Miraç Kandili gecesinde füzelerle Müslüman Suriye'yi uluslararası hukuku yok sayarak vurdu. Tek dişi kalmış canavarın attığı 103 füzenin 71'i demode sayılabilecek sistemlerle havada vuruldu. Müslümanlığın en kutsal gecesini lekeleyen bu menfur saldırıda Türk Dışişleri tarihi (!) bir açıklama yaparak Haçlı'ya destek verdi: "Operasyonu memnuniyetle karşılıyoruz. Operasyon tüm insanlığın vicdanına tercüman olmuştur!"

Müslüman bir Türk vatandaşı olarak derin bir üzüntü ve utanç içerisindeyim! Haçlı'nın Müslüman kıyımı çılgınca alkışlandı. Böylece bu zihniyetin rasyonel bir politika izleyebileceği yönündeki son ümitler kırıntılar da yok olup gitti! Türkiye bundan böyle İslam dünyasında Haçlı borusunu üfleyen bir ülke olarak görülecek... 15 Temmuz'u tezgâhlayanlar herhalde bu kadarını da beklemiyordu! İleride Türkiye ya da başka bir ülkeye yönelik olarak da hak hukuk dışı benzer girişimlerin yapılabileceği akla bile gelmedi.

Oysaki böyle bir müdahale Batı ve İsrail'in Suriye üzerindeki etkinliğini artıracak Türkiye'nin manevra alanını daraltacaktı. Bu konuda belki de en dikkatli olması gereken ülke Türkiye olmalıydı. Elinde kesin kanıtlar olsa bile bir hamle sonrasını düşünerek Batı'yı tahrik edecek eylem ve söylemlerden kaçınmalıydı. Ama duygular kişisel beklentiler ve kısır iç siyasi mülahazalar galebe çaldı. Cehenneme giden yolun kaldırım taşlarını döşemek için birçok kişi ve kurum sıraya girdi. Türkiye gibi imparatorluklar kurmuş dev bir çınar "çıkarlarının nerede olduğunu göremeyen kör bir devlet" konumuna düşürüldü! Yazık çok yazık!

Amiral Soner Polat

ulusal.com.tr

https://www.ulusal.com.tr/hukumet-disisleri-ve-yandas-basin-kina-yakin-makale 7105.html


a45UyF587661-180416174144 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2018/04/16  21:51 2  65  AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com

 


Birlik ve beraberlik; olumden baska her seyi yener.
Bir ulus, sim$iki birbirine bagli olmayi bildikce yeryuzunde onu dagitabilecek bir guc dusunulemez.
Bugun vatanimizda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden ders alan ulusun kalp ve dimagindan dogmustur.
Milli sinirlar icinde bulunan yurt parcalari bir butundur; birbirinden ayrilamaz.

K.Ataturk

Bundan on iki sene evvel isittim ki, en dehsetli ve muannid bir zindik, Kur an a karsi su-i kastini, tercumesiyle yapmaya baslamis.
Ve demis ki: Kur an tercume edilsin, ta ne mal oldugu bilinsin
Yani, luzumsuz tekrarati herkes gorsun ve tercumesi onun yerinde okunsun diye dehsetli bir plan cevirmis.
Fakat Risale-i Nur un cerh edilmez huccetleri kati ispat etmis ki, Kur an in hakiki tercumesi kàbil degil.
Ve lisan-i nahvi olan lisan-i Arabi yerinde Kur an in meziyetlerini ve nuktelerini baska lisan muhafaza edemez.
Ve herbir harfi on adetten bine kadar sevap veren kelimat-i Kur aniyenin mu cizane ve cemiyetli tabirlerinin yerinde beserin adi ve cuz i tercumeleri tutamaz, onun yerinde camilerde okunmaz, diye Risale-i Nur her tarafta intisariyla o dehsetli plani akim birakti.
****
Fakat, o zindiktan ders alan munafiklar, yine seytan hesabina Kur an gunesini uflemekle sondurmeye, ahmak cocuklar gibi, ahmakàne ve divanecesine calismalari sebebiyle, bana gàyet $iki ve $ikici ve $ikintili bir halette bu Onuncu Mesele yazdirildi tahmin ediyorum.
Baskalar ile gorusemedigim icin hakikat-i hali bilmiyorum

Said-i Kurdi
Risale-i Nur Kulliyati Sozler 11.Sua sayfa 425
Risale-i Nur Kulliyati > Sualar 11 Sua Onuncu mesele > Sayfa: 227
http://www.risaleinu...Sozler&Page=425
http://www.risaleinu...ayiMusa&Page=64
http://www.risaleinu...Sualar&Page=227

Persona non grata
Istenmeyen insan

Latin Atasozu

AYRILIS
. . . . . .
Gun batiyor, gun batiyor,
Veda etsem hepinize.
Ufuk kanli bir denize
Donuyor, sizi biraksam.
. . . . . .
Gun batiyor, gun batiyor,
Evimi, esyami, parami
Nem varsa yaksam ve bir an
Kaybetsem kara bir duman
Arkasinda hafizami,
. . . . . .
Kossam, kossam, kossam, kossam...

Ahmet Muhip DRANAS


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder