24 Temmuz 2018 Salı

NEDEN ALBAY CEMAL TEMİZÖZ'Ü HEDEF SEÇTİLER ???

NEDEN ALBAY CEMAL TEMİZÖZ'Ü HEDEF SEÇTİLER ???

19.07.2018

(SÖZDE) faili meçhul davasında tutuklu yargılanan Jandarma Albay Celal Temizöz kendi adına kurulan www.cemaltemizoz.com adlı yayında neden hedefe konulduğunu yazdı.

CİZRE'de tarihsel gelişim içerisinde Kürtçülük faaliyetlerini terör örgütünün ulaştığı gücünü uyguladığı modeli görev dönemim içerisindeki şartların ne olduğunu izah etmeye çalıştım.

İşte ben emir komuta ettiğim birliğim ile birlikte büyük bir azim ve kararlılıkla komutanlarımın mülki idarenin (İllçe) tüm kamu kurum ve kuruluşların diğer güvenlik kuvvetlerinin GKK ve sağduyulu vatandaşların desteğini alarak halk merkezli olarak yürüttüğümüz terör ile mücadelede imkansızı başardık. Terör örgütünün oyunu bozarak Cizre Halkının bölge genelinin makus talihini yendik. İlçeyi huzura kavuşturduk. Cizre'deki bu başarılı çalışmalar karşılığında "TSK ÜSTÜN CESARET VE FERAGAT MADALYASI" ile ödüllendirildim.

Terör örgütü de başarısızlığına sebep ve oyunu bozan olarak beni gördü. Gerek görev dönemim içerisinde gerekse sonraki yıllarda Yurt içi ve Yurt dışında hakkımda aldığı ölüm kararlarını uygulamak için suikast timleri görevlendirdi. Yıllarca korumalı yaşadım.

Görev safahatım boyunca DHKP/C terör örgütünün faaliyette bulunduğu bölgelerde hiç görev yapmamama rağmen bu örgüt tarafından da hedef alındığımı Jandarma Genel Komutanlığı ve Denizli İl Emniyet Müdürlüğünün Nisan-Mayıs 2006 aylarındaki uyarı yazılarından öğrendim. DHKP/C ile PKK terör örgütleri 26 Aralık 1996 tarihli "Müşterek Eylem ve İşbirliği Protokolü" imzaladığından bu örgüt tarafından da hedef alınmamı yadırgamadım. Bu durum terör örgütlerinin nasıl birbirinin taşeronluğunu yaptığını göstermektedir.

PKK terör örgütü FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü)'den de öğrendiği ve bir dönem Cizre'de uygulamaya koyarak başarılı olduğu ve etkili olduğu diğer alanlarda da kademe kademe hayata geçireceği model gelişemeden başladığı yerde başarısızlıkla sonuçlanmış büyük bîr prestij ve otorite kaybına uğramıştır. Bu duruma tek sebep olarak beni gördüğünden görev döneminden itibaren şahsımı imhaya yönelmiştir.

SONUÇ OLARAK;

Terörün hakim olduğu bir bölgede faili meçhul cinayetler için bir çok sebepler vardır şöyle ki; Terör örgütünün şiddeti yaygınlaştırarak halk mahkemeleri kurarak ve kararlarını infaz edecek şekilde etkin olduğu ilçede örgüt disiplinini sağlamak için de örgüt içi infazların yapıldığı bilinen bir gerçektir.

Ayrıca Cumhuriyet Savcılığında alınan ifademde belirttiğim gibi 1993 yılında PKK terör örgütünün gündüz saatlerinde Kuştepe köyüne yaptığı saldırıda Hizbullahçı olduğu gerekçesiyle iki vatandaşı öldürmesi ile köy boşaltılmış bu olay her iki örgütü birbirine hasım haline getirmiştir. Bu hususlar haricinde faili meçhul cinayetler için aile içi hesaplaşmalar adi bir suç olarak hesaplaşma kan davası gibi yöreye has birçok sebep vardır.

DGM Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen çoğu avukat olan 23 sanıklı soruşturma (EK-B 22.12.1993 tarihli iddianame avukatlar davası olarak da bilinir. ) ve 3 nolu DGM'nin kararına göre; İnsan Hakları Derneğinde görevli olan bazı avukatların bölgede meydana gelen olayların güvenlik kuvvetlerince yapıldığına dair sahte belge düzenleyerek Avrupa İnsan Hakları Derneklerine göndererek PKK terör örgütü lehine propaganda yaptıklarını tespit etmiştir.

Bu durumda şahsıma yöneltilen iddiaların terör örgütü ve müzahir kuruluşların çalışma ve görev alanına girdiği görülmektedir.

PKK terör örgütü Cizre'de görev yaptığım dönemden itibaren şahsıma yönelen taşeron terör örgütüne de havale etmesine rağmen gerçekleştiremediği imhayı bu sefer müzahir kuruluşların çalışma ve görev alanına giren faaliyetleri ile gerçekleştirmeye çalışmıştır. Bu iş için temin ettiği uygun kişileri itirafa yönlendirerek tanık ve Gizli Tanık şemsiyesi altında adliyeye intikal etmiş ve bölge halkınca bilinen ve çetelesi tutulan olayları aradan 15-16 yıl gibi çok uzun zaman geçmesine rağmen bazılarının isim yer ve zaman belirtmek suretiyle azmettirdiğim iddiasıyla suçlamalarda bulunarak imhanın değişik şeklinin uygulandığını değerlendirmekteyim.

Olağanüstü Hal Bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından PKK terör örgütüne karşı yürütülen Iç Güvenlik Harekatında Temmuz 1993-Temmuz 1995 yıllan arasında Cizre İlçe Jandarma Komutanı olarak birliğim ile silahlı olarak yer aldım. TCK 4. ve 5. bölümünde belirtilen TCK 302-313. maddeler arasında düzenlenen suçların işlendiği varsayılarak TCK 314/2'ye göre silahlı örgüte üye olarak birden fazla adam öldürmeye azmettirmek suçlamasıyla tutuklandım. TCK 302-313. maddeler arasında düzenlenen suçlar genel olarak Devletin Birlik ve Bütünlüğüne yönelik suçlardır. Halbuki görev dönemim içerisinde terör örgütüne karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin emir komutasında silahlı mücadeleye devam ederken halk merkezli ve halkı kazanmak için yürüttüğümüz çalışmalarda izah ettiğim gibi devletin çalışamaz hale gelmiş Milli Eğitim Sağlık Güvenlik ve Adalet gibi ana fonksiyonlarına işlerlik kazandırılmasına halkın birlik ve beraberlik şuuru ile milli bayramlara katılmasına ve halka moral verecek her faaliyet (Örnek: Nevruz Kutlamaları) ve sportif etkinliklerin (Cizrespor gibi) canlandırılmasına katkı sundum. Ayrıca her fırsatta ne şekilde olursa olsun halka yardım faaliyetlerinin içerisinde yer aldım. Yapılan bu çalışmaların terör örgütünün tehdidi ve baskısı devam ederken nasıl zor şartlar altında ve riskli bir ortamda yürütüldüğünü göstermekte olup TCK 302-313. maddelere konu olan suçlamaların tamamıyla karşısında olan faaliyetlerdir.

Yaşanan bu süreçte basına sızdırılan bazı haberlerden anlaşıldığına göre; terör örgütü ve müzahir kuruluşlar ile o dönem her türlü örgütsel faaliyetler içerisinde yer alıp bölge dışına kaçan müteakiben mağdur olarak geri dönen işbirlikçilerin müşterek yürüttükleri linç kampanyası sonucu bölgedeki tüm kanunsuzluklar üzerime fatura edilmeye çalışılmaktadır. Terör tehdidi altındaki ilçenin genel durumunu yapılan çalışmaları özel durumumu izah etmeye çalıştım. Yüce Türk Adaletinin bu hususları değerlendireceğine inanıyorum.

İzah ettiğim gibi görev dönemim içerisinde yapılan mücadeleye mülki idare amirleri (İllçe) Komutanlarım Yargı Mensuplan (Hakim-Savcılar) Askeri birlikler Kamu Kurum Kuruluşları GKK'lar ve sağduyulu vatandaşlar tanıklık yapmıştır.

ALBAY TEMİZÖZ DAVASINDA MÜTHİŞ ÇELİŞKİLER

Cizre'yi pkkdan temizleyen Albay Cemal Temizöz'ün öldürttüğü iddia edilen insanların yaşadığı belirlenirken insan kemiği denilen kemiklerin ise hayvanlara ait olduğu ortaya çıktı.

Cizre'de İl Jandarma Alay Komutanı olarak görev yaptığı 1993 ile 1995 yılları arasında birçok fali meçhu cinayeti azmettirdiği iddiasıyla tutuklu yargılanan Jandarma Albay Cemal Temizöz'ün iddianamede öldürttüğü savunulan kişilerin halen yaşadığı ortaya çıktı. Cizre eski Belediye Başkanı ve Korucubaşı Kamil Atak'ın da tutuklu yargılandığı davada "faili meçhule kurban gitti" denilen İHSAN ARSLAR BEŞİR BAYAR ABDULLAH ÖZDEMİR ve İZZET PADIR'ın halen hayatta oldukları nüfus kayıtları ile ispatlandı.

"İNSAN KEMİĞİ" DEDİLER HAYVAN ÇIKTI

Tanıkların gösterdikleri yerlerde yapılan ve basının "asit kuyuları" "ölüm kuyuları" ve "topraktan kemik fışkırıyor"gibi başlıklarla duyurduğu kazılara kolluk kuvvetleri savcılar Güneydoğu barolarından temsilciler ve bazı dernekler de eşlik etmişlerdi. İşte bu kazılarda çıkan ve Adli Tıp Kurumu'nda incelenen kemiklerin hepsinin hayvan kemiği olduğu belirlendi. ADLİ TIP RAPORU 1 ve ADLİ TIP RAPORU 2

DAHA ÖNCE SONUÇLANAN DAVA

Bu arada Albay Temizöz ve diğer sanıkların tutukluluklanmasına neden olan Süleyman Gasyak Abdulaziz Gasyak Yahya Akman ve Ömer Candaruk'un öldürülmesi ile ilgili daha önce Şırnak Ağır Ceza Mahkemesince dava açıldığı ve beraat kararı verildiği (2003 / 280 E. 2005 / 35 K. ) bu kararın da Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 2005 / 2422 E. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği ortaya çıktı. Yani savcılar adaletin en yüksek makamının verdiği kesinleşmiş karara rağmen sanıklara aynı suçu tekrar yönelttiler.

O TARİHTE AYDIN'DA

Albay Cemal Temizöz'ün faili meçhul cinayetle öldürüldüğü söyleen ve kimliği bilinmeyen erkek şahsın ölüm tarihi olan 8 Eylül 1995'te Cizre'deki görevini bitirip Aydın'a tayin olduğu bildirildi. Davada yine faili meçhul olduğu iddia edilen Ramazan Elçi'nin ölüm tarihi 14 Şubat 1994'te de Albay Temizöz'ün YURTDIŞI GÖREVİNDE olduğu belirlendi.

"ÖLDÜRDÜ" DENİLEN TARİHTE ASKERDE

Yine Abdurrahman Akyol'u öldürdüğü iddia edilen Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak'ın oğlu Temer Atak'ın Akyol'un ölüm tarihi olan 12 Ocak 1995'te Bilecik'teki acemi birliğinde ASKERLİĞİNİ YAPTIĞI ortaya çıktı.

TANIK VE MAĞDURLAR KAYIP

Dosyada tanık ya da mağdur oldukları söylenen kişilerden büyük bir kısmına halen mahkeme tarafından ulaşılamamış olması da dikkat çekiyor. Bu kişilerin adreslerini tespit etmek için yapılan emniyet araştırmasında ise çok ilginç sonuçlar çıktı. Emniyet tarafından mahkemeye gönderilen yazıda Meryen Uykur'u çevrede ve aynı soyadını taşıyan insanlar arasında tanıyan olmadığı Salahattin Uykur'un 1994 yılında Irak'a gittiği ve oradaki adresini veya ne zaman döneceği bilen kimsenin bulunmadığı Abdurrahman Uykur'un 1990 yılında "İstanbul'a gideceğim" diyerek evden ayrıldığı ve bir daha kendisinden haber alınamadığı Suzan Candoruk'un evlenerek İsveç'e yerleştiği ve oradaki adresinin bulanamadığı Hacere Özer'in ise bir bebek olduğu ve 3 aylık iken vefat ettiği Çağdaş Özer'in ise Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde öğrenci olduğu ve Kazakistan'daki adresinin öğrenilemediği BİLDİRİLDİ.

TETİKÇİLER DE YOK

İddianamede faili meçhul cinayetlerde öldüğü söylenen Abdurrezzak Binzet Beşir Bayar Abdullah Efelti'nin ölümlerinin azmettiricisi olarak Kamil Atak ya da Cemal Temizöz görünürken bu iki ismin kimi ve nasıl azmettirdiği ile ilgili hiçbir bilgi yer almıyor.

HASAN CEMAL'İN İTİRAFI

Jandarma Albay Cemal Temizöz kendisinin pkkyı Cizre'de bitirdiği için hedef alındığına dikkat çekiyor. Öyle ki Temizöz'e daha yüzbaşı rütbesinde ve Cizre'de bir senesini doldurmuş iken SİLAHLI KUVVETLER ÜSTÜN CESARET VE FERAGAT MADALYASI veriliyor. Temizöz'ün pkkya karşı aldığı önlemler ve halkla kucaklaşma çalışmaları sonucunu veriyor ve Cizre'de 1993 yılı sonunda "Terörü Tel'in mitingi" yapılıyor. İşte bu an terörle mücadele açısından kırılma noktası oluyor. Güvenlik güçleri ve vatandaşlar moral kazanırken pkk yıkılıp bölgede etkisiz hale geliyor. 1994-95 yıllarında Nevruz Bayramı etkinliklerde konserler veriliyor ve ilçe Türk Bayrakları ile donatılıyor. Pkk esas darbeyi ise seçimlerde alıyor. Pkkya katılan iki oğlu Silopi ve Siyahkaya'daki çatışmalarda öldürülen ve örgüt ile ilişkisi bilinen dönemin Belediye Başkanı Salih Şık halen aynı davada tutuklu yargılanan Kamil Atak karşısında seçimi kaybediyor. Şık'ın bir diğer oğlu Besim Şık'ın ise Temizöz'ü Cizre'den sonraki görev yeri olan Aydın'da öldürmek için kente geldiği istihbarat raporları ile ortaya çıkıyor.

Temizöz Cizre'nin pkk için önemini şöyle anlatıyor: "Terör Örgütü mülki idareye alternatif olacak şekilde ilçe merkezinden genel bir sorumlusu (Kaymakam ile eşdeğer) olmakla birlikte mahalle komiteleri kırsalda köy komitelerini kurmuş örgütün 1991 yılından itibaren her geçen gün artan yoğun baskısı sonucu kırsal alandaki Jandarma karakollarından Hisar Düzova Kocapınar Jandarma karakolları merkeze çekilmiş boş kalan hizmet binası ve lojmanları terör örgütünce yakılmış durumdaydı. Örneğin 18 Mart 1992'de Düzova Jandarma Karakolu'nda olduğu gibi)"

Devlet'in Cizre'de Jandarma Albay Cemal Temözöz ile kazandığını en net itiraf eden ise örgüte sempatisi bilinen Hasan Cemal'in 1995 yılında yazdığı yazı oluyor: "Devlet büyük bir hata yapmadıkça pkk buralara bir daha dönemez!"

--
Vade mecum
sen

Latin Atasozu

--

Gunesin balcikli suya batmasi
KEFH 86
Nihayet gunesin battigi yere varinca, onu kara bir balcikta batar buldu.
Onun yaninda (orada) bir kavme rastladi.
Bunun uzerine biz: ey Zulkarneyn!
Onlara ya azap edecek veya haklarinda iyilik etme yolunu sececeksin, dedik.

--

Derin olan kuyu degil, kisa olan iptir.

KONFUCYUS

--

Insan en acimasiz hayvandir.
Trajedilerde, boga gureslerinde ve haca germelerde su gune kadar kendisini en iyi hisseden oydu ve kendisi icin cehennemi icat ettiginde, $iki durun, bu aslinda en iyi cennetiydi.

Friedrich Nietzsche

a45UyF587661
--


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder