EROL MANİSALI : OLMAYAN DIŞ POLİTİKANIN 'SORUNU' OLUR MU?
18 Eylül 2018 Salı
- Ankara'nın (ve Erdoğan yönetiminin) dış iliş kilerinde bugün Suriye ABD AB ve Rusya bağlamında saplandığı sorunların temelinde Ankara'nın AKP döneminde derece derece artan "ideolojik siyasal İslam" önceliği yatmaktadır.
Bu bağlamda iç dinamikler ile dış ilişkiler "birbirleri üzerinde yığımlı olarak olumsuzluklar yaratan bir boyutta yürümektedir".
-Önce ABD ile "ılımlı İslam Müslüman Kardeşler BOP Kürt açılımı Suriye'nin bölünmesi" konularındaki yakınlaşmalar ve işbirliği ile AKP ABDtarafından FETÖ tuzağına itilmiştir.
-Bütün bu yanlışlar paketi 15 Temmuz2016'daki ABD-FETÖ girişimini "BOP ve Kürdistan konusunda bugünkü noktaya getirdi".
-AKP'nin siyasal İslam öncelikli "bölgesel ve küresel yaklaşımları bu ortamın hazırlanmasının yolunu açtı".
-Ankara (ve Erdoğan) Şam ile (Esad'la) karşı karşıya getirilerek ABD ve İsrail'in "Suriye Kürdistanı konusundaki yolu açıldı" ve ABD hiçbir zaman çıkmayacak (ve çıkamayacak) bir biçimde Suriye'nin sınırımızdaki bölgesine yerleşti. Üstelik YPG ve PYD ile birlikte bu oluşumu ortaklaşa sağladı ve Kürdistan projesinin temelini Suriye'de güçlendirdi.
-Rusya da ABD'nin FETÖ girişimi ertesinde yalnız sağ kolu Esad ile değil onun düşmanı Erdoğan (ve Ankara) ile adeta mecbur ederek işbirliğini artırdı. S-400'lerden nükleer santrala ve enerji bağımlılığına kadar kozları eline geçirdi.
-Ankara'nın "siyasal İslam önceliğini esas alan dış politikası" Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve KKTC çevresindeki çok önemli kaynakları ve yolları fiilen kaybetmemize yol açtı. Mısır İsrail Yunanistan Kıbrıs Rum Kesimi ABD ve İtalya bölgenin geleceğini Rusya ile birlikte belirleyecek bir noktaya geldiler.
Kendi kendini yalnızlaştıran Ankara (ve AKP) bölgede ABD AB büyükleri Yunanistan İsrail Mısır ve Suriye ile tamamen karşı karşıya geldi. Ankara (ve Türkiye) için bu çizginin devamı büyük felaketlere yol açar.
Ekonomi ve yapılması gerekenler
AKP'nin sanayi ve tarım sektörlerinin içini boşaltması ve ekonominin böyle bir ortamda astronomik bir dış borç yükü ile "kavga ettiği dünyaya mecbur hale gelmesi" yarınımız için büyük tehlikedir.
Üstelik "içerdeki rejim değişikliği" bu olumsuz gidişi daha da derinleştiriyor. Kaçınılmaz olarak yapılması gerekenler şunlardır:
Siyasi ve ekonomik ilişkilerde siyasal İslam odaklı dış ilişkilerden vazgeçilmelidir.
1) Şam'dan Kahire'ye ABD'den AB'ye ortak iktisadi ve siyasi çıkarları gözeten ve dengeleyen bir anlayış içine girilmelidir. Çin İran ve Rusya ilişkileri sürdürülmelidir.
2) Ankara ile Şam arasında ilişkileri düzeltmek için
"hiç vakit kaybetmeden girişimde bulunulmalıdır".
Ülkenin artık şahıslar ve mezhepçi ideolojiler arasındaki kavgayı kaldıracak lüksü kalmamıştır. Çünkü dış politikadaki iflas sonunda ekonomik iflası da doğuracak bir noktaya geldi. Bu çizginin devamı yalnız 40 milyonun değil 80 milyonun da felaketine yol açar. Dış siyasi ve ekonomik ilişkilerde gelişmiş ve uygar ülkeler "karşılıklı çıkarları geliştiren ve dengeleyen bir uygulama izlerler". En azından gelişmiş olanlar kendi aralarındaki ilişkilerde bu düzeyi tutturarak "ortak çıkarlar geliştirirler".
İç dinamiklerimizi de siyasal İslam öncelikli yaklaşımlarla "dış ilişkilerdeki olumsuzlukları destekleyecek duruma getirdiğimiz için" bu hallere düştük.
İlk kurtuluş ateşini Ankara-Şam ortaklığı ile atalım ve kendimize gelelim.
Türkiye çağdaş ve demokratik 1961 Anayasası'ndan bugünkü tek kişilik antidemokratik rejime Amerikancı ve "sivil" darbeler sonucu geldi.
Hâlâ aynı yanlışı sürdürecek miyiz 80 milyona yazık değil mi?
***
Hoş geldiniz Cumhuriyet'e yeni ve yeniden gelen dostlara...
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1085903/Olmayan_dis_politikanin__sorunu__olur_mu_.html
MUSTAFA ÇAKIR : BÜTÇEDE KARA DELİK
Bir aylık açık 5.8 milyar 8 aylık açık ise 50.8 milyar liraya ulaştı.
17 Eylül 2018 Pazartesi
Hükümetin kamuda tasarruf söylemi sözde kaldı. Bütçede ağustos ve ocak-ağustos dönemi açığı devasa boyutlara ulaştı. Geçen yıl ağustosta 874 milyon lira açık veren bütçe bu yıl aynı ayda 5.8 milyar lira açık verdi. Geçen yıl 8 aylık açık 25.2 milyar lira iken bu yıl 8 aylık açık 50.8 milyar liraya ulaştı.
Cumhurbaşkanlığı'nın kullanımında bulunan ve nereye harcandığı açıklanmayan "örtülü ödenek" harcamaları 1.2 milyar liraya çıktı. Kamudaki lüks taşıtlar için 8 ayda 269.6 milyon lira harcandı. Kamunun özellikle başkentteki kiralık binaları için de bu yıl içinde 169.8 milyon lira harcama yapıldı. Hükümet hizmet alımları yani taşeronlar için 14.3 milyar lira harcama gerçekleştirdi. Üretime yönelik mal ve hizmet alımları 187.2 milyon lirada kalırken tüketime yönelik mal ve malzeme alımları ise 14.5 milyar liraya çıktı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı istatistiklere göre ağustos ve ocak-ağustos döneminde bütçeden yapılan harcamalar şöyle:
-Hükümetin kamuda tasarruf söylemi bütçeye yansımadı. Ağustosta bütçe gelirleri 70.3 milyar lira bütçe giderleri ise 76.1 milyar lira oldu. 8 aylık mal ve hizmet alım giderleri 33.8 milyar liraya çıktı.
-Güvenlik ve savunmaya yönelik mal malzeme ve hizmet alımları ağustos ayında 729.2 milyon lira olurken 8 aylık harcama 5.2 milyar liraya yükseldi.
Örtülü harcandı
-Cumhurbaşkanlığı'nın kullanımında kalan "örtülü ödenekten" ağustosta 59.8 milyon lira harcama yapıldı. 8 aylık toplam harcama miktarı ise 1.2 milyar liraya çıktı. "Örtülü ödenekten" sermaye giderleri kapsamında yapılan harcama toplamı da 2.6 milyon lira odu. Bütçede "gizli hizmet giderleri" olarak yer alan "örtülü ödeneğin" nereye harcandığı açıklanmıyor. Gizli tutuluyor.
-Kamuya taşıt kiralamaları için bütçeden ağustosta 25.4 milyon lira 8 ayda ise 269.6 milyon lira harcama yapıldı. Devlet bütçesinden hizmet binaları için ağustosta 20 milyon lira 8 ayda ise 169.8 milyon lira çıktı. Hava taşıtı kiralama giderleri için de 8 aylık harcama 62.2 milyon lira oldu.
-Faiz giderleri ağustosta 8.2 milyar lira oldu.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/1085807/Butcede_kara_delik.html
KRİZİN GÖSTERİLMEYEN YÜZÜ : HER 4 KİŞİDEN 1'İ...
17.09.2018
DİSK açıkladı: Dört gençten biri işsiz
DİSK'in araştırma dairesi DİSK-AR TÜİK'in açıkladığı işgücü istatistiklerini değerlendirdi. DİSK-AR'dan yapılan açıklamada gerçek işsiz sayısının 6 milyon işsizlik oranının yüzde 17.1 930 bin üniversite mezununun işsiz olduğu vurgulandı. İşsiz sayısının bir yılda 192 bin arttığının ifade edildiği açıklamada her dört gençten birinin boşta gezer olduğu belirtildi.
DİSK'in araştırma dairesi DİSK-AR TÜİK'in açıkladığı işgücü istatistiklerini değerlendirdi.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK'in 17 Eylül 2018 günü açıkladığı Haziran 2018 dönemi İşgücü İstatistikleri ile İŞKUR tarafından açıklanan Ağustos 2018 dönemi verilerini değerlendirdi. DİSK-AR'ın işsizlik ve istihdama ilişkin değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
Mayıs 2018 döneminde yüzde 9 7 olan dar tanımlı standart işsizlik 0 5 puan artarak yüzde 10 2 olarak gerçekleşti. Dar tanımlı işsizlik bir önceki yılın aynı döneminde de yüzde 10 2 olmasına rağmen işsiz sayısı bir önceki yıla göre 64 bin kişi artarak 3 milyon 315 bine ulaştı.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik ise bir önceki aya göre 0 3 puan artarak 10 9 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizliğin son bir yıldır düzenli olarak arttığı görülüyor.
Mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı işsizlik yüzde 12 8 olarak gerçekleşirken mevsim etkilerinden arındırılmış genç işsizliği 19'a yükseldi.
Geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 950 bini aştı. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 17 1 olarak hesaplandı.
İşsizlikteki artış eğilimi İŞKUR verileri tarafından da teyit ediliyor. Ağustos 2017 döneminde 2 milyon 560 bin olan kayıtlı işsiz sayısı Ağustos 2018'de 192 bin artarak 2 milyon 752 bine yükseldi.
Kadın işsizliği yüzde 13 2 genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 24 6 olarak gerçekleşti.
930 üniversite mezunu işsiz durumda.
Her dört gençten biri ne eğitimde ne istihdamda (NEET). Diğer bir ifadeyle dört gençten biri boşta gezer durumunda.
http://haber.sol.org.tr/emek-sermaye/disk-acikladi-dort-gencten-biri-issiz-247762
-- a45UyF587661
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder