22 Temmuz 2021 Perşembe

85'İNCİ YILDÖNÜMÜNDE MONTRÖ NEDEN ÖNEMLİ? AMİRAL GÜRDENİZ'DEN AÇIKLAMA

 

85'İNCİ YILDÖNÜMÜNDE MONTRÖ NEDEN ÖNEMLİ? AMİRAL GÜRDENİZ'DEN AÇIKLAMA

85'inci yıldönümünde Montrö Türk Boğazları Sözleşmesi Karadeniz'in ısındığı ve ABD tehdidinin arttığı bir dönemde daha da kritik hale geldi. Amiral Cem Gürdeniz "Onun sonsuza kadar üzerine titreyeceğiz. " dedi. Peki Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan Montrö'ye gelinen süreçte neler yaşandı? Sözleşme maddeleri neden önemli? İşte ayrıntılar…

Güncellendi: 20 Temmuz 2021 18:10

Bugün Montrö Türk Boğazları Sözleşmesinin 85'inci yıldönümü…

NATO ve Rusya arasında gerginliğin arttığı bir dönemde Montrö anlaşması daha da kritik hale geldi.

103 emekli Amiral bu kapsamda Karadeniz'de suların ısındığı bir dönemde Montrö duyurusu yayımlamıştı.

Duyuruda Montrö'nün sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil; Türkiye'ye İstanbul Çanakkale Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferi olduğu vurgulamıştı.

Duyurunun imzacıları arasında yer alan Mavi Vatan'ın isim babası emekli Amiral Cem Gürdeniz de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Montrö sözleşmesinin önemine değindi.

'SONSUZA KADAR ÜZERİNE TİTREYECEĞİZ'

Veryansın Tv yazarı Gürdeniz "Montrö Türk Boğazları Sözleşmesinin 85.yıldönümü kutlu olsun. Onun sonsuza kadar üzerine titreyeceğiz. " ifadelerini kullandı.

Gürdeniz dönemin gazetelerinden Son Posta'nın da manşetini paylaştı.

Peki Montrö anlaşması nasıl imzalandı? Sözleşmenin maddeleri ne?

MONTRÖ'YE NASIL GELİNDİ?

Türkiye'nin İstanbul ve Çanakkale boğazlarında egemenlik haklarını düzenleyen sözleşme aslında boğazlar üzerinde yaklaşık 300 yıldır yürütülen girişimlerin son halkasını oluşturuyor.

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı'ndan mağlup çıkması sonucu Sevr Antlaşması'yla boğazların yönetimini İngiltere Fransa İtalya ve Japonya'nın başı çektiği bir komisyona bıraktı.

Kendi bayrağı ve bütçesi bulunan bu komisyon boğazların güvenliğini de sağlayacaktı. Ancak Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı'nı kazanmasıyla Çanakkale ve İstanbul boğazlarının kontrolü 1923'te Boğazlar Sözleşmesi'yle Milletler Cemiyeti'ne bağlı Türkiye başkanlığındaki Uluslararası Boğazlar Komisyonu'na devredildi.

Barış zamanında sınırlama olmaksızın askeri ve ticari gemi geçişine izin verilen bu dönemde Türkiye'ye sadece savaşta kısıtlama uygulama hakları tanındı.

1936'DA İMZALANDI

Söz konusu komisyon boğazların askerden arındırılmasını da öngörüyordu. Bu durum Türkiye'nin egemenlik haklarını kısıtlarken Ankara uluslararası düzendeki kutuplaşmadan istifade edip harekete geçti.

22 Haziran 1936'da İsviçre'nin Montrö kentinde Türk boğazlarının statüsünü değiştirecek konferans toplandı. Konferans 20 Temmuz 1936'da Türkiye'nin egemenlik haklarını iade etti ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.

SAVAŞ GEMİLERİ KARADENİZ'DE 21 GÜNDEN FAZLA KALAMIYOR

Montrö'ye göre Karadeniz'e kıyıdaş olmayan devletlerin askeri gemileri ile bunlara yardımcı deniz araçları sözleşme şartlarını yerine getirmek kaydıyla boğazlardan geçebilir.

Sözleşmede geçiş için belirtilen şartların başında ise gemilerin tonajı ile Karadeniz'de kalış süreleri gibi sınırlamalar bulunuyor.

Türk Boğazlarından bir gün içinde geçecek askeri gemilerin kıyıdaş olsun ya da olmasın toplam tonajının 15 bin tonu aşmaması gerekiyor.

Sözleşmede uçak gemilerine ilişkin bir madde bulunmazken bu gemiler yapıları gereği uygulanan tonaj sınırını aştığı için boğazlardan geçerek Karadeniz'e giremiyor.

İlke olarak yabancı ülke denizaltıları Türk Boğazlarına giremiyor. Kıyıdaş ülkeler ise sipariş edilmiş denizaltılarını teslim almak ya da onarıma göndermek ve getirmek için Boğazları kullanabiliyor.

Sözleşmeye göre ne sebeple olursa olsun Karadeniz'e kıyıdaş olmayan ülkelere ait savaş gemileri bu denizde 21 günden fazla kalamıyor.

TÜRKİYE'YE ÖN BİLDİRİM ZORUNLULUĞU

Montrö'ye göre tüm ülkeler Türk boğazlarını geçmeden önce Türkiye'ye geçiş günü rota Karadeniz'de kalış süresi gibi bilgileri içeren ön bildirim yapmak zorunda.

Ön bildirimin süresi Karadeniz ülkeleri için 8 gün iken kıyısı olmayan ülkeler için bu süre en az 15 gün olarak uygun görülüyor.

Ayrıca Türkiye'ye verilen bilgilerde bir değişiklik meydana gelirse durumun geçişten en az 3 gün önce Türkiye'ye bildirilmesi gerekiyor.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre ticaret gemileri ise yükleri ne olursa olsun boğazlardan serbest şekilde geçebiliyor.

YABANCI ASKERİ GEMİLERE TONAJ SINIRLAMASI

Montrö Sözleşmesi Karadeniz'deki askeri varlığın yoğunluğunu da düzenleyen hükümlere sahip.

Karadeniz'e kıyıdaş olmayan ülkelerin burada aynı anda bulundurabileceği gemilerin toplam tonajı 45 bin tonu kıyıdaş olmayan tek bir ülkenin ise 30 bin tonu aşamıyor.

SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE GEÇİŞLERİ DURDURABİLİR

Savaş zamanlarında ise Türkiye'ye askeri gemi geçişi uygulamalarında kısıtlama hakkı tanınıyor. Buna göre Türkiye savaşta değilse askeri gemiler barış dönemindeki şartlarla boğazları geçebiliyor.

Türkiye savaştaysa ya da savaş tehdidi hissediyorsa savaş gemisi ve askeri yardım gemilerinin geçişini engelleme hakkına da sahip.

İZLEYİN:

https://youtu.be/CgGwrVoWDTY

https://www.veryansintv.com/85inci-yildonumunde-montro-neden-onemli-amiral-gurdenizden-aciklama

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Gecmis siliniyor, silindigi unutuluyor, yalan gercek oluyordu.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Bir vatandas olarak ahlakli bir kisi olmam icin "A", "B", "C" ve "D"ye inanmam gerektigini soyleyen, bu ulkedeki siyasi vaizlerden gercek anlamda bunaldim ve sikildim.

Hayir, kim saniyorlar kendilerini?
Ve ahlaki inanclarini bana dayatma hakkini nereden aliyorlar?
Ayrica, Senato'daki sayimlarda beni, Tanri tarafindan kendilerine verildigini iddia ettikleri yetkiyle kontrol edebilecegini dusunen butun dinsel gruplarin tehditlerine direnmek zorunda olan bir yasa koyucu olarak cok daha kizginim.
Onlari uyariyorum Kendi ahlaki kararlarini "muhafazakrlik" yaftasiyla butun Amerikalilara dayatmak isteyenlerle sonuna kadar savasacagim.
GOLDWATER , BARRY (1909-1998) ADB'li siyasetci.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 35 Suca tesebbus

1) Kisi islemeyi kastettigi bir sucu elverisli hareketlerle dogrudan dogruya icraya baslayip da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise tesebbusten dolayi sorumlu tutulur.8973
2) Suca tesebbus halinde fail meydana gelen zarar veya tehlikenin agirligina gore agirlastirilmis muebbet hapis cezasi yerine onuc yildan yirmi yila kadar muebbet hapis cezasi yerine dokuz yildan onbes yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir. Diger hallerde verilecek cezanin dortte birinden dortte ucune kadari indirilir.


- - - - - - - - - - - - -
Asik Veysel

Olmayasin karaktersiz
Cok konusan yerli yersiz
Adin dogru kendin hirsiz
Karanlikta dolasirsin…
- - - - - - - - - - - - -
0
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/
--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Egemenlik Kayıtsız Şartsız Allah'ındır.

Recep Tayyip ERDOĞAN(RTE)
Türkiye denilen ülkenin başbakanı

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yavas konus, ama hizli dusun.

Anonim Nasihat

- - - - - - - - - - - - - - - -

Daima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul.

Kutadgu BILIG

- - - - - - - - - - - - - - - -

Bir tehlike anında gemiden uzaklaşan fareler, geminin batmamasını bir türlü affedemezler.

Wieslaw Brudzinski

- - - - - - - - - - - - - - - -

Aşıklar

Karadeniz gibi kükrer coşarsa
Dalgası gelince yaman aşıklar
Hırs gelip de ayranlığı şişerse
Kaybeder irade, dümen aşıklar

Ağzına geleni hemen atarlar
Ben aşığım diye çalım satarlar
Haram demez helal demez yutarlar
Bibersiz baharsız çemen aşıklar

Karanlıkta ayna görse ay sanır
Üryada şarap içse mey sanır
Mezarlığa yol uğrasa köy sanır
Gözleri kararmış duman aşıklar

İyi demez kötü demez metheder
Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder
Sorsan baksan aşka binmiş at eder
Yorulup yollarda kalan aşıklar

Şehvetle aşıktır kıza geline
Arı olan tuz katar mı balına
Ebrişimden nazik ipek teline
Tadarlar çeşitli yalan aşıklar

Kabını yumaya bulamaz karı
Hind'ten Hindistan'dan bahseder yari
Beğenmez topalı bulamaz körü
İsterler bir kaşı keman aşıklar

Asıl aşıkların arzu cemaldir
Arifler bilirler ehl-i kemaldir
Aşıklar bizlere yüz yıllık yoldur
Koşsak da peşinden hemen aşıklar

Aşıklar çoğaldı sadık az kaldı
Fikreyle ey Veysel ne zaman geldi
Şiirde ne özet ne bir öz kaldı
Savurur denesiz saman aşıklar

Aşık Veysel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder