28 Temmuz 2021 Çarşamba

KAVAKÇI AİLESİ İBB’Yİ KAZANÇ KAPISI YAPMIŞ: İŞTE AKP DÖNEMİNDE AİLEYE AKAN PARA!

Din, iman, yalan, dolan, yağma, talan.
Hikaye budur.

Dinin bak cambaza hikayesi olduğunu kanıtlıyor.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc )
           L2fSIJNoA0xfSNxA  


KAVAKÇI AİLESİ İBB'Yİ KAZANÇ KAPISI YAPMIŞ: İŞTE AKP DÖNEMİNDE AİLEYE AKAN PARA!

July 28 2021

Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar Ravza Kavakçı Kan'ın İBB'ye eğitim giderlerini ödettiğinin ortaya çıkmasının ardından kaleme aldığı yazısında çok çarpıcı detaylara yer verdi.

Kavakçı ailesi İBB'yi kazanç kapısı yapmış: İşte AKP döneminde aileye akan para!

Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar Ravza Kavakçı Kan'ın İBB'ye eğitim giderlerini ödettiğinin ortaya çıkmasının ardından kaleme aldığı yazısında çok çarpıcı detaylara yer verdi.

Gazeteci Barış Pehlivan'ın yazısından bir alıntılama ile yazısına başlayan Dündar tüm ailenin İBB'den nasıl kazanç sağladığını şu satırlarla anlattı:

"Halen AKP Milletvekili olan Ravza Kavakçı Kan ABD'deki Howard Üniversitesi'nin doktora bölümüne 24 Kasım 2008'de kabul edildi. Kabul mektubu baba Yusuf Ziya Kavakçı'nın Teksas'taki evine gönderildi.

Bu kabulden hemen sonra yani 1 Aralık 2008'de Ravza Kavakçı Kan İstanbul Ulaşım 'ye iş başvurusunda bulundu. 16 Aralık 2008'de de şirketin çalışanı oldu. Yani ABD'ye gideceği kesinleşen isim İBB şirketinde işe başlatıldı.

★★★

Çark ve takvim işliyordu. Aradan bir hafta geçti. 23 Aralık 2008 tarihinde İstanbul Ulaşım Genel Müdürü Ömer Yıldız Howard Üniversitesi'ne sponsorluk mektubu yazdı. Mektupta Ravza Kavakçı Kan'ın eğitim masraflarının sağlık sigortası bedelinin ABD'de kaldığı süre içerisindeki geçim harcamalarının ve daha birçok giderinin İBB tarafından karşılanacağı taahhüt edildi. İstanbullunun ulaşımını çözmek için kurulan İBB şirketi personelini amacından uzak şekilde siyaset bilimi okumaya ABD'ye gönderiyordu. Bunu yaparken de daha bir haftalık personelin yani Ravza Kavakçı Kan'ın "başarılı bir çalışan" olduğu kâğıda dökülüyordu.

Takvim yaprakları 30 Aralık 2008'i gösterdiğinde Kan'a yolculuk öncesi elden 4 bin dolar verildi. Elbette ki uçak parası da İBB'nin kasasından çıktı. ABD'de bulunduğu her ay 2 bin dolar para ödeneceği de yine üniversiteye bildirildi.

★★★

Müfettiş raporunda AKP milletvekili Ravza Kavakçı Kan'ın ABD'de yıllarca yaşaması için İBB paralarının nasıl akıtıldığı adım adım yazıyordu. Ve ortaya çıkıyordu ki 2013 yılına kadar Kan'a toplamda yaklaşık 155 bin dolar ve 59 bin lira para verilmişti. Evet İBB'nin toplu taşıma şirketi ABD'de siyaset okusun diye bugünün AKP milletvekilinin cebini bu kadar parayla doldurmuştu.

İBB bu raporla birlikte Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Hem kamunun cebinden çıkan paranın yasal faiziyle birlikte iadesi hem de bu hukuksuz işlemlere imza atan dönemin İBB çalışanları hakkında yargı süreci başlatılması talep edildi…"

★★★

Okuduğunuz satırları başarılı soruşturmacı gazeteci Barış Pehlivan'ın önceki günkü Cumhuriyet"te yayımlanan çarpıcı haberinden alıntıladım.

Aslında Kavakçı ailesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi"ni geçim kapısı yapması yeni değil.

Şöyle ki;

Ravza Kavakçı Kan"nın ablası Merve Kavakçı (Halen Türkiye"nin Kuala Lumpur Büyükelçisi) 1996-98 yılları arasında dayısı Orhan Güngen'in aile firması olan Güngen İnşaat Şirketi'nde SSK'lı olarak çılışıyordu. Ama aynı Kavakçı Refah Partisi Kadınlar Kolu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olarak birçok ülkeye yolculuk yapıyor ve Refah Partisi"ni tanıtan konferanslar veriyordu. Güngen İnşaat'ın ortakları arasında yer alan Kavakçı'nın dayı çocukları da o tarihlerde Refah Partisi'nin Çankaya İlçe Teşkilatı'nın aktif üyeleri arasında bulunuyorlardı.

★★★

Dayısının ARENA'ya yaptığı açıklamalara göre Merve Kavakçı"nın bir yandan SSK'lı olarak çalışıp tercüme işleriyle uğraştığı diğer yandan Refah Partisi'nin vitrininde görevli olduğu süreçte (1996-98) aile şirketi olan Güngen İnşaat Refah Partili İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden o günün parasıyla 3 trilyon lira ihale bedelli "köprülü kavşak" inşaatı almıştı.

Aynı şirkete daha sonraki tarihlerde yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait bir kuruluş olan İSKİ'den 12 trilyon liralık atık su kanalı işi de verilmişti.

★★★

Google arama motoruna "2. İSKİ Skandalı" yazıp tıkladığınızda karşınıza Güngen İnşaat Şirketi çıkıyor.

Çünkü gazetelerdeki iddiaya göre; 2005 yılında İSKİ tarafından yapılan İstanbul'un Asya Yakası 1. Kısım Atık Su Yağmur Suyu Kanal İnşaatı İhalesi'ni geçerli 47 teklif arasında en düşük 28. fiyatı verip kazananlardan biri olan Güngen İnşaat yaklaşık 12 milyon liraya üstlendiği işi 6 milyon liraya bir taşerona devrediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin eski Başkanı merhum Kadir Topbaş da eleştiriler ve gelen sorular üzerine "Bazı firmalar kazandıkları ihaleyi gizlice başkalarına devrediyor ve büyük kazançlar sağlıyorlar" diyerek dönemin İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur'u görevden alıyor.

★★★

Ekrem İmamoğlu'ndan önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Kavakçı ailesi için ballı kazanç kapısı olduğu anlaşılıyor!. .

https://acikgazete.com/kavakci-ailesi-ibbyi-kazanc-kapisi-yapmis-iste-akp-doneminde-aileye-akan-para/

--

- - - - - - - - - - - - - - - -

Yeni kanunlar, yeni kanun boşlukları doğurur.

MURPHY KANUNLARINDAN
Murphy kanunları ilk olarak 1949 yılında Captain Ed Murphy tarafından "Anything that can go wrong will go wrong" "yanlış gitme olasılığı bulunan bir şey, yanlış gider" olarak emrindeki proje yöneticisi George Nicholsun yarattığı bazı durum ve tersliklerden mülhem olarak vazedilmiştir.
Zaman içinde pek çok kişi benzer terslikleri Murphy kanunu adı altında listeye eklemiş, kurallar anonim bir hal almıştır.
1917 doğumlu Edward A.Murphy Jr.ABD Hava Kuvvetlerinde 1949da roketler üzerine deney yapan mühendislerden biriydi.
İnsan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu (USAF proje MX981).
Deneylerden biri pilot üzerinde 16 değişik noktaya akselometre takılması gerekiyordu.
Sensör bir yapıştırıcı ile ancak iki türlü takılabiliyordu ve birisi 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becerdi.
Bunun üzerine Murphy, daha sonra kanun olarak nitelendirilecek ilk söylemlerini bir basın toplantısında açıkladı.
Bir kaç ay içinde "Murphynin Kanunları" mühendislik sahasında çalışanlar arasında yayıldı ve 1958de de nihayet Websterin sözlüğüne girdi.

- - - - - - - - - - - - - - - -

Basarilarini gizlemek, en buyuk basaridir.

La rochefoucauld

- - - - - - - - - - - - - - - -

En kor, gorupte gormek istemeyendir.
En sagir, duyupta duymak istemeyendir.
En cahil, bilipte bilmek istemeyendir.
En aptal anlamayip anladigini sanandir.

Anonim Nasihat

- - - - - - - - - - - - - - - -

"Kapitalist ötesi toplum ve kapitalist ötesi politika, yeni bir sektöre, bir sosyal sektöre ihtiyaç göstermektedir.
Bu sektör hem sosyal ihtiyaçları karşılayacak, hem de anlamlı bir vatandaşlık bilincini, toplum ruhunu yeni baştan yerleştirecektir."

- - - - - - - - - - - - - - - -

Zekilik kadar aptallık da gerekliydi.
Ama aptalca davranmak da zekice davranmak kadar zordu.

George Orwell-Hayvan Çiftliği

- - - - - - - - - - - - - - - -

Düşünmeden öğrenmek yitirilmiş bir emektir.
Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır.

Konfiçyus

- - - - - - - - - - - - - - - -

credibile quia ineptum est Tanrinin oglu oldu, kisacasi, inanilabilir cunku uygunsuz. Yani Tanrinin oglunun

Latin Atasozu

- - - - - - - - - - - - - - - -

Flagrante delicto
Sucustu

Latin Atasozu

- - - - - - - - - - - - - - - -

Ömer Hayyam Bütün Dörtlükler [ 60. - 389 ]

Öldürmek de, yaşatmak da senin işin;
Bu dünyayı gönlünce düzenleyen sensin.
Ben kötüyüm diyelim, kimde kabahat?
Beni böyle yaratan sen değil misin?

ŞARAB: Arapça, içecek şey, anlamında bir kelime. Aşk ve mahabbet anlamına kullanılır. Coşkun aşk halleri ki, bu durumdaki kişi aşkta sadakat imtihanından geçer. Kemale erenlerin hali budur. Bu kelimeyle ilgili bazı deyimler şunlardır:
Şaraphane : Melekût âlemi, kâmil arifin iç dünyası.
Şarab-ı Puhte: Yıllanmış, kıvamını bulmuş şarap. Her türlü kayıttan, sınırlamadan kurtulmuş saf ve mücerred zevk.
Şarab-ı ham : Çiğ şarap. Dünyevî zevk ile karışık hayat.
Şarap-ı Tevhîd : Allahın zâtında mahvolup, her türlü maddî bağdan kurtulma.
İki türlü şarap vardır: Biri maddî, dünyevi, alkol ihtiva eden içilmesi haram olan içki, ki bu insanı içince sarhoş eder. Diğer şarap ise, aşk şarabıdır. Allahı sevmekten kaynaklanan zevkin sonucu olarak ortaya çıkan bir tür mestlik, melankoli hâli. Sûfîler bu bakımdan, içmeden sarhoş olanlardır, diye tanımlanır. Marifet, içmeden, manâ sarhoşu olmaktadır. Her iki sarhoşta ortak bazı özellikler vardır. Bunlardan biri, her ikisi için dış âlemin bir anlamı yoktur; sarhoşluk, her iki grubu dış dünya ile alakalı bir takım ilgilerden kesmiştir, ikisi arasındaki pek çok farktan bir diğeri de, şudur: : Mânâ sarhoşunda, karaciğerden kaynaklandığı söylenen bir tür iç hararet, maddî şarab içende bulunmaz.
OrajKalip


- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder