Seçime üç ay var!
Son gazeteci tutuklamaları ile Türkiye’deki sivil dikta iddialarına yeni unsurlar eklendi.
AB ve ABD gibi AKP’nin stratejik müttefikleri bile Türkiye’deki basın özgürlüğünü açıktan sorgulamaya başladı.
AKP’nin yandaş kalemleri bile, koro halinde bu kadarı fazla demeye başladı.
Yakın zamana kadar Ergenekon’u temizleme operasyonları olarak gören AKP’ye sıcak diğer çevrelerde de kuşku ve tepkiler ayyuka çıktı.
Sorarım size, bildiğimiz tanıdığımız Tayyip Erdoğan’ın böyle bir tablodaki suskunluğu, yargıya saygısı olarak açıklanabilir mi?
O Tayyip Erdoğan ki işine gelmeyince Anayasa Mahkemesi’ni bile yerden yere vurmaktan çekinmedi!
O Tayyip Erdoğan ki Danıştay ile Yargıtay gibi yargının en önemli iki kurumunu bile gün oldu aşağıladı!
Dahası o Tayyip Erdoğan değil midir, Obama istedi diye devletler arası hukuku bile çiğneyerek başka bir ülkenin içişlerine müdahale edip Mübarek’e çekil diyen!
Düşünün böyle bir Tayyip Erdoğan, astığı astık, kestiği kestik olduğu Türkiye’de içine sinmeyen bir şey olacak da susacak!
Güldürmeyin beni!
Yahu bu Tayyip Erdoğan, “Zahit Akman şaibe altında, istifa etmeli” diyen kendi yardımcısı Bülent Arınç’ı bile refüze etmedi mi?
Soruyorum böyle biri son olanları onaylamasa, yargı bağımsızlığı diye bir şeyi takar mı?
Uzatmayayım tablo şudur:
Son gazeteci operasyonundan Başbakan’ın haberdar olmadığını iddia etmek, 74 milyonun zekası ile alay etmek ve onları aptal yerine
koymaktır.
Evet yapılanların tamamı Başbakan’ın bilgisi ve onayı dahilindedir.
Diyeceksiniz ki bunca imaj zararına rağmen Tayyip Bey, böyle bir şeyi niye mi yapar?
Polisin içindeki o malum ekip, Erdoğan’ı (güya) dinleme bilgileriyle ikna etmiştir de ondan!
Başbakan’ı her fırsatta “Seni öldürmek istiyorlar” diye yönlendiren Polis’deki o ekip, Oda TV ekibi ile diğer araştırmacı gazetecileri enterne edip akıllarınca seçim öncesi tedbir alıyorlar..
Belli ki polisin içindeki o unsurlar Başbakan’ı ciddi şeyler çıkabilir diye uyarmışlardır ve de korkuları vardır.
Burada altı çizilmesi gereken husus, Tayyip Erdoğan ile polisin içindeki o grubun neden korktuklarıdır.
Özellikle Hrant Dink’in Ergenekon’a zemin olsun diye öldürtülmesinin ortaya çıkması ve de afişe edilmesi bu grubu telaşlandırmıştır.
Buna ilaveten yapılan bu tutuklamalarla seçim öncesi medyaya yeniden korku salınmış ve kendilerince ayar verilmiştir. Bu arada Nedim Şener ve Ahmet Şık’a yazdıkları ve yazacakları için ceza kesilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder