29 Kasım 2011 Salı

POLITIK - DEMOKRASİ GÜZEL ŞEYDİR SEVELİM SEVDİRELİM !!!



  
YAZI GİRİŞİ ;
 
İtalya'da Berlusconi'nin yerine,
Mario Monti getirildi...
 
Ülkemin dertleri başımızdan aşkın,
Bana ne Monti'den DEMEYİN...
Olay bir rol modelin perde ardıdır..
Ve evrenseldir...
 
Naci KAPTAN
 
 İşte İtalya...
Halkın oylarıyla gayet demokratik bir şekilde işbaşına gelmiş
Berlusconi ışık hızıyla uçuruldu.
Kim getirildi 'geçi(ri)ş' hükümetinin başına ?
Bir siyasetçi mi ? Bir milletvekili mi ?
Bir senatör mü ? Halktan oy almış bir kişi, yani bir seçilmiş mi ?
Hayır !..
 
Mario Monti adlı, kamuoyuna “akademisyen – ekonomist”,
dolayısıyla “teknokrat” diye takdim edilen biri.

Ülkede başka teknokrat mı yok, neden Monti ?
Nedir Mario Monti’nin özelliği ?
Söyleyelim.
Goldman Sachs ve Coca Cola’nın danışmanı…
O kadarcık mı ?
Değil tabiî. Onlar adresi belli olsun,
hakkı huzur alıp arpalansın diye yaratılmış ufak işler.
Monti, ‘şebeke’nin has adamıdır.
Bilderberg Yönetim Kurulu üyesidir !!!
 
***
 
  
 
DEMOKRASİ GÜZEL ŞEYDİR SEVELİM SEVDİRELİM !!!
 
Yapılan klinik deneyler sonucunda uzmanlar, aşağıdaki klişelerin umumun önünde tekrar edilmesinin  janti görüntü vermek açısından yararlı olduğunu saptamışlardır  ve ‘ayet-el kürsi’ ile dönüşümlü olarak sürekli zikredilmesini herkese tavsiye etmektedirler ;
“Demokrasi, ülke ve toplum yönetimi açısından insanlığın bulmuş olduğu en iyi kurumdur...
Halkın egemenliği anlamına geldiği için tartışılmaz bir şekilde en iyi yönetim biçimidir...
Millî iradenin oluşması ve yönetime yansıması anlamına geldiği için kutsaldır...
Dünyada en gelişmiş ve bizim de hedef alıp erişmeye çalışmamız gereken ise, elbette Batı demokrasileridir ...”
Falan, filan...
Amin...

Tüm klişeler gibi, bunlar da palavra tabiî.
Değil dünyada, Batı’da da demokrasi diye bir şey yoktur. İnsanlara ‘demokrasi’ diye yutturulan, basit bir müsamereden başka bir şey değildir. “Birileri” bu aptalca müsamereyi insanlara yuturdukları için son yıllarda giderek o kadar şımarmışlardır ki; ülkelerin başına, apartman kapıcınız olsa zekâ ve ahlâk düzeyi nedeniyle tedirginlik duyacağınız tipleri geçirmişlerdir. Parodide yer verilse, abartılı bir şekilde karikatürize edildiğini düşünüp dudak bükeceğiniz şu tipleri düşünün. ABD’nin başkanlık koltuğunda iki dönem tutulmuş Bush’u ... İtalyan siyasetinin yenilmez armadası kılınmış, 1994’ten 2011’e kadar üç kez iktidara getirilip 9 yıl başbakanlık yaptırılmış Berlusconi’yi ... Sarkozy’i ... (Bizimkini düşünmeyin. Hiç aklınıza getirmeyin onu. Güzel şeyler düşünün).

Ama gırgır, şamata bir yere kadar. İşlerin sarpa sardığı, yani menfaatler açısından bir risk doğduğu görülür görülmez, ciddileşilir, tulûta son verilir. Demokrasi gereği, “millî iradenin tezahürü” sonucu işbaşında bulunduğu iddia edilen ‘artist’ hemen uçurulur ve duruma vaziyet etmesi için “ekip üyesi” mutemet bir eleman işbaşına getirilir.

İşte İtalya...
Halkın oylarıyla gayet demokratik bir şekilde işbaşına gelmiş Berlusconi ışık hızıyla uçuruldu.
Kim getirildi 'geçi(ri)ş' hükümetinin başına ?
Bir siyasetçi mi ? Bir milletvekili mi ?
Bir senatör mü ? Halktan oy almış bir kişi, yani bir seçilmiş mi ?
Hayır !..

Mario Monti adlı, kamuoyuna “akademisyen – ekonomist”, dolayısıyla “teknokrat” diye takdim edilen biri.
Ülkede başka teknokrat mı yok, neden Monti ?
Nedir Mario Monti’nin özelliği ?
Söyleyelim.
Goldman Sachs ve Coca Cola’nın danışmanı…
O kadarcık mı ?
Değil tabiî. Onlar adresi belli olsun, hakkı huzur alıp arpalansın diye yaratılmış ufak işler.          
Monti, ‘şebeke’nin has adamıdır.Bilderberg Yönetim Kurulu üyesi
(Kaynak: http://bilderbergmeetings.org/governance.html ) ... ve... ve çok daha önemli olmak üzere; ‘Trilateral Komisyon’un Avrupa bölümü başkanı. (Kaynak : http://www.trilateral.org/ )
(Bilmeyip de, “Trilateral Komisyon da neymiş ?” diyenler bir zahmet öğrenmeye çalışsa iyi olur. Çünkü o tür ‘şebeke’leri bilmeden dünyada ne olup bitiyor ve de neden öyle olup bitiyor, pek anlama olanağı yoktur. Biz kısaca, “Dünyayı yönetip yönlendiren üst düzey patron çetelerinden biri” deyip geçelim).

Yunanistan’da ne oldu ?
‘Millî irade’nin temsilcisi olan, yalnızca 2 yıl kadar kısa bir süre önce % 44 oy alarak başbakan olmuş Papandreu uçuruldu.
Onun ya da % 33,5 oy almış ana muhalefet partisinin bir üyesi mi başbakanlığa getirildi ?
Hayır !..
Lukas Papadimos adında, parlamento dışından biri getirildi.
Kimmiş bu muhterem ?
Fizik mühendiymiş… miş. Ekonomistmiş… miş. Akademisyenmiş… miş.
Yani “teknokrat”mış… mış, falan.
Ee, başka ?
Bir de, 1998’den beri ‘Trilateral Komisyon’ üyesiymiş.

Şunu baştan söylesenize kardeşim. “Kim takar demokrasiyi, siyasal partiyi, halkın oyuyla seçilmiş kişiyi ? Biz insanları demokrasi yutturmacısıyla kuklalara teslim ederiz ama, iş ciddiye binince doğrudan el koyarız. Şimdi de öyle yapıyoruz” desenize…Demezler.

"Çağdaş demokrasi" bir özgürlükler rejimidir.
Kitlelerin salaklığına ilişilmez.
 
 



 Naci KAPTAN


__._,_.___

--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Dusun. Daha da buyuk guc verir.  Anonim Nasihat   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder