Fırtına yaklaşıyor, hazırlıklı olun. |
Perşembe, 05 Ocak 2012 09:52
Dolarda tanzim satışı işe yaramıyor
Güngör Uras
Olayların içinden
MİLLİYET - 5 Ocak 2012
Merkez Bankası'nın rezervden dolar satarak dolar fiyatını aşağıya çekme çabasının işe yaramadığı görülüyor.
Bankanın döviz rezervleri eriyor ama dolar fiyatı aşağıya inmiyor.
Belki bu sayede bir çizgide duruyor.
İyi de Merkez Bankası daha ne kadar dolar satabilir?
Rezervini ne kadar eritebilir?
Belki denilecek ki, döviz satıyor ama, bu sayede piyasadan Türk Lirası çekiyor.
Piyasadaki likiditeyi azaltıyor…
1) Likiditeyi azaltmanın başka yolları da var.
Üstelik döviz rezervi azaltılmadan bu yapılabilir.
2) Likidite azalıyor ama döviz talebi azalmıyor.
Rezervin tamamı satılsa döviz talebini tam olarak karşılamak mümkün olamayacak.
Çünkü döviz talebi denilen şey cari açık (döviz açığı)dır.
Merkez Bankası döviz talebini azaltmak için (1) Piyasadaki likiditeyi doğrudan tedbirlerle kısmaya, (2) faizi yükseltmeye mecbur kalacak.
Ama bu arada döviz rezervi azalmış olacak.
Sadece Merkez Bankası değil, bizim işadamlarımız da 300-500 milyon dolarlık tanzim satışı ile dolar fiyatındaki yükselmenin frenlenebileceğine inanıyor.
Ve de yanlış yapıyor.
Önceki gün Doğan Satmış'ın bir haberinden öğrendik.
Mustafa Koç geçen ekim ayında gazetecilerle bahse girmiş.
"Dolar yılsonunda 1.72 TL olacak" şeklinde bir tahminde bulunmuş.
Bahsi kaybetme olasılığı hatırlatılınca da, o gün 500 bin doları piyasaya sürerim.
Kuru düşürürüm" demiş.
Ne var ki, Merkez Bankası günde 1 milyar, 2 milyar dolar döviz satıyor.
Doların fiyatı 1 kuruş aşağıya iniyor.
Sonra 1 kuruş yukarıya çıkıyor.
İhracat değil ithalat rekor kırıyor
Kasım ayı dış ticaret rakamlarına göre, 11 aylık ithalatımız 220 milyar dolar.
İhracatımız 122 milyar dolar...
Dış ticaret açığımız (ithalat ile ihracat arasındaki fark) 98 milyar dolar.
İhracatımız ithalat harcamasının sadece yüzde 55'ini karşılayabiliyor.
2011 yılının ekim ayından geriye 12 aylık Cari Açığımız (döviz açığımız) 78 milyar dolar.
İthalatta, dış ticaret açığında, cari açıkta rekor kırdık.
Türkiye rekoru ve dünya rekoru kırdık.
Her 100 dolarlık ihracatta 82 dolarlık ithal malı girdi kullanıldığını hükümet üyeleri açıkladı.
Bugün tek derdimiz ithalatı frenlemek, cari açığı küçültmek...
İşte ülkenin en önemli sorunu bu iken, birileri bizimle alay edercesine, dalga geçercesine "Bir yıllık ihracatı, 1 saatte yaptık...
Cumhuriyet rekoru kırdık!" diyerek davul zurna çalmıyor mu...
Başkalarını bilemem ama ben çok bozuluyorum...
Her ay başı aynı filmi seyretmekten bıkkınlık geldi.
Sayın Bakanı ortaya alan saygın işadamlarının fotoğraflarını her ay seyretmek beni üzüyor.
Şampiyona söylemcileri devletin TÜİK'in rakamlarına acaba bakmıyorlar mı?
İhracat şampiyonu 4 sektörde ocak-kasım rakamları şöyledir:
Motorlu taşıt araçları ihracat 14.3 milyar dolar, ithalat 15.5 milyar dolar.
Kazanlar ve makinelerde ihracat 10.4 milyar dolar, ithalat 24.7 milyar dolar.
Demir çelik ürünlerinde ihracat 10.1 milyar dolar, ithalat 18.6 milyar dolar.
Beyler...
Ayıp oluyor...
Lütfen, saf ve bakir Türk halkını uyutmaya çalışmayınız.
Dış ticaret denilen şey iki yönlü bir trafiktir.
Sadece döviz gelirine bakılmaz.
Döviz geliri ile döviz giderinin birbirine eşit olması gerekir.
Döviz gelirini elde etmek için ne kadar döviz kullanıldığı önemlidir.
Ekonomimizin bugün karşılaştığı temel sorun, ihracatın dövize bağımlı olması nedeniyle ihracat arttıkça ithalatın daha fazla artmasıdır.
Babacan bile dayanamadı.
Güngör Uras
Olayların içinden
MİLLİYET – 6 Ocak 2012
Her ay sahnelenen "İhracatta rekor kırdık" tiyatrosuna Sayın Babacan bile dayanamadı.
"Beyler hangi rekordan söz ederek,davul zurna çalıyorsunuz" dedi ve de rakamları verdi:
- 2008 yılında doların ortalama fiyatı 1.29 TL idi.
Yıl toplamında 134 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
- 2011 yılında doların ortalama fiyatı 1.67 oldu.
İhracat gene 134 milyar dolar.
Hani diyordunuz ki, "Dolar fiyatı birazcık artsa, ihracat çatlayacak, patlayacak.
Bu mu "Rekor" diyerek alkış tuttuğunuz tablo!."
Sayın Babacan efendilik etti de "Siz ihracatta değil, ithalatta rekor kırıyorsunuz...
İthalat rekoru ile Türkiye'nin cari açığını sürdürülemez hale getiriyorsunuz" demedi.
Dese idi, şunları söyleyecekti:
- 2008 yılında ithalat 201 milyar dolar, dış ticaret açığımız 70 milyar dolardı.
- 2011 yılında ithalat 240 milyar dolara, dış ticaret açığı 106 milyar dolara ulaştı.
- İthalatın rekor kırması, ihracatın yerinde sayması sonucu cari açık (döviz açığı) 2008 yılında 42 milyar dolar iken 2011 yılında 80 milyar dolara dayandı.
Sayın Babacan, "Bugünkü ihracatımız yükselen döviz kurunun hak ettiği ihracat değil.
Madem kur buralara çıktı, ihracatçılarımızın bu kurun hakkını vermesi gerekir.
2012 yılının ihracatta tam bir patlama yılı olması lazım.
Eğer ihracat artışına kur yardım ediyor ise, kurdan yardım artık bu kadar olur.
İhracatçılar kura ek olarak daha başka teşvik tedbiri arayışına sakın girmesinler''
..........................
http://www.gazetevatanemek.com/index.php/guengoer-uras-dier-yazlar/3448-babacan-bile-dayanamad.html
-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder