| Hani hep söyler dururuz "küresel oligarşi" diye. Havada kalır, çoğu ne olduğunu anlayamaz, sanki trafik canavarı gibi soyut bir şey zanneder. İşte şimdi güzel bir fırsat yakaladık. Dile kolay ülkemize yaklaşık 13 milyar dolar kaynağı belirsiz para girmiş. Bu para kimin parasıdır, neden ülkemize girmiştir, ne zaman çıkacaktır, girerken ve çıkarken ülkemizde hangi ekonomik parametreleri tahtravalli gibi indirip, kaldırmıştır? Hatırımıza gelenleri bir bir sayalım: Yan tarafta seceresi dokümante edilmiş hanedanlar var. Bir başka listedeyse hemen yandaki ailelerini görürüz. Aslında ağırlıklı olarak batılı ülkelerde konuşlanmış üçyüz kadar aileden bahsediyoruz. Bu listelerde Toyota, Honda vb. Japon hanedanları, ve son yirmi yılda Çin'de ve Rusya'da palazlanmış hanedanlar yoktur..
İşte küresel oligarşi diye söylenenler adıyla sanıyla, cismiyle bu hanedanlardır. Dikkat edin bu listede bazı Avrupa Kraliyet aileleri de vardır. Başta İngiliz hanedanı. Bu hanedanlar hem asildir, hem de küresel zenginlikden payını almıştır. İşte bunların sahip oldukları dev çatı şirketler, bunların para zimmetledikleri fon yöneticileri dünyada 17. yüzyıldan bu yana yaşanmış bütün savaşların, katliamların planlayıcısıdır. ABD İngiliz ve diğer batılı ulus devletlerin orduları bunların tetikçisidir. Batılı devlet aygıtları, sivil toplum kuruluşları bunların güdümünde ve kontrolündedir.  Roma, Aspen, Bildenberg toplantıları, Dış İlişkiler Komisyonu, Trilateral Komisyon vb. bunların kendi aralarındaki koordinasyon kurumlarıdır.Bu hanedanların zenginlikleri Forbes gibi dergilerde listelenmez. Bunların toplantı ve etkinliklerine bütün batılı gizli servisler koruma sağlar. Bunların işlettikleri cinayetler örtbas edilir. Esasen bütün batılı ulus devletlerin gizli servisleri bunların menfaatlerini korumaya hizmet eder. Krem döla krema, dünyadaki sosyal sınıf piramidinin en tepesi bunlardır. Hep en tepede bir çuval dolarla temsil edilen o soyut varlık işte bunlardır. İŞTE SİZE KÜRESEL OLİGARŞİ. Birde bunun yerli işbirlikçileri var, ona da KOMPRADOR denir. Bunlar küresel hanedanların bir bölümünün toptancısı, bayisi, distribütörü, fason tedarikçisi vb rollerle kendi ülkesinde varlık gösterir. Bunlardan ülkemizde yer alanları sayarsak Koç, Sabancı, başta olmak üzere dönem dönem, DP, AP, ANAP, DYP VE AKP'ni sonradan ürettiği zenginlerdir. Nasıl şimdi soyut kavramlar cisim kazandı mı? |
On 11.01.2012 22:09, Azo wrote:
Merkez Bankası'nın açıkladığı ödemeler dengesi verilerine göre, 12 milyar 913 milyon dolarlık kaynağı belirsiz para girişi yaşandı
ANKARA - Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerine göre Kasım ayında kaynağı belirsiz 684 milyon dolar giriş yaptı.
Bu girişle birlikte yılın 11 ayında Türkiye'ye giriş yapan kaynağı belirsiz para tutarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 220 oranında, 8 milyar 876 milyon dolar tutarında artışla 4 milyar 37 milyon dolardan 12 milyar 913 milyon dolar düzeyine yükseldi.
12.9 milyar dolarlık gizemli para girişi, yılın 11 ayında verilen 70.2 milyar dolar düzeyindeki cari işlemler açığının finansmanında önemli kalemlerden birini oluşturdu.
Net hata noksan kaleminde 2011 yılı Ocak ayında 1 milyar 565 milyon dolar, Şubat ayında 951 milyon dolar, Mart ayında 869 milyon dolar giriş yaşanırken, Nisan ayında 328 milyon dolarlık çıkış olmuştu.
2011 Mayıs ayında net hata noksan kaleminde giriş yapan kaynağı belirsiz para 4 milyar 32 milyon dolara ulaşmıştı.
Mayıs ayındaki net hata noksan kaleminde yaşanan bu giriş, şimdiye kadar bir ayda oluşmuş en büyük net hata noksan girişi olarak dikkat çekmişti.
Haziran ayında 1 milyar 904 milyon dolar düzeyinde giriş gerçekleşmişti.
Temmuz ayında gizemli para girişi Haziran'a göre bir miktar gerilese de, 1 milyar 605 milyon dolarla dikkat çekici bir seviyede gerçekleşmişti.
Ağustos ayında net hata noksan kaleminde yer alan 467 milyon dolarlık kaynağı belirsiz para çıkış yapmıştı.
Eylül ayında net hata noksan kaleminde giriş yapan kaynağı belirsiz para tutarı 1 milyar 141 milyon dolar, Ekim ayında 957 milyon dolar tutarında gerçekleşmişti.
(anka)
************************************************
***********************************************
Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir.
Fakat içersindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır.
Sınırları zorlayan düşman silah ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir.
Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur,onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümet oridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür.
Politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak yaşam gücünü elinden alır.
Bir katil daha az korkuludur.
Marcus Tullius Cicero
(M.Ö.106-M.Ö.43),
************************************************
************************************************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder