Ali Nejat Ölçen : AYAKKABI KUTUSUNDAKİ İKTİDAR
Hükümet üyesi üç bakan oğlunun ve kimi iş adamlarının yolsuzluk savıyla tutuklanmaları, AKP ile Cemaat arasındaki savaşın ürünü sanılmakta.
Ne denli yanlış.
Böylesi geçersiz sava, kimi ünlü yazarların da katıldığını görmekteyiz.
Fettullah Gülen ile R.T.Erdoğan arasındaki savaşım hiçbir zaman güç gösterisinden ve yeni pazarlık görüşmelerine yol açmaktan öteye geçemez.
Neden mi?
Fettullah Gülen ve örgütüne State of Pennsylvania tarafından, R.T.Erdoğan da BOP Eşbaşkanı olarak State of USA tarafından verilen görevin içeriği bilinmeden bu konudaki tüm öngörüler geçersiz olabilir.
Aradaki savaşın nasıl sonuçlanacağına Kristof Kolomb'un ülkesinde karar verilecektir.
Bu konuda en yadırganacak olan, Utku Çakırözer adındaki kişinin yazısının Cumhuriyet gazetesinde yer almış olmasıdır.
(19.12.2013).
Meğer:
ABD'li kaynaklar, Türk demokrasisine saygılıyız, diyormuş.
Devam ediyor yazar: Türkiye'ye hiçbir şekilde müdahelede bulunmayız,bulunamayız; Türk siyasetine o yönde ya da bu yönde bir sonuç almak istesek te bunu başaramayacağımızı bilecek kadar akıllıyız.
Yalnız bunu uygun bulmadığımızdan değil, aynı zamanda gücümüz yetmez, diyormuş ABD'li kaynaklar.
ABD'li kaynakların kimlerden oluştuğunu yazar Utku Çakırözer açıklamıyor.
ABD niçin dışarıdan müdahelede bulunsunlar?
Onlar içimizde.
Satın aldıkları hainleri kullanarak müdahelede bulunmaya gerek görmeden şu ya da bu yönde sonuç almakta güçlük çekmiyorlar.
Bir gerçek apaçık ortada.
Dışişleri Bakanı bayan Clinton, TSK'ya yönelik kuşatmayı görünce "aşırı gitmişsiniz" dediğine göre buyruğu BOP eşbaşkanının nereden aldığı görülmüyor mu?
ABD kaynakları, güçleri yetmediği için mi askerlerimizin kafasına Süleymaniye'de çuval geçirdiler?
ABD kaynaklarına sormak gerekir: Güçleri yetmediği için mi PKK'ya lojistik desteği sürdürüyorlar.
Güçleri yetmediği için mi, 30 askerimizi şehit eden gözü dönmüş PKK canilerine gece görünmeyen giysileri armağan ettiler?
Mağaralardaki ABD konservelerine ve silahlarına ne denir?
Yazar Utku Çakırözer bunu sormuyor biz soralım:
Atlantic Council'de hazırlanmasına Davit L.Phillips'in başkanlık ettiği raporu bu ABD'li kaynaklar, görmediler; yazar Utku Çakırözer de mi görmedi?
Türkiye' ye gelmeden önce Başkan Obama'ya sunulan o raporda:
Anayasa'da vatandaşlığın temeli olan "Türklük tanımı ortadan kaldırımalıdır.
PKK sorunu sadece bununla çözülmez, nihai çözüm PKK lideri ve kadrosu için af düzenlemesinde yatmaktadır "
biçiminde yer alan sözler, "Kürt Açılımı"nı gündeme sokmadı mı?
Ve bu ABD'nin ülkemize niçin,nasıl yan yoldan müdahelede bulunulacağını açıklamıyor mu?
Davit L.Phillips bununla da yetinmiyor başkan Obama'ya sunduğu o raporda:
Obama yönetimi Kuzey Irak ve bölgesel sorunlar için bir temsilci atamalıdır, diyor.
O temsilci atandı, Türkiye'ye bir PKK'lıyı değil kediyi bile vermem diyen Barzani'dir ve Ankara'da kırmızı halı üzerinde karşılandı.
Sözünün eri imiş, yanında gerçekten kedi getirmemişti!
Ayakkabı kutusuna girecek kadar küçülen bir siyasal iktidar ve onun üyeleri halâ nasıl ayakta kalıyor; gurur, mahcubiyet,utanç, ar namus türü değer yargılarına bu denli mi yabancılaştılar?
Ya da acaba oyun mu oynanıyor.
Yolsuzluğun, rüşvetin,kirin pisliğin akıl almaz ahlak dışı boyutunu sergileyen operasyonlardan R.T.Erdoğan'ın bilgisi olmadığı ve onun kurgulamadığı acaba düşünebilir mi?
Yerel yönetim seçimleri yaklaşırken, yolsuzlukla hangi düzeyde olursa olsun savaştığı kanısını toplumda uyandırarak kendisini aklamak; paklamak için bu operasyonu başlattığı olası mıdır, bilemiyoruz.
Bildiğimiz şu ki, 12 Eylül 1980 sonrasında ABD'de Beyaz Saraydan içeri kim girebilmişse başbakan olmuştur ülkemizde, R.T.Erdoğan dahil.
Şimdi acaba sıra Kılıçtaroğluna mı geldi?
Soruyorum:
1970'li yıllarda Fettullah Gülen Sakarya'nın Akyazı ilçesinde imam iken bir hatun kişiyle ilişki sonucu onun parasıyla Vakıf kurduğunu ve sonrasında hatun kişiyi dışladığını bilmiyor mu ve de onun ABD'ye neden kaçtığının ayırtında değil mi BOP eşbaşkanı?
İstese onu Türkiye'ye getirtemez mi?
Aralarında danışıklı döğüşü ciddiye alanlara soruyorum:
İpler nerede, kimlerin elinde?
Acaba aralarındaki bu kirli çatışma, savaşım değil sadece dalaşım mı?
Buna yağlı güreşte el-ense denir.
Üstelik kullandıkları yağ da ABD üretimi.
Teknik dilde bunun adı "made in USA" dır.
Böyle biline ayrıntıları bırakılıp genel görüne.
Dr.Ölçen
zaryop:jaro
Deniz gibi mal kazan, fakat sen uzerinde gemi ol.
Mevlana
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder