3 Ocak 2014 Cuma

10-CHP’de ‘Gül+Gülen+CHP koalisyonu’ tartışması alevlendi - Taha Kıvanç :CHP büyük beklentide, ama..

Ey Kemalistler, ey solcular, ey sosyal demokratlar,
Gözleriniz görmüyor mu, kulaklarınız sağır mı oldu?
Gizli saklı birşey yok, herşey gözlerimizin önünde..

CHP Fitnebaz Cemaat(The Intriguer Communion)'le birlikte anılıyor.
İtifak etmişler, CHP Pensilvan'ya İmamının onay verdiği adaylarla siyasi yoluna devam edecekmiş.
Sarıgül'ün Amerika ziyaretlerini hepiniz biliyorsunuz, ulusal görünümlü işbirlikçi basınımız bile yazdı.
Hem New York'daki çeşitli iş çevreleri(Siyonist Dernekler) hem de Pensilvanya İmamı onay vermiş, bunu her yerde yazdılar, dünya alem duydu.
Kılıçdaroğlu Amerika'dan randevu alabilmek için kırk takla attı ve o da muradına erdi.
Yetmedi, ABD elçisiyle düzeltiyorum, Türkiye Genel Valisiyle de görüştü.
Uzlaştılar.
Uluslararası, ya da ulusal görününlü yerel medyamız hepbir ağızdan aynı şeyi pompalıyor.

CHP iktidara gelecekmiş, AKP gidecekmiş.
Peki Türk halkının menfaatleri bunca lakırdı içinde yer tutuyor mu?
Varsa yoksa, küresel oligarşi, batılı güç odakları.
Onların onayları, onların programları, onların prensleri, onların adamları...
Bunları görmez misiniz, duymaz mısınız?
Sizin gururunuz, onurunuz incinmez mi?

Böyle sol, böyle sosyal demokrat, böyle Kemalist olmak mümkün mü?
İşbirlikçi arıyorsanız onun feriştahı zaten var.
Gidin AKP'nin, MHP'nin, BDP'nin peşinde gezin.

Sizleri kandırıyorlar, CHP sol oyların davulcuya, zurnacıya kaçmaması için ayakta tutulan bir dekor partidir.
MHP'de kendini milliyetçi, dindar milliyetçi, milliyetçi dindar sayanların elini kolunu bağlamak üzere ayakta tutulmaktadır.
Bu partilere gönül vermiş insanlar size sesleniyorum, üst yönetiminiz işbirlikçidir, sizi temsil etmemektedir.

Bırakın bunların peşini, bunlardan ne köy olur, ne kasaba olur.
Bunların hasbel kader iktidar olurlarsa ne yapacakları dahi belli değildir.
Bunlar her işlerini batıyla akord içinde, onun kontrolünde yapacak şekilde yapılandırılmış kadrolardır.
Ekonomik, iç ve dış siyaset için programları yoktur.
Şimdi olduğu gibi, gelecekte de bunların liderleri gündelik faaliyetlerini, iş programlarını Türkiye Genel Valisi ya da doğrudan New York'daki ÇEŞİTLİ İÇ ÇEVRELERİNDEN alacaktır.

Bırakın CHP'yi cemaatçiler kalkındırsın.
Gelin hep birlikte Kemalistlerin, solcuların, ulusalcıların, milliyetçilerin tek adresinde toplanalım.
IP'ni kalkındıralım.
Şu ülkede küresel oligarşinin onay vermediği, marjinalize edilmiş, ötekileştirilmiş, medya lincine tabii tutulmuş, tam bağımsızlığı savunan tek partinin ardında duralım.




Ve hatırlatmak isterim, IP bir tek adam partisi değildir.
Son yıllarda ülkenin en süzme, en değerli fikir adamları, sanatçıları, geçmişi iyi bilinen yetişmiş insanlarını bünyesine almıştır.

Dikkatle incelerseniz, her biri ayrı ayrı bir kıymet olan yüzlerce bilinen, iyi nam salmış insanla karşılaşacaksınız.
IP adeta kitlesel katılımlarla, kadrosundaki en iyi bilinen Kemalistler, solcular, sosyal demokrat insanlarla tam bağımsız, bağlantısız bir programla iktidara hazırdır.

Unutmayın AB konusunda, ABD konusunda diğer partilerin hepsi de aşikar şekilde mandacı bir tavır içindedir.
Hepsi de mış gibi yapmaktadır.
Milliyetçiymiş gibi, solcuymuş gibi, liberalmiş gibi.
Oysa hepsi de küresel oligarşinin işbirlikçisidir.

Günümüz meclisinde sandalye tutan partilerin hiçbirisinden ne köy, ne de kasaba olmaz.
Bunların Türk milletinin menfaatleriyle alakası yoktur.
Hepsi de menfaat çetesi halindedir.

Hepsi de az çok denenmiş, ve çuvallamış oluşumlardır.
Hiçbirisinde ilke, prensip, ideoloji yoktur.
Hepsi de pragmatik, esen rüzgara göre yelken açan sentetik dekor oluşumlardır.
Yabancılar hepsinin de sermayesinin yüzde yüzünü ödeyerek satın almıştır.


Saygılar
Oraj POYRAZ
--------------



CHP'de 'Gül+Gülen+CHP koalisyonu' tartışması alevlendi

CHP kulislerinde uzun süredir konuşulan Cemaat'le ittifak yapma, yolsuzluk soruşturmasıyla birlikte yüksek sesle tartışılmaya başlandı.
CHP'li vekiller 'Bizden bu koalisyona onay yok' dedi

CHP'nin iktidar yolunu açmak için gündeme getirilen "Gül+Gülen+CHP koalisyonu" arayışı parti içinde yeni bir tartışma başlattı.
Parti içi muhalifler, bu formüle, "Yalnızca CHP'nin yok olmasını değil, Türkiye'nin geleceğini karartacağı" gerekçesiyle karşı çıktı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e karşı izlenen politika CHP'de yeni bir tartışma yarattı"Gül+Gülen+CHP koalisyonu" iddialarına ilişkin CHP'li vekillerin görüşleri şöyle:

'Koalisyona onayımız yoktur'

Birgül Ayman Güler (İzmir): CHP, ülkenin kurtarıcı ve kurucu partisidir"C" (Cemaat) ile herhangi bir işbirliği CHP'yi öyle düşürür ki, bunun sonucu yalnızca CHP'nin yok olması değil, Türkiye'nin geleceğinin kararması sonucu yaratır?"C" bir balinaya yapışmadan var olamayan kabukludur; CHP'nin buna izin vermemesi; Türkiye'yi kurtarmak ve bağımsız, ulusal, laik Cumhuriyet'i temelden yeniden inşa etmek demektir.
Bu konudaki yanıtımız şudur: Hayır, onayımız yoktur.

'CHP'nin ismi yan yana olamaz'

Dilek Akagün Yılmaz (Uşak): Fethullah cemaat örgütlenmesi ile CHP'nin ismi asla yan yana olamaz.
Farklı yaklaşımları ya da girişimleri olan bazı kişiler olabilir, ama bunlar çok büyük bir hata yaparlar ve parti tabanında dışlanırlar.
Bir Amerikan projesi olan Gül, Gülen ve Tayyip Erdoğan ittifakının bozulduğunu gözlemliyoruz.
Bizim, "Gül-Gülen" ve "Tayyip Erdoğan" yapılanmasının biri iyidir, diğeri kötüdür gibi yaklaşım içinde olmamız söz konusu değildir.

'Birinci muhatabımız hükümettir'

Malik Ecder Özdemir (Sivas): Cemaat AKP'nin yolsuzluklarını ortaya çıkarmaya başladı.
Genel Başkan doğru bir siyaset götürüyor.
Şu anda bizim muhatabımız iktidar olan AKP.
Hem Cemaat üzerinden milli orduyu tasfiye eden hem de yolsuzluğun batağına düşen AKP.
Doğrudan birinci muhatabımızın AKP olması demek, Cemaat ile bizim ittifak halinde olduğumuzu göstermez.

'Koalisyonu yenileme ihtiyacı ortaya çıktı'

Süheyl Batum (Eskişehir): Gezi Parkı olaylarından sonra bu koalisyon çatladı.
Şimdi bu koalisyonu yenileme ihtiyacı çıktı ortaya.
Tabii CHP böyle bir şey yapmaz.
CHP iktidar olacak ama "Bu koalisyon ile çok güzel iktidar yakalanır" diye düşününler var ise yanlış düşünmüş olurlar.
Bize iktidarı sağlayacak olan, iktidarı sağlayacak olan, Gezi Parkı'dır; Gezi Parkı'ndaki insanların direnişidir.

'Suni yama dikiş tutmaz'

Fatma Nur Serter (İstanbul): CHP ilkeleri olan, ideolojisi olan bir siyasi partidir.
Bu parti, kendisine dışarıdan dayatılmak istenen ya da yamanmak istenen kendi özü ve ilkelerine, yapısına ters olan hiçbir grup ve cemaatle iç içe giren bir yapı göstermez.
Böyle suni bir yamama CHP'de dikiş tutmaz.

↑↑↑ - ↓↓↓

Taha Kıvanç :CHP büyük beklentide, ama...

Geçenlerde, bir dost sohbetinde, olan bitenden en az benim kadar rahatsızlık duyduğunu bildiğim, gönlü uzun yıllardan beri Hocaefendi'de oyu her zaman AKP'de bir arkadaşıma, benim de kulak hizamda, "Hadi artık CHP'li de olursun" diye takıldılar...

Verdiği tepkiyi buraya aktarmasam daha iyi olacak...

Hizmet Hareketi'nin ileri gelenleri kendilerinden 'Câmia' diye söz edilmesini istiyorlar; 'Cemaat' sözcüğü ile 'örgüt' akla geliyor ve onlar da kendilerinin bir 'örgüt' gibi görülüp gösterilmesini doğru bulmuyorlar...
Hatta bu son çatışma ortamının
'dershane' konusundan çıkmasına rağmen Câmia'yı 'örgütleştirip' yasa-dışılığa itme niyetine isyandan kaynaklandığını ileri süren de var...

İki tarafı dinledikçe, 'gerçekler' ile fısıltı gazetesi eseri 'vehimler' in yer değiştirdiğini anlıyorum...

Neyse...

Câmia'nın geçmişte DSP ile 'seviyeli bir ilişkisi' olduğu biliniyor...
Hocaefendi ile DSP lideri
Bülent Ecevit karşı karşıya gelerek felsefi konular etrafında sohbet de etmişlerdi.
DSP'nin hükümette olduğu dönemlerde, birkaç pürüzlü nokta o ilişkinin doğurduğu sempati ortamında zorlanmadan çözülebilmişti.
Konular
Ecevit'e kadar götürülmeden, Hüsamettin Özkanile görüşülerek, çözüme kavuşturulmuştu...

Geçmişte yaşanan DSP ile 'seviyeli ilişki', işbirliğinden daha ileri bir noktayı öngören beklentilere yol açmışa benziyor CHP'de...

Gazetelerde, siyasi yorumlarda Câmia'nın CHP ile 'ittifak' yapabileceğinden söz açanlar çıkabiliyor...

Radikal'de yazan bir CHP'li akademisyen, beklentisi zirvede olanlar arasında başı çekiyor...
Yazılarına sinen beklentiyi takipçilerine gönderdiği
'Tweet'ler ile de besliyor aynı yazar...
Yalnız değil, başkaları da var aynı öngörüyü seslendiren; ancak yazarın
Mustafa Sarıgül'ün çevresinden bir isim olması, ihtimal hesabının 'bilgi' sahibi biri tarafından teyidi gibi görülüyor...

Dün, bir dostum, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a gelişinde havaalanında kalabalıklarca karşılanmasını 'ittifak' ile irtibatladı.
Daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir kalabalıkla karşılanmış
Kemal Bey; İstanbul il binasının açılış töreninde daha önce pek rastlanmayan tipte insanlar da yer almış...

Töreni sunan, "Bugün bizim için farklı, her gün çok değişik şeyler oluyor" deyip duruyormuş...

Beklentisi zirvede CHP'li Radikal yazarı akademisyenin şu Tweet'ini de gönderdi dostum: "Havaalanı yolu CHP araçlarıyla tamamen kapanmış durumda.
Ben böyle bir şey görmedim.
Olağanüstü bir kalabalık"

"Vermek istedikleri, CHP'ye yeni katılımlar olduğu ve bunun Ak Parti'ye küsen Cemaat mensupları olduğu izlenimi" dedi dostum...

O da benim gibi 'işbirliği' ve 'ittifak' beklentisinin gerçekçi olmadığına inananlardan...

Konu ne zaman açılsa, Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben bunu bilmem" gibi kaçamak cevaplar veriyor...

Galiba CHP içerisindeki 'ulusalcı' diye anılan kesim benim ve dostum gibi düşünmüyor; 'ittifak' arayışını ciddiye alıyorlar.
Oradaki havayı öğrenmek için aradığım CHP'ye yakın bir meslektaş,
"Büyük gürültü kopuyor" diye özetledi CHP içindeki durumu.

Kılıçdaroğlu ve yakın çevresi Mustafa Sarıgül'ün adaylığıyla birlikte Câmia'dan destek beklentisi içine girmiş; 'ulusalcı' kesim ise "Onlarla iktidara geleceksek, bir 100 yıl daha muhalefette kalalım" düşüncesinde imişler...

Uyarılmam üzerine CHP'li bir gazetenin canlı yayınladığı il başkanlığı açılış törenine kulak verdim.
CHP'yi tanıtmak için seçilen şarkılar ve sloganlar çok daha farklı ulaştı kulağıma...
'Geliyoruz, geleceğiz yakındır' gibi 1960'larda Aşık Nesimi'nin TİP için bestelediği şarkılardan bir demet çaldılar...
Takdimci de, törene katılan kalabalıklardan,
'Mustafa Kemal'in askerleri' diye söz etti...

Henüz Câmia mensuplarına cazip gelecek bir dönüşüm geçirmemiş CHP söylemi...

Sanıldığı gibi, Câmia'dan birileri, merak güdüsüyle katılmış olsa, kendini orada çok yabancı hissetmiştir...

"Yoğun ilgi yüzünden" dedi takdimci, "Genel başkanımız bir türlü meydana ulaşamıyor.."

Bu kadar karışık ortamda kaybolmuş olabilir...


a45UyF587661-201307301451-10

  ^^^^^ - vvvvv

 

zaryop:jaro
Quid ad aeternum?
* * *
Bundan sonsuzluga ne kalacak?

Latin Atasozu
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Kurmus oldugum gruba uye olun
Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur:
Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com
Ayrilmak isterseniz de :
Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup Sayfamız :
http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.
http://orajpoyraz.blogspot.com/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder