Ben de aynı tahmini yapıyorum.
Günümüzün siyasi kadroları eğer bir gün Yüce Divanda yargınabilme imkanı bulurlarsa bu onlar açısından büyük şans.
Daha kötüsü, bir olağanüstü mahkemede yargılanmak.
Daha da kötüsü, hiç yargılanmadan infaz edilmek.
Daha da kötüsü kalabalıklar tarafından LİNÇ EDİLMEKtir.
Ben işte bu en kötü senaryodan şüphe ediyorum.
Vurgulamak isterim, arzumu değil tahminimi söyledim.
Çünkü gidişat tam da öyle.
Saldım çayıra mevlam kayıra.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Rıfat Serdaroğlu: KİTAPSIZ MERKEPLER
Büyük dedesi Medrese eğitimi almış!
Dedesi Darülfünun mezunu!
Babası Batum Devlet Denizcilik Fakültesini bitirmiş!
Kendisi Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Mezunu!
Üç nesildir üniversite bitirmiş bir aile ortamında yetişmiş, dünyayı bilen, sürekli okuyan, bilime saygılı, karşılıklı fikir tartışmalarından çekinmemiş, kadın-erkek eşitliğine inanmış, evrensel demokrasiyi hazmetmiş, hayatını dürüst yollardan kazanmış, yalan söylememiş, hırsızlığa-harama el uzatmamış bir Beyefendi…
Bu Beyefendi kürsüye çıkıp Anayasa Mahkemesi ve Başkanı için şunu söyler mi?
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Egemenlik bürokrasinin değildir.
Egemenlik Yargı Bürokrasisinin ve Askeri Bürokrasinin değildir.
Egemenlik Anayasa Mahkemesinin de değildir.
Egemenlik milletindir.
Peyami Safa'nın güzel bir sözü var.
Kitap yüklü merkeplere değil, kitabın içindekini sindiren insanlara ihtiyaç var!"
Elbette ki söylemez!
Çünkü o Beyefendi, Anayasa Mahkemesinin de, Hükümet gibi, TC Devletinin Anayasal bir kurum olduğunu iyi bilir.
Ayrıca Anayasanın 138.Maddesinde Mahkemelerin bağımsız olduğunu, makamı ne olursa olsun kimsenin Yargıç ve Savcılara telkinde dahi bulunamayacağını bilir.
Anayasanın "Egemenlik" başlıklı 6.Maddesi aynen şöyledir;
'Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti egemenliğini Anayasanın koyduğu esaslara göre, YETKİLİ ORGANLARI İLE KULLANIR.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette, hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.
Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir yetki kullanamaz.'
Muhterem Beyefendi, Anayasa-Hak-Hukuk bildiğinden yukarıdaki gibi "SAÇMA" bir konuşma yapmaz!
Peki, kim böyle bir deli saçması konuşmayı yapabilir?
Hadi beraberce araştıralım;
-Kendi evini orman arazine kaçak olarak yapan biri?
-Ömrü boyunca asalak yaşamaya alışmış, evinin geçimini Partisinin üstlendiği biri?
-Başında bulunduğu Belediye'yi soyan ve Türkiye'nin en büyük işadamının onun hakkında "nakit 1,5 Milyar Doları var" dediği biri?
-Bitirdiğini söylediği üniversitesi kayıp olan biri?
-Görevli Yargıç'a hakaret ettiği için cezaevine atılan biri?
-Halkı ayrıştıracak konuşmalar yaptığı için ikinci kez hapse atılan biri?
-Türk Devletinin ve Cumhuriyetin kurucularına yalan yere hakaret eden biri?
-Modern Demokrasinin olmazsa olmaz şartı olan "KUVVETLER AYRILIĞI" ayak bağıdır, diyen biri?
-Kadın Erkek eşitliği yaradılışa ters, diyen biri?
-Sanatın içine tüküren ve ucube diyen biri?
-Yolsuzluk ve Hırsızlık çamuruna ailesiyle beraber boğazına kadar batan biri?
-Müslümanların sadaka paralarını çalan şerefsizleri koruyan biri?
-Hiçbir yasal yetkisi olmadığı halde, oğlu Milli Eğitimi düzenlemeye kalkan biri?
-Ülkesinin 54 bin insanının yaşamını ve gelecek nesillerin hakkını çalan bir psikopat katille, kucak kucağa olan biri?
-Gençliği bitirimhanelerde "taş" oynayarak geçirmiş biri?
-Ömrü boyunca kitap okumamış, gazeteyi spor sayfasından ibaret sanan biri?
-Dürüstlüğün yanından geçmemiş, insanlara sürekli yalan söylemekten çekinmeyen biri?
-Camiyi basıp minberi yıkan, Kur'an-ı Kerimi parçalayan ABD askerleri için, "sağ salim ülkelerine dönsünler" diye dua eden biri?
-Dinler arası diyalog diye, Peygamberimiz Hz.Muhammed'in ismini silen biri?
-Mahkeme kararlarını dinlemeyeceğini ilan eden ve utanmadan Mahkemenin kararını çiğneyip, kaçak binada oturan biri?
-Akli Dengesi, Sinir sistemi, Ruh Sağlığı bozuk olan biri?
Böyle biri, yukarıdaki sözleri ve "Kitap Yüklü Merkepler" benzetmesini söyleyebilirler mi?
Elbette ki söyler!
Hele KİTAPSIZ MERKEPLER daha ağırını da söyler!
Peki, böyle pespaye-tefessüh etmiş birini herhangi bir millet, seçimle işbaşına getirebilir mi?
Hitler iktidara nasıl geldi dersiniz?
Mussolini-Esad-Kaddafi-Saddam-Çavuşesku nasıl iktidara geldiler?
Demek ki, böyle diktatör katiller de seçimle işbaşına gelebiliyormuş!
Bunların gelişleri genellikle seçimle olur ama gidişleri tam bir felakettir.
Kendi insanları tarafından linç edilen mi ararsınız, cesetleri parçalanan mı istersiniz, ülkesinden çaldıklarıyla kaçıp oralarda geberenler mi ararsınız, hepsinin gidişleri aynı olur…
İnsanlığın yüzkarasıdır bu kitapsız merkepler
^^^^^ - vvvvv
Akillinin tahmini, cahilin kesin bilmesinden daha dogrudur. Hz.Ali |
EN AM - 111 ...Allah dilemedikce inanmazlardi... EN AM - 125 Allah kimi dogru yola goturmek isterse, gonlunu Muslumanligi kabul etmesi icin acar. Kimi de sapiklikta birakmak isterse, onunda gonlunu daraltir ve $ikintili kilar... BAKARA - 7 Allah onlarin yureklerini ve kulaklarini muhurlemistir, gozlerinde perde vardir... |
Muminin gunahlari affoluncaya kadar bela ve hastalik gelir (Hakim) Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin. Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor. Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor. |
Adil olmayan, zalim olan bir Musluman kesinlikle iyi bir Musluman degildir. Mehmet Sevket Eygi Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami. |
Amac Ankara hukumetine karsi, Yunanistan'in yardimiyla, Sultan'in ve Yunanistan'in himayesi altinda bir Bati Anadolu devletinin kurulmasidir... Kemalist kuvvetler bastirilacak; butun Anadolu Mustafa Kemal'in elinden kurtarilacak. Bunun icin kurulacak gonullu Anadolu ordusunun talim ve silahlarindan Yunan baskomutani sorumlu olacak, bir miktar yunan subayinin bu orduya katilmasi saglanacak... Yunanistan, masraflarini karsilamak uzere cemiyete 100.000 Lira verecek. Anadolu Cemiyeti'nin Istanbul'daki Yunan Baskomlserligine onerisi - 9.12.1921 (Anadolu Cemiyeti Vahdettinci bir orgut olup o asamada Seyhulislam Mustafa Sabri baskanligi altinda idi) |
Mutareke gununden beri Rum ve Ermenilerin, Itilaf Devletleri tesvik ve himayesi altinda nasil milli izzeti nefsimizi yaraladiklarini, ne suretle saltanat ve hukumet hakkini ayaklar altina aldiklarini ... (17 Eylul 1919) K.ATATURK |
Hukumet Demokrasi ve Devlet Ozur dilerim ama ben imparator olmak istemiyorum. Insanlara hukmetmek ya da ulkeler fethetmek istemiyorum, bunlar beni ilgilendirmiyor. Benim amacim elimden geldigince herkese yardim etmek; Yahudi, Katolik, siyah ya da beyaz tenli olsun fark etmez. Aslinda hepimiz birbirimize yardim etmek istiyoruz, insanlik bunu gerektirir cunku. Hayatimizi digerlerinin acilari uzerine degil, mutluluklari uzerine kurmak isteriz. Kimseden nefret etmek ya da kimseyi hor gormek istemiyoruz. Yeryuzunde herkese yetecek kadar yer ve zenginlik var. Hayat hur ve mutlu bir sekilde yasanmali ama biz bu dogru yoldan koptuk. Hirs; insan ruhunu zehirledi, insanlar arasina nefret duvarlari ordu ve bizi sefalet ve katliamlara surukledi. Hayati daha hizli yasiyoruz belki ama kendimizi dis dunyaya kapattik, makinelesme ise bolluk getirecekken, bereketi goturdu. Artan bilgimiz bize kibir verdi, zekamiz da nezaketimizi ve anlayisimizi dusurdu. Cok dusunuyoruz ve az hissediyoruz. Oysa makinelerden cok insanliga muhtaciz. Zekadan cok nezaket ve anlayisa ihtiyacimiz var. Aksi takdirde hayat bir kargasa olur ve yitik bir hale doneriz. Ucak ve radyo gibi icatlar bizi birbirimize yaklastirdi. Zaten bu icatlarin ortaya cikma sebepleri, insanlarin icindeki kardeslik duygusu ve iyiligin ispatidir. Iste, su anda soylediklerim tum insanlara ulasiyor; insanlarin ozgurluklerini ellerinden alip onlara iskence eden bir sistemin kurbani olan umitsiz kadinlara, erkeklere ve cocuklara. Beni duyanlara sesleniyorum, umudunuzu yitirmeyin! Uzerimizdeki kara bulutlarin sebebi; hirslarinin kolesi olanlarin, insanligin gelisiminden korkmalaridir. Bu nefret, diktatorlerin olumuyle birlikte ortadan kalkacaktir. Boylece onlarin halktan caldiklari guc de halka geri donecektir. Insanlar olse bile hurriyet olmez! Askerler; kendinizi bu canilerin eline birakmayin cunku onlar sizi asagilar, sizi kole yapar, sizi bir suruye cevirir, size ne yapmanizi, ne dusunmenizi, ne hissetmenizi dikte eder, sizi ezerler ve sizi suru yerine koyup goz gore gore olume yollarlar! Kendinizi bu insanliktan cikmis, makinelesmis kalplere sahip makinelesmis insanlarin ellerine birakmayin. Siz ne makine ne de surusunuz! Siz insansiniz, kalbi insanlik sevgisiyle dolu olan... Siz nefret etmezsiniz! Nefret; sadece sevilmeyenin ve insanliktan cikmis olanlarin bildigi bir seydir. Askerler, esaret icin degil, ozgurluk icin savasin! Incil de de yazdigi gibi; Cennet insanlarin icindedir Tek kisinin yahut bir zumrenin icinde degil, herkesin icindedir! Sizin de! Siz insanlar, kimisi gucunu makine uretmek icin kimisi de mutlu olmak icin harcayan insanlar. Bu sizin elinizde; gucunuzu hayati ozgur ve guzel bir hale getirmek, onu hos bir maceraya cevirmek ici harcayin. Demokrasi icin bu gucu kullanalim, hepimiz birlik olalim! Yeni bir dunya icin mucadele edelim; genc erkeklerin is bulabildigi ve yaslilarin da omurlerinin son demlerini huzurlu bir sekilde yasadigi guzel bir dunya icin. Boyle dunyalar vaat ederek, caniler iktidari ele aldilar. Oysa onlar yalancidir! Vaatlerini yerine getirmediler, getirmeyecekler de! Diktatorler kendi hirslarinin pesinde kosup baskalarini kolelestirdiler. Simdi biz, bu vaatleri gerceklestirmek icin mucadele edelim! Ozgur bir dunya icin savasalim; sinirlarin olmadigi, hirsin, nefretin ve hosgorusuzlugun galebe calmadigi bir dunya icin. Ozgur bir dunya icin savasalim; bilimin insanlarin iyiligi icin kullanildigi akilci bir dunya icin. Askerler, demokrasi adina birleselim! Charlie Chaplin %Insanlarin beyin tembelligini gordukce, her istedigimizi yapabiliriz. |
Bir ulus kendi icindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla bas edebilir Fakat icersindeki satilmis ve hainlerle yasayabilmesi olanaksizdir. Sinirlari zorlayan dusman silah ve alemlerini acikta tasidigi icin daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi gorunmez, kurbanlari ile ayni aksanda konusur,onlarin cehresine burunur ve onlarin argumanlarini kullanarak ulusun politik yapisina nufuz eder, butun kapilardan serbestce gecer, sesi en ust duzey hukumet koridorlarinda duyulur, ulusun ruhunu curutur Politik yapiya her turlu hastalik bulastirarak yasam gucunu elinden alir Bir katil daha az korkuludur. Marcus Tullius Cicero (M.O.106-M.O.43) |
Hicbir ulkenin hicbir bicimde kesin toprak mulkiyetini kabul etmiyoruz David Ben Gurion, Israil Basbakani Yilmaz Dikbas-EFENDI TERORISTLER 0532 233 31 52 |
Kurmus oldugum gruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir gruptur: Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com | Ayrilmak isterseniz de : Ozgur_Gundem-unsubscribe@yahoogroups.com | Grup Sayfamız : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ | Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder