28 Aralık 2014 Pazar

ATATÜRK OLMASAYDI KURTULUŞ SAVAŞINI KİM KAZANABİLİRDİ ?


ATATÜRK OLMASAYDI KURTULUŞ SAVAŞINI KİM KAZANABİLİRDİ ?

https://tibbiyelihikmet.wordpress.com/2014/10/18/ataturk-olmasaydi-kurtulus-savasini-kim-kazanabilirdi/

Konu kurtuluş savaşında Atatürk'ün rolünü konuşmaya gelince yobaz tayfadan şöyle bir savunma duyarsınız. "Atatürk tek başına mı kurtardı o olmasaydı da bu vatan elbet kurtulurdu". Tamamen içi boş, anlamsız, sebep- sonuç ilişkisi kurularak analizden yoksun, tamamen Atatürk düşmanlığının verdiği hırsla sürekli tekrarlanan saçmasapan bir söz…  Peki o zaman Atatürk olmasaydı da vatan kurtulurdu diyenlere soruyorum kim kurtarabilirdi ?

Kurtuluş savaşının henüz başında görevini İstanbul'dan gelen Selahattin Paşaya koşulsuz şartsız bırakan, Amasya genelgesini imzalamaktan çekinen, Sivas kongresinde mandayı savunan, Sivasta 3. ordu komutanıyken görevini terkedip İstanbul'a giden, Batı cephesinde yunan ordusuna yenilen, sayısız yanlış stratejisiyle Atatürk'ün başına bela olan rütbesi küçük ama egosu büyük olan, padişahın halifenin kuluyum diyerek halife Abdülmecid'e "konya" adındaki  atını hediye eden Refet (Bele) Paşa mı?

Ülkenin işgaline kapıyı açan Mondros ateşkes anlaşmasını imzalayan, Anadolu'ya geçerken şifreli telgrafta bile adını gizleyerek İngilizlerden korkan, Amasya genelgesini imzalamaktan çekinen, Sivas kongresinde mandayı savunan, Atatürk'ün tüm ısrarlarına rağmen İstanbul'daki meclise giden ve 1,5 yıl Maltada esir kalan, döndükten sonra mecliste hizipçilik çıkarmak dışında hiçbir faaliyeti olmayan, Vatanın kurtuluşunu Anadolu'da değil İstanbul'da gören, "Halifenin ekmeğini yedim ona gönülden bağlıyım" diyen fakat Saltanatın kaldırıldığı gün mecliste "Bugünü milli bayran ilan edelim" diyerek her konuda çelişkili hareket ederek kafa bulandıran  Rauf Paşa (Orbay)  mı ?

Kurtuluşu sadece doğuda gören, Atatürk Sivas kongresinde Anadolu ve Rumeli müdafaa-i hukuk cemiyetlerini birleştirdi diye"birleştirirken bana sordun mu" diye trip atan, "Heyeti Temsiliye'nin Sivas'ın batısına bile geçmesi bence doğru değil" diyen, Vahdettin'in "tek kurtuluş İstanbula ve saltanata bağlı kalmaktır korkulacak bir şey yok" diye kurtuluş savaşını yok saydığı bildirisini Anadolu'da dağıttıran, Londra konferansından medet umarak "artık barış yapsak iyi olur" diyen saltanatçı hilafetçi Kazım (Karabekir) Paşa mı?

Diğerlerine göre daha cesur sayılabilen ama Gediz muharebesinde başına buyruk hareket ederek Yunan ordusu karşısında bozguna uğrayan bu yüzden Moskova büyükelçiliğine atanan ve savaş sonuna kadar bu görevi yürüten, Rauf Orbay ve Karabekir kadar olmasa da saltanata ve hilafete bağlı olan Ali Fuat (Cebesoy) Paşa mı?

Çok açık ve net.. Atatürk olmasaydı, kurtuluş savaşı bu kadronun elinde olsaydı ne olurdu düşünün.

1- Sivas kongresinde manda kabul edilirdi. Zira kongrede bir çok kişi mandayı savunmuştur. Buna sonradan kurtuluş savaşına katılan Halide Edip ve İsmet İnönü' de dahildir

2- Rauf Paşa Son mebusan meclisinin dağıtılacağını düşünmeden İstanbul'a gider İstanbul'un işgal edilmesinden sonra da Maltada esir olduğundan kadrodan çıkardı. Sanırım 1,5 yıldan çok daha uzun bir süre Anadolu'ya  dönemezdi.

3- Refet paşa saçmasapan hareketleriyle Yunan ordusunu Ankara'ya kadar ilerletirdi. Sivas kongresi sonrası İstanbul'a gider ve saltanata bağlılığını ilan edip bir daha geri dönmezdi. 

4- Kazım Karabekir sadece doğuyu kurtarıp burada imparatorluğun devam edeceğini düşünerek saltanat ve hilafete bağlı kalırdı. Yerel kongreler ve kuvayi milliye birlikleriyle vatanın parça parça kurtulacağını düşünürdü. Lozan'dan çok daha önce İngilizlerle barış imzalayıp ülkeyi yeni felaketlere sürüklerdi

5- Ali Fuat Paşa tedbirsiz ve ölçüsüz taarruzlarıyla Yunan işgalinin genişlemesine yol açardı.  Tamamen yerel kuvvetlere sırtını dayayarak gerilla savaşıyla ülkeyi parça parça kurtarmayı düşünürdü.

Şimdi en önemli maddelere geçiyorum. Atatürk olmasaydı bu komutanların yönetiminde ne olurdu iyi okuyun.

6- Atatürk olmasaydı Sakarya savaşı kazanılsaydı bile bu komutanların hiçbiri Büyük taarruz için 1 sene beklemezdi. O günlerde ordunun savaşa hazır olmadığını düşünen tek kişi Atatürktü. Rauf Orbay ve diğerleri sürekli "Ordunun savaşacak gücü yok mudur? En azından küçük bir cephe açıp savaşalım da gücümüzü görelim" diyerek Atatürk'ü sıkıştırmıştır. Eğer onların dediği gibi olsaydı ordu hazır olmadığı için yenilgi muhakkaktı. 1918 deki işgalden çok daha kesin bir işgalle karşı karşıya kalırdık

7- Atatürk olmasaydı Cumhuriyet ilan edilmezdi. Hele medeni kanun, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi bunları unutun hayal bile etmeyin… Bu komutanlar şans eseri vatanı kurtarsaydı bile yapacakları ilk iş TBMM 'yi dağıtmak olurdu. TBMM yi dağıtıp İstanbul'a dönerler "Biz görevimizi yaptık padişahım ferman senindir" diyerek padişaha biat ederlerdi ama Vahdettin'e biat etmeyecekleri kesin…Çünkü Kurtuluş savaşı sonunda Vahdettin'den nefret etmeyen çok küçük bir azınlık vardı. Vahdettin'in kaderi değişmezdi onu devitrip yeni bir padişah seçerler ve bağlılıklarını sunarlardı.

Cumhuriyeti, devrimleri düşünen tek kişi Atatürk olduğu halde Atatürk olmasaydı da kurtulurduk demek saçmalıktır. Kurtuluş sadece silahla olmaz. Eğitimle olur çağdaşlaşmakla olur, ekonomi ile olur, birey olma bilincine sahip olmakla olur. Bunlar olmadığı sürece silahla vatan kurtarılsa bile 5-10 sene sonra tekrar işgal edilir. Aydınlanmanın ilk şartı Cumhuriyet ve laikliktir. Bunlar gerçekleşmeden kendisini padişahın kulu olarak gören bir milletin gerçek manada kurtulması mümkün değildir. İşte Ortadoğu.. Hangi islam ülkesi özgür ? Eğer bugün Ortadoğu'dan farkımız varsa bunun nedeni Atatürk'ün gerçekleştirdiği devrimlerdir. Bugün Atatürk olmasaydı da kurtulurduk diyenlerin ülkeyi götürmek istediği yere dikkat edin ve tekrar düşünün… Atatürk olmasaydı gerçekten kurtulabilir miydik? İsterseniz bu sorunun cevabını Atatürk'ün en sert muhalifi Rauf Orbay'a bırakalım. Bakın Rauf Orbay ne diyor :

"Mustafa Kemal Paşa mücadeleye atılmasaydı bu memleket kurtulamazdı. Anadolu'nun tehlikeye düşen yerlerinde, batıda, doğuda ve güneyde başlayan bir yurtsever düşüncenin mahsulü olan zayıf millî mukavemet hareketleri Mustafa Kemal Paşa tarafından birleştirilmeseydi, her biri ayrı ayrı kolayca bastırılabilirdi. Nur içinde yatsın Büyük Kurtarıcı".(Tevfık Bıyıklıoğlu. Atatürk Anadolu'da, Önsöz, s. 4; Sabahaddin Selek, Anadolu İhtilâli, l., s. 120

"Hiç birimiz olmasaydık Kurtuluş Savaşını Atatürk gene başarırdı. Ama o olmasaydı hiçbirimiz onun yaptığını yapamazdık" (Falih Rıfkı Atay- Çankaya, s. 64)

Bu itiraftan sonra söyleyecek başka söz var mı ?

TIBBIYELİ HİKMET

 

 


a45UyF587661-141228114804-06
^^^^^ - vvvvv

 

Sunu daima hatirla ki, buyuk ask veya
buyuk yatirim daima buyuk risk tasir.

Anonim Nasihat

Spermin geldigi yer
TARIK 7.(o su) sirt ile gogus kafesi arasindan cikar.

Dusmanca ithamda bulunanlarin surdurdukleri buyuk mubalagalar disinda Ermenilerin tehciri meselesi aslinda suna inhisar etmektedir:

Rus ordusu 1915 de bize karsi buyuk taarruzunu baslattigi bir sirada o zaman Carligin hizmetinde bulunan Tasnak Ermeni komitesi, askeri birliklerimizin gerisinde bulunan Ermeni ahalisini isyan ettirmisti.
Dusmanin sayi ve malzeme ustunlugu karsisinda cekilmeye mecbur kaldigimiz icin kendimizi daima iki ates arasinda kalmis gibi goruyorduk.
Ikmal ve yarali konvoylarimiz acimasiz sekilde katlediliyor, gerimizdeki kopruler ve yollar tahrip ediliyor ve Turk koylerinde teror hukum surduruluyordu.

Bu cinayetleri isleyen ve saflarina eli silah tutabilen butun Ermenileri katan ceteler, silah cephane ve iase ikmallerini, bazi buyuk devletlerin daha sulh zamanindan beri kendilerine kapitulasyonlarin bahsettigi dokunulmazliklardan bilistifade ve bu maksada matuf olarak buyuk stoklar husule getirmeye muvaffak olduklari Ermeni koylerinden yapiyorlardi.

Ingiltere nin sulh zamaninda ve harp sahasindan uzak olarak Irlanda ya reva gordugu muameleye hemen hemen kayitsiz bir sekilde bakan dunya efkari, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldigimiz karar icin bize karsi hakli bir ithamda bulunamaz.

Bize karsi yapilmis olan iftiralarin aksine, tehcir edilmis olanlar hayattadir ve bunlardan ekserisi sayet Itilaf Devletleri bizi tekrar harb etmeye zorlamasa idi evlerine donmus olurlardi.

Brest-Littowsk Muahedesinin akdini muteakip Ruslarin Sark vilayetlerimizi tahliyeye basladiklari sirada Ermeni cetelerinin yapmis olduklari katliam ve tahribat kafi derecede herkesin malumudur.

Sivas ta benle gorusmus olan, bilahare bu bolgeleri ziyaret eden ve buralarda Ermeni cetelerinin davranislari hususunda mufassal musahadelerde bulunarak daha sonra kendisine bu konuda anlatmis oldugum seylerin dogru oldugunu bana yazmis bulunan Amerikan Generali Harbord Amerikan Umumi ekfarinin kendisinden faydali bilgi temin edebilecegi bir sahidimizdir.
Tasnaklar daha sonra da Kars ve Olti bolgelerinde Alexandropol (Gumru) Antlasmasinin akdine kadar cinayetlerine devam etmislerdir.

Milyonlarca Turk u binlerce Ermeni nin hakimiyetine terketmeye kalkisan Wilson projesi sadece gulunctur.

(26 Subat 1921)
K.ATATURK



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder