27 Aralık 2014 Cumartesi

Re: [universiteligenclik] CHP'NIN MENEMEN SECIM BILDIRGESI ! ? ! ? CHP'NIN SECIM YATIRIMI MENEMEN"DEN GECER ! ? ! ?

İslam medeniyetini çöküşü ve çürümesi Osmanlının yıkılmasıyla başlamadı.
Çok daha öncedir.
Osmanlı bu çürüme zincirinin son halkasıdır.
Araplarda bu dönem 1000'li yılların başlarına kadar gider.
Endülüsün kaybını işaret fişeği olarak saymak gerekir.
Farisi ve Osmanlı da biraz daha geçtir.
O yıllarda batı emperyalizmi henüz yoktu.
Sömürge dönemi daha başlamamıştı.
Uzak ülkeler ve denizler henüz keşfedilmemişti.
Siyonizm, Hristiyanlar, Yahudiler falan henüz bu günkü durumlarında değildi.

Demek ki, neymiş efendim.
Islam medeniyetini çürümesi emperyalizmden, sömürge döneminden, Siyonizmden falan çok daha önceymiş.
O halde doğru teşhis etmek lazım.

İslam medeniyeti başkaları bir şeyler yaptığı için değil.
Kendi kusurları nedeniyle bu hale düştü.

Peki neydi bu kusurlar?
İslamın yine bin yılları etrafında yaşamış olan büyük imamları dine düzen getirme dürtüsüyle yola çıkmıştır.
Bunlar dine her türlü ayrıntısına standartlar getirmişlerdir.
Bu standartları biz bu gün mezhepler olarak biliyoruz.
Mezheplerin ortaya çıkması evet, dine bir düzen getirmiştir ama bu aynı zamanda farklılıkları yok etmiş, tektip bir toplum, düzen ve insanlar üretmiştir.
Günümüz islam ülkeleri beş altı toplumsal standart altında kategorize olmuştur.
Bunlardan başka, farklı toplumların ortaya çıkması artık mümkün değildir.
Bu toplumlar içinde standartlara uymayan farklı insanların artık var olabilmeleri imkansızdır.
Bu islam medeniyetinin inovasyon yeteneğini yok etmiştir.
İslam dinde reform idealiyle yola çıkmış, sonunda kendi eliyle kendi aklını başından almıştır.

İslamın çürümesi içsel sebeplerledir.
Yahudiler, Siyonistler, Hristiyanlar falan hikayedir.
Bu yenilen pehlivanın yakınmalarından ibarettir.

Bundan sonra yapılması gereken suçlamak değil, özeleştiridir.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA

On 26.12.2014 16:09, ahmet dogan Simsek wrote:
Osmanlı diye ortak başı koparılmış farklı halkların başlarınada o ülkeden başımızı koparanlara destek vermiş hainlerin başa geçirilip o topluluklar farklı usüller ile galiplerin merkezine sömürge olarak bağlanmış ve asla gelimemeleri için her taraftan yolları tıkanıp bağlanmışlar ise olacağı elbette budur. Zaten böyle olsun ve düşmanları bir daha onlar ile savaşmak zorunda kalmasın diye düşmanları bu sistemeleri kendi adamları eli ile uyguluyor.
Halkların değil o ülkelerin aynınlarının kemik yalayarak yaşamaya alışması o ülkeleri bu hale getiriyor.

26 Aralık 2014 15:48 tarihinde Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc> yazdı:
Dayatmacı, zorba, şiddet düşkünü olmayan,
kendi işinde, kendi gücünde insanlar bunlar.
Diniyle başkalarını dövmeyen,
sidik yarışı gibi din, iman yarışına çıkmayan,
ukalalık yapmayan, üstünlük iddiası olmayan,
gövde gösterisi, meydan okuma yapmayan Müslümanlarla işim yok  benim.

Ben Müslüman babamla, anamla, kardeşlerimle kavga etmiyorum.
Ben Müslüman iş arkadaşlarımla, komşularımla kavga etmiyorum.
Onlar da benim sözlerimden alınmıyorlar.

Genelleme yapmıyorum.
Ama bir de karşımızda 1,5 milyarlık İslam aleminin karşıdan görülen durumu var.
İslam nedir, nasıl olmalıdır, kim doğrudur, kim yanlıştır?
Bütün bu sorular anlamsız oluyor.
Çünkü ortada çok açık bir sonuç var.
Haritayı önünüze alın ve bir bakın, ne göreceksiniz?
Bu durumu ortaya çıkaran sebepler içinde on sebep kafirlere aitse, yüz sebep Müslümanlar aittir.

Ben sizden yana konuşuyorum.
Düşman olsam, devam edin, bu yol, bu karar iyi derdim.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


On 26.12.2014 15:19, ahmet dogan Simsek wrote:
Oraj Bey Hiç bir şey adına şerefsiz ve alçakları savunmam.
Siz yaptığınız yanlışın farkında değilsiniz. Almanyada bir Türk bir densizlik yapar Almanların bir kısmı bu pislik (scheisse= bok) Türkler diye Bütün Türkleri bok yaparlar. Diğerleri sadece o kişiyi scheisse yapar. Orada yaşasaydık sizde ben de Türk olarak kınanacak ve üzülecektik. Eskiden yabancılar diyerek bizlerden nefret ediyorlardı.
Müslüman komünist Hristiyan diye dinlerinden ayrım yapmıyorlardı.Şimdi yeni başlayan faşistler Türkleri Yahudilerin yerine ikame edip kovmak için artık yabancılar demiyorlar Müslümanlar diyorlar ve Müslümanlar dışındakilere tek kötü söz söylemiyorlar ama bu kelime ile sizinde dahil olduğunuz Türkleri kast ediyorlar. Çünkü bu gibi aşırılar genellikle meyhanelerdeki dinle alakası olmayan sarhoşlar arasından çıkıyor..
Suç kişiye aittir. O gerici dediğiniz insanların içindede öyle değerli insanlar vardı ki emin olun terbiye ve ahlaklarına sizde hayran olur. Benim gibiler den duyduğunuz olumsuz sözleri onlardan duyamazsınız. İnsanlar fırka fırkadır.
Bizim peygamberimiz eğer köpekler bir millet olmasalar öldürülmelerinde sakınca yoktur derdim. Yani insanlara saldıran zehirli mahlukatın öldürülmesi gibi. Fıtrat topluluklarının içinde her şey vardır. Bu milletin içinde hem siz hemde ben olduğum gibi yada sizin cenahınızda da benin cenahımda da herkesin tek düze olmadığı her iki tarafta da şerefli şerefsiz her türün olduğu gibi. Bir örneğe duyulan nefret ile onun da içinde bulundu kitleye hakaret hiç de adil değildir.
A.D.Şimşek

26 Aralık 2014 14:28 tarihinde Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc> yazdı:
Ahmet Bey,
Kesinlikle nefret etmiyorum.
Aslında çok da umursamıyorum.

Doğrudan bana yönelik bir zorbalık, bir dayatma olmadıkça çok da umursamam.
Zaman zaman öfkeli çıkışlarım böyle bir zorbalığın ucunu gördüğümde olur.

Ben sadece kişisel görüşlerimi söylüyorum.
Hakaret ettiğimi de düşünmüyorum.

Şerefsiz diye başlayan şiirin de düzgün Müslümanlar için yazıldığını düşünmüyorum.
Ben de bu şiirin düzgün Müslümanları ilgilendirdiğini düşünmediğim için guruplara iletiyorum.
Doğrusu düzgün Müslümanların tepki göstermesini de beklemiyorum.

Düzgün Müslümanlar kimdir derseniz?

Dayatmacı, zorba, şiddet düşkünü olmayan,
kendi işinde, kendi gücünde insanlar bunlar.

Diniyle başkalarını dövmeyen,
sidik yarışı gibi din, iman yarışına çıkmayan,
ukalalık yapmayan, üstünlük iddiası olmayan,
gövde gösterisi, meydan okuma yapmayan normal insanlar yani.

Doğrusu bu şiire tepki göstermeniz beni şaşırtıyor.
Din adına şerefsizlik yapanlara nasıl sahip çıkarsınız.
Basitçe biz onlardan değiliz, biz şerefsizlik yapmıyoruz deseniz ve yolunuza gitseniz bir şey yok.
Siz şerefsizlere sahip çıkıyorsunuz.
Ben buna şaşırıyorum.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA



On 26.12.2014 13:34, ahmet dogan Simsek wrote:
Oraj Bey
Herkesin öleceği kesinde yeniden dirilip hayatının her anından hesaba çekilmek bazıları için kesin bazıları için ise kesin değil.
Demek ki kesin olmayan tarafın ispat etmesi mümkün olmayan bir cebir problemi var. Ve kesin olanı inkar etmeleri karşılığın da bir ceza var. Ya da kesin olmayanı ispat edemeselerde bilmedikleri ve ispat edemedikleri yerde bilmiyorum demek meziyetini bari göstermek yerine kesin yok diye bir kaşılığı olmayan inat var. Uçak düşmeye başlayıp düşeceği kesinleşince o uçakta kafir kalmaz diyede bir deyim var.
Bunların hepsi bir yana inanmayanın inananın inancına gülüğp geçmesi gerekirken neden böyle nefreti ve kini var? Çünkü iç güdülerinde yok diye rest çekmenin yanlış olduğuna dair bir karşı refleksi ve ya varsa ve hesaba çekecekse anasına inad eden çocuğun yaramazlığını anası hoş görür ama yetişkinin yaramazlığını ne yasalar nede inkar edilen adil yaratan sadece yargılar ve dünyada iken yediği her herzenin faturası bildirildiği için faturanın ödenmesi de var.  Sizi iman edenlere karşı bı kadar nefrete iten şey nedir? Bunu sorgulamalısınız. Bizler sizden kesinlikle nefret etmiyor, kin tutmuyor sadece sizde tecelli eden inkarın bize verdiği dersleri anlamaya çalışıyoruz.
Her yazıya bir pezevenk yazısı falanda eklemiyoruz. Farkında iseniz kışkırtan taraf sizlersiniz. Bu bizim açımızdan sadece üzüntü verir ama asla kin nefret vermez. Çünkü bizler bu dünya mektebinde sadece öğrencileriz. Sizde bize inkar yani kafirlik dersleri vermekte kullanılan bir öğretim aracı ve gereci-siniz.
Biz öğrenimimizi tamamlarken siz sürekli inkar desi dışında gelişemeyen bir öğrenci olarak öleceksiniz. Bu bizleri gerçekten üzer. Gayet samimiyim. Emin olun çık üzer.
A.D.Şimşek 


26 Aralık 2014 11:48 tarihinde Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc> yazdı:
Ne şirretliği, ne haddi, ne hududu?

Allah bir ilah değil mi size göre?
Benim ne haddime düşmüş ki , onu hedef alayım.
Ben bir fani insan değil miyim?
Ben bir ilaha nasıl zarar verebilirim?
Bir ilah kendini koruyamaz mı?
İlah kendini korumak için size mi muhtaç?

Her şeyin üstüne yemin ederim ki, ben öleceğim, benim sevdiklerim ölecek, benim sevmediklerim de ölecek.
Allah olsa da ölecek, olmasa da ölecek.
Allah sevse de ölecek, sevmese de ölecek.
Ben iyi bir insan olsam da ölecek, olmasam da ölecek.
Görüyor musunuz, Allah olsa da olmasa da hiçbir şey değişmiyor.
Peki ya değişmiyorsa ne anlamı var bu masalın?

En emin olduğum şey ise bütün bu ölümlerin bir sebebi olacak.
Sebepsiz ölen kimse olmayacak.
Kiminin dalağı yetmeyecek, kiminin karaciğeri yetmeyecek ama illa ki, bir şeyi yetmeyecek.
Kiminin yetmezliği yaşlılıktan olacak, kiminin yetmezliği travmadan, kanserden, kanamadan olacak.

Sonra ben atalarıma ve nesebimden gelenlere nasıl Allah üzerinden eza edebilirim?
Velev ki, bu ihtimal var olsun.
Bu durumda Zeus(Jesus), Kibela(Kıble), Jüpiter'in günahı, kabahati nedir?
Neden onlar benim günahlarımı saymıyor da Allah sayıyor?

Sonra sanrılar yaşayan nasıl ben olurum?
Siz kendiniz değil misiniz, sanrılar görmekten, gündüz rüyalarında yaşamaktan övünen ve bundan gurur duyan?

Ahmet Bey, şirretlik falan değil, itiraf edin.
Hoşunuza gitmeyen laflar bunlar o kadar.

İyi güzel de benim sizin hoşnutluğunuzu kazanmak gibi bir derdim yok ki.
Aslında emin olun sizin hoşnutluğunuzu kazanmak, Allahın hoşnutluğunu kazanmaktan daha değeri.
Sonuçta siz gerçeksiniz, Allah gerçek üstü.
Gerçekler her zaman daha üstündür.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA



On 26.12.2014 11:11, ahmet dogan Simsek wrote:
Her gün yeteri kadar şirretlik yapıyorsun.
Allahı doğrudan hedef alırsan ve o bu yaptığına da izin verirse, sonunda bunun faturasını sadece kendin değil bütün sevdiklerinde elinden alınarak ödersin.
Haddi yeteri kadar aşmaktasın. Bu dünyada zaten test makinasında uyuyup rüya görerek tepkilerin ölçüldüğü bir yerdir.
En iyisi daha ileri gitmek yerine Allah ve gönderdiği dine saldırmaktan yavaş yavaş geri çekilirseniz bu sizin ve geçmiş ile geleceğinizin hayrına olacaktır.
Kendiana babanıza geçmişlerinize mezarda dahi işknce etmek ile neyi kazanacaksınız?

26 Aralık 2014 10:22 tarihinde Oraj Poyraz <oraj.poyraz@openmail.cc> yazdı:
Sizin göreviniz bu mudur?
İnsanları kızdırmak, tahrik etmek, konuşturmak, bağırmasını sağlamak.

Allah ve dini hakkında çok rahat bir şekilde hakaretamiz konuşabilirim.
Beni bundan alıkoyan sadece insanlara, kendime olan saygımdır.
İnanmadığım, var olmayan bir şey den asla korkmam.

Siz Zeus'dan(Jesus) korkuyor musunuz?
Kibela(kıble), Jüpiter'den, Erlik Han'dan korkuyor musunuz?
Siz bu tanrılardan korkan, onlara saygı duyan insanları görüdüğünüzde ne düşünüyorsunuz?
İşte ben de aynen öyle.

Dinli, Müslüman, sünni bir aileden doğmak benim tercihim değildi.
On yıllarca her lafına Allahla başlayan, bitiren insanlar arasında olmak benim tercihim değildi.
Bu bir dildir, bu bir alışkanlıktır.
Malesef sigara, esrar gibi bırakmak kolay değil.
Ben de onlarca yıl boyunca Allah adı vererek lanet okudum.
Ben de sorunlarımı, öfkelerimi Allaha havale ettim.
Ama gördüm ki, Allah kimseye ne zarar veriyor, ne de kimseye yararlı oluyor, bıraktım bu saplantıyı.
Gerçekten de yokluğuna yürekten inandım.

Fakat, mürtecilerin katillere, canilere sahip çıkması inanılmaz bir olay.
Sizler nasıl bu kadar aşağılık olabilirsiniz?
İnanamıyorum.

Ve utanmadan, sıkılmadan tahammülsüz diye suçluyorsunuz.
Tıpkı mart kedisi gibi, hem ediyor, hem de bağırıp duruyorsunuz.

Ölmüş insanlar var, boğazları kesilerek.
Bir kalkışma var.
Bunu bağıran, ilan eden insanlar var.
Suçunu üstlenmiş, ikrar etmiş, ilan etmiş insanlar var.
Sebepler var.
Ardında yatan melunca düşünceler var.

Ve siz, üç beş sarhoş, esrarkeş diye bütün bunları hiç yok mertebesine getiriyorsunuz.
Sanki küçük çocuğunuz komşu bahçesinden elma çalarken zalim bahçevan çifteyle vurmuş gibi.

Ben az bile söyledim.
İçimde dürülen küfürleri, uyanan nefret hissini size ifade etmeye kelimeler yetmez.
Irak Şam İslam Devleti'i(IŞİD) katilleriyle aynı saftasınız.
Allah olsaydı ilk sizleri kahretmeliydi.
Kahretmediğine göre yoktur demektir.


Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA



On 26.12.2014 09:06, ahmet dogan Simsek wrote:
Oraj Beyin durumu böylede olabilir.



25 Aralık 2014 22:59 tarihinde Ali YÜCEL <ali.yucel@ibb.gov.tr> yazdı:

Oraj Bey, tahammülsüzlük yapmıyor musunuz? Bak inanmasanız da yine de bela göndermek için zorlayarak da olsa Allah'a yaslanmış olmana sevindim. Umarım vatandaşlık boyutundan kardeşlik boyutuna geçersiniz. Aşkın devlete varmak gibi… İnat etmek, bir kibir hali sayılmaz mı? Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun.

 

 

A. YÜCEL

 

From: Oraj Poyraz [mailto:murte@emaildodo.com]
Sent: Thursday, December 25, 2014 3:51 PM
To: Ali YÜCEL
Subject: Re: [universiteligenclik] CHP'NIN MENEMEN SECIM BILDIRGESI ! ? ! ? CHP'NIN SECIM YATIRIMI MENEMEN"DEN GECER ! ? ! ?

 

Allah bin belanızı versin diyeceğim.
Diyemiyorum.
İnanmıyorum çünkü.
İnanmamak için çok sebep var.
Ama sebeplerden biri de sizlersiniz.
Dinin zararları için iki ayaklı kanıtlarsınız sizler.
Umarım belanızı bulursunuz diyelim bari.

CHP yönetiminin katlettiği menemen şehitleriymiş.
Danıştay katliamıymış.
Müslüman katliamıymış.
İnsan haklarıymış.

Siz ne utanmaz, ne arlanmaz insanlarsınız?
Hem insanları katledeceksiniz, hem de haklı mı çıkacaksınız.

Tam da  psikopatinin tanımı budur işte.
Psikopat cinayet işler vicdan azabı çekmek.
Onun tek derdi, tek sıkıntısı vardır.
Engellenmek.
Onu cinayet işlemekten alı koyanları hiç sevmez.
Vicdanı yoktur.
Aslında ahlakı yoktur.
Tam da sizin gibi.

En ağır lanet ve hakaretlerimle.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA

On 23.12.2014 19:37, zeki kentel zkentel2001@yahoo.com [universiteligenclik] wrote:

 

 

CHP YÖNETİMİNİN KATLETTİĞİ MENEMEN ŞEHİDLERİ İÇİN KURAN OKUNDU DUA EDİLDİ

 

84 yıl önce bugünkü Danıştay provokasyonun benzeri Menemende yaşandı. CHP'nin tezgahıyla harekete geçen esrarkeşler bahane edilerek Müslüman halk toplandı, idam edildi, hapislere atıldı. Menemen zulmunun 84. yılında İnsan Hakları Savunucuları Derneği önce asılanlar için Kuranı Kerim okuttu ve dua etti, sonra konu ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada İHSD genel başkan yardımcısı Behlül Metin, CHP nin katlettiği mazlumların kanuni hakları aramak için İHSD ye başvuru yapmaya davet etti. Vatandaşlar dönemin iktidar partisi CHP'nin zulmünü  kınayan pankartlar tuttular.

 

84.YILINDA MENEMEN MÜSLÜMAN KATLİAMIYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 23 ARALIK 2014

 

Değerli halkımız ve basın mensupları. Bundan 84. yıl önce, 23 Aralık 1930 yılında, Danıştay'a başörtü baskını tertibinin bir benzeri olarak gerçekleşen Menemen provokasyonunda asılarak katledilen Müslümanların ruhların şad olması için okuduğumuz kuranı kerimden sonra, Allah şehadetleri mübarek kılsın diyoruz. Bunları katleden zorba CHP anlayışında kınıyoruz.

 

İngilizlerin başına bela olan İslam'ın kökünü kazımak amacıyla, giderken bıraktıkları CHP ve Ulusalcı anlayışı senelerce İstiklal Mahkemeleri vasıtasıyla Müslümanları dar ağaçlarında sallandırarak katletti. Hilafeti kaldırdı, şapkayı dayattı, halkın yaşam biçimine müdahale etti. Müslümanların sindirebileceğini sanıyordu fakat bu halk yine özüne dönmeye başlayınca Menemen provokasyonuyla Müslüman halkı tekrar sindirmeyi kalktı.

 

Kurulduğu günden beri bu ülkenin Müslüman halkını ve inancı olan İslamı kendine tehdit olarak gören CHP anlayışı, 6 tane esrarkeşin, esrar çektikten sonra çıkarttığı bu olayı utanmadan Müslümanlara mal etmekte ve bunu bahane ederek Müslümanlara, halkın İslam inancına sövmektedir.

 

Ey bu halkın inancı İslamın düşmanı CHP'e, bu olayda kullandığınız esrarkeş piyonlar, İslam'ın değil, olsa olsa, Allahtan korkmayan, haramdan sakınmayan sizin dinsiz anlayışınızın temsilcisi olabilir.

 

Nitekim elebaşı durumunda olan derviş Mehmet adındaki kişi çevresinde tescilli bir esrarkeş olup, ben Mehdiyim diye piyasaya çıkmış ve ona karşı çıkan Subay Kubilay'ı katletmiş, olaydan sonrada üzerinden esrar bulunmuştur.

 

Cani katil, Mustafa Muğlalı başkanlığında kurulan divanı harpte, olayı çıkartan 6 kişi ile beraber oalyla alakası olmayan 99 kişi yargılanmıştır. Suçsuz yere yakalananların 17 tanesi de İzmitli hemşehrimizdir.

 

Bu olayda asıl mağdur olansa, olayı çıkartan 6 kişilik esrarkeş çetesi dışında, hiçbir suçu olmadığı halde idam edilen 22 kişi ve hapse atılan yüzlerce kişidir. 

 

İdam edilenlerin biri de Hayim oğlu Jozef adlı bir Yahudi'dir. Suçu da o gün esrarkeş Mehmet ve arkadaşlarına, parasıyla ip satmış olmak.

 

Mahkemede irticacılıkla suçlandığı zaman verdiği cevap çok ilginçtir, "şeriat kim?, ben kim?, ben Yahudi'yim ama havraya dahi gitmem, dinle alakam yok". Katil CHP zihniyeti bu Yahudi'yi dahi  Şeriatçı diye asmıştır.

 

Şimdi Menemen provokasyonunu Müslümanların üzerine yıkmak isteyenlere soruyoruz?.

 

Siz Müslümanları kendiniz gibi Allahtan, cehennem ateşinden korkamaz!, kuldan utanmaz! mı sandınız ki?, esrar, içki gibi Allah'ın haram ettiklerini kullanan birini Müslümanlara yamamaya kalkıyorsunuz.

 

Birde utanmadan kalkmışsınız 84 senden beri bu esrarkeşler le birlikte gerçekleştirdiğiniz provokasyonu bahane edip Menemen'di, Kubilay'dı, irticaydı diye Müslümanlara ve İslam'a, kininizi, nefretiniz kusuyorsunuz.

 

Bir çocuğun zekası dahi, esrarkeşler topluluğunun İslam adına hareket edemeyeceğini idrak eder.

 

Sizin zeka seviyeniz bir çocuktan çok daha geride mi?, yoksa bunun çok iyi farkında olduğunuz halde 80 senden beri sırf bunu,  Müslüman halkın inancına saldırmak için utanmadan, ahlaksızca kullanıyor musunuz?

 

İslam'a ve halkın inancına saldıracaksınız mert olun, dürüst olun. Menemen'de  esrarkeşlerle  yaptığınız provokasyonu bahane ederek değil, İslam yerine irtica kelimesini kullanarak değil, korkmadan dürüstçe bunu yapın.

 

CHP's dürüstçe de ki "Ey bu ülkenin Müslüman halkı, biz sizin inancınız olan İslam'ı istemiyoruz, bu ülkenin Müslüman bir ülke olmasını istemiyoruz! bunlara karşıyız !".

 

Katakullilerle, entrikalarla halkın inancına, yok Menemen'di, yok Kubilay'dı, irticaydı diye saldırmayın, çünkü artık halk bunları yutmuyor. En büyük kanıtı da Kemalist CHP'nin 64 seneden beri iktidar yüzü göremeyişidir.

 

Bir ülkenin medeniliği insan haklarına verdiği önem ve gösterdiği hassasiyetle ölçülür. CHP anlayışının provokasyonu sonucu, Menemen olayında bu  provokatör esrarkeşler le hiçbir ilgisi olmayan, dindar insanlar idam edilmiştir. Bizler insan hakları savunucusu bir sivil toplum kuruluşu olarak, devleti, yetkilileri tarihimizdeki bu kara sayfayla yüzleşmeye davet ediyoruz.

 

Hükumete sesleniyoruz Menemen provokasyonu üzerinden, İslam ve Müslüman düşmanların irtica diye Müslüman halka kinlerini kusmasına alacağınız önlemlerle son verin. Menemen olayı araştırılarak, Danıştay olayındaki derin devletin rölü gibi,  tezgahlayan CHP zihniyetinin oyunu açığa çıkartılsın.

 

Ders kitaplarından ve resmi tarihlerden Menemen üzerinden İslam ve Müslüman halkın inancına saldırmasına engel olunsun.

 

CHP nin Menemen provokatörü 6 esrarkeş dışında, idam edilen bu insanların itibarları iade edilmeli, yakınlarından özür dilenerek tazminat ödenmelidir. Ders kitaplarına bu olay Menemen irtica vakası olarak değil,

 

CHP nin Müslüman halkı sindirmek için kurguladığı "CHP'nin Menemen provokasyonu" olarak geçmelidir. CHP nin akabinde hukuksuzca yaptığı, olayla ilgisi olmayan insanların idam etmesi, insan hakları ihlali olarak ders kitaplarında kınanmalıdır.

 

Başörtü sebebiyle derin devletin kurguladığı Danıştay provokasyonu ne ise !, CHP nin menemen provokasyonu da o dur.

 

CHP'nin gerçekleştirdiği bu katliamda,  idam edilenlerin isimlerini bilsek dahi yakınlarını tanımıyoruz.

 

Varislerini bu ilanımızı duyarlarsa,  İnsan Hakları Savunucuları Derneğine dilekçe ile başvurmaya davet ediyoruz. Bize  yapacakları yazılı başvurudan sonra, derneğimize bağlı avukatlarca bu mağdurların itibarını iade ve varislerine tazminat ödenmesi konusunda, önce iç hukuk kurumlarında, netice alınamadığı takdirde de uluslararası kurumalarda hukuki süreçlerini başlatacağız.

 

Devleti kuran parti !!, CHP'e iktidarının katlettiği bu mazlumların, haklarının alınması için gerekli hukuki mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz. Lütfen bu ilanınızınn ulaştığı, CHP'nin Menemen katliamının varisleri, haklarını arasın  İnsan Hakları Savunucuları Derneğine gerekli başvuruyu yapsınlar.

 

Menemen'de katledilen mazlumlarla ilgili bizde harekete geçelim. Basın açıklamasına katıldığınız için teşekkür ediyoruz.  

 BEHLÜL METİN 

 İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI DERNEĞİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI 

----------------------------

CHP'NIN   MENEMEN  SECIM  BILDIRGESI  ! ? ! ?  CHP'NIN SECIM  YATIRIMI  MENEMEN"DEN GECER ! ? ! ?

__._,_.___


Posted by: zeki kentel <zkentel2001@yahoo.com>


Reply via web post

Reply to sender

Reply to group

Start a New Topic

Messages in this topic (1)



.


__,_._,___

Evlatlarinizi devriniz icin degil, onlarin devirleri icin yetistirini.

HZ.ALI

Ibni Abbas radiyallahu anh anlatiyor :
Peygamber aleyhisselam zamaninda gunes tutulmustu. Allah in Resulu namaz kilip uzun uzun kiyamda kaldi...Bundan sonra Peygamberimiz soyle buyurdu :
— Muhakkak gunes ile ay Allah in ayetlerinden birer ayettir. Hic bir kimsenin olumu ve yasamasi icin tutulmazlar ; su halde tutulduklarini gorunce Allah i zikrediniz.
Insanlar dediler ki :
— Ey Allah in Resulu , durdugun yerde bir sey almaya uzanmis oldugunu , sonra da irkilip geri cekildigini gorduk. Bunun uzerine Peygamber aleyhisselam :
— Kati olarak Cenneti gordum de , bir salkim uzum yakaladim. Koparmaya muvaffak olsaydim , dunya durdugu surece ondan yiyebilecektiniz. Bana Cehennemde gosterildi. Su anda gordugum manzaradan daha kotu hic bir manzara gormedim. Cehennemdekilerin cogunu da kadinlardan gordum, buyurdu.
— Ey Allah in Resulu , ne sebeble onlarin cogu kadinlardandir...diye sordular da , Peygamber ( Aleyhisselam ) :
— Kufurleri sebebiyle , cevabinda bulundu.
— Allah a mi kufrediyorlar...diye yine sordular. Peygamber aleyhisselam :
— Kocalarina ve kendilerine yapilan nimete kufrediyorlar ; onlardan birine dunyayi versen , yahud omru boyunca iyilikte bulunsan , yine senden hoslarina gitmeyen bir sey gorunce , senden hic bir zaman hayir gormedim , derler , buyurdu.

( Buhari - Muslim - Nesei )
Cehennemle ilgili hadis. Sahihmis bilenler denetlesin.

Benim goruslerim Spinoza ninkine yakindir: Duzenin, bizim sadece belli bir olcude ve yetersiz bir sekilde kavrayabileyecegimiz mantiksal yalinligina duyulan inanc ve bunun guzelligine duyulan hayranlik.

My views are near those of Spinoza: admiration for the beauty of and belief in the logical simplicity of the order which we can grasp humbly and only imperfectly.

Kaynak: Albert Einstein, 1947; from Banesh Hoffmann, Albert Einstein Creator and Rebel, New York: New American Library, 1972, p.95.
(Bu goruslerinden dolayi Einstein in Panteist oldugu sonucu cikarilabilirse de, bir sonraki gorusunde de agnostiklige yakin oldugunu belirttigini gorecegiz)


This eMail was sent by Oraj Poyraz at oraj.poyraz@openmail.cc.
For questions and changes contact the Group Administrator: at cimcime@neomailbox.net.
If you want to unsubscribe from this murte@emaildodo.com Group click here
To file a complaint please send an eMail to:
complaints@emaildodo.com


Insan ne kadar yukselirse, gonlu o kadar alcalmalidir.

Cicero

Ingiltere ye direnip durmak gereksiz ve tehlikelidir.

Sadrazam Salih Pasa - 20.08.1921

Mutareke gununden beri Rum ve Ermenilerin, Itilaf Devletleri tesvik ve himayesi altinda nasil milli izzeti nefsimizi yaraladiklarini, ne suretle saltanat ve hukumet hakkini ayaklar altina aldiklarini ...

(17 Eylul 1919)
K.ATATURK


Her gun 3 kisiye iltifat et!

Anonim Nasihat

Ibrahim Suresi nin 1., Sad Suresinin 29.Ayetlerinde de Risale-i Nur a isaret ediliyormus...
Ayetlerin Turkce anlami:
Bu oyle kitaptir ki, insanlari karanliktan isiga cikarasin diye sana indirdik
Said-i Nursi ye gore; bu ayetlerdeki Nur, yani $ik sozuyle anlatilmak istenen yine Risale-i Nur dur Ve bu ayetlere Said-i Nursi su anlami vermektedir:
Bu oyle kitaptir ki, sen onunla insanlari Risale-i Nur un isigina cikarasin diye onu sana indirdik

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Dusmanlarin butun calismasi, baris esaslarinin kararlastirilacagi su siralarda memleketimizi disarida ve iceride gucsuz bir durumda birakarak istedikleri her seyi kabul ettirmeyi amacliyordu.
Gelecege yonelik cikarlarini, cesitli baskilarla butun dis ulkeleri aleyhimize cevirmekte goren bazi kurulus ve unsurlar ise, tarafimiza yoneltilen bu akimi temelinden yikmak ve butun dis ulkelerin milletimiz lehine, dusuncelerinde degi$iklikler olmasina firsat vermemek icin, tumuyle yalan olan en son Ermeni soykirimi uydurmasini duzenlediler ve acikladilar.
Ingilizler, bir yandan dis durumumuzu yeni toplu oldurme iftiralari ile sarsarak tasarladiklari Istanbul isgalini kolaylikla uygulayabilecek bir ortam hazirliyorlardi
Anadolu da yerlesmis Ermenilerin ve Rumlarin hukumet emirlerine ve milli amaclara karsi gelmedikce her turlu saldiridan korunmalari ve tam anlami ile mutlu ve rahat bir hayat yasamalari oteden beri kabul edilmis bir ana konu idi.
Kilikya ve dolaylarinda ve dogu hududumuz disindaki resmi ve resmi olmayan Ermeni kuvvetlerinin dindas ve irkdaslarimiza karsi yapilan cinayete varan saldirilari karsisinda bile, ulkemizde yasayan Ermenilerin her turlu taarruzdan korunmasini saglamayi pek onemli bir medeni gorev kabul ettik ve Anadolu nun dis dunya ile iliskisinin ke$ik oldugu bu gunlerde yuce vatan cikarlarini amaclayan onlemler icinde Ermeni halkinin esenliginin korunmasi gerekliligini butun makamlara bildirdik.
Iste, Istanbul un yabanci kuvvetlerce isgalinden bu gune kadar gecen aci gunlerinde hicbir dis ulkenin fiili korumasina erisemeyen Anadolu Ermenilerinden hicbir kisinin, en kucuk bir anlamda bile, saldiriya ugramamis olmasi, bize her nedenle cinayet yukleyen ve medeni duyarliligi kendi tekelinde sanan entrikaci Avrupalilarin yuzlerini kizartacak ve milletimizin yaradilisindan sahibi bulundugu insanlik torelerinin yucelik derecesini ispat edecek cok onemli bir konudur.

(24 Nisan 1920)
K.ATATURK


Dili ve sozu bir olmayan kimsenin yuz dili bile olsa o, yine dilsiz sayilir.

Mevlana

Biz, yeryuzunu bir dosek, daglari da birer kazik yapmadik mi?

NEBE/6-7

Hatali oldugunuzu ya da yanlis yaptiginizi asla kabul etmeyin.

Joseph GOEBBELS
(Hitler in Propaganda Bakani)


Mesveret, verilecek kararlarin, isabetli olarak verilmesinin ilk sartidir. Iyiden iyiye dusunulmeden, baskalarinin fikir ve tenkitlerine arz edilmeden, bir mesele hakkinda verilen kararlar, cok defa husran ve hezimetle neticelenir. Dusuncelerinde kapali, baskalarinin fikrine hurmet etmeyen kendi kendine biri, ustun bir fitrat, hatta dahi bile olsa, her dusuncesini mesverete arz eden bir diger insana gore, daha cok yanildigi gorulur.

Anonim Nasihat

Said-i Nursi:
Ben Risale-i Nur u, ovmekle, ondan overek soz etmekle aslinda Kuran i ovmus oluyorum.
Cunku Risale-i Nur, Kuran in en guclu bir tefsiridir.
Hatta ondaki olanlar, Kuran daki olanlardan sizmis, suzulmus seylerdir.
Onun icin Risale-i Nur u hakli olarak ovuyorum
Iste Said-i Nursi ye gore, Said-i Nursi budur.
Boyle bir ulu kisi (!) dir.
Kendisini boyle tanitiyor Said-i Nursi.
Bir insanin, kendisinden boyle soz etmesi, kendisini boyle tanitmasi icin akil ve ruh hastasi veya maksatli olmasi gerekir.
Acaba bu ihtimallerden hangisi dogrudur?
Yoksa ikisi de dogru mudur?

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

VATAN HAINI

Nazim Hikmet vatan hainligine devam ediyor hala.
Amerikan emperyalizminin yari somurgesiyiz, dedi Hikmet.
Nazim Hikmet vatan hainligine devam ediyor hala.
Bir Ankara gazetesinde cikti bunlar, uc sutun ustune, kapkara haykiran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotografi yaninda Amiral Vilyamson un
66 santimetre karede guluyor, agzi kulaklarinda, Amerikan amirali
Amerika, butcemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
Amerikan emperyalizminin yari somurgesiyiz, dedi Hikmet
Nazim Hikmet vatan hainligine devam ediyor hala.
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan ciftliklerinizse,
kasalarinizin ve cek defterlerinizin icindekilerse vatan,
vatan, sose boylarinda gebermekse acliktan,
vatan, sogukta it gibi titremek ve sitmadan kivranmaksa yazin,
fabrikalarinizda al kanimizi icmekse vatan,
vatan tirnaklariysa agalarinizin,
vatan, mizrakli ilmuhalse, vatan, polis copuysa,
odeneklerinizse, maaslarinizsa vatan,
vatan, Amerikan usleri, Amerikan bombasi, Amerikan donanmasi topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmus karanligimizdan,
ben vatan hainiyim.
Yazin uc sutun ustune kapkara haykiran puntolarla :
Nazim Hikmet vatan hainligine devam ediyor hala.

Nazim HIKMET


BIR UMUT
. . . . . .
Yorgunsun,uzaklardan gelmissin;
Yitirmissin neyin varsa birer birer.
Bir saglik,bir sevinc,bir umut...
Onlar da neredeyse gitti gider.
Dost bildigin insanlarin yuzleri
Aynalar gibi kapkara.
Suyu mu cekilmis bulutlarin?
Donmussun kuruyan irmaklara.
Taslara dusen saat gibi,
Ne arti, ne eksi.
Bir saglik,bir sevinc,bir umut
Hikaye hepsi.

Cahit Sitki TARANCI

Fakat dini olmayan musibetler, hakikat noktasinda musibet degildirler.
Bunlarin bir kismi Allah in bir ikazi ve uyarisidir; bir kismi gunahlara kefarettir; hastalik gibi bir kismi ise, Allah in bir iltifatidir, bir temizliktir.

(bk.Buhari, Îman: 39, Muslim, Birr: 52)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.

Din hicbir ise yaramaz;
gece yarisi karanlik bir mahzende orada olmayan siyah kediyi aramaktir.

Robert Heinlein



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder