28 Aralık 2014 Pazar

KADİR MISIROĞLU'NUN İNGİLTERE MACERASI!

Çok lafın azı.
Bu herif-i naş herif(Osmanlıca!..) AtaTürk'e hakaret etmekten ekmek yeme yolunu tercih etmiş bir herif.
Yani yaşamının başka bir anlamı yok.


Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA


KADİR MISIROĞLU'NUN İNGİLTERE MACERASI!

Muharrem Bayraktar, tarihçi Kadir Mısıroğlu'nun akıl hastanesinden Londra'ya uzanan hayat hikayesindeki ilginç ayrıntıları kaleme aldı.


2 Mayıs 2012 12:34


Kadir Mısıroğlu ve Rıza Nur

Tarihçi Kadir Mısıroğlu'na şöhret yolunu açan çalışması, Rıza Nur tarafından yazılan ve Atatürk'e ağır hakaretlerin yer aldığı "Hatıratım" kitabını yayınlamasıdır. Bu kitap Mısıroğlu'na büyük paralar kazandırmış, kendi ifadesiyle "1968 şartlarında büyük bir servet olan 500 bin lira kazanç elde etmiştir."

Peki, Rıza Nur bu kitabı ne zaman yazdı ve Kadir Mısıroğlu kitaba nasıl ulaştı?

Rıza Nur, hatıralarını kaleme aldığı kitabı 1935 yılında Londra'da bulunan British Museum'a "1960 yılına kadar yayınlanmamak kaydıyla" verir. Kitap 25 yıl boyunca yayınlanmayacaktır. 1960 yılından sonra da kitabı yayınlamaya kimse cesaret edemez. Çünkü yayınlanması halinde "Atatürk'e büyük iftiralar atan ve tarihsel olaylar ve gerçeklerle bağdaşmayan bu kitabın" büyük sonuçlar doğuracağı aşikârdır.

Bunun için bir "deli kanlı!" lazımdır ve bulunur. (Kadir Mısıroğlu kendi kişisel sitesinde Bakırköy Akıl ve Ruh hastanesinde ve Cerrahpaşa Psikiyatri kliniğinde yattığını anlatır.)

Kadir Mısıroğlu kendi ifadesiyle şöyle anlatır:

"1968 senesinde Cağaloğlu'ndaki Vilâyet Han'ın ahbâbım olan sâhibinin teşvikiyle Beyaz Saray'ı (işhanı) terk edip Cağaloğlu'na yerleştim. Burada diğer eserlerimi telif ederken elime Rıza Nur'un British Museum'a koyduğu hatıralarının mikrofilmi geçti. O'nu hayâli "Altındağ Yayınevi" adıyla yayınladım."

Ne kadar basit değil mi?

"Rıza Nur'un İngiltere'de olan hatıratının mikrofilmi bir anda Kadir Mısıroğlu'nun eline geçmiş ve o da 'yayınlayıvereyim bari' demiş!"

E tabi biz de inandık!

Rıza Nur'un British Museum'a gönderdiği hatıratının mikrofilminin Türkiye'de olmadığı, tek nüshasının Londra'daki merkezde olduğu" biliniyor.

Peki, bu kitabın mikrofilmini kim ya da kimler İngiltere'den alıp Kadir Bey'e teslim etti?

Ya da Kadir Bey "Londra'daki bir kitabı" nasıl ele geçirdi?

Kadir Mısıroğlu'nun İngiltere ile olan ilgisi daha sonraki yıllarda da devam edecektir.

Mısıroğlu, mahkemeleri dolayısıyla Türkiye'den ayrılmasını şöyle anlatır:

"Böylece vatan-ı azizimden ayrıldığım zaman, arkada otuzdan fazla ağır cezalık dava bırakmış durumdaydım. Bilahare çoluk çocuğumu yanıma getirttim. Almanların benden gayrisine oturma müsaadesi vermemesi üzerine, hep birlikte İngiltere'ye geçtik."

Almanya'nın kabul etmediği Kadir Mısıroğlu'nu İngiltere bağrına basıyor.

Kadir Mısıroğlu, son yıllarda İngiliz emperyalizminin Ortadoğu'yu işgal planlarını "diktatör rejimler devriliyor!" bahanesiyle adeta alkışlamaktadır.

Küffarın bu işgal planları karşısında sesi çıkmayan ve "diktatör rejimler devriliyor" diye sevinen Mısıroğlu diğer taraftan "Şia'nın İslam'a verdiği zarar Hıristiyanlardan daha çok olmuştur" diyerek bir tarih cehaleti sergilemeye devam etmektedir.

Müslüman Şiilere hakaret edip Hıristiyan İngilizlere karşı ağzını açmayan Kadir Mısıroğlu "hemşehrimi" tanımaya çalışıyorum.

Acaba Rıza Nur'un kitabını İngilizlerden nasıl alıp yayınladı?

Acaba neden İngiltere'ye sığındı?

Acaba neden İngilizlerin İslam ülkelerindeki kıyımına paşa paşa tepki vermiyor? (Mısıroğlu'nun Akçaabat Dürbinar mahallesindeki lakabı Kadir Paşa'dır! Ben de aynı mahallede 3 yıl oturdum.)

Acaba İngiliz destekli Yunan gâvurunu denize döken Mustafa Kemal Paşa, "Batı emperyalizmi ve yayılmacılığı hakkında" yüzlerce kez beyanda bulunurken "Kadir Paşa" neden susmaktadır?

Bu paşa kimin paşasıdır?


http://www.sondalga.com/haber.php?haber_id=597


a45UyF587661-141228133240-06
^^^^^ - vvvvv

 

Ad hominem
Bir argumana cevap verirken argumani elestirmekten ziyade argumani yapan kisiye saldirmak.

Latince Atasozleri

Devamli olarak faydasiz ilimler ve bilgiler edinen kimse akilli degil, akilsizdir.

Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.

Ataturk Portresi...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Heykeltiraslar gibi haksizlik etmeden,
At ustunde olmasa da olur,
Bir sokakta insanlar arasinda yururken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim
Bir birligi denetlerken olmasa da olur,
Ama mutlaka gulerken,
Cocuk parkinda bir kiz cocugunu salindirirken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Smokinli olmasa da olur,
Kuruyan yapraklar ve kus sesleriyle
Bir gol kiyisinda raki icerken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Savas meydanlarinda olmasa da olur,
Dudaginda sigarasi elinde tespih,
Bir ciftciyle cay icerken, tavla oynarken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Artik, gulerken olmasa da olur,
Basini kaldirmis Anitkabir den
Ana avrat soverken !...

(Maalesef yazan belirtilmemis)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder