13 Aralık 2014 Cumartesi

Soner Yalçın : Mezar taşı okumaya Osmanlıca yetmez


Soner Yalçın : Mezar taşı okumaya Osmanlıca yetmez

"Beyaz Türklerin Büyük Sırrı, Efendi" ve "Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı, Efendi 2" kitap çalışmalarım döneminde mezarlıklar gezdim.
Mezar taşları ve konuyla ilgili kitaplar okudum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Atalarının mezar taşlarını okumaları" için öğrencilere zorla Osmanlıcaöğretmek isteyince aklıma halk arasında söylenen bir söz geldi:

"Mezar taşıyla iftihar edilmez"

Bu sözü çok kişi farklı yorumluyor; bana kalırsa, "mezardaki insanı rahat bırakın" demektir!
Yani, mezarı siyasete alet etmeyin!

Fakat…

Mezar taşının tarihi anlamı büyüktür: Döneminin inançlarının, adetlerinin, sanat geleneklerinin, doğal, iktisadi ve sosyal şartlarının ortak ürünüdür.
Yakın gelecekte, "mezaroloji" adı verilen bir bilim dalının doğmasına sebep olacak kadar; tarih, şehircilik, taş işçiliği, yazı ve süsleme sanatları, etnografya ile dinler gibi pek çok alanda önemli veriler sunar!

Mezar taşı arşiv belgesidir!

Ve fakat; bunu sadece Osmanlıca bilerek kavrayamazsınız.

Hadi "dili" öğrendiniz ve gramer meselesini vs.
hallettiniz; dilin yapısını ve tarihi gelişim çizgisini bilmemiz gerekir.
Yani…

Bir deryadır o taş üzerinde yazılanlar!

Büyük bir kültür saklıdır üzerinde:

"Kurgan" nedir; "Balbal" nedir; "Oboy" nedir, "stupa" nedir?

"Hatık" adı verilen mavi renkli bezler ne anlama gelir?

Keza:

Dikey mezar taşı "şahide"nin Göktürk dönemine ait olduğunu bilmek gerekir.

Şebeke, pehle, lahit nedir bilmek gerekir.

Türklerde mezara taş koyulmasının ve bir takım sözler yazma geleneğinin İslam'dan çok önce başladığını bilmek gerekir.

Türklerin Müslüman olduktan sonra -İslam'da olmamasına rağmen- mezar taşı geleneğini sürdürdüğünü; fakat resim-heykel yapmadığı mezar taşına artık Arapça -sevap kazanma düşüncesiyle sure- yazmaya başladığını bilmek gerekir.

Ancak bu da zamanla değişti.
Şöyle…

Türk aşağılanıyor

16'ncı yüzyıldan itibaren Osmanlı mezar taşları yazımında büyük değişiklik oldu.

Mezar taşları sözleri artık çoğunlukla eski Türkçe (Osmanlıca) yazılmaya başlandı.

Örneğin.."Ruhuna Fatiha" ilk kez bu dönemde sıklıkla yazıldı.

Örneğin…
Çoğunlukla aruz vezniyle yazılan manzum sözlere yer verilir oldu.
En önemlisi…

İslam düşüncesinin resim ve heykele getirmiş olduğu kısıtlama, yazının bir sanat dalı olarak doğmasına ve genişlemesine yol açtı.
Bu mezar taşlarına da yansıdı.

Mezar taşlarında Osmanlıca'nın; kufi, nesih, sülüs ve talik gibi yazı stilleri ve bunların değişik normları kullanıldı.
(Selçuklular ve İlhanlılar -Göktürk Alfabesi'ne benzeyen- Kufi yazı stiliyle yazdı.
Osmanlı ise Kufi'yi pek tercih etmedi.Vs.)

Mesele sadece yazı değildi; mezar taşı geleneği çok boyutlu.

Yani…

Çocuk mezar taşını okudu diyelim; mezar taşı üzerindeki kılıç-bıçak ya da at-koyun-kuşun anlamını bilir mi?

Çocukları geçelim, Arapça bilen Erdoğan, Hemşin'deki koç heykelli mezar taşının ne anlama geldiğini bilir mi?
Ne gezer!
Mezar taşı üzerinde makas görünce atasının terzi olduğunu sanır herhalde!
Şaka bir yana…

Mezar taşı üzerindeki süslemelerin veya sembollerin sırrı vardır.

Mezar taşındaki ay- güneş ve diğer astrolojik simgelerin derin anlamları kavranmadan mezar taşı anlaşılamaz!

Osmanlıca öğrendiğini varsaydığımız çocuk, mezar taşı üzerindeki sarıkları- kavukları-takkeleri nasıl açıklayacak?
Yeniçeri'nin dardağan serpuşlarını ya da ne bileyim Mevlevi külah çeşitlerini bilmeden mezar taşını anlayabilir mi?
Hayır.

15'inci yüzyıldan itibaren görülmeye başlanan yuvarlak, oval veya köşeli şekilleri bulunan sütun biçimindeki taşların kaynağı nedir, bilebilir mi?
Kaç bezeme, kaç motifin manasını bilebilir?

Uzatmayayım:

Mezar taşı okumak için tek başına "dil" yeterli değildir!
Kimseyi kandırmayınız…

Eklemeliyim: Hâlâ göçebeliğin bulunduğu Türkiye'de ezici çoğunluk büyük dedesinin mezarını bilmez.
O halde…

"Atalarımızın mezar taşı" derken Erdoğan tarihi nereden başlatıyor; Tonyokuk (725), Kül Tigin (732), Bilge Kağan (735) vd.buna dahil mi?
Çocuklarımız Yenisey- Orhun Yazıtları'nı okuyabilecek mi?
Yoksa sadece Arapça-Osmanlıca mezar taşları olanlar mı bizim atamız sayılacak!
Türk kendi ülkesinde hiçbir dönem bu kadar aşağılanmadı…

Bir gerçeği daha yazmalıyım…

Cumhuriyet'le yaygınlaştı

Türkiye'de üzerinde Arapça-Osmanlıca yazı bulunan mezar taşı sayısı çok azdır.

Hele yoksul Anadolu'da pek yoktur.

Yazılı mezar taşı sayısının çoğalması Cumhuriyet'le yaygınlaştı.

Ve keza:

Selçuklu-Osmanlı mezar taşına sahip çıkan da yine Cumhuriyet oldu…

Mezar taşı üzerine ilk çalışmaları Halkevleri başlattı ve bu makaleler Halkevi dergilerinde yayınlandı.
İlk kitap çalışmasını S.Nüzhet Ergun 1932'de yaptı.

DP, 1954-60 yılları arasında mezar taşlarını (Diyarbakır vs) şehir kanalizasyon inşaatlarında kullanırken neredeydi bu dinciler?

Bakınız…

Erdoğan mezar taşı geleneğini yeni hatırladı!
1991 ve 1998'de iki kez mezar taşı sempozyumu düzenledi.
AKP döneminde 12 yıldır bir tek sempozyum düzenletmedi!

Neymiş, "atalarımızın mezar taşları imiş!" Peki…

Erdoğan rahmetli annesini Karacaahmet Mezarlığı'na defnedebilmek için Osmanlı dönemine ait mezarları kaldırtmadı mı?
"Taşınmaz Kültür Varlıkları" kapsamındaki bu mezar taşları kaybedilmedi mi?
(Yetmemiş olacak ki, Kasımpaşa'daki Kulaksız Mezarlığı'ndaki rahmetli babasının mezarını da 23 yıl sonra Karacaahmet Mezarlığı'na taşıdı!)

Demem o ki; "mezar taşı okuma" hikaye!

Erdoğan ve AKP düşman yaratmadan seçim kazanamaz!

Osmanlıca polemiği bu amaçla çıkarıldı.

 

 


a45UyF587661-141212155024-06
^^^^^ - vvvvv

 

Asktin sen, gidisinden bildim seni?

Cemal SUREYYA

Allah; Adem i, Nuh u, Ibrahim Ailesi ni, Imran Ailesi ni secerek alemlere ustun kilmistir.

AL-I IMRAN SURESI 33

Turk ler Arap larin dinini kabul etmeden evvel de buyuk bir millet idi.
Arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Araplarin, ne ayni dinde bulunan Acemlerin ve ne de Misirlilarin vesairenin Turk lerle birlesip bir millet teskil etmelerine hicbir sekilde tesir etmedi..
Bilakis, Turk milletinin milli rabitalarini gevsetti, milli hislerini, milli heyecanini uyusturdu.
Bu pek tabii idi.
Cunku Muhammed in kurdugu dinin gayesi milliyetlerin fevkinde samil bir Arap milliyeti siyasetine muncer oluyordu.
Bu arap fikri ummet kelimesi ile ifade olundu.
Muhammed in dinini kabul edenler, kendilerini unutmaga hayatlarini Allah kelimesinin her yerde yukseltilmesine hasr etmege mecburdular.
Bununla beraber, Allah a kendi lisaninda degil Allah in Arap kavmine gonderdigi Arapca kitapla ibadet ve munacatta bulunacakti.
Arapca ogrenmedikce Allah a ne dedigini bilmeyecekti.
Bu vaziyyet karsisinda Turk Milleti bir cok asirlar ne yaptigini ne yapacagini bilmeksizin adeta bir kelimesinin manasini bilmedigi halde Kuran i ezberlemekten beyni sulanmis hafizlara donduler

ATATURK, 1931, Lise icin yazdigi Medeni Bilgiler kitabi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder