2 Ocak 2017 Pazartesi

CAN UĞUR : Kamusal sorumluluk yerini hedef göstermeye bıraktı

Raina Katliamı neden çok önemli?
Bir kere kadeh çatlamıştır.
Katliamdan önce bolca hedef gösterme olmuştur.
En vahimi devlet görevlileri, bürokratlar, Diyanet İşleri Başkanı halkın yaşam tarzına doğrudan müdahale yapmış ve düşmanlık göstermiştir.
Sonrasında da, geniş bir kitle tarafından katliam onaylanmış ve alkışlanmıştır.
Batıda olmayan ve bizde olan şey budur işte.

Başkalarının acılarına ohhh demek, sevinmek ve mutlu olmak.
Bunları görüp yaşadıktan sonra birlik mesajları havada uçup dağılacaktır.

Yine daha elim ve vahim olmak üzere katliamdan sonra bir ülkede yaşanabilecek bu derece ağır bir suçu öven, alkışlayan kişiler hakkında tek bir yasal işlem yapılmamış olması ve tam tersine bu ağır suçun mağdurlarıyla dayanışma içine giren, yas tutan, olay yerine çiçek koymak üzere gidenlere polisin müdahale etmesi, olaya tepki göstermek üzere sonrasında laiklik çağrıları yapanlara yönelik polisiye tedbirler ümitsizliği kat be kat artırmıştır.

Dün, ülkede olup bitenlere karşı derin bir öfke ve nefret hissiyle bir video yayınında tepkilerini dile getiren bir modacının sanki Kenya'dan Abdullah Öcalan getirir gibi apar topar getirilmesi, yol boyunca uçak içerisinde yolculara, iner inmez yer ekibine hırpalatılması aynı modacının o tepki çeken videosunda son sözlerini haklı çıkarmıştır.
Şimdi aynı modacının yaşayacağı şeyler bize ülkenin aslında ne kadar içine sıçılmış olduğunu da anlatacak.

Ve hatırlatırım, ortada sözünden başka hiçbir şeyi olmayan Atilla Taş hala tutukludur.
Üstüne bir FETÖ yaftası astılar ve öylece hücreye attılar.
Yargılama, sorgulama falan yok.

Bunun gibi daha binlerce insan var.

Evet, bokumuzda boğuluyoruz.
Bu güne kadar farkında değiliniz, yüzünüze vurunca şok oldunuz değil mi?
Kendi bokumuzda boğuluyoruz.
Hiiiç başkalarını suçlamayalım.
Komplo teorilerini falan boş verin.
Amerikalılar, İsrailliler, İngilizler, Rumlar falan, İlluminati, Masonlar falan, geçin bunları.
Bu ülkenin içine biz ediyoruz.
Günden güne ülkenin zıçılmadık yeri kalmıyor.
Bok lağımdan taşıyor, artık diz boyu, bel boyu derken boynumuza kadar yükseliyor.

Ve doğrusu ben korkmaya başladım.
Kendim için zaten korkuyorum.
Ama ülkenin ciddi şekilde Pakistanlaştığını görmemek için kör olmak gerek.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA       


CAN UĞUR : Kamusal sorumluluk yerini hedef göstermeye bıraktı

03.01.2017 07:35

Yeni yılın ilk saatlerinde 39 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan katliama giden yolda oluşturulan gerici atmosferin payı yadsınamaz. Sosyolog Polat S. Alpman ise kamusal sorumluluğun ortadan kalktığına işaret ediyor

canugur@birgun.net

Yılbaşı gecesi IŞİD'ciler tarafından gerçekleştirilen ve 39 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan katliamın ardından 'katliamın arka planında ne olduğu' sorusu en sık tartışılan konuların başında geliyor. Özellikle yılbaşına çok kısa bir süre kala iktidara yakın kanallar ve gerici birçok yapı yılbaşını kutlama hazırlığında olanları 'hedef haline' getiren açıklamaları birbirinin ardı sıra gerçekleştirdi. Katliamı kimin gerçekleştirdiği sorusu kadar önemli olan bir başka konu ise katliama zemin hazırlayan söz ve eylemler. Yılbaşından birkaç gün önce Aydın'da bir grup tarafından gerçekleştirilen ve katliama kadar hiçbir hukuki sürece tabi tutulmayan 'Noel Baba'nın kafasına silah dayanması' 'olayı' toplumda 'yılbaşını kutlamak isteyenlere karşı oluşturulan hedef gösterici havayı gözler önüne serdi.

Meydanlara çıktılar kimse ses etmedi!

Yine özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi ülkenin üç büyük kentinde gericiler meydanlardaydı. Yılbaşı kutlamak isteyenleri açık biçimde hedef gösteren sarıklı cübbeli 'tipler'e kimse müdahalede bulunmadı. Özellikle OHAL sürecinde sokağa adım atan muhaliflere en sert biçimde saldıran kolluk kuvvetleri sarıklı cübbeli tiplerin yurttaşları hedef haline getiren açıklamalarına 'müsamaha'lı davrandı. Yurttaşların tepkilerine rağmen gericiler bildiri dağıtmaktan geri durmadı. Dağıtılan bildirilerde 'Noel'in haram kılınmasından' 'Yılbaşı kutlayanların cehenneme gideceğine' kadar her türlü 'ifade' yer alıyordu. Ortaya çıkan tabloda 'yılbaşı kutlamak isteyenlere' yönelik eylem ve söylemler 'ifade özgürlüğü' içerisinde değerlendirildi.

kamusal-sorumluluk-yerini-hedef-gostermeye-birakti-228812-1.

Cübbeli'nin derdi…

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet diye bilinen İsmailağa grubunun başındaki isim Mahmut Ünlü 'Noel tehdidi' diyerek programlar yaptı. Ünlü'nün 'Noel kutlamak kafir işidir' açıklamaları ne RTÜK'ün ne de başka hukuki mercinin dikkatini çekmedi. Söz konusu isim aynı açıklamaların yer aldığı programını 39 kişinin ölümünün ardından da yine 'Noel tehdidi' başlığı ile yayımlattı. Bunlar açıklamaların 'sivil' ayağını oluşturuyordu. Ülkedeki gerici atmosferi 'resmi' olarak desteklediği iddia edilen Diyanet İşleri Başkanlığı da yılbaşından bir gün önceki Cuma hutbesinde 'yılbaşı kutlamak israftır, kültürümüzde yoktur' diye laik kesimleri ayrıştırıcı ifadeler kullanmaktan kaçınmadı. IŞİD'in üstlendiği katliamın sosyolojik ve politik arka planına bakıldığında söz konusu saldırının ortaya çıkmasının tesadüf olmadığı görülüyor. İktidar temsilcileri 'bu tarz katliamlar Avrupa'da da olabiliyor' diyerek kendilerini savunuyor ancak bu ifade durumu izah etmekten uzak. Çünkü Avrupa ülkelerinde gerçekleşen katliamlar o ülkedeki iktidarın ve yakınındaki unsurların beslediği bir zeminden kaynaklanmıyor. Daha çok o ülkedeki 'yaşam biçimine vb unsurlara tepkiyi dinci bir şekilde ifade ediyor. Türkiye'deki katliamlar ise bizzat iktidarın çizdiği sınırların radikalleşmesiyle ortaya çıkıyor. Yılbaşı öncesi laik kesimleri hedef gösteren dincilerin bu denli pervasız davranmaları da bu durumdan kaynaklanıyor.

Konuya ilişkin yapılan yorumlarda da bu durum öne çıkıyor. Sosyolog Polat S. Alpman'a katliamın ardından yaşananlar ile iktidarın söylemleri arasında bir bağ olup olmadığını sorduk. Alpman, son dönemde inşa edilen 'din anlayışının' altını çizdi: Türkiye'de aşamalı olarak çarpık bir din kültürü inşa edildi ve bu çarpık din kültürünün sonuçları gündelik hayatın her aşamasında gözlemlenebilecek kadar yaygınlaştı. Nihat Hatipoğlu dindarlığı denilebilecek bir tür hurafecilik ile IŞİD vahşetini savunmak arasında salınan bu din kültürü, Türkiye'deki klasik İslamcılığın siyasal iddialarının oldukça ötesinde bir yozlaşmanın ürünü. Son dönemlerde bir tür milliyetçi – ulusalcı- İslamcı koalisyonun bileşkesinde gelişmeye devam eden bu dindarlık biçimi, egemenlerin siyaset yapma biçimini de meşrulaştıran bir işlev üstleniyor.

Resmi açıklamaları yorumlayan Polat S. Alpman 'kamusal sorumluluk' kavramına gönderme yaparak şu tespitlerde bulundu: Diyanet gibi bir kamu kurumunun yılbaşı kutlamalarını gayr-ı meşru olarak nitelendirmesindeki akıl almaz tutum, bu tarz din kültürünün bürokrasi içerisinde nasıl bir yer işgal ettiğini göstermesi bakımından oldukça manidar. Kişilerin her şey ve herkesle ilgili diledikleri gibi tutum sahibi olmaları olağandır ancak kamu adına iş yapanların toplumu savunması, toplum adına hareket etmesi ve toplumdaki her kesimi gözetmesi kamusal sorumluluktur.

Katliamdan çok kısa bir süre sonra sosyal medya üzerinden bu vahşeti savunan yorumlar yapıldı. Bu yazılanlara ilişkin Polat S. Alpman'ın söyledikleri ise şöyle:

Buradaki asıl kriz acıları siyasallaştıran ve hatta ölüleri bile ayrıştıran siyasal dilin, sosyal medya başta olmak üzere gittikçe kitleselleşmesidir. Tarih bir kez daha adaletin ve özgürlüğün çöktüğü yerde medeniyetin de çöktüğü gösteriyor, hem de büyük bir hızla... Bu nedenle Reina'da yaşanan vahşet ilk değil ve son olmayacak. Daha trajik olan ise kendilerini bir tür mağduriyet diliyle sunan bu tür terör eylemlerinin bu din kültürü sayesinde toplumun bir kesiminde meşru kabul edilmesi, bir tür ilahi ya da hakkedilmiş ceza olarak yorumlanması.

Toplumsal uzlaşının altını çizen Alpman ifadelerini sonlandırırken şunları söyledi: Kendisi dışındaki yaşam tarzlarını aşağılayan, milliyetçi-muhafazakâr siyaset alanı dışındaki her türden siyasal eğilimi ya da arayışı kriminalleştiren bu siyaset yapma biçiminden toplumsal uzlaşının, bir arada yaşama kültürünün, çoğulculuğun ya da sahici bir barışın çıkmasını beklemek yerine bunları inşa edecek imkânları oluşturmak gerek.

http://www.birgun.net/haber-detay/kamusal-sorumluluk-yerini-hedef-gostermeye-birakti-141706.html 
a45UyF587661-170103093434 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/01/03  10:16 2  65  alelma@yahoogroups.com


 


Renkten renge giris, inanctan inanca gecis, ahmakligin alametlerindendir.

Hz.Ali

Rasulullah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) soyle buyuruyor :
Cehennem ehlinin cogu kadinlardir

( Nesei )

Ataturk, butun Turk varliginin, butun Turk halklarinin bagrina basmasi gereken ve her millete nasip olmayan Tanri vergisi bir ruhtur.
Biz Turk halklari olarak onun izinden gidersek, onun bizi gormek istedigi yere ulasabiliriz.
Tarihin her doneminde buyuk sahsiyetler gelir ama onlara buyuklugu veren kendi milletinin ruhudur.
Kendi ruhunu temsil eden boyle ruhlara gereken saygi gosterilmezse, bu o millete saygisizliktir.
Saygiyi kendi halki gostermez veya saygisizliga izin verirse, bu kendine saygisizlik demektir ve milleti alcaltir.
Turk halkina kendi oz ogluna gosterdigi saygi nispetinde saygi duyulur.
Bu yuzden Ataturk ruhuna uymayan isleri onun namina yapanlar sadece Ataturk u degil Turk Milleti ni kucultmus olur.
Oysa Turk halkini takdir etmek gerekir ki onun icinden boyle bir ruh cikmistir.
Bu ruhu kaybetmeyin!

Kazaklarin buyuk sairi ve dusunuru Muhtar Sahanov


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/










BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo







-------------------------------------------------
ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator™ to keep your email out of the NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!
No Bandwidth Quotas!   15GB disk space!
Commercial and Bulk Mail Options!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder