Hükümet taşları bağlıyor, köpekleri salıyor.
Ben gençlerin konuşmalarını dinledim, arzu eden haberin bağındaki videodan dinleyebilir, dağıttıkları bildirileri de okudum.
Söyledikleri her bir cümlenin altına imzamı rahatça atabilirim.
Çağdaş, laik, demokrat, cumhuriyetçi gençler.
Hükümet bunları takibat altına alarak size, bize, hepimize çağdaş, laik, cumhuriyetçi, demokrat insanlar korku vermeye caydırmaya, ürkütmeye çalışıyor.
Tam tersine şeriat çağrısı yapanları ve bildirisi dağıtanları ise polis özellikle koruyor.
Bu kabul edilemez.
Bu ülke bu iki yüzlü tavrı taşıyamaz.
L2fSIJNoA0xfSNxA
Polis laiklik çağrısı yapan iki kişiyi daha gözaltına aldı
02.01.2017 12:03
İstanbul Beyoğlu'nda kahvehaneleri dolaşarak IŞİD'i lanetleyen ve laiklik çağrısı yapan gençlere yönelik operasyon sürüyor. Polis Halkevi üyesi iki gencin daha evine giderek gözaltı işlemi gerçekleştirmek istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş'ın Twitter'dan duyurduğu bilgiye göre, polis sabah saatlerinde Ayşegül Başar adlı Halkevi Üyesi ve Cumhuriyet Gazetesi Stajyer Muhabirini evinden gözaltına aldı.
İstanbul polisinin, bir yurttaşın ihbarı, İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla gerçekleştirdiği operasyon bununla sınırlı kalmadı.
Polis, Ayşegül Başar'ın ardından Halkevi Üyesi Ergin Çevik ile Can Çeliker'in evine de gitti. Çevik ile Çeliker'i evde bulamayan polis iki genci komşularına sordu.
SÜREK AVI BAŞLATILDI
Operasyonlara tepki gösteren CHP'li Yarkadaş, "Laikliği savunan ve IŞİD'i lanetleyenlere karşı adeta bir sürek avı başlatılmış" dedi. Yarkadaş, "Terörü yapanı değil, kınayanları tıpkı bir suçluymuş gibi yakalamaya çalışıyorlar" ifadesini kullandı.
Konuya ilişkin açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Başar için beş gün gözaltı süresi alındığını söyledi. CHP'li vekil, Başar'ın Kulaksız Karakolu'na götürüldüğünü söyledi.
Yarkadaş, "Twitter üzerinden hedef gösterilen Halkevi Üyesi ve Cumhuriyet Gazetesi çalışanı Ayşegül Başar'ı gözaltına almak, laikliğe sahip çıkanlara gözdağı vermektir" dedi.
Ayşegül Başar ve arkadaşlarının Reina katliamının ardından anayasanın temel ilkelerini anlatan konuşmalar yaptıklarını ve halkı teröre karşı bileşmeye çağırdıklarını anlatan Yarkadaş, "İçişleri Bakanlığı, gençlerin IŞİD karşıtı propaganda yapmasından niye rahatsız oluyor? AKP ve medyası, IŞİD lanetlenince niye gocunuyor?" diye sordu.
Ayşegül Başar'ın derhal serbest bırakılmasını isteyen Yarkadaş, "Beş gün gözaltı süresi almışlar bir de... Hangi suçu işlemiş, neyi soracaklar!" Tepkisini gösterdi.
IŞİD'in, AKP'nin bumerangı haline döndüğünü belirten Yarkadaş, "Bu gerçek konuşulmasın diye, halka gözdağı vermek istiyorlar" dedi.
a45UyF587661-170102122016 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2017/01/02 12:15 2 65 alelma@yahoogroups.com
Gercekten onemli olan bir tek felsefe sorunu vardir; intihar. Yasamin yasamaya degip degmediginde bir yargiya varmak, felsefenin temel sorusuna yanit vermektir. Gerisi, dunyanin uc boyutlu olup olmadigi, aklin dokuz mu, yoksa on iki ulami mi bulundugu, sonra gelir. Oyundur bunlar; ilkin yanit vermek gerekir.
Sisyphos Soyleni – Albert Camus
Fakat dini olmayan musibetler, hakikat noktasinda musibet degildirler.
Bunlarin bir kismi Allah in bir ikazi ve uyarisidir; bir kismi gunahlara kefarettir; hastalik gibi bir kismi ise, Allah in bir iltifatidir, bir temizliktir.
(bk.Buhari, Îman: 39, Muslim, Birr: 52)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.
DOGA YASALARI UZERINE DUSUNCELER -7-
Hepimiz kendimize ozgu bir simdi algisi icinde yasariz ve etrafimizdaki seylerin de bizimle ayni simdi icinde yasadigini zannedebiliriz. Newton fizigi de asagi yukari evrenin bu sekilde kabul edilmesiydi. Evrendeki butun olaylarin, surekli olarak gecmisten gelecege akan ve her sey tarafindan ortaklasa algilanan bir mutlak zaman icinde gerceklestigi dusunulmekteydi. Ozel ve genel gorelilik kuramlarinin gelistirilmesi ile bu yanilgimizdan vazgecmek zorunda kaldik.
Hicbir sekilde, cevremizdeki diger seylerle birlikte ayni simdi icinde yasamayiz. Gunes isiginda baktigimizda dahi, onun simdiki halini degil, yakla$ik olarak 8 dakika onceki halini seyrederiz. Yildizlara baktigimizda ise, aslinda gecmise bakmaktayiz demektir. Bazi yildizlarin ve galaksilerin isigi bize milyonlarca i$ik yili oteden ulasirlar ve biz onlari kendi simdimiz icinde algilariz.
Dr Hawking in, ozel ve genel gorelilik kuramini anlattigi bolum cok uzun. O yuzden kisa alintilarla devam edecegim. I$ik hakkinda yapilan calismalar fizik kuramlarinda devrimci degi$iklikler yapilmasini gerektirecek kadar onemli. Ta Aristotales zamanindan beri isigin eter adi verilen bir madde icinde hareket ettigine inaniliyordu.
1887 yilinda Michelson-Morley deneyi olarak bilinen bir deney yapildi. Gayet hassas cihazlarla isigin iki farkli acidaki hizi olculdu.Iki hiz da birbirinin ayniydi ve bu yuzden artik eter dusuncesinden vazgecilmesi gerekiyordu. Fakat bunu yapmak yerine bilimciler duruma farkli aciklamalar getirdiler.
Albert Einstein
1905 yilinda, henuz 26 yasinda olan Albert Einstein (1879-1955) Hareketli Cisimlerin Elektrodinamigi Uzerine isimli bir makale yayinladi. Varsayimina gore, i$ik hizi farkli konumlarda hareket eden tum gozlemciler icin ayni olmaliydi. Dahasi, zamanin da ayri bir boyut olarak kabul edilmesi gerektigi ortaya cikmaktaydi. Ayni olayi gozlemleyen iki gozlemci icin ortak bir simdi olamazdi. Bulunduklari yere gore, isigin kendilerine ulasma suresine bagli olarak zaman konusunda anlasamiyacaklardi. Bu durumun gundelik hayatimizda pek farkina varilmaz; zira mesafele ve hizlar cok dusuktur. Rahatlikla, cevremizdeki diger seyler ile ortak bir simdi algisi icinde yasayabiliriz. Fakat, mesafeler buyudugunde ve hizimiz arttiginda zamanin bizim icin akisinda da degi$iklikler yasanmaya baslanir. Kitaptan alintilara devam ediyorum.
I$ik hizi evrenin farkli yerlerindeki olaylari anlamamizda referans olarak kullanilir.
Bu durumu tuhaf kilan iki gozlemcinin farkli zaman olcumleri yapmalarina karsin ayni fiziksel sureci izliyor olmalaridir. Einstein bu zaman kaymasi icin yapay bir aciklama olusturma cabasina gitmedi. Urkutucu olsa bile mantikli bir sonuca vardi: Gecen zamanin olcumu, tipki alinan mesafenin olcumu gibi, olcum yapan gozlemciye baglidir. Bu etki, Einstein in 1905 teki makalesinde acikladigi kuramin temel taslarindan biriydi ve sonra ozel gorelilik kurami adini aldi. (...) Einstein in calismasi zamanin Newton un dusundugu gibi mutlak olamiyacagini gosterdi. Diger bir deyisle, her bir olaya butun gozlemcilerin kabul ettigi bir zaman atfetmek olanaksizdir. Tersine, her gozlemcinin kendi zaman olcumu vardir ve birbirine goreli olarak hareket eden iki gozlemcinin zaman olcumleri farkli olacaktir.
Bu calismalar sayesinde fizikciler anladilar ki, i$ik hizi her referans cercevesinde aynidir ve Maxwell in elektrik ve manyetizma kuramina gore zaman uc boyutlu uzaydan ayri olarak ele alinamaz. Zaman ve uzay birbirine gecmistir. Fizikciler uzay ve zamanin bu evliligine uzay-zaman adini verdi ve buna dorduncu boyut dediler.
Zamani da icine alan 4 boyutlu evren modelinde, bir cismin kutlesine bagli olarak uzay-zamanda bukulme meydana gelir ve i$ik da bundan etkilenir.
Einstein cok gecmeden, gorelilik ile cekimi uyumlu hale getirmek icin baska bir degi$ikligin daha gerekli oldugunu farketti. Newton un kutle cekim kuramina gore nesneler herhangi bir zamanda, aralarindaki uzakliga bagli olarak degisen kuvvetlerle birbirlerini cekerler. Ancak gorelilik kurami mutlak zaman kavramini ortadan kaldirdigi icin, kutleler arasi uzakligin ne zaman olculmesi gerektigini tanimlamanin hicbir yolu yoktu. Yani Newton un kutle cekim kurami ozel gorelilik kurami ile uyumlu degildi ve degistirilmesi gerekiyordu. Sonraki 11 yil boyunca Einstein yeni bir kutle cekim kurami gelistirdi ve buna da genel gorelilik adini verdi. Genel gorelilik kuramindaki kutle cekim kavrami Newton unkine hic benzemez. Tersine, uzay zamanin daha once dusunuldugu gibi duz olmadigini, kutle ve enerjisi tarafindan bukulup bozuldugunu one suren devrimci bir taslagi temel alir.
Ozel ve genel gorelilik kuramlarinin cikarimlari, kuresel konumlamalar ait hesaplamalarin hassaslikla yapilmasini gerektiren konularda onem tasir. Ornegin GPS (Global Positioning System) kuresel yer belirleme sistemi teknolojisinde genel gorelilik kurami hesaba katilmasaydi, konumlara ait hesaplamalarda kilometrelerce sapmalar olabilirdi !
Boylece hesaplamalara zaman faktoru de katilmis oluyor. Gercekligin simdi uzerinden algilanmasi bile yeterince zorken, bir de zamanin ayri bir boyut olarak algilanmasi ve bildigimiz uc boyutlu dunyanin uzerine dorduncu boyutun eklenmesi soz konusuydu. Kisa maddeler halinde, neler anlatiyordu ozel ve genel gorelilik kuramlari?
I$ik hizi, tum evrende sabit bir referans hizdir.
Mesafe ve hizdan bagimsiz mutlak bir zaman yoktur.
Cisimler hizlandikca ve i$ik hizina yaklastikca zaman onlar icin daha yavas akmaya baslar. (Kardesler paradoksu. Hayali bir kisi, i$ik hizina yakin bir hizda uzayda seyahat ederse, geri dondugunde ikiz kardesinin cok yaslandigi, belki de oldugu bir durumu bulacaktir.)
Duragan kutleye sahip cisimler asla i$ik hizina erisemezler. Cisim hizlandikca kutlesi artacagi icin daha fazla ivme kazanamaz. (CERN deki parcacik hizlandirma denemelerinde bu duruma rastlanmistir.)
Cisimler hizlandikca, hareket dogrultusunda boylari kisalmaya baslar.
Uzay-zaman mekani kutle cekim etkisi ile bukulebilir. Tipki bir carsafin uzerine birakilan bir cismin carsaf yuzeyini bukmesi gibi.
FOCS 1 isimli, Isvicre de bulunan atom saati. 2004 yilinda calismaya baslayan saat, 30 milyon yilda 1 saniyelik sapma gosterebilir.
Eistein in cikarimlari farkli zamanlarda defalarca test edildi. Cok hassas atom saatleri tasiyan ucaklar farkli yonlere dogru ucurulmus ve saatlerde akan zamanin yavasladigi tesbit edilmistir. I$ik hizina cok yaklasan notrino ve muon isimli parcaciklarin omurlerinin, Dunya da uretilen duragan parcaciklardan daha uzun oldugu gozlemlenmistir. (Kazandiklari hiz sebebi ile...)
Ozel ve genel gorelilik kuraminin cikarimlarinin gundelik hayatimizda pek yeri yoktur. I$ik hizi ile karsilastirildiginda, hareketlerimiz o kadar agirdir ki pratikte bir zaman farkliligi algilayamayiz. Her ne kadar yeni ve carpici fikirler getirmis olsa da Einstein in cikarimlari yine de kla$ik bir kuramdi. Neden ? Dr Hawking den alintiliyorum.
Maxwell in elektro-manyetizma kurami, Einstein in genel gorelilik kurami fizikte devrim yapmis olsalar da, Newton fizigi gibi kla$ik kuramlardir. Yani bu modellerde evrenin bir tek gecmisi vardir. Fakat, kla$ik evren modelleri atom ve atom alti duzeyinde karsilasilan gozlemlerle bagdasmaz. Atom ve atom alti parcaciklarin dunyasini anlayabilmek icin, bu kuramlarin yerine, her biri kendi yogunluguna veya kendi olasilik genligine sahip, olasi her gecmisi iceren bir evren modeli sunan kuantum kuramini kullanmaliyiz. Gunluk hayatla ilgili pratik hesaplamalar icin kla$ik kuramlari kullanmaya devam edebiliriz. Ancak atomlarin veya molekullerin davranislarini anlamak istiyorsak Maxwell in elektro-manyetizma kuraminin kuantum uyarlamasina ihtiyacimiz var. Eger evrenin ilk zamanlarini, yani butun madde ve enerjinin kucucuk bir hacme $ikismis oldugu zamanlari anlamak istiyorsak kuantum kuramlarina basvurmaliyiz. Bazi yasalar kla$ik olarak kalirken, digerleri kuantum yorumu ile ele alinirsa tutarli bir doga anlayisina sahip olamayiz. Bu nedenle, butun doga yasalarinin kuantum uyarlamalarini bulmaliyiz. Bu turden kuramlara kuantum alan kuramlari denir.
Fizikte kuvvet alanlari onemli bir konudur. Cesitli kuvvetler kendilerini kuvvet alani denilen ortam icinde aciga cikarirlar. Bilinen en iyi kuvvet alani manyetik kuvvettir. Bir miknatisin cekim alanindaki camin ustune demir tozu dokersek, kuvvet alanlarini rahatlikla gorebiliriz.
Newton ve Einstein fiziginin bazi cikarimlari makro kozmosa yoneliktir. Yani, Dunya miz veya Gunes imiz gibi gezegen ve yildizlarla, galaksilerle dolu bir evrene yonelik yorumlardir ve sagduyumuza uygundur. Evrenin sadece bir tane tarihi vardir. Hizin ve mesafenin etkisi ile, olaylari farkli zamanlarda algilayabiliriz ama yine de evrenin sadece bir tane gecmisi ve gelecegi olacaktir. Fizikciler buna zamanin oku derler ve bizim gundelik hayatlarimizda da son derece onemli bir kavramdir.
gecmis ------> simdi ------> gelecek
Zamanin oku ile temsil edilen bu akis diyagraminda, hepimiz bir simdi algisi icinde yasariz. Olaylarin akisi tek yonludur ve asla geriye cevrilemezler; yani tersinemezler . Vazoyu dusurup kirarsak, zamanin geriye akmasini ve kirik vazo parcalarinin birlesmesini bekleyemeyiz. Devinim icinde hepimizin biyolojik saati ilerler ve yaslaniriz. Kendimize ne kadar bakarsak bakalim, asla gencligimizdeki sagliga, dinclige geri donemeyiz; sonunda bir gun biyolojik yapimiz tamamen coker ve olum denilen duruma geceriz. Bundan sonra ise bedenimizin curume ve dagilma sureci baslar. Otesinde bir hayat olup olmadigi bilimsel olarak gozlenip olculemedigi icin, bu konu, bilimden cok dinin veya mistik felsefelerin ilgi alanina girer. Simdilik, bilindigi kadari ile olum, herhangi bir canli organizmanin hayati faaliyetlerinin, bir daha geri donmemek uzere kesin olarak sona ermesidir. Elbette, yuzlerce dini, felsefi veya mistik yorum yapilabilir.
Kla$ik fizik yorumlarina dayanarak tabloya biraz daha uzaktan bakarsak gorunen sudur, icinde bizlerin de oldugu sayisiz canli veya cansiz parcacik, surekli bir akis icindedirler ve bu akis tek yonludur .
Daha dogrusu, oyle zannediliyordu.
Artik kuantum kuramina sozu vermenin zamani geldi.
-devam edecek-
Levent ERTURK
LEVENTERTURK1961
https://leventerturk1961.wordpress.com/
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder