6 Ağustos 2017 Pazar

AYDIN TOLGA : HADİSLER VE İSLAM TARTIŞMASI

Abinin en belirgin ve doğru belirlemesi şudur; Nacizane şunu ifade edelim ki, eğer hadislerden hüküm çıkarma ve beraberinde mezhep odaklı bir din yorum benimsenecekse bu yorum bizleri eninde sonunda Işid, El Nusra, Taliban gibi örgütlerin yanına kadar götürecektir.

Evet ne yaparsanız, yapın, nasıl yaparsanız yapın, hadislerden hüküm çıkarma yoluna girerseniz, yani sünnet ehli olursanız  varacağınız yer hep aynı yer olur.
Yani El Nusra, Taliban, El Kaide dahil kırk kadar cihatçı örgütle kendinizi yan yana bulursunuz.

Dolayısıyla İslam aleminin sonuçta farklı bir yemek elde etmek istiyorsa tencereye farklı unsurlar koymaktan başka bir yolu yok.
Hep aynı malzemeyi, aynı şekilde pişirince doğal olarak aynı yemek çıkıyor ortaya.

Bana sorarsanız bütün bunlar ölmüş bir cesede yapılan resütasyon girişimleri.
Fayda yok, randımanı olmaz.
Sorun yalnızca hadislerde değil çünkü.

Dinin temel mitolojisi Kısas-ı Enbiyada da sorunlar çok.
Bütün bunlardan Kur'anı soyutlamak mümkün değil.

Kaldı ki, ayetlerde de sorunlar çok.
Yani neresinden tutarsanız elinizde kalıyor.

Bu tıpkı ölmeye yüz tutmuş, doksanlık bir ihtiyar gibi.
Kırk yerinde kırk kandil yanıyor.
Bir hastalığına odaklanıyorsunuz, ardından başka onlarca hastalık alevleniyor.

Olacak şey, ya da olması gereken şey yeni bir doğum.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      



AYDIN TOLGA : HADİSLER VE İSLAM TARTIŞMASI

06.08.2017

Dönemin tarihsel, sosyolojik ve kültürel geçmişini okumak noktasında elbette hadislerden yararlanılabilir, bu kaynaklardan istifade edilebilir. Yalnız Peygambere ait olduğu öne sürülen sözlerden yola çıkılarak adeta din içerisinde din oluşturan, Müslümanlara bile hayatı dar eden bir zihniyetin kimseye fayda getirmeyeceği açıktır

Geçtiğimiz günlerde özel bir televizyon kanalında, Caner Taslaman ve Ebubekir Sifil'in katılımıyla gerçekleşen bir tartışma hayli ilgi çekti. Zira tartışmanın taraflarından ikisi de Müslüman olmasına rağmen sanki farklı dinlere inanıyorlardı. Daha doğrusu konuşulan konu İslam dini bağlamında hadisler olmasına rağmen görünürde tek bir İslam dini yok gibiydi. Ortaya çıkan görüntü belki izleyenler açısından oldukça şaşırtıcı gelebilir lakin İslam dünyası bu görüntülere aslında alışıktı. Zira hadisler konusunda yaşanan bölünme yeni değildi, dahası Müslüman düşünürler ehli hadis ve ehli rey olarak yüzlerce yıl öncesinden büyük bir kavganın içerisine girmişlerdi. Bu konuya birazdan döneceğiz yalnız ona geçmeden önce şunu ifade edelim ki; bu tartışmanın da gösterdiği üzere "din devleti" Müslümanlar açısından bile bırakın pratiği teoride bile mümkün olmayan bir durumdur. Şöyle ki, Caner Taslaman'ın anladığı ve sahip çıktığı İslam dini ile Ebubekir Sifil'in anladığı ve sahip çıktığı İslam dini birbirinden çok farklıdır. Örneğin daha bugün Caner Taslaman dinden dönenlerin öldürülmesine "din adına" karşı çıkmaktadır- ki bizce de haklıdır- lakin Ebubekir Sifil'e göre bu dine göre yerinde bir hükümdür. Bu durumda hangi hüküm dini temsil edecektir peki?

Hadisler konusunda yaşanan tartışmanın tarihine geri dönersek, ifade ettiğimiz üzere bu tartışmanın geçmişi yüzlerce hatta bin yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Zira hadislerin toplanması ve kitaplaştırılması ile birlikte Müslümanlar arasında bir gurup alim, din yorumunda hadisleri öne çıkarıp, kendi fikirlerini hadisler üzerinden meşrulaştırmaya çalışırken diğer bir gurup yani ehli rey ekolü bu duruma karşı çıkmışlardır. Zira hadislerin sıhhati, doğruluğu vb. onca problem mevcuttur. Dahası insan aklı bu noktada gözden çıkarılmamalı ve yok sayılmamalıdır. Tartışmalar böyle sürüp giderken oldukça ağır sözler sarf edilmiş örneğin hadis taraftarları karşıtlarını kafirlikle bile suçlamışlardır. O kadar ki bu suçlamalara maruz kalan isimlerden birisi de Ebu Hanife'dir. Evet yanlış okumadınız Sünni dünyanın önde gelen isimlerinden Ebu Hanife bile, kimi görüşlerinden dolayı ehli hadis olarak bilinen kimselerce adeta kafir ilan edilir. 1 Öte yandan yaşanan çatışma ortamında rey ekolü de hadis ekolüne karşı oldukça tepkilidir. O kadar ki daha 8.yüzyılda dönemin önde gelen isimlerinden İbn Nu'ame ed-Dabbi şöyle der: "Bir zamanlar insanların en iyileri hadis talep ediyordu, bugün ise halkın en şerlileri hadis talep ediyor. Eğer yeniden dünyaya gelecek olsam, aynı işi yapmaz, asla hadis nakletmezdim." 2

Hadisler konusunda yaşanan çatışma bu anlamda kadim bir çatışmadır. Meselenin bu derecede çatışmaya dönüşmesinin önemli bir sebebi ise hiç şüphesiz hadislerden hüküm çıkarma konusudur. Zira, uydurma hadisler, hadislerin sıhhati meselesi vb sebeplerden dolayı bu alan oldukça sıkıntılıdır. Şöyle ki Kur'an'da hüküm oluşturan ayetlerin sayısının 200 ila 800 arasında değiştiği ifade edilmektedir. Fakat "güvenilir" olduğu iddia edilen hadislerin sayısı bile 30 bini bulmaktadır! Hal böyle olunca "hükmü Kur'an' mı, hadisler mi verir" tartışması doğmaktadır! Bununla birlikte İslam dünyasında "hak mezhep" olarak kabul edilen mezhepler bu tartışmayı daha baştan bitirmiş ve hadislerden hüküm çıkarmışlardır! O kadar ki Kur'an'da zina cezasının karşılığı recm (taşlayarak öldürme) olmadığı halde mezhep alimleri hadislerden yola çıkarak recm cezasını kabul etmişlerdir! Yalnız bu da değil mürtedin ve namaz kılmayanların öldürülmesi gibi cezalar da hadislerden yola çıkılarak belirlenmiştir! Benzer biçimde Kur'an'da yer almayan birçok helal-haram da, hadisler uyarınca tedavüle sokulmuştur. İlahiyatçı Prof.Dr. Hüseyin Atay'a göre bu durum adeta dini dinamitlemiştir. Birlikte okuyalım: "Hadisçiler Kur'an'ı ve aklı ihmal etmekte başarı kazanınca, ortaya çıkan mezheplerde teşekkül edip kemikleşince, hadisin yerini mezhep imamlarının içtihatları aldı. Hadis doğrusu ile- ki bu çok azdır- uyduruğu ile fıkhın için girdi ve bu suretle fıkıh hadisi kendi içinde eritti veya onu bir kenara itti ve İslam dini mezheplerinin yaptıkları fıkıhtan ibaret oldu. Din deyince fıkıh, şeriat deyince fıkıh anlaşıldı. Ortada din olarak ne Kur'an ne de akıl kaldı."3

Peki, Taslaman ve Sifil arasında yaşanan tartışmada haklı olan taraf kimdi? Nacizane şunu ifade edelim ki, eğer hadislerden hüküm çıkarma ve beraberinde mezhep odaklı bir din yorum benimsenecekse bu yorum bizleri eninde sonunda Işid, El Nusra, Taliban gibi örgütlerin yanına kadar götürecektir. Burada hiç şüphesiz bu örgütlerin Kur'an'dan da benzer hükümler çıkarmadığı sonucuna varamayız. Fakat hadisler dediğimiz alan Kur'an ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Bu anlamda yarattığı sonuçların vahameti de o kadar fazla olacaktır. Bu arada bir parantez açarak belirtelim ki, işte bu hadis ağırlıklı fıkıh alanı hali hazırda üniversitelerimizde övgüyle anlatılmaya devam etmektedir.

Dönemin tarihsel, sosyolojik ve kültürel geçmişini okumak noktasında elbette hadislerden yararlanılabilir, bu kaynaklardan istifade edilebilir. Yalnız Peygambere ait olduğu öne sürülen sözlerden yola çıkılarak adeta din içerisinde din oluşturan, Müslümanlara bile hayatı dar eden bir zihniyetin kimseye fayda getirmeyeceği açıktır. Ayrıca şu noktanın da kaçırılması gerekir: Müslümanlar Kur'an'a, bir harfinin bile değiştirilmediği ve dolayısıyla ilk günkü halini koruduğu düşüncesiyle inanırlar ve kitaba sahip çıkarlar. Benzer biçimde İncil, Tevrat ve Zebur'un aslı korunmadığı iddiasıyla bu kitaplara inanmazlar. Peki, aynı durum hadisler için geçerli midir? Bakın Buhari ve Müslim gibi hadis yazarları bile incelediği hadislerin %99'unu uydurma ya da güvenilir bulmayarak kitaplarına almamışlar. İşte şimdi insanlardan, o yüz parçanın doksan dokuzunu görmeyip birine bakmaları isteniyor.

Dipnotlar:

1 Ebuşşeyh Tabakat 2

2 Özafşar'dan aktr Aydın Tonga, Derin İslam, Doğu Kitabevi.

3 Atay'dan aktr Aydın Tonga, Derin İslam.

http://www.birgun.net/haber-detay/hadisler-ve-islam-tartismasi-173458.html

 
a45UyF587661-170806153325 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/08/06  14:29 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Yolsuzluk fahiselikten daha kotudur.
Fahiselik bir tek bireyin ahlakinin bozulmasidir, oysa yolsuzluk tum toplumun ahlakini tehlikeye dusurur.

Karl Kraus

Resulullah sav buyurdular ki:
Sayet ben bir insanin baska bir insana secde etmesini emredecek olsaydim, kadina, kocasina secde etmesini emrederdim.

Tirmizi, Rada 10, 1159

Bana Adini Sor

11 Mart 2015

Gectigimiz gunlerde, bu tanitim yazisini yazmak icin 13 Mart ta vizyona girecek Bana Adini Sor un on gosterimindeydim. Biz unluler pek cok seyi halktan once gorme imkanina sahip oluyoruz ve bu harika bir duygu. Tabi unlu olmanin dezavantajlari da var. Yolda rahat rahat yuruyememe, gece kulubu cikisinda $ikistirilma, magazin basininin devamli takibinde olma gibi... Ama bunlar hic basima gelmedi nedense. Birileri benim unlu oldugumu bu insanlara soylemeli.

Bana Adini Sor bir ask hikayesi gibi basliyor. Yetistirme yurdundan iki yakin arkadas, Yasemin ve Hakan, yillarca hic ayrilmadan 30 lu yaslara yaklasmislar. Iliskileri dostluk gibi gorunse de, Yasemin Hakan i obur turlu de sevmektedir. Bir de hayatlarina Merve isimli biri girer. Ve ask ucgeni start alir.

Rahat rahat yayilmis cay ve kurabiyeler esliginde filmi seyrederken (biz unlulerin boyle bir ayricaligi var) Hakan in hal ve hareketleri yuzunden sinirlerim bozuldu. Yasemin (Ozge Borak) kendisini sevmesine ragmen Hakan bunu fark etmiyor. Ona adeta bir baci gozuyle bakiyor. Dikkat buyurun, baci gozuyle baktigi kisi Ozge Borak. Okuyucularimizin daha iyi anlamasi icin buyuk harflerle yazayim: OZGE BORAK. Hala bir seyler netlesmediyse google > search > Ozge Borak.

Bir insanin Ozge Borak a baci gozuyle bakabilmesi icin onun gercekten bacisi olmasi gerekir. Obur turlusu esyanin tabiatina aykiridir. Ama Hakan, tabiat kanunlariyla alay edercesine, skolastik bir zihin yapisiyla, Yasemin e sevgili gozuyle bakmiyor. Uc gunluk bes gunluk hadise degil, neredeyse 20 yil boyunca anlamamis Yasemin in kendisini sevdigini!

Hakan sen iyi misin? Iyi misin sen Hakan? Nasil hayatlar yasiyorsunuz siz ya? Bir kiz benden hoslanacak ve ben bunu fark etmeyecegim oyle mi? Ben boyle bir durumda en ufak ipucuna bile devasa anlamlar yuklerim. Otobuste akbilini uzattigim kiz bana gulumsese bundan mana cikaririm, dogacak cocuklarimiza isim dusunurum, arkadaslara hatunun teki pis yazdi bana derim. Nasil insanlarsiniz Hakan, anlamiyorum sizi Hakan, bu hoyratligi cozemiyorum Hakan.

Yaninda Ozge Borak varken bir de bu Hakan in hayatina Merve (Basak Parlak) giriyor. Kurban oldugum Allah verdikce veriyor. Kiza tam araba carpacakken Hakan kiza sarilarak kurtariyor, sonra firsat bu firsat deyip sarildikca sariliyor, Hakan amacini asiyor, Hakan hoyratlasiyor, Hakan capkinligin kitabini yaziyor. Vay arkadas. Biz ayni durumda kizi sarilarak kurtarsak yuru git pis herif, birak araba carpsin bana, dokunma sen der. Ama Hakan da seytan tuyu var.

Pek cok Turk gencinin bir sevgili bulamadan yillar gecirmesi iste bu Hakan lar yuzunden. Normalde evrende bir denge var. Dunyada ortalama her bir erkege bir kadin dusuyor. Ben niye yalnizim, benim hakkim nerede diye sizlaniyorsaniz, sizi Hakan la tanistirayim. Bravo Hakan, al Yasemin i de sen al, Merve yi de sen al, buyur Nebahat da senin olsun, genc adamsin Buse ve Ilknur da yaninda dursun. Biz kimiz ki? Kimiz ki biz?

Iste bu ask ucgenini, yer yer gulerek yer yer duygulanarak, cogunda Hakan a ofke dolu bakislarla izlerken filmin yarisindan sonra isler bambaska bir hal aliyor. Hikaye sadece bir ask hikayesi degilmis, tuhaf seyler oluyor. Vay arkadas neler donmus diyorsun, ama surprizini kacirmamak icin soyleyemem.

Son sozum Merve ye. Hakan seni arabanin onunden cekip kurtardiginda uzun uzun sarildiniz, sonra sana yemege cikmayi teklif etti ve kabul ettin. Yarin obur gun ayni durumda ayni hareketi ben yaparsam ve sen kabul etmezsen yakana yapisirim, samimiyetini sorgularim, rencide ederim. Haberin olsun.

http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder