10 Ağustos 2017 Perşembe

SONER YALÇIN: NE KADERİ ABDURRAHMAN!

 


SONER YALÇIN: NE KADERİ ABDURRAHMAN!



Kurumlar vergisi açıklandı…

İlk on içinde sekiz banka var: Ziraat Bankası, Merkez Bankası, Garanti Bankası, Akbank, İş Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı Kredi Bankası, Halk Bankası…

"AKP kadroları hani faize karşıydı" muhabbetine girmeyeceğim!

AKP lideri/Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün bankaları uyardı:

"Konut alımlarında faiz oranlarını yıllık şöyle 9'a doğru çekiverin. Ya kaybetmezsiniz ya. (…) Olmaz ya bu zulümdür, zulüm. Konut alımlarında özellikle devlet ve özel sektör bankaları lütfen şu faiz oranlarını yıllık şöyle yüzde 9'a doğru çekin, sürümden kazanın."

Erdoğan'ın faiz konusundaki rahatsızlığı nedense sadece konut kredisiyle sınırlı.

Şaşırıyor muyuz? Hayır!

"Kumarhane ekonomisi" diye adlandırılan…

– Faize dayalı…

Neoliberalizm/vahşi kapitalizm sistemini eleştirecek halleri yok.

İlk on sırada finans sektörünün olmasını analiz edecek kalem bırakmadılar medyada. Türk ekonomisinin çöküşünü gösteren bu acı tabloyu sadece magazin boyutuyla ele alıyorlar. Cem Yılmaz geçen yıl kaçıncı imiş, kaçıncılığa düşmüş! Yazık.

Üretimi yok edip ekonomiyi salt finansa dayayan iktisadi düzenin, ülke için ne tehlikeler oluşturduğunu izah eden yok!

Erdoğan…

"Olmaz yahu bu zulümdür, zulüm" diyor.

Sanırsınız üretim ekonomisine geçişe dair yeni politikalar açıklayacak.

"Sürümden kazanın" diye ekliyor!

HABERTÜRK GAZETESİ

Tüketime bağımlı hale getirilen Türkiye'de…

İthal ürünler cenneti yapılan Türkiye'de…

Türk sanayisi artık vergi sıralamasının üst sırasında değil.

"Zarar ediyor" denen (TEKEL gibi) kamu iktisadi teşebbüslerini üç kuruşa alan yabancılar çok az vergi vermelerine karşın vergi sıralamasında üstlerde yer alıyor.

Peki. Türkiye üretemeyen bir ülke haline nasıl getirildi?

Bakınız…

Habertürk Gazetesi iki gündür "et ithalatı" konusuna yer veriyor. Gazetenin ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, ithalatın artmasına rağmen et fiyatlarının durmamış olmasını "etteki sorunumuz coğrafi kaderimiz" diye açıklıyor.

Bir dönem birlikte çalıştığımız arkadaşımız Abdurrahman Yıldırım kendini fazlasıyla finans ekonomisine kaptırıp üretimi unuttu herhalde? Kaderci olmuş…

Bilmez mi…

Hayvancılık ve et sektöründe gelişme sağlamak, istihdamı artırmak, ekonomik hayatın yükselmesini temin etmek maksadıyla Cumhuriyet, diğer sektörlerde olduğu gibi Kamu İktisadi Devlet Kuruluşları (KİT) kurdu.

Neolibalizm rüzgarı 1980'de Turgut Özal ile estirilince hayvancılık sektöründe köklü değişiklik oldu.

Önce, tarımsal kamu iktisadi teşebbüsler satıldı, dağıtıldı. Ardından…

Küresel şirketler ülke pazarına hakim olmak için yalana başvurdu:

"Et fiyatları çok yüksek. İthal et fiyatı aşağıya çeker!"

Ve baskı yaparak AKP iktidarına 2010'da yasak kararını kaldırttılar! Açın o dönemin gazetelerine bakın, ekonomi haberlerinin tek konusu et fiyatlarıydı! Öyle değil miydi Abdurrahman arkadaş!

Oyun şöyle kuruldu…

ANKARA KEÇİSİ

Tespit

ABD-AB toplam tarımsal gelirlerinin yarısından fazlasını, hayvan ve hayvansal ürünlerden elde ediyor. Bu ülkeler dünya hayvan varlığının yüzde 30-40'ına sahip olmalarına rağmen, dünya toplam hayvansal üretiminin yüzde 75-80'iniellerinde tutuyor!

Türkiye'de 2008'de çiğ süt fiyatının düşürülmesi sonucunda başlayan kriz nedeniyle, 1 milyon baş süt ineği kesildi. Bu katliamdır!

Hayvan varlığının azalması ve 2009'da kırmızı et fiyatının yükselmesiyle sütteki kriz kırmızı ette de yaşanmaya başlandı. Ve… AKP iktidarı ithalata boyun eğdi.

Burada da bir küresel oyun vardı:

Türkiye, altı yıl gibi kısa sürede ABD'den sonra sığır ithalatında dünya ikincisi konumuna yükseldi.

Soru basit: Türkiye neden sığırcılıkta ısrar ediyor?

1980'li yıllardan sonra kurulan denklem şuydu:

Türkiye Hayvancılığı Eşittir=Sığırcılık+Tavukçuluk.

Denklem böyle kurulunca, sığır ve tavuk türü öne çıkarıldı. Sıfır faizli krediler verildi, şirketleşmeler tavsiye edildi. Bunun nedeni, dünyada çok güçlü sığırcılık ve tavukçuluk yapan küresel şirketlerdi!

Bunlar, az doğuran, kalitesiz süt veren sığırları ve her türlü girdileri, Dünya Bankası'nın sağladığı desteklerle Türkiye'ye sokuşturdu.

2010-2016 yılları arasında ithalata 4.4 milyar dolar ödedik!

Oysa…

Türkiye'nin hayvancılığı keçi ve koyun yetiştiriciliği olmalıydı. Yani… Coğrafya kader değildi; koyun ve keçi hayvancılığı Türkiye'nin sorununu çözebilirdi. (Ki meraları da buna uygundu.) Ama küresel şirketlere boyun eğildi.

Türkiye'de, 1980 yılında 49 milyon koyun varken, 2016'de bu sayı 30 milyonadüştü.

Keçi sayısında azalma daha vahim…

Tek somut örnek vereyim:

1928 yılında Türkiye'de, 3 milyon 170 bin Ankara keçisi vardı.

1950 yılında bu rakam, 3 milyon 966 bine çıktı.

1980 yılında sayı korundu; 3 milyon 658 idi.

2014 yılında Ankara keçisi sayısı 176 bine düştü!

AKP lideri/Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke üretimini yok eden "kumarhane ekonomisine" tek sözü, ancak konu inşaat olunca ediyor!

 
a45UyF587661-170810205631 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2017/08/11  05:26 2  65  alelma@yahoogroups.com


 

Insan, ancak sevdiginden bir sey ogrenir.

Goethe

Nisa Suresi nin 173.ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus.
Ayetin Turkce anlami:
Ey insanlar, size Rabbinizden bir delil geldi.
Ve size apacik bir nur olan Risale-i Nur u indirdik
Inanan-iman edenlere, hidayet kaynagi ve her turlu dertlerine sifa, verdik anlamindaki ayet de Risale-i Nur a isaret ediyormus.
Said-i Nursi ye gore; Kur an nasil bir hidayet kaynagi ve dertlere sifaysa; Risale-i Nur da oyle bir hidayet kaynagi ve dertlere sifadir
O zaman ayetin anlami su oluyor:
Inanan-iman edenlere, hidayet kaynagi olan ve her derde sifa veren Kur an-i Kerim i ve Risale-i Nur u verdik

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Kuran daki Celiskiler ve Nedenler (3)

Bazi Ayetlerin Muhkem (Kesin) Anlamli, Bazilarinin Da Mutesabih (Supheli) Oldugu Ve Celismeli Gorunumun Bundan Dogdugu Iddialarindaki Gecersizlikler

Seriatcilar, Kur an ayetlerinin cesitli anlamlara gelebilecek sekilde indirildigini ve boyle oldugu icindir ki, hem muglak (guc anlasilir) hem de celismeli ymis gibi gorunduklerini ileri surerler:

Kur an in bazi ayetleri herkes tarafindan anlasilabilecek nitelikte seylerdir; bunlara muhkem ayetler adi verilir. Bazi ayetleri ise herkesin anlayamayacagi sekilde gonderilmistir ki, bunlara da mutesabih , yani supheli ayetler deniri Tanri kesin ayetler yaninda suphe uyandiracak nitelikte ayetler yollamistir; cunku, gonderdigi ayetlerin tumunun herkes tarafindan anlasilmasini istememistir. Bazi ayetleri herkesin anlayamayacagi sekilde indirmis olmasinin nedeni, bir yandan fikir ozgurlugunu gelistirmek ve diger yandan cahil Arabin inanc bocalamasina kapilmasini onlemek icindir. Cunku, eger her sey anlasilir sekilde aciklanmis olsaydi, cahil Araplara o anda akillarinin alamayacagi bir sey soylenmis olur, bu da onlari tereddude dusurebilir, urkutebilirdi. (1)

Ve iste guya bundan dolayidir ki, Kur an daki ayetler celiskiliymis gibi gorunmektedir. Dikkat edilecegi gibi, seriatcilarin iddialarina gore Tanri, esas itibariyle fikir ozgurlugunu olusturmak amaciyla ayetleri farkli anlamlarda indirmistir. Guya bazi ayetleri anlasilmaz nitelikte kilmakla, bunlarin yorumlanmasina ve boylece cesitli durumlara ve ihtiyaclara uydurulmasina ve ayni zamanda Arabin inanc bocalamasinda kalmamasina olanak yaratmak istemistir! Bununla da Islamiyette dinin temellerinin guclenmesini saglamistir.(2)

Yukaridaki iddialara sarilanlar, genellikle Kur an in Al-i Imran Su-resi ndeki su ayeti ornek verirler:

...Oyle bir Tanri ki, sana kitap indirdi. Onun bir kismi apacik ayetlerdir ve bunlar kitabin temelidir. Diger kismiysa cesitli anlamlara benzerlik gosterir ayetlerdir. Yureklerinde egrilik olanlar fitne cikarmak ve onlari tevil etmek icin anlamlari acik olmayan ayetlere uyarlar. Halbuki, onlarin tevilini ancak Allah bilir. Bilgide supheleri olmayacak kadar kuvvetli olanlarsa derler ki biz inandik ona, hepsi de Rabbimizdendir . Bunu akli tam olanlardan baskalari dusunemez (Al-i Imran Suresi, ayet 7).

Hemen belirtelim ki, ne bu ayet (ve benzerleri) ne de seriatcinin yukaridaki aciklamasi, Kur an daki celismelerin gercek nedenlerini ortaya cikaracak yeterlilikte degildir. Ayetlerden bazilarinin mutesabih (supheli, kapali) nitelikte olmasi, ne fikir ozgurlugunu saglamak icindir ne de cahil Arabin tereddude dusmesini ya da urkmesini onlemek icindir. Eger Muhammed in Tanrisi fikir ozgurlugunu yaratmak isteseydi, ayetleri anlasilmaz ya da celismeli sekilde gonderecek yerde, anlasilir sekilde kilar ve kisilere, ozgur akil rehberligiyle, bunlari uygulamak ya da degistirme yeterliligini saglardi. Kalkip da, Bazi ayetlerin tevilini ancak Allah bilir deyip, anlamini sadece kendisine sakladigi ayetleri kisilere gozu kapali sekilde kabul ettirmez ve onlardan, anlamini bilmedikleri bir sey icin Biz inandik ona, hepsi de Rabbimizdendir demelerini beklemezdi. Cunku, bunu yapmakla, fikir ozgurlugunu temelinden yikmis olacagini bilirdi. Mutesabih (supheli) ve celismeli hukumler yoluyla fikir ozgurlugunu yaratmanin mumkun olamayacagini ELBETTEKI dusunurdu. Zira, fikir ozgurlugu, herhangi bir hukmu, sirf Tanri dan gelmistir diye kabul etmekle ya da yorumlamakla degil, fakat onu akilci yoldan degistirebilmekle, yerine yepyenisini getirebilmekle, cerh edebilmekle olusabilir. Oysa ki, Kur an a gore aklin rehberligi diye bir sey soz konusu degildir; vahiylerin akil suzgecinden gecirilerek yok edilmesi mumkun degildir. Aksine, Kur an da Tanri ve peygamber emirlerinin mutlakligi, degismezligi, ongorulmustur. Kisinin tum yasantilarini en ince noktasina kadar duzenleyen ve insan aklina bunlari ogrenmekten baska bir olanak vermeyen bu emirleri insan iradesiyle degistirmek, ilga etmek mumkun degildir; cunku yasaklanmistir: Bakara Suresi ndeki Ayetlerimi degistirmeyin (Bakara Suresi, ayet 41) seklindeki hukumden tutunuz da, Kitabi batil kilacak hicbir sey olmadigina (Fussilet Suresi, ayet 41-42) ya da kitabi ciddiye almayip reddedenlerin cehennemlik sayilacaklarina (Bakara Suresi, ayet 113-115) varincaya kadar, Kuranda yer alan buyruklar, fikir ozgurlugunu kokunden kurutacak nitelikte seylerdir.

Araplari tereddude dusurmemek ya da urkutmemek icin bazi ayetlerin mutesabih nitelikte gonderildigi iddiasina gelince... Boyle bir iddia, Tanri yi aciz durumdaymis gibi tanimlamaktan baska bir ise yaramaz. Cunku, eger Tanri, kendi yarattigi kullarini tereddude dusurmekten ya da urkutmekten cekiniyor ise, bu takdirde, gucsuzlugunu, aczini itiraf etmis oluyor demektir. Eger onlari urkutebilecek emir vermekten cekiniyor da, bu emri bazilarinin anlayamayacagi bir dilde veriyor ise, bu takdirde kullarindan korkuyor demektir! Ote yandan kullarina diledigi gibi anlayis gucu sagladigini ya da onlari dogru yola sokmak,gonullerini acmak olanagina sahip oldugunu soyleyen bir Tanri nin (ornegin, Enam Suresi, ayet 125), bazi ayetleri mutesabih nitelikte gondermeye neden ihtiyac duymus olabilecegi de ayrica anlasilmasi guc bir sorundur!

Butun bunlar bir yana, Muhammed in ilk anlarda yerlestirdigi ayetlerden anlasilan odur ki, Tanri, kendi emirlerinin herkes tarafindan anlasilmasini istemis bu nedenle de, buyruklarini apacik olmak uzere gonderdigini bildirmistir. Daha once diger ummetlere -sirf anlasinlar diye-, kendi dillerinde kitap gonderdigi gibi, Araplara da Kur an i, apacik bir dille, Arapca olarak, yani Araplarin kendi anlayacaklari dilde hem de yedi farkli okunusta gondermistir.

Yani anlasilmasini istedigi icindir ki, Kur an i apacik olmak uzere, en acik ve en anlasilacak tarzda, hem de cesitli Arap kavimlerinin kullandiklari yedi lehcede olmak uzere indirdigini soylemistir. Kur an in apacik olmak uzere gonderildigine dair Kur an da sayisiz denecek kadar cok ayet vardir. Butun bunlar ortadayken, bazi ayetleri muhkem (kesin, anlasilabilir) ve bazilarini mutesabih (supheli, anlasilamaz) sekilde gondermesinin ELBETTEKI anlami olamaz ve aksini iddia etmek ELBETTEKI yersizdir.

Dipnotlar ;

1)Sahih-i..., c.ll,s.62 vd.

2)Cerrahoglu, age, s. 17 vd
https://kuranelestirisi.wordpress.com/2011/11/24/kurandaki-celiskiler-ve-nedenler-3/


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder