3 Ocak 2015 Cumartesi

Bülent ESİNOĞLU : Batıdan gelen saldırı yeniden yoğunlaşırken…


Bülent ESİNOĞLU : Batıdan gelen saldırı yeniden yoğunlaşırken…

Rusya ve Çin ekonomik sonuçları olan, yeni bir ekonomik gerçeklik inşa ederken, Batı sorunlarını silahla çözmeye çalışıyor.

Amerika'nın Rubleye saldırısının altında yatan gerçek de budur.

Ya dünya, Batının inşa ettiği finans sitemiyle( haraç düzeni) devam edecek ve istikrarsızlığın çukurunda kalacak, ya da bu haraç sistemine direnecektir.

Amerika kurduğu haraç sisteminin devamını sağlamak için üç noktadan saldırıya geçti.

-Ukrayna

-Suriye/İran/ Birleşik Kukla Kürdistan

-Pasifik

Ukrayna'da, artık bir Ukrayna devletinden söz etmek imkânsızdır. Ukrayna'da devlet koltuğunda artık bir Amerikan valisi oturmaktadır.

Rubleyi teslim almak isteyen ABD'nin, tek endişesi var.

Denk olan nükleer güçler.

Yeni örtülü savaşın, şimdilik, soğuk savaş, ticaret savaşı ile sürdüğünü söylemek yerinde olur.

Avrupa'nın Rusya'ya karşı açtığı savaş, Avrupa'nın da bir ABD projesi olduğunu ifşa etmiş oldu.

Avrupa'daki demokrasinin de, bir kurgudan ibaret olduğu ve tekellerin müsaade ettiği ölçüde özgür olduğu ortaya çıktı.

Tüm Avrupa halklarının aleyhine olan bu savaş, sadece Avrupa ve ABD tekellerinin ihtiyacıdır.

Tarihin hızlandığı bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz.

İçinde yaşadığımız 2015 yılının, bir kaos yılı olacağı, 2014 yılı işaretlerinden belliydi.

Rusya'nın, Batının bu saldırısına karşı, Avrupa'ya olan borçlarını(123 Milyar dolar) ödememesi durumunda, Avrupa bankalarının çoğu batacaktır.

Avrupa'nın bir piyon gibi kullanılması; bölge istikrarının hızla bozulmasına sebep olmaktadır.

Piyasa ekonomisi diye halklara yutturdukları sisteminde, serbest piyasa olmadığı, bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Asıl karar alıcıların, anlatıldığı gibi piyasa olmadığı, uluslararası tekeller olduğu bir kere daha kanıtlandı.

Anlayacağımız küresel masal da bitti.

Rubleye yapılan bu ani saldırıdan ders çıkarmalıyız.

Rusya gibi, 150 milyon insan kaynağı, enerjisi, kömürü, altını, kıymetli madenleri olan bir ülkenin, neden uluslararası yağmacıların saldırısından etkilendiğini anlamalıyız.

Oh olsun Ruslara diyerek bir şey çıkaramayız.

Rusya'daki oligarkların devlet üzerindeki olumsuz etkisini görmeliyiz.

Ülkemizde, 37 adet dolar milyarderi var diye övünenler, bu milyarderlerin böyle bir saldırı durumunda ülkelerine ihanet ettiklerini görmeliyiz.

 Küreselleşme safsatasıyla, ulusal pazarlarınızı uluslararası tekellere açarsanız, ülkenizin değil ekonomisi varlığı tehlikededir.

Gelelim ülkemize…

Rusya 123 milyar dolar borçla bu zor duruma düştü.

Ya biz?

450 milyar dolar dış borçla olacakları, düşünmek bile istemiyorum.

Planlı ekonomi döneminde, dünya kaç kere krizlere girdi çıktı. Türkiye etkilenmemişti. Ya da çok az etkilendi.

Yağımızla kavrulup, varlığımızı ve bağımsızlığımızı koruyarak çıkmıştık.

Şimdi ise; Cumhuriyetin tüm varlıkları, yani ulusal pazarlar yabancı tekellere satılmış durumda…

Rusya'ya yapılan finans saldırısı bize yapılmış olsaydı, şimdi benzin kuyruklarında üşüyor olacaktık.

Çare ve çözüm; Acilen bölge ülkeleri ile ittifaklar oluşturup, gelecek türbülanslara karşı tedbirler alınmalıdır.

Bankaları devletleştirmek, üretim ekonomisine geçmek alınacak ilk tedbirlerdir.

Ekonomiyi sabote etme gücüne sahip, yabancı ortaklı stratejik kuruluşlar derhal devlet denetimine alınmalıdır.

Tersine de bir yaklaşım var

Uluslararası tekellerin tüm taleplerini karşılamak. Eyaletlere bölünmek ve bir ABD valisinin atanmasını beklemek.

3.1.2015, bulentesinoglu@gmail.com


a45UyF587661-150103222947-06
^^^^^ - vvvvv

 

EBABIL
. . . . . .
Alip icinde sesler ucusan bu aksamdan
Hafizami bir deniz kiyisina ceken yol,
Aydinlik ruyalarin pesine dusen gondol
Mavi bir denizde yuzer gibi yanan samdan.
Tuslarin ustunde karanligin heyulasi
Ve birden kalbe cirpinislar veren hatira.
Cekmede beni saadet dolu dunyalara
Mine parmaklarinda sedalasan hulyasi.
Siyrilmada gozlerimden yillarca geceler
Ve yalniz kalmada bir yaza ram olan sahil,
Ucusmada gokyuzunde bir suru ebabil:
Sevgimi ve hasretimi ebedi kilan yer.
Acik pancurlarindan seslerin dokulusu..
Bir gol mu urpermede ruhun uzaklarinda?
En yakin sevgiyi duymayan dudaklarinda
Her yasayistan daha guzel olan gulusu.
Ilik golgelerde uyutup dusunceleri
Beyaz etekler ile bana gorundugun an
Ve kapilari yesil sabahlara acilan
Sicak tahayyullerle dolu yaz geceleri.
Renkli fanuslarin altinda dogan dunyasi,
Omuzlarinda ay isigindan orgulerle
Eklenmede icime hasret kaldigim yerle
Mine parmaklarinda sadalasan hulyasi.

Orhan Veli KANIK

ENFAL - 65 Ey peygamber inanlari savasa tesvik et.
Eger icinizden sabirli yirmi kisi bulunursa onlarin ikiyuzune galip gelir.
Ve eger sizden yuzkisi olursa, kafirlerin binini yener.
Cunku onlar hicbir seyden anlamaz guruhturlar.
***
ENFAL - 66 Simdi Allah yukunuzu hafifletti.
Bildi ki sizde muhakkak bir zaaf var.
Artik sizden sabirli ve metanetli yuz kisi olursa ikiyuzunu yenerler.
Eger sizden bin kisi olursa, Allah in izniyle ikibine galebe calarlar.
Allah sabir ve sebat edenlerle beRABerdir.

Yasam korkusu ya da olum korkusu ya da kor inanc temeli uzerinde bir Tanri kavramini kabul edemem.
Size kisisel bir Tanri olmadigini kanitlayamam, ama onun hakkinda konusuyor olsaydim bir yalanci olurdum.

I cannot accept any concept of God based on the fear of life or the fear of death or blind faith.
I cannot prove to you that there is no personal God, but if I were to speak of him I would be a liar

Albert Einstein; from Ronald W.Clark, Einstein: The Life and Times, New York: World Publishing Company, 1971, p.622.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder