12 Ocak 2015 Pazartesi

Halkımızın en önemli 5 hisse senedi alım nedeni


Halkımızın en önemli 5 hisse senedi alım nedeni

Borsalar tüm dünyada halkın nabzına en duyarlı yerler olarak bilinir. Yani daha açık söylemek gerekirse her ülkenin borsası o toplumun genel karakteristiklerini yansıtır. Bu bakış açısıyla bakıldığında bizim borsamız bizi ne kadar yansıtıyor dersiniz?

  Borsamızın en genel karakteristiği sanırız spekülasyona açık tarafı. Dünyanın hemen hemen tüm borsalarında hisse senetleri uzun vadeli yatırım araçlarıyken bizim borsamızda kısa vadeli yatırım araçlarına dönüşmüşlerdir. Dünyada uzun vadede kazandıran hisse senetleri bizde kısa vadede kazandırır. O nedenle dünya borsaları "zigzag" çizerken bizim borsamız "asansör" gibi iner çıkar hale gelmiştir. İyi ama borsayı bu hale nasıl getirdik?

Borsalar halkın nabzını tutan yerler olduğuna göre borsamızı bu hale getiren yatırımcı davranışlarına daha yakından bakalım. Hangi yatırımcı davranışları borsamızı asansör haline getirmiştir? Halkımızın hisse senedi alım kararlarını nasıl verdiğine baktığımızda beş önemli neden görüyoruz. Şimdi bunlara daha yakından bakalım.

Halkımızın en önemli 5 hisse senedi alım nedeni:

1- Boğa piyasasındaki öküzler

Bir günde zengin olma hayali borsamızın kurulduğu ilk günlerden bugüne kadar değişmeyen bir zenginlik hikayesi olarak varlığını sürdürmüştür. Piyasaların yükselişte olduğu boğa piyasası zamanlarında ayakkabı boyacısından berbere kadar herkes borsadan bir günde zengin olmak için tüm parasını yatırır. Çoğu yatırım kararı hüsranla bitse de bu davranış şekli hala değişmiş değildir. Borsa fastfoodçuları diyebileceğimiz bu yatırımcı takımı en az piyasa yapıcıları kadar piyasaya istikrarla likidite sağlarlar. Sonunda şu gerçeği hepsi kavrar: Bedava peynir fare kapanında olur.

2- Keriz silkeleme

Batmak üzere olan şirketlerin hisse senetlerini yapay spekülasyonlar çıkararak sokaktaki vatandaşa satmaya çalışırlar. Bir nevi ghost marketing (hayalet pazarlama) yapılır. Spekülatörler olabildiğince fazla insanı "bu hisse yükselecek" diyerek oyuna sokarlar. Sonrasında fiyatlar yükselir. Kendileri yüksek fiyattan satıp zengin olurken, ahali elinde hisse senedi diye "kese kağıtlarıyla" kalakalır. Fiyatlar düştükçe zararını azaltmak isteyen ortaokul matematik bilgisine sahip yatırımcı "ortalamayı düşürmek" saplantısıyla daha çok hisse senedi alır ama sonuç maalesef değişmez.

Kızılderili fıkrası bu durumu güzel özetler. "Kızılderililer şefe başvurarak kışın nasıl geçeceğini sorarlar. Şef, bu teknoloji çağında büyüyle bu işin anlaşılamayacağını kavradığından ihtiyatlı davranarak sert geçeceğini ve yeteri kadar odun toplamalarını ister. Kızılderililer odun toplamaya gidince şef de şehirdeki meteoroloji istasyonunu arar ve kışın nasıl geçeceğini sorar. Yetkili soğuk geçeceğini söyler. Bunun üzerine şef kabilesini toplar ve kış soğuk geçeceğinden daha çok odun toplamalarını ister. Bir süre sonra tekrar meteoroloji istasyonunu arar. Yetkili yeniden çok soğuk geçeceğini söyler. Şef tekrar kabileyi toplar ve kışın sert geçeceğini ve buldukları tüm çalıçırpıyı toplamalarını ister. Birkaç gün sonra tekrar istasyonu arar ve kışın sert geçeceğinden gerçekten emin misiniz diye sorar. Yetkili evet soğuk geçecek der. Şef nasıl bu kadar emin siniz diye yeniden sorar. Yetkili yanıtlar: Kızılderililer deliler gibi odun topluyor."

3- İki, birden büyüktür.

Sıradan yatırımcının hisse senedi seçerken en çok kullandığı yöntemlerden biri görece ucuz olan şirketlerin hisselerini almaktır. Yatırımcı genellikle şöyle düşünür. A şirketinin hisse senetleri 10 TL olmuş ama B'ninkiler hala 25 kuruş. Bu ucuz hisseyi alırsam o da bir gün 10 lira olur ve kazanırım.

İlkokula henüz başlamamış çocuk bilgeliği diyebileceğimiz bu davranış şeklini şair S.Silverstein'ın Akıllı (smart) adlı şiiri güzel özetler. Şiirde babasına on dolarlık bir banknotunu verip yerine iki tane bir dolarlık banknot olan çocuğun zenginlik algısı anlatılır. Bir para vererek iki para almıştır İkinin birden büyük olduğunu bildiği için daha çok parası olduğunu düşünmüştür. Fiyatı yüksek hisseden 10 lot almak yerine fiyatı düşük olandan 100 lot alarak daha çok kazanacağını düşünen yatırımcı gibi. Fiyatı düşük hisse senetleri de çoğu zaman zor durumdaki şirketlere ait olduğunda sonuç hep hüsran olur.

4- Tüyo bekleyenler

Birçokları, borsaların casino gibi yerler olduğu algısına sahiptir. O nedenle uzak dururlar. Ama güvendikleri birinden bir tüyo geldiğinde de tüm algılarını değiştirirler. Çünkü çevrelerindeki birçok kişinin borsadan çok para kazandığını duymuşlardır. Alışkanlıkları bırakmanın yolu başka alışkanlıklar edinmektir diyenler haklıymış demek ki. Birçok yatırımcı için, sağlam bir tüyo varsa, hisse senedi hemen alınır; isterse şirketin iki ay sonra batacağı kesin olsun. "Uçacak, kaçacak" gibi sözler duymaları hisse senedi almaları için yeterli bir finansal analizdir. Kaybettiklerinde ise suçu yine casino algısına atarlar: Kasa hep kazanır. Fakat şu unutulmamalıdır ki; borsalar casinodur demek Caprice Gold'a bakıp büyük siteler casinodur demek gibidir.

5- Toptancı baskısı

Bir borsası, bankacı ya da finansçı bulduğunda halkımız hemen hangi hisse senedine yatırım yapayım diye sorar. İster berber koltuğu, ister banka gişesi olsun fark etmez. Halkımız finansçıdan bir hisse senedi adı alana kadar bastırır. "Abi sen bilirsin, hangi hisse senedini alayım?" Zavallı finansçı, böyle bir bilgisi olsa kendisinin zengin olacağını söyler ama anlatamaz. Mesela konuştuğu kişi toptancıysa şöyle bir sitem gelir: "Abi, ben sana yağ yükseleceği zaman bilgi veriyorum; sen de bu işin toptancısı sayılırsın, hangi malın yükseleceğini senden başka kim bilebilir." Sonunda bankacı Refik Abi, borsacı Kamil Abi gibi kişilerden alınan yatırım tavsiyeleri ile hisse senedi alınır. Sonuç çoğu zaman hep hüsrandır.

Şimdilerde esnafın bu işten eli epeyce yandığı için ekonomi kanalı yerine berberlerde müzik kanalı seyredilmeye başlanmıştır. Mevzu artık Jennifer Lopez'in poposudur: "Abi, yılan gibi kadın valla." "Asıl başka bir tane var, o süper."

Kısacası işin özü şudur. Borsayı borsa yapan senin davranış şeklindir. O yüzden borsaya değil önce kendine bak!


a45UyF587661-150112114032-06
^^^^^ - vvvvv


 
--

Kimse kimsenin kabrini doldurmaz,

Anonim Nasihat

Avrupa ile basa cikmayi asirlardan beri Asya nin hangi kavmi basardi ki biz basarabilelim.

Yazar ve Nazir Ali Kemal - 06.02.1921

Ben size manevi miras olarak hicbir ayet, hicbir dogma, hicbir donmus ve kaliplasmis kural birakmiyorum.
Benim manevi mirasim bilim ve akildir.
Zaman suratle ilerliyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlik telakkileri bile degisiyor.
Boyle bir dunyada, asla degismeyecek hukumler getirdigini iddia etmek, aklin ve ilmin gelisimini inkar etmek olur

ATATURK, 1933, Milli Egitim Bakani Dr. Resit Galip e hitaben, Ismet Giritli, Kemalist Devrim ve Ideolojisi


Grup eposta komutları ve adresleri                   :
Gruba mesaj göndermek için...........................: ozgur_gundem@yahoogroupscom
Gruba üye olmak için                                      : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroupscom
Gruptan ayrılmak için....................................: ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroupscom
Grup kurucusuna yazmak için                          : ozgur_gundem-owner@yahoogroupscom
Grup Sayfamız..............................................: http://groupsyahoocom/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz      : http://orajpoyrazblogspotcom/ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder