24 Ekim 2015 Cumartesi

Soner YALÇIN/Tokalaşma sebebi

Soner YALÇIN/Tokalaşma sebebi

Adı, Johan Rudolf Kjellen (1864-1922)….

İsveçli siyaset bilimci Nazileri etkilemesi yanında ilk kez "jeopolitik" kavramını kullandı:

"Jeopolitik, devletin coğrafyasıyla ilişkisini inceleyen bir disiplindir."

Politik, askeri, ekonomik, kültürel faktörler jeopolitik disiplin içinde yer alır.

Jeopolitik kavramla yan yana gelen diğer kuramsal tanım, jeostratejik'tir.

Jeostrateji, jeopolitik hedeflere ulaşmak için hangi stratejilerin uygulanması gerektiğini belirlemektir.

Yani meselenin özü şudur:

"Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız vardığınız yerin önemi yoktur!"

Sahi…

Esat yenilseydi;

Erdoğan, Emevi Camii'nde namaz kılma dışında Şam'da başka ne yapacaktı?

Hiç!

Oysa savaştan önce Suriye ile ekonomik ilişkiler inanılmaz hızla büyüyordu.

Evet…

Vizyon, görünmez şeyleri görme sanatıdır…

Bu girişi yapmamın nedeni Erdoğan'ın vizyonsuzluğunu yazmak değil.

Salt Suriye politikasına bakıp bunu görmeyen kaldı mı? Nereye gideceğini bilmeyen bir gemi için, hiçbir rüzgarın fayda olmayacağı hala anlaşılamadı mı? Neyse…

Bu kavramları anımsatarak yazmak istediğim şu:

Moskova'da Esat ile Putin'i yan yana getiren nedir?..

Meselenin jeopolitik yönü var.

Meselenin jeostratejik yönü var.

Rusya'nın Suriye'deki ulusal çıkarlarının ne olduğu bilindik sözler dışına çıkılmadan tartışılıyor!

Esat'ın Moskova'ya gidip Putin ile tokalaşmasıyla, petrolün ilk defa 40 dolara kadar düşmesi arasında nasıl bir ilişki vardır?

"Kağıt Petrol"

Suriye'ye savaş açan ABD gibi ülkeler ile Suriye'nin arkasında duran Rusya gibi ülkelerin paylaşamadıkları tek gerçek var:

Enerji!

Enerji-politik konusunu bilmeden;

ne Suriye ne de Ankara'da patlayan canlı bombaları analiz edebilirsiniz.

Evet, başlayabiliriz…

Petrol, halen dünyanın en stratejik ürünüdür.

Petrol piyasasındaki -fiyat dalgalanmaları gibi- yaşanan gelişmeler;

bir ülke ekonomisini ve siyasetini alt üst edecek potansiyele sahiptir.

Bu denli önemli bu enerji kaynağının;

gerçek değerinin ne olduğu, fiyatının nasıl belirlendiği ve kısa süreli aralıklarla neden büyük dalgalanmalara tabi olduğu konusunda bilgi sahibi misiniz?

Peki…

Petrol fiyatının arz ve talep doğrultusunda mı belirlendiğini sanıyorsunuz? Yanılırsınız, o geçen yüzyılda kaldı!

Petrolün fiyatının arz ve taleple ilgisi kalmadı artık.

Fiyatı;

küresel ekonomiyi yöneten finans piyasasındaki "kağıt petrol" belirliyor.

Sıkı durun…

Finans piyasasındaki "kağıt petrol", fiziki piyasadaki petrolün 15 katıdır!

Olmayan arz ve olmayan talep üzerinden fiyatlama yapılıyor!

Boşuna "kumarhane ekonomisi" denmiyor!

Anlamışsınızdır; petrolün varil başına 120 dolar veya 40 dolar olmasının arz-talep ile ilgisi yoktur!

Petrol fiyatını "kağıt petrol" belirliyor!

32 dolara kadar ineceği söyleniyor.

Hani "ucuz petrol çağı" bitmişti!

Şimdi, "20 dolarla-200 dolar arasında olacak" diye dalga geçiliyor.

O halde sormak durumundayız:

"Kağıt petrolü" hangi faktörler etkiliyor?

Birini yazayım; jeopolitik gelişmeler.

İşte geldik…

Rus Ordusu'nun Suriye'de olmasına…

Esat ile Putin'in Moskova'da tokalaşmasına…

Israrla yazacağım

Rusya, petrol fiyatlarına göbekten bağlı bir ülke.

Bütçe gelirlerinin yarıdan fazlasını, ihracatının üçte ikisini enerjiden sağlıyor.

Dünya siyasetinde büyük iddiaları olan böylesine bir ülkenin temel varlık kaynağı petrol (ve gaz) satışı olunca, hassas olduğu ilk alan da doğal olarak enerji fiyatları oluyor.

Ve temel stratejisi, petrol fiyatlarını yakından takip edip mümkünse fiyatları etkilemek!

Biliyoruz ki…

Rusya bugün dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi olsa da küresel finans çevrelerinde güçsüz olduğundan petrol fiyatlarının belirlenmesinde dışarıya bağımlı kalıyor.

Petrol fiyatlarının düşürülmesinden hiç memnun değil.

Fiyatın 55 doların altında tutulması durumunda ülke ekonomisinin yıkıma uğrayacağını hesap ediyor!

(ABD ile Suudi Arabistan'ın Rusya'yı çökertmek için fiyatları düşürdüğü iddia ediliyor!)

Bu durumda Rusya'nın yerinde siz olsanız ne yaparsınız?

Tabii ki...

Fiyatları kendi istediğiniz doğrultuda etkileyebilmenin yollarını ararsınız.

Petrol fiyatlarıyla oynayabilmek için Rusya'nın elindeki tek silah, jeopolitik fay hatlarını kullanmak!

Rusya, Ukrayna, Kırım'da ne yapıyorsa Suriye'de de onu yapıyor.

Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle ABD "küresel diktatör" olmuştu.

Rusya ve Çin ittifakı artık bu diktatörlüğe boyun eğmiyor.

Kartlar yeniden karılıyor;

dünya dengeleri yeniden kuruluyor.

Evet…

Savaş, küresel finans dünyasında da oluyor.

Petrol fiyatları 2015 yazında dip yaptığında birdenbire Rus askerinin Suriye'de görünür olup müttefiki Esat'a desteğini arttırdığı gerçeğiyle karşılaşıveriyoruz!

Kuşkusuz başka nedenleri de var.

Ancak, Suriye'ye Rus desteğinin son iki ayda doruğa çıkmasının, uzun bir aradan sonra ilk defa 40 dolarlara kadar düşen petrol fiyatlarına bir tepki olduğunu kavramalısınız.

Israrla yazacağım:

Meselelere çok boyutlu bakmazsanız kandırılırsınız…

Güzel bir atasözümüz vardır:

Önemli olan merdivenden hızlı çıkmak değil, merdiveni doğru yere dayamaktır.

NOT:

Kuşkusuz ülkemizde SÖZCÜ yazarları en üretken gazeteciler.

Emin Çölaşan ağabeyin, "Onlar Bizi Aldatmadı Ki" kitabı ardından, Uğur Dündar üstadın "Pazarlık Yok" ve Yılmaz Özdil kardeşimin "Kadın" eserleri raflarda yerini aldı.

Böylesine mücadeleci değerli aydınlarla aynı gazetede olmak insana gurur veriyor.

İyi ki varlar, iyi ki yazıyorlar…




a45UyF587661-151024114719 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/10/24  15:10 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

HAPISHANEDE BIR SABAH TURKUSU
..
Maltepe Askeri cezaevinin avlusunda
Sisler icindeki Buyukada nin karsisinda
Oturmus yazarim bu siiri
..
Eylul baslarinda bir cumartesi sabahi
Lodos titretiyor agaclari
Yagmur geceden yikamis cicekleri
..
Gokyuzu mavi,bulutlar beyaz
Ardindan baharin gecti koca bir yaz
Hapisteyiz hala ve guzun ilk serinlikleri
..
Avlunun dort yani dikenli teller
Tellerin gerisinde nobetciler bekler
Kapanir uykusuzluktan gozleri
..
On gundur cocuk sesi duymadim
Ozledim baba deyisini kizimin
Ozledim beni gorunceki sevincini...
..
Hayatim benim, kirk yillik hayatim
Seni basarabildigimce durust yasadim
Icim burada da piril piril simdi
..
Gecer,guzelim,bu gunler de gecer
Sokulup atilir dikenli teller
Koparir halk bir gun zincirlerini

Ataol BEHRAMOGLU

BAS HIRSIZDAN OGUL A

Ey ogul!...

El verdim emek verdim!.
Muteber evlat ol.
Surdur babanin hunerini.
At bin kilic kusan, hunerin gorunsun...gemicikler yurusun!..

Ey ogul; unutma, ulu sozune bakmayan ulur kalir!.

Ya Allah!...Ya Fettah!...

Yol buldum, tezgah kurdum.
Ortak oldum, ortak buldum...
Bas oldum; bas koydum.
Engelleri kirdim, yasalari ayarladim..

Babadan ogla gecer dedim.
Bilirsin; bu sozumle neyi kastettim.

Sen benim eserimsin!...
Ac gozunu uyar canini.
Firsatlari degerlendirmeyi bilmelisin.
Tembihlerimi kulagini acip dinlemelisin.
Satici ol, alici ol, kalici ol, bulucu ol ama salak olma!

Yol verdim Emek verdim, kulak verdim, bilgi verdim, bos vermedim,
Sen de gunlerini say, servetini say, buyuklerini say ama, yerinde sayma!

Hurilerle oyaladim, Cennet ile avuttum,
Cehennemle korkuttum.
Yol buldum, yoluna koydum

Durmak yok!..
Yol a, yol maya, soy maya devam!...
Duran duser!...

Ey ogul;

Ofken kabarik, Ihtirasin simarik olsun!...
Iki gucten besle ihtirasini: din ve kin!..
Kulaklarin duysun; ihtirasin doymasin.
Her yerde bulun, gorunme...
Masa kullan, surunme.
Is yurusun, kervan yurusun...,
ihtirasin buyusun, oyun sursun.
Aldirma, tebaa surunsun.
Yeter ki; olmeyecek kadar, eli ekmek gorsun.
Ac ayi oynamaz deseler de; yari ac insan sadakatin eridir.

Ey ogul;

Unutma; en iyi yutan; yutturmasini bilendir!...

En uygun yan das, agzi laf yapan, acindirip aglayan,
mazlumu oynayan, dumeni tutan, deveyi hamuduyla yutan, fitrata uyandir.
El versin ele vermesin!...
Bas bilsin; bas olmaya yeltenmesin.

Ey ogul;

Unutma, her dun bu gune, her bu gun yarinlara gebedir.

Tersten de estigi olur ruzgarlarin.
Sen dedin ben yaptim diyenlerden uzak dur!..
Baktin oyle diyenler kesti yolunu, hic bekleme, cekinme, durma, duraklama...
tas at, camur at, trenden at, tuzak kur!...
Dovdur; sovdur!..
Hapislere attir, surundur.
Dun kil di, kul du, tuy du; yun du deme!...

Haddini bilsin!...
Uslanmayi ogrensin-yaslanmayi bellesin!...

Ayni bagin gulu, ayni dagin bulbulunden olsun yol daslarin...
Yandas, yalaka donek, binek, dalkavuk yarasa olsun,
akilli vicdanli, izanli, dusunen, konusan, soran lardan olmasin.

Ilken iyi belle.
Soy daslik degil; kul daslik olsun.
Ayni yoldan gecmis, ayni sudan icmis olsun.
Hintli olsun demiyorum ama, hin olsun; cin olsun!...
Leb den anlasin, nem kapsin.
Ama, utanmasin!.
Illa edep desin; amma arlanmasin!...
Hani demem o ki; ey ogul;
El versin de, ele vermesin!..

Ey ogul!..

Gozun hem ac hem acik olsun.
Doymasin.
Ucun bes, besin yuz olacaksa, sondurme ihtirasin isigini.
Hic bir makam, hicbir mal, mulk, para tatmin etmesin seni!..
Hic bir saraya sigmayasin!..
Elindekilerle doymayasin; insafa gelip uyanmayasin!..
Sag ol; kul ol; kil ol; yandas ol; paydas ol, ama saf olma.

Hazirdan yeme!...
Hirsizin aptali kesesinden yiyendir!..

Sabirli ol; kibirli ol...tedbirli ol!...
Her daim, karsina, bir minare cikabilcekmis gibi hazir tut kilifini, ...

Ey ogul;

Tek, coktan gucsuzdur.
Yol das al, yandas bul!..
Paylas!...
Her paydas biada erdir.
Bu is icin muteberdir.
1 onlarin 3 senin!...
Cok verip azdirma, az verip kizdirma!...

Gayretinin bedeli say alip goturduklerini.
Sen buyuksun!..
Buyuk dusun!...
Fenerini buyuk olsun, masken saglam.

Caldiklarinla guc, paylastiklarinla gonul al!...
Caliyo...calisiyo!...sozu teslim edilmis milyarlarin anahtaridir.
Salvarin ipi sende oldukca, tek sahibi sensin icindekinin!..
Unutma ki; hirsizin paylastigi gonlunun bereketidir.

Aklin esir almasin ofkeni ve nefsini.
Vicdani ugratma semtine.
Caldiklarin ham armut olur dizilir bogazina, sokup atmazsan vicdani.

Ihtirasin oylesine buyusun...ki, bir lokmada yutulacak kadar kuculsun gozunde dunya.

Ey ogul!...

Insaf, vicdan, edep dusmanidir calanin.
Ilkeni kaybedersen; yesilken corak olur; collere donersin.

Su uc kisiye; yani cahiller arasindaki alime, zengin iken fakir dusene ve hatirli iken, itibarini kaybedene acima!
Acirsan acinacak olursun.
Unutma ki, yuksekte yer tutanlar, asagidakiler kadar emniyette degildir.
Ofken korkuna delil olmasin.

Ey ogul;

Durmak yok, yola devam sozumuzun altindaki o derin muhabbeti unutma ki; gucunu kaybedip yakalanmayasin!...

Haftan kutlu olsun!...

17-25 ARALIK
Mehmet Halil ARIK
Emekli Egitimci
Denizli-Turkiye

Kendi Kendisi ile Yetinme

Krallar hicbir seyimi almazlarsa bana cok sey vermis olurlar hicbir kotuluk etmezlerse yeterince iyilik etmis sayilirlar bana. Butun istedigim budur onlardan. Ama nasil sukrediyorum tanriya, varimi yogumu bana aracisiz vermis, beni yalniz kendisine borclu kilmis oldugu icin! Nasil yalvariyorum ona gece gunduz beni hicbir zaman, kimseye karsi agir bir minnet altina sokmasin diye! Ne mutlu bir ozgurlukle bunca zaman yasadim: Onunla bitsin omrum!
Butun cabam kimseye muhtac olmadan yasamak. Butun umudum kendimde.
Bunu basarmak herkesin elindedir; ama olmeyecek kadar yiyecek icecegi olanlar daha kolay basarabilirler elbet bunu. Bir baskasina bagli yasamak yurekler acisi ve belali bir seydir. Kendimiz ki en iyi, en emin siginagimiz odur; kendimiz bile guvenilir degiliz yeterince.
Kendimi hem yurekce asil is yurekli olmakta cunku, hem varlikca oyle hazirliyorum ki, baska her seyimi yitirdigim zaman kendimle yetinmesini bileyim. Hippias gereginde her seyden sevine sevine elini cekip Musalarla bas basa kalabilmek icin kendini bilime vermekle kalmadi; ruhunun kendi kendiyle yetinmesi, disaridan gelecek rahatliklardan yigitce vazgecebilmesi icin filozof olmakla da kalmadi; buyuk bir merakla yemek pisirmesini, tiras olmasini, giysilerini, ayakkabilarini, ote berisini kendi yapmasini da ogrendi ki, kendi yukunu tasiyabildigi kadar kendi tasisin ve kimsenin yardimina muhtac olmasin... Vermede nasil bir ustun olma niteligi varsa, almada da bir boyun egme niteligi vardir. Onun icindir ki Beyazit I, Timurlenk in gonderdigi hediyeleri kufurler ederek geri cevirmis. Sultan Suleyman in bir Hint Imparatoruna yolladigi hediyeler de oyle kizdirmis ki adami, kabaca reddederek bizim adetimiz almak degil vermektir, demekle kalmamis, hediyeleri getiren elcileri zindana attirmis.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder