28 Ekim 2015 Çarşamba

Bunun adı Doktora yapmak değil, bilimi katletmektir!

Bunun adı Doktora yapmak değil, bilimi katletmektir!

Kendini akademik yönden geliştirme konusunda son derece istekli bir genç kuşağa sahibiz. İkinci üniversite, yüksek lisans, master, MBA gibi eğitim programlarının birini bitirip birine başlıyorlar. Gelecek için son derece ümit verici bir durum. Gençlerin son dönemlerde en fazla rağbet gösterdiği alanlardan biri de doktora yapak. Bir lisans ya da yüksek lisans programını bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen bu derece isminizin önüne "Doktor" ünvanını da ekleyiveriyor. Hem ülke biliminin, hem kendi akademik ve profesyonel referanslarının, hem de toplumun entellektüel seviyesini yükseltiyorlar. Ne kadar gurur duysalar az...

Yüksek öğretim istatistiklerini inceleyenler 2015 itibariyle doktora yapan insan sayısının 78.223 kişi olduğunu göreceklerdir. Üniversitelerin Yardımcı Doçent adı altında çalıştırdığı Doktor ünvanlı personel sayısı ise 33.323 kişi. Yani ülkemizde 111.546 adet Doktor ünvanına sahip kişi bulunuyor/bulunacak. Bu gerçekten yüksek bir rakam. Bu iki istatistiğe girmeyen Doktor ünvanlı kişiler olacağını da düşünürsek, ülkemiz nüfusunun yaklaşık binde 2'si Doktor. Müthiş bir rakam. Peki ama neyi ifade ediyor?

Nicelik olarak son derece yüksek bir oran olan binde 2'lik Doktor sayısının nitelik olarak ne ifade ettiğini anlamak için TÜİK'in istatistiklerine baktık. İstatistik Kurumu 2014 yılında Türkiye'deki kitap okuma oranlarını hesaplamıştı. Edebiyat ve politika dışı konularda yer alan düşünce kitaplarının okunma oranını on binde 1,3 olarak belirliyordu. On binde 1,3. Yani yaklaşık 10 bin kişi.

Şimdi ortalama bir eleştirel akıl seviyesiyle bu iki oranı yeniden değerlendirelim. Doktor olan kişi sayısı 110 bin kişi. Düşünce kitabı okuyan kişi sayısı 10 bin kişi. Yani düşünce kitabı okuyan 10 bin kişinin tamamı Doktor ünvanına sahip bile olsa 100 bin Doktor tek bir kitap bile okumuyor. Yuh!

Bunun adı nedir biliyor musunuz; Doktora yapmak değil, bilimi katletmektir. Bir yıl içinde tek bir düşünce kitabı bile okumayan 100 bin Doktor. Bilim insanına hakaret doğru değil, ne diyelim, yazıklar olsun istatistik bilimine!

Doktora yapan arkadaşım, amacının profesyonel hayattaki rakiplerine yumuşakça gözdağı vererek öne geçmek olduğunun farkındayım. Ama unutma ki, bilimin olmadığı bir ülkede kazananlar, zaferden sonra kaybedenlerin enkazını devralmaya mahkumdurlar.

Hani antropoloğun biri demiş ya, Afrikalı ilkellerden öğrendiğim onların benden öğrendiklerinden daha fazla diye. Vallahi, Doktora yapmak yerine Doktor ünvanlı kişilerin "yetersizliğine" bakın, daha fazla Doktor olursunuz.




a45UyF587661-151028093530 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/10/28  10:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

YAGMUR GUL VE ELLER
Yel yapraklarimi savurur,
Dort yanim yagmurla ortulu;
Guz vaktim gercek ya, ne yagmur!
. . . . . .
Kafamda hep bir uykusuzluk
Ve masamda bir dusler gulu,
Gecenin icinde, soyunuk.
. . . . . .
Ve bir dusunce arasinda
Ellerim; beyaz, bos ve bencil,
Bu gul?le gece arasinda,
. . . . . .
Kopmus gidiyor dallarimdan...
Hayir, basimdan yana degil
Uykusuzlugum, ellerimden.

Ahmet Muhip DRANAS

Anadolu daki Milliyetci hareketi yok etmek, millet icin var olma meselesidir... O alcaklara karsi cikanlar, Islama, halifeye, padisahimiza unutulmaz hizmette bulunmus olacaklardir.

Yazar Refi Cevat Ulunay - 04.04.1920


Ulkeyi terk ediyorum

14 Subat 2014

Ulke gundeminin ne kadar hizli degistigi malum. Siz bu satirlari okurken su anki gundem muhtemelen gene degismis olacak.

Bu basdondurucu hiz benim gibi usengec insanlara gore degil. Inanin yoruluyorum. Ben en son Turkiye nin Dunya Kupasi na katilamayisini tartistigimizi hatirliyorum. Hangi ara o konuyu isleyip bitirdiniz?

E sen de gundemi takip etme o zaman! dediginizi duyar gibiyim. Agresiflesmenize gerek yok, musaade edin aciklayayim.

Simdi, eger gundemi takip etmezseniz, her turlu ortamda dut yemis bulbule donuyorsunuz. Evde, isyerinde, misafir gezmesinde herkes hararetle tartisirken oylece kalakalmak hic hos degil. Sosyal hayatiniz sifirlaniyor.

Bu sebeple cozum olarak sakin bir ulkeye yerlesmeye karar verdim. Turkiye yi terk ediyorum.

Hafta boyunca internette arastirma yaptim. Ihtiyacim olan kucuk bir Avrupa ulkesiydi. Pek cok secenek arasindan Andorra gerek nufusu gerek yuzolcumu itibariyla sicak geldi.

Ulke gundeminde neler oldugunu gormek icin Google dan Andorra gazetelerini arattim. Iki sonuc cikti: Diari d Andorra ve Bondia.

Diari d Andorra gazetesine tikladigimda sok oldum, cunku acilan sayfada soyle yaziyordu: Bu alan adi satiliktir! (Inanmayan internetten kontrol etsin) Dusunun artik gundem nasil tikandiysa, adamlar yeter deyip isi birakmislar.

Diari d Andorra nin kapanmasiyla meydan Bondia ya kalmis. Uzulerek fark ettim ki Andorra da tek sesli bir medya var. Basin susturulmus, sindirilmis, alan adlari satiliga cikarilmis, veya is guc olmadigi icin kendiliginden susmuslar.

Bondia nin internet sitesine girdim, neyse ki o calisiyor. Calisiyor ama gazete demeye bin sahit ister. Verdikleri haberler bizde kadinlarin altin gunlerinde konustuklari turden. Asagida Google Translate ile cevirdigim, gunun mansetlerini gorebilirsiniz. Anlam bozukluklari tamamen Andorrali gazetecilere ve Google a aittir.

Fotograf yarismasi ile MoraBanc duzenlemek takvim 2014 Andorra Manzaralar

Kesin gundeme bomba gibi dusmustur bu. Butun evlerde sohbetlerin konusu manzara fotografi yarismasidir.

YANGINLA ILGILI GOZALTINA ALINAN KIRACI

Haberin haber degeri bir kenara, goruyoruz ki kiraci her yerde eziliyor. Hemen de suclu ilan etmisler, adam bile bile kendi evini niye yaksin?

Vives geleneksel Noel resepsiyonda guclendirilmesi kardeslik cagrisi

El kadar ulke, herkes birbirini taniyordur muhtemelen, hala daha kardesligi guclendirme pesindeler.

DA ve kari$ik bir grup PS Ergen tum yasa degi$ikligi reddetti

Bunu cozemedim ama sanirim orada da ergenler var ve her zamanki gibi gene bir seyleri reddediyorlar.

Bir araba ve bir moto$iklet arasinda bir carpisma iki kucuk yaralanmalar

Boyle manset mi olur yahu? Bizim mahallenin Mobese sinde bile daha agir vakalar var.

Gazeteyi cikaranlarin kendileri de yaptiklari isin oyle elle tutulur bir sey olmadigini fark etmis olsalar gerek ki soyle bir ibare koymuslar: Gazeteniz Bondia ucretsizdir.

Sonuc olarak, Andorra bana muthis guzel geldi.

Soyle bir hayal ettim. Yerlesirim Andorra ya, sabahlari on dakika Bondia ya bakarim, hangi moto$ikletli kaza yapmis, hangi resim yarismalari baslamis bir goz gezdiririm, ondan sonra butun gun kafa rahat. Aksam bir misafir geldiginde moto$ikletli hakkinda iki dakika konustuktan sonra muhabbetimize bakariz.

Ote yandan, ulkede kayda deger bir olay yasanmadigi icin esimizle dostumuzla, arkadaslarimizla aramizin bozulmasi da imkansiz hale gelir. Yanginla ilgili gozaltina alinan kiraci hakkinda ne kadar tartisirsak tartisalim, kanli bicakli olamayiz. Noel resepsiyonunda kardesligin guclendirilmesi cagrisini dogru bulanlar Noel resepsiyonunda kardesligin guclendirilmesi cagrisini gereksiz bulanlari agir sozlerle itham etmez. Gul gibi gecinip gideriz. Alti ustu azami doksan yillik omrumuzu iyi, guleryuzlu, mutlu insanlar olarak geciririz.

Dort bir tarafi cennet olmayan, jeopolitik konumu bes para etmez, sanli bir tarihe sahip olmayan, yer alti ve yer ustu kaynaklariyla tam bir fiyasko olan mutlu insanlar ulkesi Andorra ya sevgiler.

http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder