24 Ekim 2015 Cumartesi

Selcan Taşçı: Enseyi karartmayalım tamam ya hayatı?

Selcan Taşçı: Enseyi karartmayalım tamam ya hayatı?

Çetin Altan'ın ölüm haberinden sonra telefonumun ekranında onunla özdeşleşen "enseyi karartmayın" mesajları uçuşurken, Yargıtay'da, Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirildiği iddia edilen ismi var cismi yok el bombalarına dayanılarak başlatılan soruşturma doğrultusunda oluşan "Ergenekon" etiketli hesaplaşmanın 16. Ceza Dairesi'nde devam eden temyiz duruşmasındaydım. Ve tam da o dakikalarda, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün avukatı Hulusi Coşkun, "hayatları karartmayın" çığlıklarının kâr etmediği günleri hatırlatıyordu kürsüde:

Müvekkilim devam etmek zorunda olduğu tedavisi sırasında gözaltına alındı. Keza tutuklandığı gün fenalaştı ve hastaneye kaldırıldı. Geçirdiği ameliyatta mikrop kapan ve oksijen yıkamasıyla tedavi olması gereken müvekkilimi Silivri'ye göndermek istediklerinde GATA'daki komutanla 60 dakikalık bir görüşme yaptım. 59 dakikası onun bağırmasını dinlemek zorunda kaldım; ne koşullarda görev yaptığını, nasıl bir baskı altında olduğunu, Ersöz'ü GATA'da tutamayacağını anlattı… Hoş bu bile tutuklanmaktan kurtaramadı, sonra kendisi de aynı mağduriyeti yaşadı…

Kartal Koşuyolu Hastanesi'nden Silivri Cezaevi'ne ambulansla götürülen Ersöz, buradan Silivri Devlet Hastanesi'ne sevk edilmişti. Coşkun, yaşadıklarını aktarmaya oradan devam etti:

Doktor muayenesini yaparken, idari personelden biri gelip kulağına bir şeyler fısıldadı. Cezaevine göndermesini istiyorlardı. Tedaviye uygun bir hastaneye sevkini engellemeye çalışıyorlardı. Baş başa kaldığımızda "Ben bu mesleğe başlarken bir yemin ettim" dedi doktor;

"Sevk etmezsem adam ölecek. Ben bu sevki yapacağım ama biliyorum ki diyetini de ödeyeceğim…"

O doktor üzerindeki ağır baskıya boyun eğseydi müvekkilimi öldüreceklerdi!

Haseki'ye sevkimiz meslek onuruna sahip çıkan bir doktorun kişisel çabasıyla gerçekleşti ama orada da gerekli ünite yoktu; Cerrahpaşa'ya gönderilmesi gerekiyordu. Haseki'deki yetkili doktor "Gitmesi gerek biliyorum ama gönderemem. Biz Paşa'mızı tanıyoruz, biliyoruz ama yapabileceğim hiçbir şey yok. Elimden gelen bir katın yarısını boşaltıp gerekli tedavi ortamını burada yaratmak…" diye açık açık itiraf etti hukukun "can alma" aracına dönüştürülmek istendiğini…

Ve benim müvekkilim, doktorlara tedaviyi dahi yasaklayan o baskı yüzünden gördüğünüz gibi sakat kaldı!

Çetin Altan'ı dinleyip "enseyi karartmayalım" iyi güzel hoş da…

İki gündür "en büyük eserleri" diye Ahmet ve Mehmet Altan cilalaması başladığı için not etmek elzem hale geldi:

Peki ya hayatları? Onları karartalım mı? Onları karartanları unutalım mı?

Ersöz ve onun gibi daha yüzlerce insanın hayatını karartan hukuksuzluk, adaletsizlik, vicdansızlık, haysiyet cellatlığı çağını açan Taraf, iki gündür övmelere doyamadığınız Çetin Altan'ın yere göğe koyamadığınız "eserlerinden biri" olan Ahmet Altan tarafından sevk ve idare edilmiyor muydu?

Enseyi karartmayalım tamam da, günümüzü şekillendiren dünümüzü karartalım mı?

Çetin Altan'ın "Ve şahmerdan güm diye indi sonunda" diye alkışladığı darbeleri, o darbelerin olabilmesi için sokaklarda mısır gibi bomba patlattırılan gençlerin darağacında noktalanan akıbetlerini unutalım mı?

Enseyi karartmayalım eyvallah da, ya cumhuriyeti; biricik emanetini Ata'nın? Karartalım mı; karalatalım mı?

"2. Cumhuriyet" virüsünün günümüze Mehmet Altan'ın yani Çetin Altan'ın diğer büyük eserinin yazılarından yayıldığını yok mu sayalım?

Çetin Altan iyi kalem, usta kalem, dil cambazı; şuursuzluk olur bunların inkârı… Ama o kadar. Sonuçta "torunlarımıza istediğimiz ülkeyi bırakamıyorsak" vebali var…

Ölüm beraat değil tahliyedir fani dünyadan!.. Onun için, Allah taksiratını affetsin!..




a45UyF587661-151024114318 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/10/24  15:10 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

Ofke baldan tatlidir.
Ofke ile kalkan zararla oturur

Atalarimizin celiskili sozleri

Bu evliligi ben istedim bu evlilik icin Muhammed e kizmayin..yazmaktadir.

Ahzab 38
ZEYNEP Muhammedin in oz halasinin, guzelligi ile unlu kizi ve 7.esidir.
Kolesi ve hukuken evlat edindigi Zeyd i, hala kizi Zeynep ile evlendirdi.
Muhammed goruntude boyle bir evlilik yaptirdi diye dedikodularin ardi arkasi kesilmedi.
Azhab suresinde Muhammed peygamber hanimlari dedikodu yapmayin diye vahiy geldi dedi.
Muhammedin in istemesiyle Zeyd, evliligi sona erdirdi.
Bir muddet sonra da Peygamber e, Zeynep ile evlenmesi icin vahiy yoluyla emir geldi.

EINSTEIN ve MUSEVILIK
Yahudi kokenli olan Einstein Musevi olmadigini acikca beyan etmisti.
Filozof Eric Gutkind in goruslerine yanit verdigi mektubunda Yahudilerin Tanri tarafindan secilmis bir kavim oldugu seklindeki inanci gecersiz bulan Einstein, Bence Musevilik de tipki oteki dinler gibi en cocukca hurafelerin yeniden canlandirilmasindan baska bir sey degil.
Mensubu olmaktan memnuniyet duydugum ve zihnen bana cekici gelen Yahudiler de oteki insanlardan farkli ozelliklere ve meziyetlere sahip degil
diyor.

Kaynak: Albert Einstein in a letter to Beatrice Frohlich, December 17, 1952; Einstein Archive 59-797; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, p.217.


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder