23 Ekim 2015 Cuma

Türkiye'de bilim var, ama işine gelirse!

Türkiye'de bilim var, ama işine gelirse!

Aziz Sancar'ın Nobel Kimya Ödülünü kazanması sonrasında en çok tartışılan konulardan biri bilimin ülkemizdeki hali. Yıllardır birbirimize sorup cevabını açıkça ortaya koyamadığımız soru da bu zaten: "Türkiye'de bilim var mı?" Nazarı bilimsel olarak ispatlayan projeler yanında evrensel açıdan parlak diyebileceğimiz birçok buluşa da imza atılıyor bu topraklarda, hayvanat bahçesinden Tübitak'a müdür atamanın yanında hayatını toplum için ortaya koyanlar da var. Yani soruya tam bir yanıt vermek gerçekten çok güç. Öyleyse yeniden soralım ve yanıt vermeye çalışalım: Ne dersiniz, Türkiye'de bilim var mı?

Ülkemizin belki de en önemli sanayi yerleşkelerinden biri hiç şüphesiz Kocaeli'nin Dilovası ilçesidir. Türkiye'nin 100 büyük sanayi kuruluşundan 18'i bu küçük ilçededir. Ülke ekonomisine katkısını söylemeye gerek yok sanırız. İlçenin en büyük karayolları üzerinde yer alışı ve sekiz kilometrelik sahilindeki dokuz limanı ile yerel ve küresel ticaretimizin en kilit yerlerinden biridir. Keşke ülkemizde böyle daha fazla ilçemiz olsa, değil mi?

Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Onur Hamzaoğlu bu küçük ilçenin sağlık rakamlarını incelerken kafasına bir şey takılır. İlçede kanserden ölenlerin oranı %34'tür ve bu rakam diğer bölgelere göre oldukça yüksektir. Hayatını ilaç şirketlerine danışmanlık yaparak değil de halkın sağlığına adayan Onur Hamzaoğlu bunun nedenlerini öğrenmek için 2005 yılında bir araştırmaya başlar. Ölenlerin evlerini tek tek ziyaret eder. Ölüm sebeplerini ve patoloji raporlarını inceler. Verileri ayrıntılı şekilde kaydeder ve ulaştığı sonuçları içeren raporunu çözüm önerileriyle birlikte Meclise gönderir. Gereken tedbirlerin alınması artık kaçınılmazdır. Halk sağlığı her şeyin üzerindedir ve tedbirler mutlaka alınacaktır.

Aradan yıllar geçer ve Onur Hamzaoğlu raporun neyi değiştirdiğini görmek için 2011 yılında yeni bir çalışmaya başlar. İlçedeki yeni doğan bebekleri ve annelerini araştırır bu kez. Anne sütü ve yeni doğan bebeklerin dışkılarını analize tabi tutar. Ulaştığı sonuçlar gerçekten vahimdir. Anne sütü ve yeni doğan bebeklerin ilk dışkılarında kansere yol açan ağır metaller yer almaktadır. Hayatını halk sağlığına adamış biri için bu noktada yapacak tek bir şey vardır ve Onur Hamzaoğlu da onu yapar. Raporun sonuçlarını basın yoluyla en yüce makam olan halka duyurur. Peki, sonra ne olur dersiniz?

Araştırmanın sonuçları bir dergide yayınlanmadan halka duyurulduğu için Onur Hamzaoğlu'nun hapis cezası ile yargılanması istenir. Yanlış okumadınız, hapis cezası ile yargılanması... Modern bir toplumda "kahraman", tipik bir ortaçağ toplumunda "aziz", ilkel bir kabilede "şaman" ilan edilecek bir kişi bizim toplumumuzda "suçlu" ilan edilmiştir. Sanıyoruz fazla söze gerek yok. Her şey oldukça açık. Toplum, iş dünyası ve politika maddi çıkarları adına bir kere daha insan hayatını değersiz görmüşlerdir.

Girişteki sorumuzu tekrar hatırlayalım: Türkiye'de bilim var mı? Herhalde herkes yanıtı biliyordur ama biz bir kere daha söyleyelim: Var canım, ama işine gelirse!



a45UyF587661-151023102137 Oraj Poyraz cimcime@neomailbox.net
2015/10/23  11:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Jvesticae Cavsa Verum Qverit Medicina
Adalete ulasmakta en buyuk yol, tiptir. (Uluslararasi Adli Tip Mottosu)
L [degistir]

Latin Atasozu

Fakat dini olmayan musibetler, hakikat noktasinda musibet degildirler.
Bunlarin bir kismi Allah in bir ikazi ve uyarisidir; bir kismi gunahlara kefarettir; hastalik gibi bir kismi ise, Allah in bir iltifatidir, bir temizliktir.

(bk.Buhari, Îman: 39, Muslim, Birr: 52)
Lutfen bundan sonra Muslumanlardan eza, cefa ceken, basina bir musibet gelenler aglayip, zirlamasin.
Cunku baslarina gelen her turlu olumsuzluk onlarin Allahin sevgili kullarindan oldugunu gosteriyor.
Ben demiyorum, hadisler, ayetler boyle soyluyor.

Sivrisinekler Neden Linc Ediliyor

24 Temmuz 2013

Yillardir oynanan oyun bir kez daha sahnede. Yazin gelmesiyle birlikte tabiatin en narin canlilarindan olan sivrisineklere karsi bir linc kampanyasi yurutuluyor. Sivrisinekler asagilaniyor, sivrisinekler horlaniyor, sivrisinekler her turlu terlige maruz kaliyor. Ayiptir.

Ne zararini gordunuz bu hayvancagizlarin cok merak ediyorum. Suclari kan emmek mi? Peki sivrisinekler zevkine mi kan emiyor? Ilerde bildigim cok guzel bir insan var, birer gram kan emer miyiz? mi diyorlar birbirlerine? Yasamak icin besleniyorlar yahu, olay bu!

ASLINDA EN SADIK HAYVANLARDIR

Senin o mamalarla besledigin himbil kopegin tenis topunu getirince havalara ucuyorsun, kaybolup seni buldugunda sadakatini yere goge sigdiramiyorsun. Ote yandan sivrisinek dedigimiz hayvan defalarca kovmana ragmen gene gelmiyor mu suratina suratina. Sen uyurken bile basinda beklemiyor mu? Tamam arada ufak isiriklar aliyor belki ama sana zarari yok ki. 70 kiloluk bir insanin vucudunda bes litre kan var, iki gram eksildi diye mi bu tantana? Bu nasil bir cimriliktir, gozun doysun.

Ama kopekler sadikmis! Dunyada kopek mamalarina her yil milyarlarca dolar harcaniyor. O kadar parayi herhangi bir hayvana, mesela yilanlara harcasan yilan en sadik hayvan olur. Sok de sokayim diye pesinde gezer.

Beni en cok yaralayan da sivrisineklerin olurken bile binbir turlu hakarete maruz kalmasi. Ne yazik ki cogu sivrisinek kafasina terligi ya da saplagi yemeden hemen once Allahin cezasi! , Hay ben senin... , .....mun sinegi seni! gibi kufurler yiyerek can veriyor. Hos bir olum olmasa gerek. Oldureceksen oldur ama bari hakaret etme.

Oyle bir nefret var ki maalesef belki de ilk defa kan emmeye cikan bir yavru sivrisinege bile tarih boyunca yasayan butun sivrisineklerin gunahi yukleniyor. Babadan ogula nesil sanki bunlar. Sorsan dun kimi emdigini hatirlamaz, nasil bir vicdandir bu.

HAYVAN HAKLARINDA AYRIMCILIK VAR

Halbuki sivrilerle ayni ortamda mutlu olmak mumkun. Tek yapmaniz gereken uyumadan once odadaki sivrisineklerinizin karnini bir guzel doyurmak. Yani kolunuzu bacaginizi acip sizi emmelerine izin vermek. Karni doyan bir sivrisinek sizi asla rahatsiz etmez, tavanda lambanin yanina veya perdenin arkasina gecip ertesi gun emecegi kanin hayalini kurmaya baslar. Bunu onlara cok gormeyin.

Buradan hayvan haklari savunucularina ve Hayvan Partisi ne de seslenmek istiyorum. Ismini vermeyecegim birtakim hayvanlar soz konusu oldugunda mangalda kul birakmayan sizler mevzu sivrisinekler ve bilumum haserat oldugunda derin bir sessizlige gomuluyor, adeta gozlerinizi yumuyorsunuz. Bu cifte standart degil de nedir? Sivrilerin arkasi yok diye mi boyle yapiyorsunuz? Lobi mi yapmalari gerekiyor?

Ismini vermeyecegim demistim ama dayanamiyorum ve acikliyorum: Bahsettigim hayvanlar kedi, kopek ve esekler. Bunlarin kilina zarar verseniz sizi topa tutarlar. Hayvan haklarinda olcu sanirim hacim. Hacminiz kucukse haklarinizdan faydalanamiyorsunuz. Iste dunyanin en aci gercegi de bu.

Ingilizce anadilimiz olmali

Gecen gun bir is toplantisinin tam ortasina dustum. Toplantidaki herkes Turk tu ama konusmalar arasinda Check et, order edelim, fee bedel, toplantiyi set ettik, forget it, god damn it, oh come on gibi ifadeler duydum ve kendi kendime WTF is going on here! dedim. Tek kelime Ingilizce bilmememe ragmen ben bile ortamin etkisiyle Ingilizce konusmustum. Cok karizmatik buldum bir anda kendimi, kendime saygim artti. Boylece tamamen yurt icinde faaliyet gosteren firmalarin bile ise alirken neden ileri duzeyde Ingilizce istedigini de anlamis oldum.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder