30 Ekim 2015 Cuma

Şivan Okçuoğlu (Odatv.com) : Bilim tarihine geçecek buluş

Şivan Okçuoğlu (Odatv.com) : Bilim tarihine geçecek buluş

Kullandığımız her şeyi etkileyecek..
NEDİR SÜPERİLETKEN
BİLGİSAYARLARDA ISINMA PROBLEMİ
BİRÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR
DRONELER İLE İNSAN TAŞINABİLİR
UÇAN KAYKAY

Kullandığımız her şeyi etkileyecek..

29.10.2015 19:30 Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (Caltech) bünyesinde, süperiletkenler üzerine yapılan araştırmalar sonucunda maddenin yeni bir fazı keşfedildi. Yeni keşif sayesinde madde, süperiletkenler gibi enerjiyi herhangi bir direniş göstermeden iletebilme özelliği kazanıyor. Keşifte bulunan ekip Strontium-İridium Oxide (Sr2IrO4) içerisinde buldukları maddenin yeni fazı hakkındaki araştırma sonuçlarını Nature Physics adlı derginin Kasım sayısında paylaştı. Araştırmanın önümüzdeki yıllarda teknoloji bağlamında heyecan verici gelişmelerin önünü açarak insanlığı yeni bir evreye taşıyabileceği tahmin ediliyor.

NEDİR SÜPERİLETKEN

Yapılan bu yeni keşfin ne anlama geldiğini kavrayabilmek için öncelikle süperiletken olgusunu anlamak gerekiyor. Süperiletken, elektrik akımını sıfır direnç ile enerji kaybına uğratmadan iletebilen maddeye verilen isim. Kısa bir süre öncesine kadar maddenin süperiletken özelliği kazanması için -273 °C ya da "yüksek ısı" diye tanımlanan -173 °C ,-279.4 °F gibi oldukca düşük sıcaklıklar maruz bırakılması gerektiği düşünülüyordu. 'Mutlak sıfır' olarak tanımlanan 0 K/ -273 °C'ye kadar soğutulan madde kazandığı diamanyetik yapı nedeniyle karşılaştığı her manyetik alanı itmeye başlıyor. Bu duruma Meissner Effect adı veriliyor.

Bir örnek vermek gerekirse, sıvı nitrojen içerisinde bekletilerek süper iletken haline getirilen bir madde elektrik iletimine karşı tüm direncini yitirir. Madde mıknatıs bir yüzey üzerine bırakıldığında sıvı nitrojenin yardımıyla artan ve dirence maruz kalmayan manyetik elektrik akımı ve diamanyetik özellik sayesinde obje havada asılı kalacağı bir duruma geçer. Sıvı nitrojen soğukluğunu koruduğu müddet bu havada asılı kalma durumu devamlılığını korur. Bu sayede raylarla sürtünmeden, havada ilerleyen Maglev Trenlerine benzer süper hızlı trenler ya da uçan otomobiller üretmek mümkün hale gelebilecek olsa da, şimdiye kadar sıvı nitrojenin masrafı nedeniyle bu tip projeler bir türlü yaygınlaşarak uygulamaya geçilemiyordu.

Aşağıdaki videoda sıvı nitrojen yardımı ile süperiletken hale getirilen maddenin mıknatıs yüzey üzerinde, havada asılı kalarak ne şekilde davrandığını izleyebilirsiniz:

BİLGİSAYARLARDA ISINMA PROBLEMİ

Bir başka örnek vermek gerekirse, bugüne kadar bildiğimiz maddenin elektrik akımına olan direnci nedeniyle enerjinin iletimi esnasında kısıtlayıcı bir ısınma problemi ortaya çıkıyordu. Bu sebepledir ki, bilgisayarlarımız ve cep telefonlarımızın uzun süreli kesintisiz kullanımlarda ısınma problemi yaşamaları kaçınılmaz. Aynı zamanda, bilgisayarların güçleri bu ısınma problemi yüzünden kısıtlı oranlarda kalmak durumunda. Normal şartlarda bilgisayarlar neredeyse sınırsız kapasite ve güç ile çalışabilecek olsalar da, ortaya çıkan ısıyı düşürmek oldukça yüksek masraflar gerektiriyor ve bir seviyeden sonra imkansız hale geliyor. Büyük teknoloji şirketlerinin bilgisayar sistemlerini soğutucu ortamlarda tutma sebepleri de, oynadığımız oyunların grafik kaliteleri en yüksek seviyeye alındığında bilgisayarımızın bir süre sonra kendisini kapatması da aynı sebepten. Günümüz şartlarında kullanılan fanlar bilgisayarı ancak kısıtlı bir oranda soğutabilme özelliğine sahip.

Bilgisayarınızın içindeki tüm elektronik kartları sıvı nitrojen ile soğutarak belirlenen performanslarının üzerinde bir çalışma kapasitesine ulaşmalarını sağlamak mümkün fakat, bu tip bir girişimin maliyeti oldukça yüksek olacağı gibi sürdürülebilirliği de zor. Sıvı-Nitrojenin insan sağlığı üzerinde oluşturabileceği riskler de ayrıca büyük bir handikap.

BİRÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR

Caltech bünyesinde yapılan yeni keşfin önemi belki de bu açıklamalardan sonra daha iyi anlaşılmıştır. Yeni keşif sayesinde madde sıvı nitrojenin sağladığı oldukça düşük bir sıcaklık yerine oda sıcaklığında aynı süperiletken özelliği kazanabilme başarısı elde etme şansının önünü açacağı düşünülüyor. Önümüzdeki yıllarda yaygın şekilde hayatımıza girmesi beklenen bu keşfin sonuçları elektrik ile çalışan her türlü teknolojiyi bütünüyle değiştirebilme kabiliyetine sahip. Elektrik santrallerinden çıkarak evlerimize ulaşan elektriği aktaran sistemlerin direnç göstermeyecek olması maliyeti düşüreceği gibi Termik Santraller bünyesinde yakılan kömür miktarını da azaltarak karbon salınımının azalmasına neden olarak, günden güne artan elektrik ihtiyacımız nedeniyle çevre üzerinde yarattığımız yıkıcı tahribatı azaltmaya yardımcı olacak. Kullandığımız elektronik aletlerin pil ömürlerini astronomik oranda arttırarak şarj problemini büyük ölçüde ortadan kaldıracağı için, başta elektrikli otomobiller olmak üzere çok sayıda teknolojik yeniliğin vakit kaybetmeden yaygınlaşmasını sağlayabileceği düşünülebilir. Tahmin edildiği üzere, bu keşif sayesinde enerji üzerine kurulu dengeler de büyük ölçüde değişime gebe kalıyor.

DRONELER İLE İNSAN TAŞINABİLİR

Cep telefonlarımız ve bilgisayarlarımız gibi, sık aralıklar ile şarj edilmesi gereken elektronik aletlerin ötesinde, pil ağırlığı nedeniyle kısıtlı sürelerde kullanılabilen Drone teknolojisi de büyük ölçüde değişerek atağa geçebilir. Bilindiği üzere yaygın şekilde Drone olarak bilinen Tricopter, Quadcopter ve Hexacopter ile varyasyonları olan teknolojilerin önündeki en büyük engel, kaldırabilecekleri maksimum ağırlığa göre dizayn edilen pillerin kısa süreli enerji sağlayabilecek nitelikte olmalarıydı. Yeni keşif sayesinde daha küçük pillerin daha uzun süreli ve yüksek enerji oranında işlev kazanmaları, Drone teknolojisini kolaylıkla bir insan taşıma aracına dönüşmelerinin önünü açabilecek nitelikte. Yakın zamanda bir yerden başka bir yere kişisel Drone'ları ile uçarak seyahat eden insanlar görecek olursanız sakın şaşırmayın.

İnsan taşıyabilme kapasitesine sahip bir Drone örneği görmek için:

UÇAN KAYKAY

Bu keşfin aynı zamanda uçan kaykay teknolojisinin de önünü büyük ölçüde açabileceğini de söylemeliyiz. Geçtiğimiz yıllarda yukarıda anlattığımız örneğe benzer şekilde çalışan ve Sıvı Nitrojen yardımı ile süperiletkenlik kazanarak manyetik bir ortamda havada asılı kalabilen ve insan ağırlığını taşıyabilen bir kaykay modeli geliştirildiyse de, Sıvı Nitrojenin handikapları bu tip bir teknolojinin yaygınlaşmasının önündeki en büyük engeldi. O halde artık bu tip bir teknolojinin ilerleyen yıllarda Sıvı Nitrojene bağımlı kalmadan çalışabilmesi ve yaygınlaşabilmesinin önünde bir engel kalmayacağını da düşünebiliriz.

Lexus'un Sıvı Nitrojen yardımı ile özel bir manyetik platform üzerinde havada asılı kalabilen Kay-kay teknolojisi için Linkteki videoyu izleyebilirsiniz:

Bilgisayarlar elbette sadece oyun oynamak ve İnternette zaman geçirmek için kullanılmıyorlar. Kanser araştırmalarından tutun sinema sektörüne kadar hayatımız büyük ölçüde bilgisayarlar üzerine inşa edilmiş halde. O halde maddenin bu yeni keşfedilen fazı sayesinde bilgisayarların hesaplama güçlerinin çok büyük ölçüde artacak olması, çok sayıda hastalığa çare bulunmasının kolaylaşmasından tutun, sinema sektöründe filmlerin maliyetleri ile üretim süreçlerinin düşecek olmasına kadar sayısız sektörü etkileyecektir.

Yukarıda anlattıklarımız bizim aklımıza gelen olabilecek ilk örnekler. Önümüzdeki yıllarda insanlığı teknoloji tabanlı büyük ve heyecan verici değişikliklerin beklediğini söylersek abartmış olmayız.

Şivan Okçuoğlu

Odatv.com



http://odatv.com/bilim-tarihine-gececek-bulus-2910151200.html


a45UyF587661-151030101311 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/10/30  10:10 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

ABD destegiyle 12 Eylul 1980 darbesini yapan ordu cok mu gucluydu?!

Derya SAZAK

Ya su kisi gibisini gormedin mi?
Catilari cokmus, duvarlari-damlari yere inmis bir kente ugramisti da soyle demisti:
Allah surayi olumunden sonra nasil hayata kavusturacak?
Bunun uzerine Allah, o kisiyi yuz yillik bir sure icin oldurmus, sonra diriltmisti.
Ne kadar bekledin? demisti.
Bir gun veya gunun bir kismi kadar bekledim. dedi.
Hayir, dedi, aksine sen, yuz yil kaldin.
Yiyecegine, icecegine bak!
Henuz bozulmamis.
Esegine bak!
Seni insanlara bir ibret yapalim diyedir bu.
Kemiklere bak, nasil yerli yerince duzenliyoruz onlari ve sonra et giydiriyoruz onlara.
Is kendisi icin aciklik kazaninca soyle dedi o:
Allah in her seye kadir oldugunu biliyorum.

BAKARA SURESI: 259

Olcu

Insan elinde ne illet var ki, dokundugunu degistiriyor kendiliginden iyi ve guzel olan seyleri bozuyor. Iyi olmak arzusu bazen oyle azgin bir tutku oluyor ki, iyi olalim derken kotu oluyoruz. Bazilari der ki, iyinin asirisi olmaz, cunku asiri oldu mu zaten iyi degil demektir. Sozcuklerle oynamak diyecegi gelir insanin buna. Felsefenin boyle ince oyunlari vardir. Insan iyiyi severken de, dogru bir isi yaparken de pekala asiriliga dusebilir. Tanrinin dedigi de budur: Gereginden fazla uslu olmayin, uslu olmanin da bir haddi vardir. Okunu hedeften oteye atan okcu, okunu hedefe ulastirmayan okcudan daha basarili sayilmaz. Insanin gozu karanlikta da iyi gormez, fazla i$ikta da. Platon da Kallikles der ki, felsefenin fazlasi zarardir. Felsefe bir kerteye kadar iyidir, hostur yararli oldugu kerteyi asacak kadar derinlere gidersek cileden cikar, kotulesiriz; herkesin inandigi, uydugu seyleri kucumseriz; herkesle dogru durust konusmaya, herkes gibi dunyadan zevk almaya dusman oluruz; kimseyi yonetemeyecek, baskalarina da kendimize de hayrimiz dokunmayacak bir hale geliriz; bos yere sunun bunun sillesini yeriz. Kallikles dogru soyluyor cunku felsefenin fazlasi bizim gercek duygularimizi korletir gereksiz bir inceleme ile bizi doganin guzel ve rahat yolundan cikarir.

Michel de Montaigne : Denemeler


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







a45UyF587661-151030101426 Oraj Poyraz At Neomailbox cimcime@neomailbox.net
2015/10/30  10:10 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

Inter alia
Diger seylerin yani sira / diger seylere ilaveten

Latin Atasozu

Yemin olsun ki, resullerin hikayelerinde, aklini ve gonlunu calistiranlar icin bir ibret vardir.
Bu Kur an, uydurulacak bir hadis/bir soz degildir; aksine o, onundekini tasdikleyici, her seyi ayrintili kilicidir. Inanan bir topluluk icin de bir kilavuz ve bir rahmettir.

Yusuf Suresi 111

Ozmirli Olmak

23 Temmuz 2013

Ozmirliyiz biz. Sandalyeye korbenaz, domatese dumbut, patlicana tatlican, enginara Bu ne la boyle tatsiz tuzsuz deriz. Ama gobek marula gobek marul deriz. Ona farkli bir isim bulamadik henuz. Neyse... Biz acayip farkliyiz, cok sekeriz.

TURKIYE DEN $ikildigim zaman Ozmir e giderim ben.

Simide pompilon deriz biz.

Cekirdege mahmut.

Kumru bir kustur bizde, normal olani da budur.

Sandalyeye korbenaz, domatese dumbut, patlicana tatlican, enginara Bu ne la boyle tatsiz tuzsuz deriz.

Sen sigorta dersin...

Biz alksfafalswi deriz. Sen Hii? dersin, biz Zzzt erenkoy deyip kahkahalarla guleriz. Bir elimizde mutlaka pismis tavuk budu olur. Kahkaha atarken tavuk budunu isirmaktan cok hoslaniriz.

Denizi kiz, kizlari deniz, sokaklari hem kiz hem deniz, daglari hem sokak hem kiz hem deniz, ovalari hem dag hem sokak hem kiz hem deniz kokar. Biraz kari$ik gibi gorunuyor ama alisinca kolay. Eyfel Kulesi nden atlamayana kiz verilmez bizde. Atlayanlar da olur zaten. Neticede bizde kiz verilmez. Kizlarimizi tavlayamazsiniz, ben cok denedim olmuyor, bosuna ugrasmayin.

Bak iddia ediyorum pispirik sampiyonasi duzenlense kupayi Ozmirli kadinlar alir. Sasirdin degil mi? Al buna da sasir! (Bir an sinirlerime hakim olamayip terbiyesizlestigim icin ozur diliyorum) Neyse... Cunku erkekleriyle kahveye giderler. Bu kotu aliskanliklari hep oradan kapmislardir. Asidir bizim kadinlarimiz. Askili giyerler, askisiz giyerler, bazen hic giyinmedikleri olur. Okuz gibi bakarsan bir cakarlar bir de duvardan yersin. Akilli ol, almayayim aklini.

Erkeklerimiz de fena degildir, detaya girmeyeyim, sirf Brad Pitt bile fikir verir. Yoremizin sevilen sanatcilarindandir, okul yaptirmistir. E ayiptir soylemesi sembolumuz de kutup ayisidir (aniden konu degistirdim, neden yaptim bilmiyorum). Isguzar bir belediye baskanimiz Kutup ayisi olsun mu la demis, oyle kalmis.

COK DEGISIGIZ

127 cesit koftemiz oldugu icin McDonalds in bunalima girdigi dunyadaki tek sehirdir. Buradaki McDonalds calisanlarinda depresyon, hayata karsi ilgisizlik ve gozleri sabit bir noktaya dikme seklinde hareketler gorursunuz. Hepsi intiharin esigindedir. McDonalds CEO sunun her aksam masasindaki haritada Ozmir in uzerine yumrugunu vurarak Milyarlarca lanet olasi dolarimiz var ama su kahrolasi Ozmir de gunde sadece 18 lanet olasi hamburger satabiliyoruz, bu beni gercekten uzuyor dostum, bu kahrolasica durum lanet olasica beni gercekten cok uzuyor dedigi rivayet edilir.

Erkek cocuklarina en cok Abidin adi konulan yerdir burasi. Ama biz Abidin e Murat deriz, Muzaffer e Hulki. Degisigiz biz. Bazen biz de kendimizi sorguluyoruz acikcasi.

Sumuklu dediler biz Ozmirlilere, baktilar iltifat olarak algiliyoruz, ilkel dediler. Halbuki sumuklu daha agir bir ifadeydi, biraz sacmaladilar dogrusu. Sonra bunu fark edip lagim dediler. Biz de Hangi lagim, Philip Lahm mi? dedik, gulmediler. Gercekten iyi bir espri degildi ama sana ne! Keyfimizin kahyasi misin? Ozmirliyiz biz, yeri geldiginde iyi sakalar yapmayi da biliriz. Ama anlayana.

Halbuki Dostoyevski Balim demis Ozmir e. Kendi memleketine bakip Budala yi yazmis, Ozmir e bakmis Balim demis. Elbette hos bir jest yapmis ancak ne olursa olsun keske kendi memleketinin insanlarina budala demeseymis. Belki de Nobel almak icin yapmistir, bilemiyorum.

YERIM BEN BIZI!

81 vilayetin 81 inden de yurttas yasar Ozmir de. Herkese kapimiz aciktir. Yeter ki Ozmirli ruhu tasisin. Ozmirlilik bir durustur, yasam felsefesidir, hayatin anlamidir. Hangi memlekette dogmus olursan ol, kim olursan ol gelip insaatlarimizda calisabilirsin. Insan ayrimi yapmayiz. Dedim ya...

Simide pompilon deriz biz.

Cekirdege mahmut.

Domatese dumbut.

Ama gobek marula gobek marul deriz. Ona farkli bir isim bulamadik henuz. Birkac alternatif uzerinde calisiyoruz ama tatmin edici bir isimde uzlasamadik.

Dedim ya...

Ozmirliyiz biz.

Acayip farkliyiz, cok sekeriz. Keyfimizin kahyasi misin, sana ne!

Inanin bazen bagimsizligimizi ilan etmemek icin zor tutuyoruz kendimizi. O kadar tatliyiz ki. Offf. Su an kendimi mincikliyorum. Yerim ben bizi.

http://beyinsizadam.net/
lukasaluka@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder