26 Ekim 2015 Pazartesi

Aykut ERDOĞDU.:Bilme hakkı

Aykut ERDOĞDU.:Bilme hakkı

Hayatlarımız verdiğimiz kararların bileşkesidir. Eğitim, evlilik, iş, yatırım kararları hayatımıza yön veren dönüm noktalarıdır. Sağlıklı karar vermenin ön koşulu tam, doğru ve zamanında bilgi sahibi olmaktır. Eksik bilgi her zaman yanlış kararın alınması sonucunu doğurur. Eşini tanımadan evlenen mutsuz olur. Mesleğini tanımadan seçen başarısız olur. Yatırımlarına eksik bilgilerle karar veren zarar eder.

Yaşamlarımızın kalitesini, kararlarımızın kalitesi; kararlarımızın kalitesini, bilgilerimizin kalitesi belirler. Bu yüzden tam, doğru ve zamanında bilgi edinme hakkı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 19. maddesinde en temel insan haklarından biri olarak yer almıştır. Bilgi edinme hakkı demokrasinin de temelidir. Yurttaşların siyasal alanda doğru karar verebilmesi için doğru bilgilendirilmesi şarttır.

Demokratik toplumlarda yurttaşların doğru bilgilendirilmesinin en önemli aracı özgür basındır. Basın, iktidar sahiplerinin gizlemek istediği gerçekleri yazabiliyorsa veya muktedirlerin duyulmasını istemedikleri fikirleri yayabiliyorsa özgürdür. Muktedirler sadece gerçekleri gizlemekle yetinmez, kendi işlerine gelen yalan ve iftiraların da yayılmasını ister.

Şimdi aşağıda yer alan haberleri yukarıda yer alan bilgiler ışığı altında değerlendirmenizi rica ediyorum:

  • ATV, Sabah, Star, Akşam, Show gibi medya gruplarına el koyulup yandaş medya haline getirildi.

  • Ulusal Kanal, Aydınlık, Cumhuriyet, Oda TV basıldı. Çalışanları tutuklandı.

  • Muhalif basın kuruluşlarına RTÜK üzerinden milyarlarca lira ceza kesildi.

  • Yandaş yayın kuruluşlarına kamudan milyarlarca lira kaynak aktarıldı.

  • Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Oktay Ekşi, Emin Çölaşan, Banu Güven, Merdan Yanardağ, Ayşenur Arslan, Mustafa Mutlu, Enver Aysever, Bekir Coşkun, Ece Temelkuran, Nuray Mert, Can Dündar, Cüneyt Ülsever ve burada ismini tek tek sayamadığım onlarca gazeteci ve televizyoncu iktidar baskısıyla işini kaybetti.

  • Hürriyet gazetesi basıldı, yağmalandı, Ahmet Hakan dövüldü.

  • Yandaş gazetelerde köşe tutan sefiller, muhalif gazetecileri "böcek gibi ezmekle, öldürmekle" tehdit etti.

  • Uğur Dündar ve Necati Doğru 11 ay, Emin Çölaşan 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

  • Sendika, Dicle Haber, Özgür Gündem haber siteleri kapatıldı. Çalışanları tutuklandı.

  • Star Yayın Grubu Başkanı'nın aracı kurşunlandı. Kimler, neden kurşunladığı açıklanmadı. Basın özgürlüğüne saldırı diye kıyameti kopardılar, "kumar hesaplaşması" çıktı.

  • Cemaat kanalları basıldı. Genel yayın yönetmenleri ve gazetecileri tutuklandı. Kanalları uydu platformundan çıkarıldı.

  • Muhalif gazetelerin internet sitelerine erişim yasadışı biçimde engellendi

Yazının başında dediğim gibi eksik bilgi yanlış kararla sonuçlanır. Basını özgür olmayan ülkede demokrasi olmaz. Basın özgür değilse seçmen doğru karar veremez. Ülke fakirleşir. İç barış bozulur. Çöküş başlar. Bu yüzden hepimiz siyasi ön yargılarımızdan kurtularak Özgür Gündem çalışanlarının tutuklanmasına, Ahmet Hakan'ın dövülmesine, Uğur Dündar ve Necati Doğru'ya hapis cezası verilmesine ve Cemaat kanallarının kapatılmasına tepki göstermeliyiz.

Bu yüzden en çok desteklediğimiz basın kuruluşu dâhi gerçekleri saklamaya kalkar veya yalan haber yaparsa tepki göstermeliyiz. Bu benim partim için de, sizin partiniz için de ileride hata yapma riskini en aza indirmenin demokratik lisandaki karşılığıdır.

Dedim ya, eksik bilgi yanlış kararla sonuçlanır. Bu yüzden AKP basın özgürlüğünü ortadan kaldırmak istemektedir. Seçmenin doğruları öğrenmesinden korkmaktadır. Bu yüzden yolsuzluğun, yoksulluğun, ayrımcılığın ve zulmün kol gezdiği bu ülkede baraj altında kalması gereken AKP hâlâ yüzde kırka yakın oy alabilmektedir.

Ancak bilmek haktır ve gerçeklerin er yada geç ortaya çıkarma gibi kötü bir huyu vardır.


a45UyF587661-151026090720 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2015/10/26  10:10 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 

? Muhammet uzun bir devirdeki tefekkurlerin mahsulu olan ayetleri luzum ve ihtiyaclara gore takrir ediyordu.


Lokman suresinin 22.ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus.
Ayetin Turkce anlami:
Iyilik yaparak kendini Allah a veren kimse, suphesiz en saglam kulpa sarilmis olur...
Said-i Nursi ye gore; bu ayette sozu edilen en saglam kulp , Risale-i Nur dur
O zaman ayetin anlami su oluyor: Kim iyilik yaparak Risale-i Nur okursa o, en saglam kulpa sarilmis olur.
Kime hikmet verildiyse, ona hayirdan cok sey verildi demektir
Allah onlara kitabi ve hikmeti ogretir.
Ve onlari arttirir
Sizi artirir ve size kitabi ve hikmeti ogretir anlamindaki ayetler de Risale-i Nur a isaret ediyorlarmis.
Said-i Nursi ye gore: Ayetlerde belirtilen Hikmet sozuyle anlatilmak istenen, Risale-i Nur dur
Buna gore ayetlerin anlami su oluyor:
Kime Risale-i Nur verildiyse, ona hayirdan cok sey verdi demektir
Allah onlara kitabi ve Risale-i Nur u ogretir.
Ve onlari arttirir
Allah sizi artirir ve size kitabi ve Risale-i Nur u ogretir

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.

Turan Dursun : Kible nin Iki Kez Degistirilmesi

Yakla$ik on yillik 1. Mekke doneminde basarisiz olup, canini kurtarmak icin Medine ye kacan Muhammed, bu sehirde basarili olmak icin Yahudileri kendi safina cekmeye calisir. Kuran a Musa ile ilgili ayetler koyar, onu da peygamber olarak kabul eder. En onemlisi ise kible Kudus yapilir, namazlarda Kudus e donulur. Bilindigi gibi Yahudilerin kutsal kenti Kudus tur. Ancak Yahudiler Islama ilgi gostermez. Gostermek soyle dursun Muhammed ile dalga gecmeye baslarlar. Bunun uzerine Muhammed Yahudileri kendisine inandirtamayacagini anlayinca sinirlenir ve kibleyi Kudus den tekrar Kabe ye cevirir. Bu konuda Bakara Suresi nin 145. ayetinde bazi ipuclari bulmaktayiz :
Yemin olsun ki resulum! Sen kendilerine kitap verilenlere (Ehli kitap-Yahudiler) her turlu ayeti getirsen yine onlar sana uyup kiblene donmezler; sen de onlarin kiblesine donecek degilsin. Onlar da biribirlerinin kiblesine donmezler. Sana gelen ilimden sonra eger sen onlarin arzularina uyacak olursan, iste o zaman sen hakki cigneyenlerden olursun.
Bakara 145. ayet goruldugu gibi kiblenin Kabeye cevrilmesi olayi ile ilgilidir. Ayetin basindaki Allahin yemin etmesinin mantiksizligini pas gecelim. Yukaridaki ayette Kuran in tanrisi diyor ki: ..onlar senin kiblene donmezler, sen de onlarinkine donme ! Yani yahudiler Muhammed e uymadilar diye onlara kizarak kibleyi degistiriyor! Su soru akla geliyor: Eger uysalardi kibleyi degistirmeyecek mi idi? Peki 17 ay boyunca kible neden Kudus idi? Yahudilerin Muhammede uymayacagini allah onceden bilmiyor muydu? En basindan beri kible Mekke (Kabe) olamaz mi idi? Ayette tam bir kizginlik ve kulis havasi hakim:
...kiblene donmezler, sen de onlarin kiblesine donecek degilsin.
Ayetin son kisiminda da Muhammed sozum ona allah tarafindan uyariliyor:
...eger onlarin arzularina uyacak olursan hakki cigneyenlerden olursun .
Muhammedin bu kismi koymasindaki amac kendisini cevresindeki muslumanlardan gelen kible neden degisti? sorgusundan kurtarmaktir. Bu kararin kesinligi konusunda allah beni boylesine uyardi diyebilmek icin eklemistir son kismi belliki. Bu kisim da gercekten ilginctir soyle ki, allah , elcisinden suphe mi duyuyor ki onu uyariyor. Ustelik bu siralarda Muhammed en azindan oniki yillik tecrubeli bir peygamber ! Acikca anlasiliyor ki allah da Muhammede supheyle bakiyor ve onlarin arzularina uyacak olursan (onlarin kiblesine), hakki cigneyenlerden olursun diyor. Eger Muhammed in allahin emrini cigneme ihtimali olmasaydi herhalde allah (!) bu uyariyi yapmazdi.
Bakara 142. ayet ise:
Insanlardan bir takim beyinsizler, Onceki kiblelerinden onlari ceviren nedir? diyecekler... diye basliyor.
Muslumanlarin rahman ve rahim gibi sifatlar atfettigi tanrisi nedense bu ayete kufrederek basliyor!! Kiblenin degismesiyle ilgili gayet hakli supheleri ve sorulari olan muslumanlara beyinsizler diyerek kufrediyor Kuranin tanrisi!
Suphesiz ki aslinda kizan, kufreden Muhammed dir. Yahudileri Musluman yapamayisinin hayal kirikligini Kuran a aksettirmistir. Kendi taraftarlarindan gelen soru ve elestirilere bile tahammul edememistir.
Muhammed in 17 ay Mescid-i Aksa yi (Kudus) kible olarak kullandigina, daha sonra bir gun ikindi namazini kildirirken tam namazin ortasina geldigi bir sirada, Yuzunu cevirmek suretiyle kibleyi degistirdigine dair birkac kaynak;
Tecrid-i Sarih, Diyanet terc., No: 38 ve 256; Buhari, iman, 30; Namaz, 31, Sa/cara tefviri 12-18; Muslim, Mesacid, No: 525; Buhari ve Muslim Hadisleri, el-Lu luu ve 1 Mercan, No: 302-303; Tirmizi, Salat, No: 138/340 ve Bakara tefsiri, No: 2962; Nesai, Salat, 22 No: 486; Vahidi, age, Bakara Suresi, 144. ayet; Diyarbekiri, Tarihi Hamis, 1/367.

http://www.turandursun.com/bilgi-arsivi/biliyormuydunuz/672-kiblenin-iki-kez-degistirilmesi


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder