17 Ekim 2015 Cumartesi

Ergenekon" Davası Temyiz Duruşması

Ergenekon" Davası Temyiz Duruşması

14 Ekim 2015 Çarşamba 14:44

"Ergenekon" davasının temyiz duruşmasında altıncı gün, sanık savunmalarıyla devam ediyor.

Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki duruşmaya, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu bazı sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.

Sanık Kemal Kerinçsiz savunmasında, Ankara'daki terör saldırısının, doğrudan Türk milletinin birliğine yapıldığını belirterek, ölenlere rahmet, Türk milletine başsağlığı diledi.

Ergenekon ve benzeri davaları, hukuk kuralları içinde anlamanın güç olduğunu belirten Kerinçsiz, bu davanın "siyasi gayeli bir proje" olarak hazırlandığını ifade etti.

Savunmasında, Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in adli yıl açılış töreninde yaptığı konuşmadan alıntı yapan Kerinçsiz, "Hukuka aykırı işlemlerin hedefi olan gazetecilerin, siyasetçilerin, hakim ve savcıların, bürokratların ve kritik noktalardaki silahlı kuvvetler mensupları ile emniyet görevlilerinin toplum ve devlet hayatı açısından taşıdıkları önem dikkate alınırsa, söz konusu ihlallerin adalet sisteminin rutin işleyişinden kaynaklanan münferit hatalardan ayrı bir şekilde değerlendirilmesi gerekir" dediğini aktardı. Kerinçsiz, bu açıklamanın da heyet tarafından dikkate alınmasını istedi.

"Ergenekon" davasının katılanları arasında AK Parti'nin de bulunduğunu belirten Kerinçsiz, gelinen noktada AK Parti'nin davaya katılan sıfatının yeniden sorgulanması gerektiğini kaydetti.

Duruşmalarda, iktidara açıkça "siz hükümetsiniz, tüm hükümetler milli olmak zorundadır, milli orduya bir kumpas kurulmuştur, hükümetin de milli ordusunun yanında olması gerekir" dediklerini anlatan Kerinçsiz, "Şimdi bu söylediklerimizin biraz da olsa anlaşılması sevindirici" dedi.

Kemal Kerinçsiz, örgütün sahte belgelerle yaratıldığını, Danıştay cinayetinin de bu örgütle bağlantılı gibi gösterilmeye çalışıldığını savunarak, Danıştay saldırısı davasının, bu davayla birleştirilmesinin bir hukuk cinayeti olduğunu söyledi.

"Örgüt kuruculuğu ve yöneticiliği" suçundan hapis cezası aldığını anlatan Kerinçsiz, yerel mahkeme kararında, çeşitli davalar açması, dernek faaliyetlerinde bulunması, basın açıklamaları ve televizyon programları yapmasının, "darbeye hazırlık delili" olarak kabul edildiğini anlattı. Kerinçsiz, anayasal haklarını kullanmaktan ibaret bu eylemlerinin hiçbirinde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürdü.

Kemal Kerinçsiz, Danıştaya saldırı davasının, "Ergenekon" davasından ayrılmasını, hakkındaki hükmün bozulmasını ve yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını istedi.

"Karşı delillerle tüm iddiaları çürüttüm"

Sanık Erkut Ersoy, Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.

Yerel mahkemede en ayrıntılı savunmayı veren sanıklardan birisi olduğunu belirten Ersoy, gerek yazılı gerek sözlü olarak "düzmece" iddialara karşı ispatlı cevaplar verdiğini, karşı delillerle tüm iddiaları çürüttüğünü söyledi.

Ersoy, "Bize bu kumpası kuran sözde emniyet yetkililerinin, malum savcı beyin, Fetullahçı Terör Örgütü ile bağlantılarının ortaya çıktığını, savcı beyin meslekten atılmasını, apar topar yurt dışına kaçtığını düşünürsek, konuşacak pek bir şey kalmıyor, her şey apaçık ortadadır" dedi.

Bir yurtsever olarak 1991 yılından itibaren istihbarat servislerine elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığını belirten Ersoy, "özel büro" adında bir grup kurduğunu, bu grubun internet üzerinde 90 bin civarında takipçisi bulunduğunu söyledi.

Grupta üyelerin kendi aralarında her konuda bilgi paylaşımı yaptığını, görüş alışverişinde bulunduğunu anlatan Ersoy, devlete istihbari anlamda hizmet vermeye çalıştıklarını, kamu yararına birçok proje gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Ersoy, bu kapsamda, terör örgütü PKK'nın yurtdışındaki web sitelerini kullanılmaz hale getirdiklerini ve buradaki yazışmaları resmi kurumlara aktardıklarını belirterek, sözde Ermeni soykırımı hakkında da Türkiye'nin milli tezini savunan çok sayıda araştırma ve akademik yazıyı derleyerek, yerli ve yabancı muhataplarına gönderdiklerini kaydetti.

Bu söylediklerini teyit etmek amacıyla eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'e sorulmasını istediğini, Akyürek'in bu gruptan kendilerine bilgi gelse dahi bunu bilmesinin mümkün olmadığını söylediğini aktaran Ersoy, delil kapsamındaki harddisklerinde bu kapsamda yazışmalar bulunduğunu ancak "Fetullahçı" polisler ve eski savcı Zekeriya Öz tarafından bunların mahkemeden gizlendiğini ifade etti.

Ersoy, "Sadece ve sadece ülkemizin bekası için üzerimize düşen vatansever sorumluluğu yerine getirmeye çalıştık. Milli konularda öncülük etmeye çalıştık. En sorunlu konularla ilgili kampanyalar yaptık ama bir gün kalktığımızda baktık ki kendimiz teröristmişiz, hem de Genelkurmay Başkanının terörist başı olduğu bir örgütte" diye konuştu.

"Ergenekon"un istihbarat sorumlusu olduğunun iddia edildiğini aktaran Ersoy, hiçbir zaman "Ergenekon" adı verilen örgüte, örgütün üyesi olduğu öne sürülen isimlere, bu isimler üzerinden başka kurumlara bilgi vermediğini söyledi.

"12 görüşmeyle bir örgütün istihbarat sorumlusu olunamaz"

Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Fikri Karadağ ile görüşmeleri olduğu için kendisine bu suçlamanın yapıldığını belirten Ersoy, Karadağ ile toplam 12 telefon görüşmesi bulunduğunu, bunların da sosyal ilişkiler çerçevesinde gerçekleştiğini bildirdi. Ersoy, bu kadar görüşmeyle bir örgütün istihbarat sorumlusu olamayacağını kaydetti.

Ersoy, vatansever faaliyetlerinin bugün de devam ettiğini dile getirerek, "Ben bir vatansever olarak üzerime düşen bu sorumluluğu kanunlar çerçevesinde yapmaya çalışıyorum. Hiçbir zaman kanunları çiğnemedim. Bu çalışmalarımdan hiçbir zaman pişman olmadım. Çünkü yasa dışı faaliyet yapmadık. Tutuklanma nedenim, özel bir istihbarat grubunun kurucusu olmam ve CIA ile Fetullahçı Terör Örgütü'ne rahatsızlık veren bir çok çalışma yapmış olmamdır" dedi.

Bu arada, söz alan Mehmet Fikri Karadağ da Ersoy'un Kuvayı Milliye Derneği ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını söyledi.

Sanık Mehmet Adnan Akfırat'ın avukatı Servet Bora ise müvekkili hakkındaki bütün suçlamaların sadece gazetecilik faaliyetiyle ilgili olduğunu savundu.

Akfırat'ın Doğu Perinçek, Emin Gürses gibi İşçi Partililerle görüştüğünü ancak bu görüşmelerin bir örgütün varlığını kanıtlamadığını dile getiren Bora, müvekkilinin Eşref Bitlis ile ilgili kitap yazdığını, bu kitabın da suç delili olarak kabul edildiğini ifade etti.

Bora, "Bunların hepsi kumpas, komplo ve Mehmet Adnan Akfırat'ın fiillerinin hiçbirisi suç teşkil etmemektedir" diye konuştu.

"Darbe deyince bu arkadaşlar beş kere düşünür"

Sanık Mehmet Bedri Gültekin'in avukatı Ceyhan Mumcu da müvekkilinin gençliğinden itibaren devrimci eylemlerde bulunduğunu, İşçi Partisinde de Doğu Perinçek'in tutuklanmasından sonra genel başkan vekilliği yaptığını anlattı.

Gültekin'in, 12 Mart'ta 5 yıl, 12 Eylül'de 4 yıl cezaevinde kaldığını aktaran Mumcu, "Türkiye'de askeri darbelerde mağdur vatandaş olarak Doğu Perinçek'in yanında hemen Gültekin'in ismi anılmalıdır. Darbe deyince herkes bir kere düşünürse bu arkadaşlar beş kere düşünür" ifadesini kullandı.

Mumcu, Gültekin'in sürekli takip altında olduğunu, bu nedenle gizli bir örgütle bağı olamayacağını kaydetti.

Gültekin'in 17 Ekim 2009 günü yaptığı bir basın toplantısı nedeniyle suçlandığını dile getiren Mumcu, müvekkilinin bir partinin genel başkan vekili olarak ülkeyi ilgilendiren bir konuda görüşlerini ifade etmesinin en doğal hakkı ve görevi olduğunu söyledi.

Suçlamanın, bu basın toplantısında "gizli" olduğu belirtilen ve o dönem Başbakanlık görevinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan ile KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasındaki bir görüşmenin açıklanması kapsamında olduğunu kaydeden Mumcu, "Yayınlanması için izin alınmadı denen bir konuşma. Bir suç ihlali olsa bile kamu yararı üstünlüğü gereği bir suç oluşturmuyor. Zaten bu görüşmenin içeriği de aradan geçen zaman içinde aleniyete dökülmüştür" dedi.

Bir gizli tanığın "Bedri Gültekin, örgüte 'Hilmi Özkök'ü mektuba boğun, paşa darbe yapsın' diye talimat verdi" iddiasında bulunduğunu belirten Mumcu, "Nerede bu mektuplar? Genelkurmayın arşivinde bulunması gerekir ama yok. Gizli tanıklık kurumunun ne kadar kötüye kullanıldığının en tipik örneğidir. Bu konuda bir içtihadınıza da toplum muhtaçtır" değerlendirmesinde bulundu.

Bu savunmanın ardından duruşmaya öğle arası verildi.


a45UyF587661-151017105458 Oraj Poyraz oraj.poyraz@openmail.cc
2015/10/17  15:00 1  39  undefined undefined add_anadoluhareketi@googlegroups.com

 
--

Omnia vincit amor
Ask, her seye ustun gelir.

Latin Atasozu

Duz dunya
GASIYE 20.
Yeryuzunun nasil yayildigina bir bakmazlar mi?
***(sufihat:duzlestirmek)
ISRA 78.gunduzun gunes donup gecenin karanligi bastirincaya kadar (belli vakitlerde) namaz kil; bir de sabah namazini.
Cunku sabah namazi sahitlidir.
ISRA 79.gecenin bir kisminda uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak uzere namaz kil.(boylece) rabbinin, seni, ovguye deger bir makama gonderecegini umabilirsin.
BAKARA 187.oruc gecesinde kadinlariniza yaklasmak size helal kilindi.
Onlar sizin icin birer elbise, siz de onlar icin birer elbisesiniz.
Allah sizin kendinize kotuluk ettiginizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bagisladi.
Artik (Ramazan gecelerinde) onlara yaklasin ve Allah in sizin icin takdir ettiklerini isteyin.
Sabahin beyaz ipligi (aydinligi), siyah ipliginden (karanligindan) ayirt edilinceye kadar yeyin, icin, sonra aksama kadar orucu tamamlayin.
Mescitlerde ibadete cekilmis oldugunuz zamanlarda kadinlarla birlesmeyin.
Bunlar Allah in koydugu sinirlardir.
Sakin bu sinirlara yaklasmayin.
Iste boylece Allah ayetlerini insanlara aciklar.
Umulur ki korunurlar.
BAKARA 149.nereden yola cikarsan cik (namazda) yuzunu mescid-i haram tarafina cevir.
Bu emir rabbinden sana gelen gercektir.(biliniz ki) Allah yaptiklarinizdan habersiz degildir.
SUARA 28.musa devamla sunu soyledi: sayet aklinizi kullansaniz (anlarsiniz ki), o, dogunun, batinin ve ikisinin arasinda bulunanlarin rabbidir.
KEFH 86.nihayet gunesin battigi yere varinca, onu kara bir balcikta batar buldu.
Onun yaninda (orada) bir kavme rastladi.
Bunun uzerine biz: ey zulkarneyn!
Onlara ya azap edecek veya haklarinda iyilik etme yolunu sececeksin, dedik.
KEFH 90.nihayet gunesin dogdugu yere ulasinca, onu oyle bir kavim uzerine dogar buldu ki, onlar icin gunese karsi bir ortu yapmamistik.

Ataturk Portresi...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Heykeltiraslar gibi haksizlik etmeden,
At ustunde olmasa da olur,
Bir sokakta insanlar arasinda yururken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim
Bir birligi denetlerken olmasa da olur,
Ama mutlaka gulerken,
Cocuk parkinda bir kiz cocugunu salindirirken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Smokinli olmasa da olur,
Kuruyan yapraklar ve kus sesleriyle
Bir gol kiyisinda raki icerken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Savas meydanlarinda olmasa da olur,
Dudaginda sigarasi elinde tespih,
Bir ciftciyle cay icerken, tavla oynarken ...

Bana bir Ataturk portresi ciz kardesim,
Artik, gulerken olmasa da olur,
Basini kaldirmis Anitkabir den
Ana avrat soverken !...

(Maalesef yazan belirtilmemis)


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder