9 Ekim 2017 Pazartesi

SONER POLAT : SURİYE’DE DÖRDÜNCÜ DÖNEM

Amerikanın vize çirkefleşmesi kesinlikle Türkiye'nin istikamet değiştirmesiyle ilgilidir.
Gizli olan ortaya dökülmüştür.

Amerikan hükumeti çok uzun süredir Türk halkının duyu ve düşüncelerini umursamamaktadır.
Vize üzerinden yapılan cezalandırmanın Türk halkında derin etkiler yapacağını elbette biliyorlardı.
Açıkçası Amerikalılar Türk halkından vaz geçmiştir.

Bu yeni değildir.
Çok uzun hikayedir.
Keşif Güç/Çekiç Güç dönemlerinden bu yana Amerikalılar Türklerden vaz geçmişlerdi.
Ancak, gittiği yere kadar gitsin mantığıyla açık etmiyorlardı.

Bu nedenle de sürekli olarak çarpışma rotasında olmaktan geri durmadılar.
Bize de kaçacak yer bırakmadılar.

Hal böyleyken yaltaklanmak yalnızca onursuz durumlara düşmekten başka bir işe yaramayacaktır.


Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


SONER POLAT : SURİYE'DE DÖRDÜNCÜ DÖNEM

Aydınlık Gazetesi, 9.10.2017

Türkiye ve müttefikleri olan Rusya ve İran altın bir vuruş yaparak İdlib harekâtını 7 Ekim 2017 günü başlattı. Bu harekâta Suriye'nin de dâhil olduğunu tereddütsüz söyleyebiliriz. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine, "Rusya üzerinden Suriye ile irtibatta olduklarını" ifade etti. Her nehir önünde sonunda denizle buluşur. Dolaylı irtibatın kısa süre sonra doğrudan irtibata döneceğine hep birlikte tanık olacağız.

NİÇİN ALTIN VURUŞ!

Eğer bu harekât için Avrasya bloku geç kalsaydı ya da kendi içinde anlaşmazlığa düşseydi, ABD bütün gücü ile İdlib'e müdahale edecekti. Teröristlerin gözdesi IŞİD Özel Temsilcisi Brett Mcgurk, "Türkiye'yi bu bölgede El Kaide'ye yardım etmekle suçlayarak" süreci başlatmıştı. ABD'nin kara gücü olan Afrin kantonundaki PKK bu maksatla kullanılacaktı. Emperyalistler Akdeniz'den önceki son durağa ulaşmış olacaktı. Ayrıca Fırat Kalkanı (FK) harekât alanı batıdan ve doğudan kuşatılacaktı. Afrin'deki PKK unsurlarının Özgür Suriye Ordusuna (ÖSO) saldırmak için hazırlıklar yaptığını biliyoruz.

Öte yandan İdlib, Suriye'deki en hassas ve kritik bölgedir. Çünkü Suriye rejimi bir Uzlaşma Kanunu çıkardı. Bir bölgedeki teröristlerin istedikleri başka bir bölgeye geçmelerine izin verdi. Çünkü Suriye bir öncelik sırasına göre sorunlarını çözmek istiyordu. Bu kapsamdaki toplam terörist ya da silahlı muhalifin yüzde 67'si İdlib'e geçti. İdlib'ten teröristlerin temizlenmesi Suriye rejimine rahat bir soluk aldıracağı gibi Türkiye'yi büyük bir göç dalgası tehdidinden de koruyacaktır. Bölgede 1,5-2 milyon insanın yaşadığı tahmin ediliyor.

YENİ DÖNEM

Olayların başladığı Mart 2011 ile Rusya'nın askeri olarak müdahale ettiği Eylül 2015 arasındaki dönemi "Birinci Dönem" olarak kabul edebiliriz. Eylül 2015 ile Halep'in rejim güçlerinin eline geçtiği Aralık 2016'ya kadar geçen süre "İkinci Dönem"dir. Aralık 2016 ile İdlib harekâtının başladığı 7 Ekim 2017 arasındaki zaman dilimi "Üçüncü Dönem"dir. İdlib harekâtı ile birlikte "Dördüncü Dönem" başlamıştır. Çünkü bu harekât ile Türkiye fiilen Avrasya Bloku'na katılmıştır. FK Harekâtı sırasında karışık mesajlar veren Rusya, İran ve Suriye bu harekâtın ortağı olmuştur. Bu gelişme savaşın genel seyrini önemli ölçüde etkileyecektir. Türkiye-Suriye arasındaki buzların kısa süre içinde eriyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bundan böyle emperyalist Batı ve kullandığı güçler Avrasya'nın birleşmiş ve kenetlenmiş duvarına çarpacaktır.

İDLİB-AFRİN İLİŞKİSİ

Türkiye'nin İdlib'i Afrin'den bağımsız olarak değerlendirdiğini düşünemeyiz! İdlib'e yerleşecek olan TSK/ÖSO unsurları Afrin'deki PKK/PYD unsurlarını güneyden kuşatmış olacaktır. Böylece tüm yönlerden çembere alınan PKK/PYD'nin manevra alanı iyice daralacaktır. Ayrıca PYD'nin bütün yayılma koridorları her yönden tıkanacaktır. İdlib harekâtından sonra Afrin'in de çatışmasızlık bölgelerine dâhil edilme ihtimali göz ardı edilmemelidir. Avrasya Bloku bütünleştikçe PKK/PYD gerçeği daha iyi anlaşılacaktır.

İdlib harekâtı ile Türkiye, Rusya ve İran arasındaki silah arkadaşlığı derinleşmiş, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler dolaylı yollarla da olsa fiilen başlamıştır. Türkiye'nin çok doğru olarak tespit ettiği gibi, Kuzey Irak ile Kuzey Suriye tek bir cephedir. Bu iki bölgede yaşananlar birbirinden asla bağımsız değildir. Emperyalist sistem bu iki bölgeyi bir ve bütün olarak düşünmek zorundadır. Çünkü birinden vazgeçtiği anda bütün proje çıkmaza girer. Avrasya Bloku ve bölge ülkeleri bu gerçekten kaçamaz! Kuzey Irak'taki olumsuz gelişmeler, Kuzey Suriye'deki olumsuz gelişmelerin habercisidir. Bu nedenle Avrasya Bloku iki bölge için bütünleşik stratejiler geliştirmek zorundadır.

Türk tarihine giren bir başarı öyküsü olan FK Harekâtı'ndan çok önemli dersler çıkaran Türkiye ve TSK bu harekât ile bölgedeki bütün suni dengeleri alt üst edecektir. TSK ve Mehmetçik'e inanıyor ve güveniyoruz. Gelen haberlere göre TSK'nın ayak seslerini duyan silahlı muhalifler hızla El Nusra'dan (HTS) ayrılmaya başlamıştır...

https://www.aydinlik.com.tr/suriye-de-dorduncu-donem-soner-polat-kose-yazilari-ekim-2017

 
a45UyF587661-171009110701 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/10/09  10:05 1  39  3-ekim-dernegi@googlegroups.com


 
--

Baskasinda gordugun fena bir huyu hemen nefsinde ara ve ondan kacin.

Hz.Ali

Yunus Suresi nin 82.ayeti de Risale-i Nur a isaret ediyormus.
Ayetin Turkce anlami: -Ve Allah hakki, kelimeleriyle yerine getirecektir
Said-i Nursi ye gore: Bu ayetteki Kelimeler sozuyle, Risale-i Nur anlatilmak isteniyor.
Risale-i Nur butunu icindeki Sozler adli Risale nin Arapca karsiligi da Kelimelerdir Oyleyse ayetin anlami da su oluyor:
Ve Allah, kelimeleri yani Risale-i Nur la hakki yerine getirecektir

Derleyen: Osman Turkoguz
INANCLARA VE AKLA AYKIRI BIR YAKLASIM, NURCULUK.


10.YIL NUTKU

Turk Milleti;
Kurtulus savasina basladigimizin onbesinci yilindayiz.
Bugun, Cumhuriyetimizin onuncu yilini doldurdugu, en buyuk bayramidir.
Kutlu olsun.

Yurtdaslarim,
Az zamanda cok ve buyuk isler yaptik.
Bu islerin en buyugu, temeli Turk kahramanligi ve yuksek Turk Kulturu olan, Turkiye Cumhuriyetidir.
Buradaki muvaffakiyeti Turk milletinin ve onun degerli ordusunun bir ve beraber olarak, azimkarane yurumesine borcluyuz.
Fakat yaptiklarimizi asla kafi goremeyiz cunku daha cok ve daha buyuk isler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.
Yurdumuzun, dunyanin en mamur ve medeni memleketleri seviyesine cikaracagiz.
Milletimizi en genis refah, vasita ve kaynaklarina sahip kilacagiz.
Milli kulturumuzu, muasir medeniyet seviyesinin ustune cikaracagiz.
Bunun icin, bizde zaman olcusu gecmis asirlarin gevsetici zihniyetine gore degil; asrimizin surat ve hareket mefhumuna gore dusunulmelidir.
Gecen zamana nisbetle, daha cok calisacagiz.
Daha az zamanda, daha buyuk isler basaracagiz.
Bunda da muvaffak olacagimiza suphem yoktur.
Cunku Turk milletinin karakteri yuksektir.
Turk milleti caliskandir, Turk milleti zekidir.
Cunku, Turk milleti, milli birlik ve beraberlikle guclukleri yenmesini bilmistir.
Ve cunku, Turk milletinin, yurumekte oldugu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasinda tuttugu mesale, muspet ilimdir.
Sunu da ehemmiyetle tebaruz ettirmeliyim ki, yuksek bir insan cemiyeti olan Turk milletinin tarihi bir vasfi da, guzel sa natlari sevmek ve onda yukselmektir.
Bunun icindir ki, milletimizin yuksek karakterini, yorulmaz caliskanligini, fitri zekasini, ilme bagliligini guzel san atlara sevgisini, milli birlik duygusunu mutemadiyen ve her turlu vasita ve tedbirlerle besliyerek inkisaf ettirmek, milli ulkumuzdur.
Turk milletine cok yarasan bu ulku, onu, butun beseriyette hakiki huzurun temini yolunda, kendine dusen medeni vazifeyi yapmakta, muvaffak olacaktir.

Bugun, ayni inan ve kat iyetle soyluyorum ki, milli ulkuye, tam bir butunlukle yurumekte olan Turk milletinin, buyuk milletinin, buyuk millet oldugunu butun medeni alem, az zamanda, bir kere daha taniyacaktir.
Asla suphem yoktur ki, Turklugun unutulmus buyuk medeni vasfi ile, atinin yuksek medeniyet ufkunda, yeni bir gunes gibi dogacaktir.

Turk Milleti;
Ebediyete akip giden her on senede, bu buyuk bayramini, daha buyuk sereflerle saadetlerle huzur ve refah icinde kutlamani, gonulden dilerim.

Ne mutlu Turkum diyene.!

Mustafa Kemal ATATURK
29 Ekim 1933
AYDINLARI KORKAK OLAN MILLETLER ,EZILMEGE MAHKUMDUR.

Uluslar, egemenliklerini gecici bile olsa,
birakacagi meclislere dahi
gereginden fazla inanmamali
ve guvenmemelidir.
Cunku meclisler bile despotluk yapabilir
ve bu despotluk
bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir.
Meclislerin oyle kararlari olabilir ki,
bu kararlar ulusun yasamina
giderilmesi olanakli olmayan
zararlar verebilir.

Mustafa Kemal Ataturk


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder