12 Şubat 2018 Pazartesi

AKP'YE TARİH HATIRLATMASI: OSMANLI HANEDANI EBEDİYEN MEN EDİLDİ!

Burada en önemli sıkıntı şudur:
Osmanlı hanedanın yurt dışına çıkarılması ya da sürülmesi yalnızca hanedan üyelerinin ellerinden vatandaşlık haklarının alınmasından ibaret değildir.
Bunları sürgün eden yasa,

Aynı zamanda hilafet makamını kaldırmıştır,
Osmanoğulları hanedanın monarşiden kaynaklanan bütün ayrıcalıkları ve muafiyetleri ellerinden alınmıştır.
Bilmeyenler olabilir, monarşi rejimlerinde beyaz liste denilen bir liste vardır, ve bu listeye dahil olan hanedan üyelerinin devletin ve hatta milletin(!) sahibi olmalarından kaynaklanan özel imtiyazları vardır.
Bu ayrıcalıklar nelerdir denirse, beyaz listeye dahil olan bütün hanedan üyelerinin yasal dokunulmazlıkları, suçlanamazlığı, yargılanamazlığı, vergi muafiyetleri, bunlara ait özel ve tüzel varlıklara özel olarak tanınmış bütün muafiyetlerdir.
Buna örnek olarak İngiliz hanedanına yasal vergi kaçırma imkanı veren Man adası imtiyazı örnektir.
Ve meşrutiyet anayasalarında da benzer maddeler vardır.
Bundan başka, Osmanoğullarının yine monarşi döneminden kaynaklanan ve devlet ve millete ait varlıklar üzerinde haksız şekilde elde ettiği bütün taşınır, taşınmaz varlıklar tekrar devlete ve millete aktarılmıştır.

Bu hanedan üyelerine çok zaman sonra yalnızca vatandaşlık haklarının iadesi insani gerekçelerle açıklanabilir.
Ancak, görülüyor ki, hanedan üyeleri yüce Türk milletinin tamamıyla bir ihsanı olan vatandaşlık haklarının iadesi suistimal etmektedir.
Hanedan üyeleri tek tek ya da birleşerek topluca daha önce devlete ve millete aktarılmış olan hanedan mülklerinden hak talep etmektedir.
Miras gerekçesi öne sürülerek istenenler zaten milleten haksız şekilde zimmete geçirilmiş varlıklardır.
Hanedanı sürgüne gönderen yasa bir büyük yanlışı düzeltmişken, şimdi geçen bunca zamandan sonra yeniden aynı yanlışın gerçekleşmesine imkan sağlayacak yasal boşluklardan hanedanın istifade etmesi önlenmelidir.

Ayrıca hanedan üyelerinin bazılarının monarşinin bunlara hiçbir ahlaki temele dayanmayan hak ve hukuk tekrar talep ettikleri ve büyük özlemlerini ifade ettikleri duyulmaktadır.
Hanedan üyelerine yeniden vatandaşlık hakkının verilmesi başlı başına büyük ihsan iken, hanedanın bu üyelerinin haddini aşan talepleri ve monarşist özlemleri elbette hoş karşılanmamalı.

Çeşitli belediyelerin, kamu kurumlarının, üniversitelerin hanedanın monarşi özlemlerini konuşmalarına imkan vermesi utanç vericidir.

2018 yılında hala daha entellektüellerin monarşist sözler etmeleri, aristokrasiye övgüler düzmeleri de utanç vericidir.

Monarşi ve aristokrasi ahlaksız, haksız, ayıplı bir sistemdir.
1850'lerden beri dünyanın çeşitli ülkelerinde kanlı ya da kansız süreçlerle hanedanlar HAL EDİLMİŞTİR.
Ve ülkemizde kurumuş mokları yeniden ıslatmak yalnızca ortamı yeniden mok kokularıyla dolmasından başka bir işe yaramamaktadır.

Oraj POYRAZ(0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
L2fSIJNoA0xfSNxA

AKP'YE TARİH HATIRLATMASI: OSMANLI HANEDANI EBEDİYEN MEN EDİLDİ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan son dönemde yeniden 'Osmanlı' övgülerine başlarken Osmanlı torunu olduğunu belirten kişiler ülkenin birçok yerinde 'hanedan' övgüsünü konu alan etkinlikler düzenliyor. Şimdi de tüm Osmanlılara vatandaşlık verilmesi gündeme getirildi. Bu tartışmalar devam ederken tarihten bir not unutulmuşa benziyor...

Pazartesi 12 Şubat 2018

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün yaptığı bir açıklamada "Birileri ısrarla bu ülkenin tarihini 1923'ten başlatmaya çalışıyor. Birileri inatla bizi köklerimizden kadim değerlerimizden koparmaya gayret ediyor" demiş "Artık Osmanlı ile Cumhuriyeti birbirlerinin zıddı olarak görmemeliyiz" ifadelerini kullanmıştı.

Osmanlı övgüsünde son günlerde vites artıran AKP övgülerini bir de "vatandaşlık" hamlesiyle taçlandırmanın peşinde.

Erdoğan'ın açıklamalarının hemen ardından konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 2. Abdülhamid'in torunlarına Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlık vermek için çalışacağını açıkladı.

Kabataş Meydanı Galatasaray Adası ve Veliefendi'nin de aralarında olduğu onlarca yerin kendilerine miras kaldığını iddia eden ve hukuki süreç başlatan askere gittiklerinde kendini "şehzade" olarak gördüklerini belirten Osmanlı ailesine ve AKP'ye kısa bir tarih hatırlatmasına ihtiyaç bulunuyor.

"Hilafetin ilgasına ve Hanedanı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti memaliki haricine çıkarılmasına dair kanun" 3 Mart 1924 tarihini taşıyordu.

Kanun yeniden Osmanlı hayalleri kuranlara Osmanlı hanedanı üyelerinin ebediyen Türkiye'de ikamet etme hakkından men edildiğini ve vatandaşlıktan çıkarıldığını hatırlatıyordu.

Kanunun maddeleri şöyle:

BİRİNCİ MADDE — Halife haledilmiştir. Hilâfet Hükümet ve Cumhuriyet mâna ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan hilâfet makamı mülgadır.

İKİNCİ MADDE — Mahlû halife ve Osmanlı saltanatı münderisesi hanedanının erkek kadın bilcümle âzası ve damatlar Türkiye Cumhuriyeti memaliki dahilinde ikamet etmek hakkından ebediyen memnudurlar. Bu hanedana mensup kadınlardan mütevellit kimseler de bu madde hükmüne tabidirler.

ÜÇÜNCÜ MADDE — İkinci maddede mezkûr kimseler işbu kanunun ilânı tarihinden itibaren âzami on gün zarfıda Türkiye Cumhuriyeti arazisini terke mecburdurlar.

DÖRDÜNCÜ MADDE — İkinci maddede mezkûr kimselerin Türk vatandaşlık sıfatı ve hukuku merfudur.

BEŞİNCİ MADDE — Bundan böyle ikinci maddede mezkûr kimseler Türkiye Cumhuriyeti dahilinde emvali gayrimenkuleye tasarruf edemezler. İlişiklerinin kat'ı için bir sene müddetle bilvekâle mehakimi Devlete müracaat edebilirler.

Bu müddetin mürurundan sonra hiç bir mahkemeye hakkı müracaatları yoktur.

ALTINCI MADDE — İkinci maddede mezkûr kimselere masarifi seferiyelerine mukabil bir defaya mahsus ve derecei servetlerine göre mütefavit olmak üzere Hükümetçe tensip edilecek mebaliğ ita olunacaktır.

YEDİNCİ MADDE — İkinci maddede mezkûr kimseler Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahilindeki bilcümle emvali gayrimenkulelerini bir sene zarfında Hükümetin malûmat ve muvafakatiyle tasfiyeye mecburdurlar. Mezkûr emvali gayrimenkuleyi tasfiye etmedikleri halde bunlar Hükümet marifetiyle tasfiye olunarak bedelleri kendilerine verilecektir.

SEKİZİNCİ MADDE — Osmanlı İmparatorluğunda padişahlık etmiş kimselerin Türkiye Cumhuriyeti arazisi dahilindeki tapuya merbut emvali gayrimenkuleleri millete intikal etmiştir.