ERK ACARER : ABDÜLHAMİD'İ ANLAMAK HER ŞEYİ ANLAMAK OLACAKTIR!
24.02.2018
"Ben geçmişimi dürdüm büktüm çöpe attım" diye serzenişte bulunur. Ancak 22 Mart 1951'deki polis baskını öyle olmadığını gösterir. İstanbul Emniyeti Taksim Pire Mehmet Sokağı 14 numaralı apartmanda rulet masaları etrafında aralarında Zurnik ve kumarhane sahipleri Seyfi ve Fevzi Gürel kardeşlerin de olduğu 19 kişiyi yakalar. Esas sürpriz mekânda Büyükdoğu Dergisi'nin sahibi ve başyazarı Necip Fazıl Kısakürek'in bulunmasıdır. 'Üstat' "Komplo" der "Buraya mecmuama kumar aleyhinde haber yazmak için gelmiştim. "
Kumar borcu namus borcu mu yoksa?
"…Benim yaptığımı yapanlara hükümetler ve rejimler servetlerini ve nimetlerini yağdırır. Bütün bunlara karşı 15 bin lira zarar çarpıtılmış ve daha nice kasıt ve sabotaja karşı yalnız bırakılmış olarak sürünmekteyim…" 'Üstat' 26 Aralık 1956'da Başbakan Adnan Menderes'e bunları yazar. 14 Hazıran 1958'de muhalefeti çürütücü 'muazzam bir içerik' için indirime gider: "Reklam ve sair ihtiyaçlarım için 10 bin lira lütfedilirse... Ayda 6 bin lira tahsis olunursa... Bütün muhalefet matbuatını saf fikirle çürütücü muazzam bir içtimai ve edebi ideoloji bina edici kaalara ve yüreklere nüfuz edici bir mecmua kuracağıma emin olunabilir…"
Aldım ama niye aldım bir sor
Mektuplar Yassıada 'örtülü ödenek davası' ile birlikte okunursa daha anlamlı hale gelir.
Rasih Nuri İleri'nin 'Örtülü Ödenek' kitabındaki 'Yassıada tutanakları' sadece alınan büyük parayı değil kirli medya-iktidar ilişkilerini de deşifre eder:
"…Mahkeme Başkanı: Örtülü ödenekten size muazzam yardım yapılmış. Nasıl oldu hangi sebeple hizmete mukabil aldınız?
Kısakürek: İzin verirseniz notlarıma bakayım…
Rakamlar tutanaklarda geçer:
"…Başkan: Cem'an ne kadar oluyor tahminen?
Kısakürek:140 bin lira civarında…"
Gerçekten de muazzam bir servettir. Örtülü ödenek eliyle yetim hakkı ve biat ekmeği yiyen Kısakürek; maziye de saplanıp kalmıştır: "Abdülhamid'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır. "
'İki Türkiye' kaybetti!
Derin bir polemiktir… Fakat somut tarih verileri gereksiz tartışmalara yer bırakmaz. 1877-1878 yıllarında Ruslar'la yapılan '93 Harbi' sonucunda Osmanlı Sırbistan Karadağ Makedonya Romanya ve Bulgaristan'ı kaybeder Edirne işgal edilir. Doğuda Erzurum'a kadar ilerleyen Ruslar Kars Ardahan ve Batum'u alır. Savaş sonucunda imzalanan 3 Mart 1878 tarihli Yeşilköy 'Ayastefanos' Anlaşması'nda İstanbul'a Rus zaferini simgeleyen Ayestefonos Abidesi dikilir. 1880'lere gelindiğinde ise Kıbrıs Tunus Mısır elden çıkar Girit kaybedilir. Bir rekor dönemidir. II. Abdülhamid 622 senelik Osmanlı tarihinde en çok toprak kaybeden padişahtır. Türkiye'nin iki katına denk düşen 1 milyon 592 bin 808 kilometre kare yitirilir.
Kendi serveti Alaman bankalarında
Devri aynı zamanda Galata bankerlerinden alınan paralarla devletin en sağlam gelirlerinin adeta yok pahasına ipotek edilmeye başlandığı dönemdir. Fakat Sultan henüz şehzadeliğinde tanıştığı danışman-tefeciler sayesinde servetini arttırarak Osmanlı Bankası ile birlikte Deutsche Bank Swissbank Kredi Lione isimli yabancı bankalarda tutar. II. Abdülhamid'e atfedilen Ziraat bankası Emniyet Sandığı sanat mektepleri gibi imar çalışmalarının pek çoğu da Mithat Paşa'nı esredir. Ne var ki ilk anayasayı yani Kanun-i Esasi'yi hazırlayan kurulun başkanı olarak da görev yapan sabık sadrazam Taif'e sürgün edilişinin 3. yılında zindanda öldürülür.
Uçuk-kaçık projeler
Sürgün saltanatının olmazsa olmazıdır. Paranoya derecesinde şüpheci olan Abdülhamid 'sansürcünün' ağababası olarak bilinir. Toplumun gölgesinden bile korktuğu günlerdir. Yıldız Saray'ına günde en az 2 bin jurnal gelir. Bunların büyük kısmını bizzat kendi okur. Burnu büyük olduğu için 'burun' kelimesinin dahi sansürlendiği zamandır. Abdülhamid'in hakkı Abdülhamid'e. Elbette Sultan 'çok daha önemli işleri' ile de gündeme gelir. Bir marangozdur. Rom kafası ile tasarım birleşince 'bazı olur-olmaz' projeler de aklına düşer. Sakarya-Sapanca-Marmara kanal tasarısı sanki günümüze ait bir projeyi anımsatır! Tünel-i Bahri yani 'Tüp geçit' projesi de öyle.
Fakat bunların hiçbiri gerçekleşmez. Hasta Osmanlı can çekişirken ortaya çıka çıka bir robot çıkar. 1889 yılında Japon İmparatoru Meji Abdülhamit'e elçiler yollar. Ona bir krizantem hediye etmiş Osmanlı'nın ilim ve teknik kapasitesini tanımak istediğini anlatan bir de mektup yollamıştır. Sultan 'aynı zamanda bir saat ustası olan' Yenikapı Mevlevihanesindeki Derviş Musa'nın kapısını böylece çalar. Ondan dev boyutta bir saat yapmasını ister. Derviş insan şeklinde her saat 'gong çalacak' bir saat fikri ortaya atar. Sultanın çok hoşuna gider. "Yalnız" der "Saat bası gong almak yerine ezan okusun. "
Alamet için hayal de diyen var gerçek de!
Robot bitip yollanınca adeta mest olur. Kendi etrafında dönüp her saat başı ezan okuyan bir robot. İsmini yine Sultan koyar: 'Alamet. ' İşte Japon hükümdarı Osmanlı ilim ve teknolojisini bu robottan pay biçecektir. Alamet Japonya'ya gönderilmek üzere gemiye bindirilir. Mazallah 'Aklı evveller' günümüz Japon teknolojisini Alamete bağlamadan "Her şeyi aslında bu robot sayesinde bizden aldılar" çıkışı yapmadan biz cümleyi bağlayalım. Sultanın robotu Japon imparatoruna ulaşamaz. Çünkü gemi batan Ertuğrul Fırkateyni'dir. Alamet'in Japon İmparatoru'na ulaştığı konusundaki olasılığın fazla olmadığı üzerinde durulur. Robotun dönüşte batan Ertuğrul Fırkateyn'indeki diğer hediyeler arasında unutulduğu rivayetlerden biridir.
Sultan Abdülhamid; 'rahmetli' roma teknolojiye paraya projeye meraklıdır. Google'ı icat etmese de 'gerçek projesi ya da hayalindeki bir robota' ilham olur. Alamet; Google'da aratınca çıkıyor. Alamet; Bingöl'de üretilen ihramlı 'Hacı robot' Konya'da 1 milyon TL bütçe ayrılan Mevlevi robotun 3. kuşak atası. Bunlar hep batan gemilerin dön baba dönelim alameti farikaları!
Anladık mı?
Ölümünün 100. Yılında Abdülhamid. 'Üstat' doğru söylüyor. "Abdülhamid'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır…" Çakma tarihi iki yüzlülüğü yalanı uçuk kaçık projeleri ve sağın bir gıdım ileri gidemeyen müptezelliği ile akıl sağlığını…
https://www.birgun.net/haber-detay/abdulhamid-i-anlamak-her-seyi-anlamak-olacaktir-205629.html
a45UyF587661-180224150805 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2018/02/24 15:33 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Korlerin rehberligine kalanlar, yol yuruyeceklerine olduklari yerde kalsalar hedefe daha yakin olurlar.
Anonim Nasihat
Biz, yeryuzunu bir dosek, daglari da birer kazik yapmadik mi?
NEBE/6-7
Mazlum milletler zalimleri bir gun mutlaka mahv-i perisan edeceklerdir.
Mustafa Kemal ATATURK
K a r a n l i k
. .
Karardi tum ufkumuz, butun her yer karanlik;
Ne bu gaflet, dalalet, bu hal ve perisanlik?
Vatan elden gidiyor, olanlar oldu artik!..
. .
Yakisti mi Devlete, teror ile pazarlik ;
Ve ona destek veren CHP ye nazarlik!..
Abbas GOKCE
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder