ALTAY TOKAT YAZDI: İHVANCI POLİTİKALARI TERK EDİN REÇETE DE BELLİ!
Emekli Korgeneral Altay Tokat İktidarın dış politikalarına yönelik AYKIRI okurları için çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Altay Tokat "İhvancı politikalardan vazgeçip Atatürkçü düşünce ve laik demokrasiye hızla dönüş yapmalıyız" ifadelerini kullandı. İşte Altay Tokat'ın yazısı...
17 Mart 2021 - 15:08
ALTAY TOKAT / ANALİZ
Bu kapsamda siyaset yapmaz politikalar ve stratejiler üretmez isek hiç bir sorunumuzun üstesinden gelemeyiz kanısındayım. Bilakis sorunlarımız giderek çoğalır büyür ve bekamıza yönelik tehdit ve tehlikeye dönüşür düşüncesindeyim.
Başarılı olmak ve önümüzün açılması için bir ütopya olan İhvancı anlayıştan vazgeçmeliyiz. Laik demokrasiyi evrensel koşularına bağlı kalarak inşa etmeliyiz. Böylece iç barışı pekiştiririz ve dünya kamuoyunda da güven tazeleriz.
Tarikatların kol gezdiği ve toprak ağalarının (Feodalizm) bulunduğu bir ülkede demokrasinin işletilemeyeceği bilinciyle ve kararlılıkla hareket edilmesi kaçınılmazdır. Bu devrimsel değişimi gerçekleştirebilecek potansiyel ve kapasitemizin olduğuna inanıyorum.
Yeni Anayasamızın yapılmasında bu düşünce denge ve donelerin milli konsensusun sağlanmasına da olumlu katkı sağlayacağına inanıyorum.
Uzay çağının yaşandığı dünyamızda hiç bir devlet jeopolitik ve strateji bilim sanatından ve teknolojiden kendisini soyutlayarak ya da içe kapanarak yaşayamaz. Ayrıca izolasyon temelinde ve Orta Çağda kalan teokratik rejimlerle gelişemez Dünya nimetlerinden yeteri pay alamaz çağdaş uygarlık düzeyine çıkamaz ve geri kalmışlıktan kurtulamaz.
Bu bağlamda dış politika iç politika kadar önem taşır kritiktir ve hassasiyet arz eder. Çünkü uluslararası ilişkiler ve ittifaklar günümüzde küresel boyutta mütala edilmelidir.
Demokratik bir Türkiye'nin NATO ittifakında ve AB birliği içerisinde kalması ulusal menfaatlerimizin ve güvenliğimizin yanında İslam alemininde dünyanın gelişmiş ülkeleriyle irtibat kurması açısından da önemli ve faydalıdır.
Türkiye gibi coğrafi konumundan dolayı iç ve dış politik sorunların yoğunlaştığı devletler laik demokratik sosyal hukuk kurallarını benimsemek ve uygulamak suretiyle gelişebilirler.
Ayrıca devlet yönetimin tepesindeki siyasiler ve bürokratlar demokrasinin bilgili bilinçli tecrübeli ve ahlaklı insanlarla yürüyebileceğine gönülden inanmalarının gerekliliğine saygı göstermelidirler.
Bu kapsamda her demokratik devlette bulunan Osmanlı'daki gibi Enderun Mektebi benzeri eğitim sistemi ile yüksek düzeyde bürokrat ve siyasetçi yetiştirilmesinin faydalı olacağı kanısındayım.
Çünkü strateji jeopolitik ve harp tarihi konularında eğitim almayan ve tecrübesi az olan yüksek düzeydeki yöneticilerin ve siyasilerin başarılı olduklarını söyleyemeyiz.
Strateji; Kuvvet Geliştirme ve Kuvvet kullanma bilim ve sanatıdır. Stratejinin üç temel unsuru vardır. Kuvvet Mekan ve Zaman.
Zaman akıcıdır ve zamanda yapılan yanlışlığın bedeli diğerlerine göre daha ağırdır.
Bizdeki yönetimin temel sorunlarının başında ehliyetli ve güvenilir yöneticileri siyasileri yetiştirilmeyişinin yanında zaman faktörünü optimum düzeyde kullalanamıyor kanaatindeyim.
İhvancı çağ dışı politikalarımız yüzünden komşularımızla müttefiklerimizle ve küresel aktörlerle sorunlar yaşadığımızı anlamaya başladığımıza dair emareler görülmektedir.
Bu kapsamda ABD Mısır AB İsrail vs gibi Devletler ile yakınlaşma ya da ilişkilerimizi düzeltme yönünde girişimlerimiz başlamış bulunmaktadır. Doğrudur ama uzun bedeli olan ve zor bir yol olduğunun bilicinde olmalıyız ve dikkatli hareket etmeliyiz .
Örneğin Sisi hakkına zamansız ağır suçlamalar ve Mursi yi şehit ilan etme gibi söylemler dikkate alındığında Mısırla olan gerginliğimizin kolay kolay ve kısa zamanda sonuca ulaşacağımızı düşünmek iyimserlikten öteye geçemez.
Dolasıyla girişimlerimiz uzun vadeli olarak devam ettirilmedir. Karşılıklı eylemlere göre politika üretmeliyiz ve öncelikle İhvancı politikalardan vazgeçip Atatürkçü düşünce ve laik demokrasiye hızla dönüş yapmalıyız. Aksi takdirde gerginlikler artar.
ABD ile sorunlarımız Mart 2003 Tezkeresinin reddedilmesi ile başlamıştır. Çuval olayı ile bizi denediler ve düğmeye bastılar. PKK-PYD açıkça destekleniyor. Ortak olduğumuz F-35 projesinden dışlandık.
Dış politikanın başarı kilidi TSK'nın gücüyle doğru orantılı olduğunu unutmayalım. S-400'ler savunma silahıdır F-35 ler vurucu gücümüzü artırır. Öncelik vurucu güç yani Hava Kuvvetleri'nde olmalıdır. Böylece caydırıcılıgımız ve vazgeçiriciliğimiz etkinleşir.
Arap-İsrail Körfez Irak ve Afganistan savaşlarında ve İsrail'in Suriye'ye günümüzde düzenlediği hava saldırılarında Rus yapımı hava savunma silahlarının uçak düşüremediği ve etkili olmadığını bilinmektedir.
ABD AB ve NATO'nun oluşturduğu güç birliğinin uzun süre küresel güç konumunu koruyacağını hesaba katmalıyız. Çin ve Rusya demokratik rejimle yönetilmedikleri için küresel güç değillerdir. Ancak potansiyel küresel güç pozisyonundadırlar. Ekonomik açıdan'da demokratik ülkelerle kıyaslanabilecek düzeyde değillerdir.
Bu bağlamda ATATÜRK'ün dediği gibi çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için demokratik yönetimlere daha yakın olmalıyız. NATO ve AB ile münasebetlerimizi artırmalıyız.
Çin Rusya ve komşularımızlada "yurtta barış dünyada barış" doğrultusunda politikalar izlemeliyiz.
Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik konumu ile kaynakları ve kapasitesinin yukarıdaki sorunlarımız üstesinden gelebileceğine inanıyorum.
ALTAY TOKAT KİMDİR?
Altay Tokat 1999'da korgeneral rütbesiyle emekli oldu. Aynı zamanda Kıbrıs Gazisi olan Tokat ve OHAL döneminde Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı ve Jandarma Asayiş Komutanı olarak görev yaptı. PKK ile mücadele etti. TSK'nın en büyük dış operasyonlarından biri olan Çekiç Harekatı'nı yönetti. Kara Kuvvetleri iç güvenlik doktrinini yazdı.
Tokat başarılarından dolayı beş madalya ile ödüllendirildi.
https://www.aykiri.com.tr/altay-tokat-yazdi-ihvanci-politikalari-terk-edin-recete-de-belli/10008/
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Err:502
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
187. ESKI VE YENI DINLER, SOYUT KURUNTULARINI VE GULUNC AYINLERINI HEP BIRBIRLERINDEN ALMISTIR
Eski rahiplerin dinleri yok oldu, ya da daha dogrusu bu dinler bicim degistirmekten baska bir sey yapmadi. Her ne kadar yeni ilahiyatcilarimiz onlara sahtekar gozuyle bakiyorlarsa da, genel toplami artik bizim icin var olmayan sistemlerinden bircok daginik kisimlari topladilar. Teolojinin baska bir tarzda yeniden giydirmekten baska bir sey yapmadigi dogmalari cagdas dinlerimizde hala aynen bulmakla kalmiyoruz; hurafeler bulasmis dini islerinin, Thergie'lerinin*, buyulerinin, efsunlarinin dikkat ceken artiklarini da bu dinlerde goruyoruz. Misir'dan alinmis tuhaf fikirlerle dolu oldugunu gordugumuz ibrani dininin peygamberlerinden, rahiplerinden, yasa yapicilarindan kalan turbeleri saygiyla ziyaret etmeleri hala Hiristiyanlara emredilir. Bu sekilde, hilekarlar ya da puta tapan hayalciler tarafindan duslenen garabetler hala
Hiristiyanlarin "kutsal" gorusleridir.
Tarihe biraz goz atilirsa, insanlarin butun dinleri arasinda goze carpici benzerlikler gorulur. Yeryuzunun her yerinde dini fikirlerin, kavimleri, donem donem kederlendirdigi ve sevindirdigi gorulur. Her yerde igrenc ibadet yerlerinin, ibadet islerinin zihinleri mesgul ettigi ve meditasyon konulari oldugu gorulur. Cesitli hurafelerin soyut hayaletlerini ve ayin bicimlerini birbirlerinden aldiklari gorulur.
Dinler, genellikle bunlari birlestirmek, eklemek ve o anki amaclarina uymayanlari kaldirmak hakkini koruyarak, seleflerinin malzemelerini kullanmislardir. Misir dini, putatapma (sanemperestlik) ayinini bu dinden uzaklastirmis olan Musa'nin dinine temel hizmetini gormustur. Musa hizipci bir Misirlidan baska bir sey olmamistir.
Hiristiyanlik, birlestirilmis " Yudaizm"den (Musevilikten) baska bir sey degildir. Muslumanlik ise, Hiristiyanliktan, Yahudilikten ve Arabistan'in eski dininden ibarettir.
*Gokyuzu ruhlari ile iliskiler uzerine kurulu bir tur buyu.
- - - - - - - - - - - - -
Olumluyu olumsuza yeglerim.
Oynadigimiz oyunda kazanmak soz konusu degil.
Ama bazi yenilgiler otekilerden daha iyidir.
George Orwell
- - - - - - - - - - - - -
Incil'in yarisindan fazlasini dolduran mustehcen oykuleri, sehvetli sefahatlari, zalim ve aci veren idamlari, acimasiz kindarliklari her okudugumuzda bunlari Tanri'nin sozleri degil, bir seytanin sozleri olarak gormemiz cok daha tutarli olacaktir.
Insanligi curutmeye ve vahsilestirmeyehizmet eden bir gunahkrlik tarihidir bu.
Kendi adima, bundan butun kalbimle nefret ediyorum, cunku zalim olan her seyden nefret ederim.
PAINE,THOMAS (1737-1809) Ingiltere dogumlu ABD'li siyaset felsefecisi.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 258 Goreve iliskin sirrin aciklanmasi
1) Gorevi nedeniyle kendisine verilen veya ayni nedenle bilgi edindigi ve gizli kalmasi gereken belgeleri kararlari ve emirleri ve diger tebligati aciklayan veya yayinlayan veya ne suretle olursa olsun baskalarinin bilgi edinmesini kolaylastiran kamu gorevlisine bir yildan dort yila kadar hapis cezasi verilir.
2) Kamu gorevlisi sifati sona erdikten sonra birinci fikrada yazili fiilleri isleyen kimseye de ayni ceza verilir.
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder