PADİŞAH HİLAFETİ KAÇ PARAYA SATMAK İSTEMİŞTİ?
Yazar Ümit Doğan son Halife Abdülmecit'in hilafeti nasıl satılığa çıkardığını ve İngilizlerle pazarlığa oturduğunu anlattı…
03 Mart 2021
Bugün halifeliğin kaldırılıp Türk milletinin halifenin kulu olmaktan kurtuluşunun 97'nci yıl dönümü. Türkiye bu günü özgürlüğünün uğrak noktalarından biri olarak görürken hilafet düşkünü yobazlar her yıl olduğu gibi cumhuriyete tehditler savuruyor hilafet propagandası yapma fırsatı olarak değerlendiriyor.
Yazar Ümit Doğan'dan bugüne özel çarpıcı bir yazı geldi. Aykırı'daki köşesinde "Abdülmecit 200 bin İngiliz lirasına Hilafeti satmak istemişti" başlıklı bir yazı kaleme alan Doğan "Bugünkü yazımı halifeden çok halifecilerin günümüzdeki hilafet çığırtkanlarının okuması için yazıyorum" dedi ve 'satılık hilafet'i belgesiyle birlikte irdeledi.
SAHİBİNDEN SATILIK HİLAFET…
Vahdettin'in saltanat ve hilafetin uhdesinde kalması karşılığında nelerden vazgeçtiğini artık hemen herkesin bildiğini belirten tarihçi yazar "Şimdi bilinmeyen bir meseleden son Halife Abdülmecid'in hilafeti para karşılığında satma girişimlerinden bahsedelim" diyerek de 'Son Halife' Abdülmecit'ten satılık hilafeti anlattı.
Ümit Doğan'ın yazısı devamla şöyle:
"3 Mart 1924'te 431 sayılı Kanunla Siirt Mebusu Şeyh Saffet Efendi ve 53 arkadaşının önergesi kabul edilerek halifeliğin kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye dışına çıkarılmasına karar verildi. Yasa onaylanır onaylanmaz İstanbul Valisi Haydar Bey ile Emniyet Müdürü Sadettin Bey Dolmabahçe Sarayı'na giderek Halife Abdülmecit Efendiye derhâl yola çıkmak için hazırlanmasını söylediler.
Öfkeye kapılan Abdülmecit Efendi Vali Haydar Bey'i makamından kovdu. Emniyet Müdürü Sadettin Bey gerekirse kendisini zor kullanarak götürmek için emir aldığını bildirdi. Saray sarılmış ve telefon hatları kesilmiş olduğundan Abdülmecit boyun eğmek zorunda kaldı. Vali Haydar Bey kutsal emanetleri yanında götürmek isteyen Abdülmecit Efendi'ye bunların halifenin kişisel eşyası olmayıp Türk ulusuna geçmiş olduğunu bildirdi.
Çünkü Abdülmecit ve sultanların yanlarında saraya ait kıymetli eşya ve mücevher götüremeyecekleri ancak kendilerine ait mücevher ve kürkleri götürebilecekleri kararlaştırılmıştı. İsviçre'ye gönderilmesine karar verilen Abdülmecit Efendi hemen ertesi günü 4 Mart 1924 sabahı oğlu Ömer Faruk kızı Dürrüşehvar kadınefendiler mabeyncisi Hüseyin Nakıp Turan Bey doktoru Selahattin Bey özel katibi Keramet Nigar'la birlikte yolculuk hazırlıklarına başl
Abdülmecit ve ailesi Çatalca tren istasyonunda uzun süre bekledikten sonra Simplon ekspresiyle yola çıkarken hanedan üyesi ve hizmetlilerden oluşan 234 kişi de yurt dışına gönderilmişti.
Son Halife Abdülmecit Efendi bir süre İsviçre'de kaldıktan sonra sonra Fransa'ya gitti ve Nice şehrine yerleşti. Abdülmecit Efendi Kızı Dürrişehvar'ı ve yeğeni Nilüfer'i Haydarabad Nizamı'nın çocuklarıyla evlendirince mali yönden rahata erişti.
3 Mart 1924'te Halifelik kaldırınca İslam dünyasında yeni halifenin kim olacağı tartışılmaya başlamıştı. Bundan istifade etmek isteyen Abdülmecit Efendi'nin yurt dışındaki yaşamında halife unvanından vazgeçmemişti. Diğer taraftan Türk istihbarati güvenlik açısından eski Hanedan ailesinin faaliyetleriyle ilgili istihbarat topluyor ve hükümete gönderiyordu.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Başbakanlık Makamı'na yazdığı 5 Ağustos 1939 tarihli bir rapora göre Abdülmecit Efendi hilafeti büyük bir bedel karşılığında satmayı düşünüyordu. Geçen yıl Mısır Kıralı Faruk tarafından yapılan 40.000 İngiliz lirası tutarındaki teklifi reddeden Abdülmecid 40.000 İngiliz lirasını az bulmuştu. Raporda Abdülmecid'in 200.000 İngiliz lirası verildiği takdirde Mısır Kralı Faruh lehine hilafetten feragat edeceği belirtiliyordu. "
https://www.gunlukbakis.com/padisah-hilafeti-kac-paraya-satmak-istemisti/
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Err:502
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
187. ESKI VE YENI DINLER, SOYUT KURUNTULARINI VE GULUNC AYINLERINI HEP BIRBIRLERINDEN ALMISTIR
Eski rahiplerin dinleri yok oldu, ya da daha dogrusu bu dinler bicim degistirmekten baska bir sey yapmadi. Her ne kadar yeni ilahiyatcilarimiz onlara sahtekar gozuyle bakiyorlarsa da, genel toplami artik bizim icin var olmayan sistemlerinden bircok daginik kisimlari topladilar. Teolojinin baska bir tarzda yeniden giydirmekten baska bir sey yapmadigi dogmalari cagdas dinlerimizde hala aynen bulmakla kalmiyoruz; hurafeler bulasmis dini islerinin, Thergie'lerinin*, buyulerinin, efsunlarinin dikkat ceken artiklarini da bu dinlerde goruyoruz. Misir'dan alinmis tuhaf fikirlerle dolu oldugunu gordugumuz ibrani dininin peygamberlerinden, rahiplerinden, yasa yapicilarindan kalan turbeleri saygiyla ziyaret etmeleri hala Hiristiyanlara emredilir. Bu sekilde, hilekarlar ya da puta tapan hayalciler tarafindan duslenen garabetler hala
Hiristiyanlarin "kutsal" gorusleridir.
Tarihe biraz goz atilirsa, insanlarin butun dinleri arasinda goze carpici benzerlikler gorulur. Yeryuzunun her yerinde dini fikirlerin, kavimleri, donem donem kederlendirdigi ve sevindirdigi gorulur. Her yerde igrenc ibadet yerlerinin, ibadet islerinin zihinleri mesgul ettigi ve meditasyon konulari oldugu gorulur. Cesitli hurafelerin soyut hayaletlerini ve ayin bicimlerini birbirlerinden aldiklari gorulur.
Dinler, genellikle bunlari birlestirmek, eklemek ve o anki amaclarina uymayanlari kaldirmak hakkini koruyarak, seleflerinin malzemelerini kullanmislardir. Misir dini, putatapma (sanemperestlik) ayinini bu dinden uzaklastirmis olan Musa'nin dinine temel hizmetini gormustur. Musa hizipci bir Misirlidan baska bir sey olmamistir.
Hiristiyanlik, birlestirilmis " Yudaizm"den (Musevilikten) baska bir sey degildir. Muslumanlik ise, Hiristiyanliktan, Yahudilikten ve Arabistan'in eski dininden ibarettir.
*Gokyuzu ruhlari ile iliskiler uzerine kurulu bir tur buyu.
- - - - - - - - - - - - -
Olumluyu olumsuza yeglerim.
Oynadigimiz oyunda kazanmak soz konusu degil.
Ama bazi yenilgiler otekilerden daha iyidir.
George Orwell
- - - - - - - - - - - - -
Incil'in yarisindan fazlasini dolduran mustehcen oykuleri, sehvetli sefahatlari, zalim ve aci veren idamlari, acimasiz kindarliklari her okudugumuzda bunlari Tanri'nin sozleri degil, bir seytanin sozleri olarak gormemiz cok daha tutarli olacaktir.
Insanligi curutmeye ve vahsilestirmeyehizmet eden bir gunahkrlik tarihidir bu.
Kendi adima, bundan butun kalbimle nefret ediyorum, cunku zalim olan her seyden nefret ederim.
PAINE,THOMAS (1737-1809) Ingiltere dogumlu ABD'li siyaset felsefecisi.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 258 Goreve iliskin sirrin aciklanmasi
1) Gorevi nedeniyle kendisine verilen veya ayni nedenle bilgi edindigi ve gizli kalmasi gereken belgeleri kararlari ve emirleri ve diger tebligati aciklayan veya yayinlayan veya ne suretle olursa olsun baskalarinin bilgi edinmesini kolaylastiran kamu gorevlisine bir yildan dort yila kadar hapis cezasi verilir.
2) Kamu gorevlisi sifati sona erdikten sonra birinci fikrada yazili fiilleri isleyen kimseye de ayni ceza verilir.
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder