İzmir'de nükleer tehlike korkutuyor
30.05.2021 12:29
İzmir'in göbeğinde Gaziemir Mahallesi'nde 500 bin ton nükleer radyoaktif atık iddiaları endişe yaratıyor. Dr. Enver Yaser Küçükgül eski kurşun fabrikasında 100 bin ton olarak bilinen nükleer atık miktarının 500 bin tonun da üzerinde olduğunu iddia etti. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda da İzmir'in Çernobili olarak bilinen alanda normal değerin 219 katı fazla radyasyon yayan radyoaktif atıkların olduğunu söyledi.
AddThis Sharing Buttons
Share to Facebook
Share to TwitterShare to EmailShare to PinterestShare to Moreİzmir'de nükleer tehlike korkutuyor
BİRGÜN EGE
İzmir'in Gaziemir ilçesinde bir akü fabrikasının bulunduğu ve eski kurşun fabrikası olarak bilinen alan şikâyete konu oluyor. Şikâyet üzerine Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından 2007 yılında yapılan ilk incelemede Gaziemir Emrez Mahallesi Sakarya mevkiinde 70 dönümlük arazide 200 tona yakın radyoaktif atık olduğu tespiti yapılıyor. Elde edilen veriler ışığında yapılan değerlendirmede alanda sadece nükleer santrallerde açığa çıkan uranyumun ayrışması sonucu oluşan Europium 152-154 izotopu tespit ediliyor. TAEK'in 2007'deki ilk incelemesinde 200 tona yakın olduğu tespit edilen nükleer radyoaktif atıkların bu miktarın da çok üzerinde 100 bin tona ulaştığı belirtiliyor. Dr. Enver Yaser Küçükgül ise radyoaktif atık miktarının 100 bin ton olduğu tespitinin yanlış olduğunu ve atık miktarının 500 bin tonun da üzerinde olduğunu iddia ediyor.
TEHLİKE ÇOK BÜYÜK
İzmir için çok büyük bir tehlike anlamına gelen bu tespitlere rağmen aradan geçen 14 yıl içinde nükleer radyoaktif atıkların temizlenmesi için hiçbir adım atılmıyor. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda bu tehlikeye dikkat çekerken şunları söyledi:
"İlçem Gaziemir'in Emrez Mahallesi'nde İzmir'in Çernobili olarak bilinen alanda toprağa gömülü halde bulunan ve normal değerin 219 katı fazla radyasyon yayan radyoaktif atıklar 14 yıldır toprağa suya ve havaya karışarak tüm İzmir'in sağlığını tehdit ediyor. İlçemizdeki eski kurşun fabrikasının yerleşkesinde bulunan ve sadece nükleer santrallerde açığa çıkan uranyumun ayrışması sonucu oluşan europium 152-154 izotoplarının kaçak bir şekilde Türkiye'ye getirilip buraya gömüldüğünü öğrenmemizin üzerinden 14 yıl geçti. "
Nükleer atık probleminden dolayı bölgede yaşayan insanların sağlığının tehdit altında olduğuna ve buna rağmen hiçbir çözüm üretilmediğine vurgu yapan Halil Arda; devletin alanın temizlenmesi için zaman kaybetmeden harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Arda "Tehlike çok büyük. Türkiye nükleer atık çöplüğü haline getirilmeye çalışılan bir ülke. Bu ülkede bulunmayan atıkların nasıl ve kimler tarafından getirildiğini biz bilmiyoruz. Ancak fabrika sahipleri bunu çok iyi biliyor. Tehlikenin ne kadar büyük olduğunu onlar biliyor. İki yıldır buraya devletin el koyması gerektiğini ifade ediyorum. Devlet buraya el koyacak koruma altına alacak sonra da bilimsel yöntemlere göre burasını temizleyecek. " diye konuştu.
GAZİEMİR BİR NÜKLEER KAYNAK
"Nükleer Radyasyon ve Gaziemir'deki Radyoaktif Atıklar" başlıklı bir sunum yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Çevre Bilimleri Anabilim Dalı'ndan emekli Öğretim Üyesi Dr. Enver Yaser Küçükgül Gaziemir Emrez Mahallesi'ndeki eski kurşun fabrikasında 100 bin ton atık olduğu tespitinin yanlış olduğunu belirterek "Alanda 500 bin tonun üzerinde nükleer radyoaktif madde var" dedi.
NÜKLEER ATIKLAR TÜM İZMİR'İN SORUNU
Atık alanında özel cihazla gerçekleştirdiği ölçümler hakkında bilgi veren Küçükgül girişinde "Kurşun Monoksit Binası" yazan yarısı yıkılmış boş bir binada limitlerin 219 kat radyasyon ölçtüğünü belirtti. Küçükgül "Orada çok yüksek radyoaktif malzeme konmuş ki tüm malzeme duvarlar aşırı yüksek radyoaktif hale gelmiş. Uluslararası Radyasyon Kurumu yıllık ortalama '1 (MvS) Mili Sivert' değeri normal kabul eder. Burada ölçtüğümüz değer yıllık 219 Mili Sivert. Yani doğal radyasyonun 219 katı. Bu ölçebildiğimiz kadarı. Biraz daha ileri gitsek belki de oran bin 219 katı olacaktı. 219 katı oran insanlara bitkilere hayvanlara zarar vericidir. Tehlikelidir. Bu nedenle bir an önce bölgenin temizlenmesi gerek. Bu kirlilik yağmurlar aracılığıyla her yere taşınır. Gaziemir'den yağmurla akan su kuyulara Ege Denizi'ne ulaşır. Karabağlar'daki marangoz ve mobilya atölyelerinde kuyu suyu kullanılıyor. Bu sularda radyasyon olduğunu düşünüyorum. Ege Denizi'nden çıkan balığı yiyen herkes bu radyasyondan etkilenir" diye konuştu.
NÜKLEERE KARŞI 'DURAN ADAM' EYLEMİ BAŞLADI
Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda radyasyon yayan radyoaktif atıkların alandan kaldırılması için 21 Mayıs günü "duran adam" eylemi başlattı. Üç ay boyunca her hafta Cuma günü yapılacak duran adam eylemi İzmir Valiliği'nin aldığı eylem yasağı nedeniyle bu hafta yapılamadı. Eylem haftaya kaldığı yerden devam edecek. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur birlikte nükleer atık alanını ziyaret etti.
TBMM'YE SORU ÖNERGESİ
CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan da Gaziemir'in nükleer atıklardan temizlenmesi konusunda soru önergesi verdi 2007 yılında tespit edilen ve o tarihten bu yana çözüm bekleyen eski kurşun fabrikası alanındaki nükleer atıkların durumunu Meclis gündemine taşıdı.
Arslan "Çevre hakkı bir yaşam hakkıdır bahse konu olan nükleer atığın yarattığı tehlike ortada. 14 yıldır bu tehlikenin ortadan kaldırmak için ciddi bir adım atılmamış. Gaziemir ve İzmir'i tehdit eden bu alana acilen müdahale edilmelidir" diyerek Bakanlığı ve ilgili kurumları göreve çağırdı.
https://www.birgun.net/haber/izmir-de-nukleer-tehlike-korkutuyor-346532
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Turkiye nin asil sahibi ve efendisi gercek uretici olan koyludur.
O halde herkesten daha cok refah saadet ve servete mustahak ve layik olan koyludur.
Onun icin Turkiye Buyuk Millet Meclisi nin iktisadi siyaseti bu asl gayeye erismek maksadini guder.
Gazi Mustafa Kemal ATATURK
- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI
189. TEOLOJI, DUNYADA VE DOGADA HICBIR SEYI ACIKLAMAZ VE AYDINLATMAZ
Din taraftarlarina bakilirsa, teolojisiz, dunyada hicbir sey aciklanamaz; doga, surekli anlasilmayan bir hal alir; insan kendi kendini anlamak imkansizligina duser. Ancak, gercekte dinin bize "acikladigi" nedir? Din ne kadar cok incelenirse, o oranda, teolojik nosyonlarin butun fikirlerimizi karistirmaktan baska bir sonuca ulastirmadigi gorulur. Bu nosyonlar, her seyi sirra donusturur. Zor seyleri, bize olanaksiz seylerle aciklar.
Sorarim: Esyayi birtakim mechul etkenlere, gorulemeyen kudretlere, maddi olmayan etkenlere baglamak ve dayandirmak, esyayi, esyanin icyuzunu aciklamak midir?
Uzerine kustah bakislarini bosuna yoneltecegi kendisine her dakika tekrar edilen "hikmetirabbaniye" haynelerinin derinliklerine basvuruldugu zaman, hayret durumunda, insan zekasi daha cok aydinlatilmis olur. Kesinlikle akil erdirilemeyen tanrisal icerik, zaten aciklanmasi zor gorunen insan icerigini anlatabilir mi? Bir Hiristiyana sorunuz: Dunyanin kokeni nedir? Size cevap olarak, "Kainatiyaratan Allah'tir" diyecek. Allah nedir? Bu konuda hicbir sey bilinmez. Yaratmak nedir? Bu konuda hicbir fikre sahip olunmaz. Vebanin, koleranin, kitliklarin, savaslarin, kurakliklarin, su baskinlarinin, depremlerin nedenleri nedir? "Allah'in gazabi". Bu felaketlere karsi ne careye basvurulmali? Dualarin, namazlarin, kurbanlarin, haclarin, adaklarin, tanrisal gazabi yatistirmak icin gercek careler oldugunu bize soylerler. Ancak, Allah neden gazaba gelmistir? Cunku insanlar kotudur. Insanlar neden kotudur? Avrupali bir teoloji bilgini size hemen der ki; "Ilk kadin tarafindan aldatilan ilk erkek, Allah'in dokunmayi yasakladigi bir elmadan yedi". Bu kadini boyle bir budalalik yapmaya kim yoneltti? "Seytan". Ancak seytani kim yaratti? "Allah". Insan turunu bozmaya ozgu bir seytani Allah neden yaratti? Bu konuda bilinen hicbir sey yoktur, tanrisalligin sinesinde gizli bir sirdir.
Yerkure gunesin cevresinde doner mi? Boyle bir sistem, bizzat tanrisallik tarafindan bildirilmis olmakla kutsadigi mukaddes kitaba uygun olmadigindan, iki yuzyil once sofu bir fizikci, bunun, kufur ve itaatsizlige dusmeksizin dusunulemeyecegini soyledi. Bugun bu konuda ne dusunuluyor? Tanrisal bildirime ragmen, bugun Hiristiyan filozoflar, vahiy-eser kitaplarinin tanikligindan cok acikliga teslim olmaya erismislerdir.
Insan vucudunun eylem ve hareketlerinin gizli ilkesi ve gizli etkeni nedir? "Ruhtur". Bir ruh nedir? Maddi olmayan bir varliktir. Ne rengi, ne sekli, ne hacmi, ne organi bulunan bir cevherdir. Boyle bir cevheri akil alabilir mi? Bu konuda bir sey bilinmez; bu bir sirdir. Hayvanlarin ruhlari var midir? Hayvanlarin makineler oldugunu Karteziyen* size temin eder. Ancak, hayvanin da insanlara cok benzer bir sekilde hareket ettigini, hissettigini, dusundugunu gormuyor muyuz? Sorumuza cevap olarak, tam hayal derler. Ancak, hakkinda hicbir sey bilmeden insana uygun gordugunuz ruhtan, hayvani ne hakla mahrum ediyorsunuz? Su nedenle olacak ki, insanlarin olumsuz ruhlarini korkutmakla yetinen ve hayvanlarin ruhlari konusunda ayni cikara sahip olmayan ilahiyatcilarimizi, hayvanlarin ruhlari, mantik acisindan zor bir duruma dusurebilir!
Yulari hep teolojinin elinde olarak cekilip goturulen felsefenin, dunyanin maddi ve ruhani meselelerini aciklamak icin dogurmak zorunda oldugu cocukca durumun ornekleri iste bunlardir.
Karteziyen, unlu filozof Descartes'in felsefe mesleginin taraftari ya da bu felsefeye mensup demektir. (A. C)
- - - - - - - - - - - - -
En iyi kitaplar insana zaten bildiklerini soyleyen kitaplardir.
George Orwell 1984
George Orwell1984
- - - - - - - - - - - - -
En az bilinen seye inanildigi kadar baska hicbir seye bu denli sikica inanilmaz.
MONTAIGNE,MICHEL EYQUEM DE (1533-1592) Fransiz yazar.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner
- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 277 Yargi gorevi yapani bilirkisiyi veya tanigi etkilemeye tesebbus 2
Degisik 2 7 2012-6352 90md. 1 Gorulmekte olan bir davada …3 gercegin ortaya cikmasini engellemek veya bir haksizlik olusturmak amaciyla davanin taraflarindan birinin …3 sanigin katilanin veya magdurun lehine veya aleyhine sonuc doguracak bir karar vermesi veya bir islem tesis etmesi ya da beyanda bulunmasi icin yargi gorevi yapani bilirkisiyi veya tanigi hukuka aykiri olarak etkilemeye tesebbus eden kisi iki yildan dort yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir. Ek cumle 18 6 2014-6545 69 md. Tesebbus iltimas derecesini gecmedigi takdirde verilecek ceza alti aydan iki yila kadardir.3 2 Birinci fikradaki sucu olusturan fiilin baska bir sucu da olusturmasi halinde fikri ictima hukumlerine gore verilecek ceza yarisina kadar artirilir.
–––––––––––––––––– 1 3 11 2016 tarihli ve 6754 sayili Kanunun 41 inci maddesiyle bu maddenin birinci fikrasinda yer alan "bir yildan uc yila" ibaresi "uc yildan yedi yila" seklinde degistirilmistir.
2) Bu madde basligi "Yargi gorevi yapani etkileme" iken 2 7 2012 tarihli ve 6352 sayili Kanunun 90 inci maddesiyle metne islendigi sekilde degistirilmistir.
3) 18 6 2014 tarihli ve 6545 sayili Kanunun 69 uncu maddesiyle bu fikrada yer alan "veya yapilmakta olan bir sorusturmada " ve "supheli veya" ibareleri madde metninden cikarilmistir.9032
- - - - - - - - - - - - -
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur-gundem@googlegroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc |
Grup Sayfamiz | : | https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum. Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim. Videolar, resimler, makaleler falan. | : | http://insulaelibertatis.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder