22 Mayıs 2021 Cumartesi

SAMİ MENTEŞ : TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNE OTURAN MEHMET AĞAR... HANGİ CEMAATE YOL AÇTI... BELGESİNE ODATV ULAŞTI

 

SAMİ MENTEŞ : TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNE OTURAN MEHMET AĞAR... HANGİ CEMAATE YOL AÇTI... BELGESİNE ODATV ULAŞTI

Peker'in açıklamalarıyla gündeme gelen Ağar geçmişte de tarikatların faaliyetlerine müsaade etmişti. İşte 12 Eylül'den sonra yaşananlar...

21.05.2021 16:45

Organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Sedat Peker'in açıklamalarıyla gündeme gelen eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar Türkiye'nin yakın tarihinin önemli isimlerinden.

Birkaç ilçede kaymakamlık yaptıktan sonra babası Zülfikar Ağar gibi polisliği seçti.

İstanbul Emniyeti'nde görev yaptığı dönem il Emniyet Müdürü Şükrü Balcı'ydı. Balcı hakkında çok fazla iddia bulunan bir müdürdü.

12 Eylül'ün önemli isimleri tarafından korunan Balcı hakkında tutuklanan mafya babaları Balcı'ya yaptıklarına göz yummaları için rüşvet verdiklerini söylemişlerdi.

Haziran 1973'te İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Faik Türün "Babalar operasyonu" yapılmasına karar verdi. MİT ile Malî Şube ortaklığında yapılan ve MİT'in o dönemdeki önemli isimlerinden Mehmet Eymür'ün de katıldığı "Martı Operasyonu"nda yeraltı dünyasının ünlü isimleri gözaltına alınıp sorgulandı ev ve işyerlerinde aramalar yapıldı.

Aramalarda birçok bürokrat subay ve emniyetçinin ünlü mafya babalarıyla çekilmiş fotoğrafları mektupları kartvizitleri bulundu. Şükrü Balcı'nın mafyayla ilişkisi olduğu ortaya atıldı. Tutuklanan mafya babalarının ifadelerinde Şükrü Balcı'nın Hüseyin Uğurlu oğulları Abuzer ve Mustafa Uğurlu silah kaçakçısı Zihni İpek silah ve uyuşturucu kaçakçısı Mahmut Karaduman gibi yeraltı dünyasının ünlülerinden rüşvet aldığı bazı suçlarına ve Bulgaristan'dan kaçak silah getirmelerine göz yumduğunu söylediler.

Şükrü Balcı'yı bu ağır suçlamalardan İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Faik Türün korumuştu. MİT Raporu'na da giren olayla ilgili hazırlanan fezlekede şu ifadeler yer alıyordu:

"Aynı tarihlerde İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Faik Türün soruşturmayı yapanları makamına çağırarak Şükrü Balcı'nın aşırı sola karşı çok darbe vurmuş bir kimse olduğunu yolsuzluklarının duyulması halinde bunun sol mihraklarca istismar edilebileceğini belirterek Şükrü Balcı ile ilgili kısımların ifadelerden çıkarılmasını ayrı bir dosya haline getirilmesini kendisinin idarî soruşturma açtırarak neticesinde Şükrü Balcı'yı cezalandıracağını belirtmiştir. İşlemler sıkıyönetim komutanının talimatı doğrultusunda geliştirilmiştir. "

12 Eylül darbesinin mimarları Balcı'yı koruma altına almıştı. Balcı'nın veliahdı olarak da Mehmet Ağar gösteriliyordu. Ağar'ın adı da MİT Raporu'na girince İstanbul'dan Ankara'ya gönderilmişti.

SIKIYÖNETİMDE TARİKAT KİTAPLARINA İZİN

12 Eylül sıkıyönetimi devam ederken Işıkçılar Tarikatı'na bağlı olan İhlas Vakfı 2 Ocak 1981'de darbenin bütün etkileri devam ederken İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu. Türkiye Gazetesi'nin de sahibi olan tarikat başvuruda vakfın bastırdığı kitapların listesi sundu ve satışının yapılması için gerekli olan kitapların yasaklı olmadığına dair yazı istedi. İstanbul Emniyeti'ne sunulan dilekçenin altında İhlas Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Okyay'ın imzası vardı.

İhlas Vakfı'na istediği yazı verildi. Yazının altında Müdür Muavini Mehmet Ağar'ın imzası bulunuyordu.

Ağar'ın imzaladığı belgeyle birlikte Işıkçılar Cemaati'ne kitap satışı altında faaliyet göstermesi için izin verilmiş oldu.

Bu olayın yaşandığı dönemde Işıkçılar Cemaati'nden olan İlahiyatçi Nazif Ay Tekin Yayınevi'nden çıkan İslam'ın Kozmik Odası isimli kitabında o günleri şöyle anlatmıştı:

"12 Eylül 1980 askeri darbesinin sıkıyönetim kararlarına rağmen Sıkıyönetim Komutanlığı'ndan alınan izin belgeleriyle rahatça Işıkçıların kitaplarını satabiliyordum. Hatta kimi zaman gazete ve kitapları Kuleli Askeri Okulunda öğretmenlik yapan Işıkçı tarikatına mensup subaylarla yan yana kol kola satıyordum. İzin belgelerindeki imza sahiplerinden birinin Mehmet Ağar olması şimdilerde bana oldukça manidar geliyor. "

Ay 12 Eylül şartlarında tarikata mensup subaylarla birlikte tarikatın kitaplarını sattıklarını yazdı. Odatv Ağar'ın imzaladığı belgeye ulaştı.

İşte o belge:

https://odatv4.com/images2/2021_05/2021_05_21/b1 (1).jpg

https://odatv4.com/images2/2021_05/2021_05_21/b2 (1).jpg

Bugün organize suç örgütü lideri olduğu belirtilen Sedat Peker'in açıklamalarıyla gündeme gelen Ağar geçmişte de tarikatların faaliyetlerine müsaade etmişti.

Sami Menteş

Odatv.com

https://odatv4.com/hangi-cemaate-yol-acti-21052153.html

- - - - - - - - - - - - -
a45UyF587661
- - - - - - - - - - - - -
Din bir vicdan meselesidir.
Herkes vicdaninin emrine uymakta serbesttir.
Biz dine saygi gosteririz.
Dusunuse ve dusunceye muhalif degiliz.
Biz sadece din islerini millet ve devlet isleriyle karistirmamaya calisiyor kasde ve fiile dayanan taassupkr hareketlerden sakiniyoruz.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK

- - - - - - - - - - - - -
JEAN MESLIER : SAGDUYU TANRISIZLIGIN ILMIHALI

179. DININ YERINE FELSEFE GECSEYDI, EVRENDE NE KADAR MUTLU VE BUYUK DEVRIMLER GERCEKLESIRDI

Her donemin filozoflari, milletler icinde din imamlarina ozgu sanilan rolu almislardir. Din imamlarinin felsefeye kin ve dusmanligi, hicbir zaman bir meslek cekememezliginden baska bir sey olmamistir. Dusunmeyi, dusunce uretmeyi aliskanlik haline getirmis insanlarin birbirine zarar vermeye, birbirini itibardan dusurmeye bakacaklarina; batili curutmek, gercegi aramak ve ozellikle hukumdarlarin ve uyrugun ayni olcude etkilendikleri ve kiskirticilarinin bile er gec kurbani olduklari batil fikirleri kovmak icin cabalarini birlestirmeleri gerekmez miydi? Aydin bir hukumetin elinde, rahipler, vatandaslarin en yararlisi olurdu. Zaten devletten bolca odenek alan ve hayatlarini kazanmak sikintisindan uzak olan bu adamlarin baskalarini egitecek ve aydinlatmaya calisacak bir duruma gelmesi icin, okuyarak, ders alarak ogrenmeye ve aydinlanmaya koyulmaktan daha iyi ne isleri olurdu? Verimsiz, yogun karanliklara dalacaklari yerde, biraz aydinlik gercekler kesfetselerdi, bunlarin zekasi daha cok hosnut olmaz miydi? Insanlara ozgu bir ahlakin cok acik olan ilkelerini belirlemek, ilahi ve teolojik bir ahlakin hayali ilkeleriyle ugrasmaktan daha mi zor olurdu? En siradan kimseler, anlasilmaz deyislerle, hicbir zaman bir sey anlamayacaklari karanlik ve belirsiz tanimlamalarla belleklerini doldurmaktansa, kafalarina gorevlerinin basit ilkelerini yerlestirselerdi, onlar icin, bu daha mi zahmetli olurdu? Insanlara, gercek hicbir yarari olmayan seyler ogretmek icin ne kadar cok zaman, ne kadar beyhude zahmet harcanir. Milletler icin hicbir yarari olmaksizin, bircok ulkede, milletlerin kanlarini emen bu kadar manastir; iyi niyet sahibi hukumdarlar icin, kamu yarari icin, bilimlerin ve bilginin ilerlemesini saglamak icin, gencligin egitimi icin ne kadar arac ve kaynak sunardi!

Ancak, ozellikle kendisinin hukmetmesini isteyen hurafe, yalniz yararsiz yaratiklar yetistirmekten baska bir sey istememis gorunur. Bircok ulkede, hicbir sey yapmamak, insan topluluguna yararli hicbir is gormemek icin mukemmel olarak donatilmis olan kadin ve erkek bir suru papazdan ne yararlar saglanirdi. Bunlari verimsiz hayale dalmalarla, robotlasmis ibadetlerle isgal edecek, oruclar ve cilelerle ezecek yerde; bunlarin arasinda nicin, dunyaya yararli bir sekilde hizmet etme araclarini aramaya kendilerini yoneltecek sonuc verici bir rekabet uyandirilmiyor? Gencliklerinde ogrencilerinin kafalarini masallarla, verimsiz yargilarla, anlamsiz seylerle dolduracaklarina, ruhaniler, ogrencilerine gercek seyler ogretmeye, ogrencilerini vatana yararli vatandaslar yapmaya neden davet ya da mecbur edilmiyor? Rahiplerin egitim tarziyla yetisen insanlar, kendilerinden akil ve muhakeme yetisini yok eden ruhbandan ve kendilerini soyan zorbalardan baska kimseye yararli olmazlar.
- - - - - - - - - - - - -
Buyuk Birader seni izliyor.

George Orwell1984

- - - - - - - - - - - - -
Cocukluk, anlami bilinmeyen derin acilarla doludur.

Bagirsak agrisi, bogmaca oksurugu, hayalet korkusu, cehennemi ve seytani saymiyorum bile, ve cok fazla pasta istedigim icin bana kizan gokyuzundeki Allah Baba.
ELIOT,T.S. (Thomas Stearns) (1888-1965) ABD dogumlu Ingiliz sair, oyun yazari ve elestirmen.
Ateistin Kutsal Kitabi - Aforizmalar - Derleyen Joan Konner

- - - - - - - - - - - - -
TCK Madde 97 Terk

1) Yasi veya hastaligi dolayisiyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gozetim yukumlulugu altinda bulunan bir kimseyi kendi haline terk eden kisi uc aydan iki yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir.
2) Terk dolayisiyla magdur bir hastaliga yakalanmis yaralanmis veya olmusse neticesi sebebiyle agirlasmis suc hukumlerine gore cezaya hukmolunur.


- - - - - - - - - - - - -



Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur-gundem@googlegroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur-gundem+subscribe@googlegroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : 0raj.p0yraz@neomailbox.net  /  oraj.poyraz@openmail.cc
Grup Sayfamiz : https://groups.google.com/g/ozgur-gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/
Özgürlük adam, henüz yeni kurdum.

Siyasi iktidarın sürekli yasakladığı, polisiye önlemler ile gizlemeye çalıştığı şeyleri burada biriktireceğim.

Videolar, resimler, makaleler falan.
:
http://insulaelibertatis.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder