14 Şubat 2012 Salı

Fwd: Siliri de bugun ve yarın Yaman bir Celiski

 

Sevgili Dostlarım,

 

Bugün yine Ergenekon adı altında sunulan mahkemeleri izlemek için Silivri’de idim.

Uzun uzun detay yazmadan, yine hem içim acıyarak hem de uygulamalara isyan

ederek orada sahneye konan drama tahammül ettim tüm gün…

 

Konunun hukuki boyutundaki trajikomik hususlardan çok yaşanan/yaşatılan

insani dramın sadece  3  noktasına kısaca değineceğim.

1-      Salonun tahta parmaklıklarla ayrılmış tutuklular bölümünde dede yaşındaki yüzleri aydınlık saçan insanlar oturuyor

Onlar buraya getirilinceye kadar hayatlarını ülkelerinin dağlarında,bayırlarında,denizlerinde,semalarında ve kentlerinde

iç ve dış düşmanlarına karşı çoğu zaman kelle koltukta görev yapmış yurtseverler. Bütün bunlara rağmen sıra kendilerine  

geldiğinde ayağa kalkıp üzerlerine atılmaya çalışılan çamurları gayet sakin ve vakur bir biçimde temizlemeye çalışan emekli

paşalar.

 

2-      Arkada yine parmaklıklarla ayrılmış diğer bölümde bu dede paşaların eşleri ve çocukları ve bizler oturuyoruz. Hepimiz sorular

ve cevapları dinlerken; kah derin bir üzüntüye boğuluyor ve göz yaşlarımızı tutamıyoruz kah derin bir iç isyan duygusu yaşıyoruz

ama tüm bunların ötesine onlarla gurur duymaya devam ediyoruz…. Ancak hepsinden  acısı,  hemen yanı başında oturduğumuz

tutuklu ailelerin önümüzdeki parmaklıkların hemen ötesinde sorgulanan eşlerine ve babalarına bakışlarındaki hüzün ve özlem…

 

3-      Bunca zaman sonra  artık her aklı başından insanın gördüğü ve kavradığı şey, bu insanlarımızın kendilerine reva görülen bu

mezalimi hiçbir şekilde hak etmedikleridir.  Ve orada sadece kendilerini değil bu canım ülkenin geleceğini savunduklarıdır.

Peki Türk Ordusunun bu müstesna subaylarının oradaki mücadeleleri sırasında mahkemelere gelerek onlara destek ve moral

 veren duyarlı yurttaşlarımızın sayısı ne kadardır?  Kusura bakmayın ama çok utanç duyduğum için bir sayı vermeyeceğim…

Esasında  bugün bu yazıyı yazmamın nedeni  yukarıdaki durumu aktarmak için değildir. Esas neden fotoğraflarını ekte gönderdiğim

gözlemimdir.

 

Fotoğraflardaki çadırlı alan çok yakın zamana kadar tutuklu eşlerinin içerideki eşlerine moral desteği için çadırlarını kurdukları alandır.

Bu çadırlarda tutuklu eşlerinin yanı sıra anadolunun en uzak yerlerinden bile gelen duyarlı yurttaşlar da zaman zaman geceliyorlardı.

Yürekli ve fedakar tutuklu eşleri kendilerine destek için gelen yurttaşlarımıza hiç olmazsa çay kahve de ikram edebiliyorlardı. İşte

bu gelişmelerden birileri rahatsız olmuş olmalılar ki kısa bir zaman önce bu alanı kamulaştırıp orada kurulmuş olan çadırları söktürdüler.

Peki yakın bir zaman önce tutuklu eşlerinin çadırlarını oradan söktürenler bugün ne yapmışlar? Yarın başlayacak olan ŞİKE DAVASI

İçin bir  futbol klübüne tahsis etmişler. Ekte gördüğünüz o yeni çadırlar işte bu klübün bugün kurduğu çadırlardır.

 

Şimdi  herkese soruyorum.  Bu ahlaki, hukuki ve vicdani bir durum mudur? Bu ülkede adalet var mıdır?

 

Ayrıca yarın o çadırlara gelecek,  binlerce olacağını umut ettiğim,  futbolseverlere soruyorum. Ülkemizin geleceği ile çok yakından ilgili,

kasıtlı olarak Ergenekon adı verilerek yıllardır orada tutuklu olan yurtseverlerimizin durumu ile hemen hemen hiç ilgilenmezken yarın

Şike davası için o alanda binlerle toplanmaktan hiç rahatsızlık duymayacak mısınız?

 

                Ülkesi için çok kaygılı bir yurttaş

                Atakan Mert

 

                Not: Bu vesile ile Şike davası için tutuklu bulunan yöneticilere de geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder