18 Şubat 2012 Cumartesi

POLITIK - TSK ve MİT’e karşı psikolojik harekat”ı hangi servis yapıyor?


Öyle bir mezhep ki, casus okulu gibi.
Mançuryalı Aday filmini hatırlarsınız.
Yıllarca bir kritik pozisyon için adam yetiştirilir, sonra önemli bir zaman geldiğinde casus harekete geçer .
Aynen öyle.
Biraz Haşhaşhaşi tarikatı, biraz modern beyin yıkama teknikleri, psikolojik harekat yöntemleri.
Adeta iyi bir aksiyon filmi gibi.


Arslan Bulut

18 Şubat 2012

TSK ve MİT'e karşı psikolojik harekat"ı hangi servis yapıyor?

İlker Başbuğ ile ilgili "İnternet andıcı " davasının iddianamesi açıklandı.
İddianamede, kurulan İnternet sitelerinin hangi amaca hizmet ettiğine delil olarak, Ergenekon davası sanıklarından elde edilen bir cd içinde yer alan Genelkurmay'ın "Psikolojik harekat"
ile ilgili tanımlama belgesine yer veriliyor.
Liselerdeki Milli Güvenlik dersinde de bu bilgiler kısaca verilmekteydi.
Şimdi o ders kaldırıldı!
Polis okullarında, konu etraflıca okutulur.
Yedeksubaylara, Nikaragua tipi
"gerilla savaşı" bile öğretilir!

***

"Psikolojik harekat"la ilgili belgeyi savcı özetlemiş, ben de biraz kısaltarak veriyorum:

- "Psikolojik harekatın, hedef kitlelerin davranışlarını belirleyen duygularını, güdülerini etkilemek üzere, seçilmiş bilgilerin, planlı olarak ilgili hedef kitlelere iletilmesi olduğu, tüm savaş türlerinde kullanılan bir silah olduğu, ancak etkinliğinin büyük ölçüde onu kullananın becerisine bağlı olduğu,

- Yine psikolojik harekatın, toplumun tutum ve davranışlarını etkilemek amacıyla kitle iletişim araçlarının planlı olarak kullanılması ya da hedef gruplarda ulusal hedefleri destekleyici davranış, duygu ve tutumlar oluşturmak olduğu,

- Psikolojik harekatta, temel noktanın psikolojik harekatın nasıl gönderildiği değil, 'psikolojik harekatın taşıdığı mesaj' ve 'mesajların hedef kitleyi nasıl etkilediği'olduğu,

- Kara propagandada; gerçek kaynağın daima gizli olduğu, haberin başka kaynaktan çıkıyormuş gibi gösterilmek suretiyle yapıldığı, kaynağı gizlemek ve herhangi bir kaynağın olabileceği inancını yaymak için her türlü yola başvurulduğu, kaynak ne kadar gizli olursa o kadar başarı sağlanacağı, 'yalan, iftira, sahte deliller'e başvurulduğu,

- Dezenformasyon'un; bir haberin önemini azaltarak veya anlamını kuvvetlendirerek gerçek anlamını ortadan kaldırmak eylemi şeklinde tanımlandığı, bir başka ifadeyle bir yalan haber vasıtasıyla yanılgıya düşürme faaliyeti olduğu,

- Psikolojik harekat kullanımında kitle iletişim araçlarının, hedef kitleyle her türlü iletişim sağlayan basılmış malzeme, gazete, dergi, kitap, afiş, broşür, radyo, televizyon, internet, telefon, video, sinema, konser, miting, hoparlör, uydu, video konferans gibi teknik ve teknik olmayan araçları içerdiği, kitle iletişim araçları vasıtası ile birtakım davranış modelleri de ortaya konulmak suretiyle hedef kitlenin etkilenmesi ve yönlendirilmesinin amaçlandığının belirtildiği,

- Yine aynı belgeler içerisinde psikolojik harp uzmanı olduğu belirtilen Sun Tzu'nun Harp Sanatı kitabından alıntıların bulunduğu ve bunların da özetle; 'Hasım ülkedeki iyi olan her şeyi gözden düşürünüz', 'Hasmınızın yönetici kadrolarının temsilcilerini cinayet teşebbüslerine bulaştırınız.', 'Şöhretlerini sarsınız ve zaman geldiğinde de vatandaşlarının onları hor görmesini sağlayınız', 'Adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden faydalanınız', 'Her türlü vasıtadan yararlanarak, hükümetlerin çalışmalarını aksatınız', 'Düşman ülkenin vatandaşları arasındaki uyuşmazlık ve kavgaları yayınız.
'
, 'Yıkım işlemini tamamlamak için fahişeleri gönderiniz' şeklinde olduğu görülmüştür.."

***

İddianamenin sonraki satırlarında çeşitli davalarda yargılanan sanıkların ve Başbuğ'un bu yöntemleri uyguladığı iddia ediliyor.

Benim dikkatimi çeken ise şudur.
Son birkaç yıl içinde, bu belgedeki yöntemler, belirli merkezler tarafından, fakat medya üzerinden,
"milli" düşünen herkese karşı uygulanmıyor mu?

Özellikle 2500 yıl önce Çin'de yaşamış Sun Tzu'nun kitabındaki "gözden düşürmek", "cinayet teşebbüsüne bulaştırmak", bunları yaparken "adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden yararlanmak" veya isimsiz ihbar mektupları düzenleyerek hedef alınan kişilere iftira atmak yöntemleri size neyi hatırlatıyor?

Herkes elini vicdanına koysun; bu yöntemleri son yıllarda kimler kullanıyor?
Psikolojik harekat sadece Hükümet'e karşı mı uygulanıyor?
TSK ve MİT üzerindeki Sun Tzu karakterli psikolojik harekatları, hangi gizli servisler sürdürüyor?
Milliyetçilere yönelik karalamaları, hangi
"fonlanmış merkez" planlıyor?
Özel yetkili Cumhuriyet savcılarımız bunları niçin soruşturma konusu yapmıyor?

 

 

 

--   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .    Muftu efendi bize kafir demis. Tutalim ben Ona diyem muselman. Lakin varildiktan ruz-i mahsere, Ikimiz de cikariz orda yalan.  SAIR NEFI   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .   Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur.  Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com   . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz.  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder