İyice abarmışlar, kasmışlar. Bu ne yaa... Hemen her davada görüyoruz. Savcı 20 yılla elli yılla işe başlıyor, hatta bazen beş, on kez müebbet talebiyle işe başlıyor. Sonunda beraatle iş bitiyor. Tutuklu geçen süre de KDV'si, yanında. Tamam savcıdır, işi budur, dilediği gibi iddaname hazırlar, ceza talep eder, ama bir de insaf denilen bir şey vardır. Peki, bu şekilde işkembeden sallayan, bol keseden atan tutan savcıya bir yaptırım yok mu? Misal, HSYK boşa çıkan iddanameleri sayıp, takip etmez mi? Ve neden hakim ve savcıların taksirli suç işleme hakkı olsun ve bu konuda sorumsuz olsun? Taksirli suçlar: "Tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslekte acemilik, emir, nizam ve talimatlara uymama nedeniyle yaralamaya (TCK 459. Madde) ya da ölüme (TCK 455. Madde) neden olmak" şeklinde tanımlanır. Bu ülkede var olan bütün meslek erbabı için böyle bir suç tanımı vardır ve hekiminden tutun, berberine kadar herkes mesleğiyle ilgili olarak sorumludur da, neden hakim ve savcılar sorumsuz olsun? Özgürce suç işlesinler, iktidarın, cemaatin tetikçiliğini rahatça yapabilsinler diye mi? Bakın mahkemelerin masumları öldürdüğü, sakatladığı vakalar vardır. Bunlardan biri de Ayşe ARMAN'ın bu gün yazısına konu ettiği Nilay ÖZÇULCUDUR... Ortada çok ciddi bir insanlık dramı var ve özür bile dileyecek kimse yok? Neden hakimler, savcılar mesleklerinde acemilik, dikkatsizlik, tedbirsizlik, yasalara uymama hak ve yetkisine sahip, tam anlamıyla sorumsuz. Bu sorumsuzluk hakimlik ve savcılık mesleğinin doğasında olamaz, yok böyle bir şey. Bir düşünün bütün meslek erbapları taksirli suçlarda sorumlu, hakim ve savcıların muafiyeti var... |
Amerikan askerine çuvala 16 yıl istendi
G |
eçen yıl Bodrum'da bir Amerikan askerinin başına çuval geçirme eylemi, savcılık tarafından 'şerefe karşı suç' ve 'hürriyetten yoksun bırakma' olarak nitelendirildi ve 16 yıla kadar ceza istendi
Süleymaniye'de 11 Türk askerinin başına çuval geçirilmesine aynı şekilde yanıt vermek isteyen gençlerin Bodrum'da bir Amerikan askerinin başına çuval geçirme eylemi, savcılık tarafından "şerefe karşı suç" ve "hürriyetinden yoksun bırakma" olarak nitelendirildi.
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianamede, gençlerin 16 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
4 Temmuz 2003'te Irak'ın Süleymaniye kentinde Türk askerlerinin başına çuval geçirilerek gözaltına alınmasını protesto etmek isteyen bir grup genç, Amerikalı askere yönelik benzer bir eylem gerçekleştirdi.
Geçen sene yapılan protesto eylemi, USS Ramage adlı savaş gemisinde görevli bazı Amerikalı askerlerin Bodrum'da dolaştığı sırada düzenlendi.
Aralarında, "Bodrum Yurttaş İnisiyatifi", Türkiye Komünist Partisi ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyelerinin bulunduğu 15 kişilik grup, "Yankee go home", "Katil Amerika" sloganları atıp Jesus Salazar Munoz adlı bir askerin başına çuval geçirdi.
Protestonun ardından 8 kişi gözaltına alınırken, gençlerin olay sırasında çektiği görüntülerle kamera, fotoğraf makinesi ve cep telefonlarına el konuldu.
Olaylar sırasında, dükkanının camına "Katil Amerikalılar giremez", "Bu çarşıya ABD askeri giremez" yazılı dövizi asan 49 yaşındaki Rauf Cankurtaran da polis tarafından gözaltına alındı.
Protesto ile ilgili, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava açıldı.
İddianameye göre, Jesus Salazar Munozile ile asker arkadaşı, protestoya Bodrum'da gezerken yakalandı.
Arkadaşı tıraş olmak için berbere giden Munozile, dışarıda beklemeye başladı.
Bu sırada yanına gelen gençler, Munozile'in Amerikan gemisinden inip inmediğini sordu.
Etrafını saran grubun, "Sizi ülkemizde istemiyoruz, Amerika insan öldürüyor, defolun gidin" demesi üzerine Munozile, kaçmaya başladı.
Munozile'i yakalayan gençler başına çuval geçirdi.
Küçük düşürdüler
İddianamede, gençlerin hürriyeti tehdit ve hakaret suçunu işlediği iddia edilerek, "Mevcut delillerden, şüphelilerin olay yerinden ayrılmak isteyen müştekiyi cebir kullanmak suretiyle tuttukları, kaçmaya başladığı sırada da koşarak yakalamak suretiyle hürriyetini tehdit ettikleri, müştekinin başına çuval geçirmek suretiyle küçük düşürdükleri ve bu şekilde hakaret ettikleri anlaşılmakta" denildi.
İddianamede, olayın görüntülerinin bulunduğu hafıza kartlarının gençlere iade edilmesi istendi.
2003'e karşı tepkiydi
İddianameye göre sanıklara, TCK'nın "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunu düzenleyen 109.maddesi uyarınca 4 yıldan 14 yıla, TCK'nın şerefe karşı işlenen suçlarla ilgili 125.maddesi uyarınca 4 aydan 2 yıl 8 aya kadar ceza verilebilecek.
En üst sınırdan ceza almaları halinde sanıklar 16 yıl hapis yatabilecek.
ABD'nin 173.Hava İndirme Tugayı'na bağlı askerler, Süleymaniye'de Odierno komutasındaki operasyonla Türk askerlerini gözaltına almıştı.
Başlarına çuval geçirilen 11 Türk askeri 60 saat alıkonulmuştu.
Bu olaydan sonra, ülkesinin makamlarınca hakkında soruşturma açılmayan Odierno, birkaç yıl sonra Irak'taki Amerikan kuvvetlerinin komutanlığına getirilmiş, daha sonra da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmıştı.
-- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ikinci Mesrutiyet doneminde nazirliga getirilen bir zat,cok gecmeden yegeninin vali olarak atanmasini saglar. Karsilastiklarinda, Neyzen: -Masallah, kardesinizin oglu tipki fasulyeye benziyor. -Genc yasta vali oldu, neden fasulyeye benzesin? -Iste ben de onun icin benzetiyorum ya. Malum, fasulye de siriga sarilarak buyur... Neyzen TEVFIK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Kurmus oldugum guruba uye olun Moderasyonsuz, sansursuz ve ozgur bir guruptur. Ozgur_Gundem-subscribe@yahoogroups.com . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz. http://orajpoyraz.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder