Sevindim, mutlu oldum. Nihayet birileri itiraz etmiş oldu. Fakat hala daha milletin şerefi ve onuru konusundaki hassasiyeti yansıtacak tepkiler çok az ve cılız. Bir siz çıktınız çünkü.
Lider, millet ilişkisi tencere kapak ilişkisi gibidir. Ikisi birbirine uyumlu olur.. Bu güne kadar lider diye ortaya çıkanlar halkın ürettiği, kabul ettiği, başına taç gibi kendi kendine başına alıp koyduğu kişilerdir. Ne Menderes, ne Demirel, ne Özal, ne Çiller, ve diğerleri asla zorlama liderler değildi. Tıpkı tencere kapak ilişkisi gibiydi. Ya da toplumun bir aynası gibi.
Evet, ben hala daha aynı fikirdeyim. Bir şeref, onur zaafiyeti, sorunu var. Malesef. Ben de bundan gurur duymuyorum. Başka türlü olmasını da gönülden isterdim.
Günümüz siyaseti, popüler siyasi liderler, kadrolar, siyasetin menfaat ve suç hiyerarşisi içinde sıralanmış kadroların eline düşmüş olması, gündelik yaşamda konuştuğumuz konular bana hep bunu ispat ediyor.
Aslına bakarsanız şu meşhur BORÇLANARAK BÜYÜME safsatası tam olarak ülke ahlakının ölçüsünü bize vermektedir.
Halk çalışmadan kazanmayı seviyor, lider de ona her mahallede bir milyoner vaat ediyor.
Halk hak etmeden zengin olmak istiyor, lider ona her haneye iki anahtar vaat ediyor. Siz Tansu Çiller'in UDİDEM Projesini hatırlar mısınız?
Ya da Uzanların hesapına para yatırılmış banka cüzdanları, Turcell kontör kartları dağıtarak % 7-8'lere varan düzeyde oy almış olmasının izahı nedir sizce?
Halk ter dökmeden bir dünya devletinin vatandaşı olmak istiyor, lider de ona NeoOsmanlı'yı sunuyor.
''Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını itiyat haline getiren milletler; önce haysiyetlerini, sonra istikballerini daha sonra da hürriyetlerini kaybetmeye mahkumdurlar...'' Mustafa Kemal Atatürk |
Bu güne kadar ülkemizde halkın isteyip de alamadığı hiç birşey olmamıştır.
Köyüne doktor isteyen, doktor, imam isteyen imam, cami isteyen cami elde etmiştir.
Kim en çok neyi istediyse onu öncelikle almıştır.
Evet, halk her mahallede bir değil yüzlerce milyoner gördü.
Sıfırlar atılınca bu sayı oldukça azaldı ama, son yıllarda mahalle milyonerleri yine artmaya başladı, farkında mısınız?
Cumhuriyetin erken dönemlerinde devletin zorla okullaştırdığı köylerde okullar her zaman köyün en dışında, en uzağındadır.
Ama halk kendi yaptırdığı camiyi kent meydanının tam orta yerine kondurmayı çok önemsemiştir.
AtaTürk boşuna dememiştir;
Çalışmadan, yorulmadan rahat yaşama yolların yönelmeyin diye.
Bu eğilim taaa en başında da vardı zaten.
Ben hayıflanmaktan çok nedenlerle ilgiliyim.
Bana sorarsanız, milletin ahlak sorununun açıklaması çok kolay.
Bir millet son üçyüz yılında sürekli olarak dayak yemişse kültürel, psikolojik bir regresyon yaşaması çok kolay.
Büyük düşünürler de bazen zırvalar.
"Seni öldürmeyen şey güçlü kılar"
Böyle demiş Friedrich Nietzsche.
Zırvadır, hayatımda duyduğum en saçma laftır.
Siz hiç takla atmış bir arabanın galerideki halinden daha diri, daha canlı olduğunu gördünüz mü?
Ya da ağır, çok ağır travmalar yaşamış bir insanın daha güçlü olduğunu gördünüz mü?
Türk milleti de işte bu yüzden dayak yedikçe daha güçlü değil, daha yorgun, daha hırpalanmış, daha depressif, daha özgüveni eksik olmuştur.
Yüzlerce savaş hemen hepsi yenilgiyle sonuçlanmış.
Birkaç zafer var.
Çanakkale, Kurtuluş Savaşı, Filistin Cephesinde yaşanmış on yenilgiden bir zafer.
Bir de pat durumu var. Şerefli yenilgiler. Plevne Savunması mesela.
Ve bir de şerefsiz yenilgililer var.
Zoru görünce bir anda dağılan cepheler, yayan yapıldak sürüler halinde kaçan ordular.
Yağmalar, devletin boşalttığı alanda at oynatan güç hukuku dönemleri.
Katlim, tehcir, göç, etnik arındırma az değildir.
Bütün bunlar öldürmedi ama yordu, hırpaladı, zorladı, eskitti.
Peki ne yapmak lazım.
Nasıl ki travmalar yoruyor.
Nekahatler ve istirahatler de tedavi ediyor.
Bir hekim olarak rahatça şunu söyleyebilirim.
İstirahat hemen her türlü hastalıkta tedavinin yarısıdır.
Akıl hastalıkları, kırıklar, kalp krizleri, organ yetmezlikleri ve aklınıza ne gelirse.
Hani bir gün olur da, çaresiz kalırsanız aklınızda olsun.
İstirahat tek başına bir reçetedir.
İşte bu millet yüzyıllardır yaşadığı travmaları yine yüzyıllarca nekahat dönemi yaşayarak atlatacak.
Savaşlardan uzak kalacak, ölüm, katliam, sürgün, göç görmeyecek.
Gururlar, zaferler, başarılar yaşayacak.
Çünkü bu milletin artık yenilgiye tahammülü yok.
Evet, yüce AtaTürk bizim milletimize uzun bir nekahat dönemi fırsatı verdi.
Yavaş yavaş bitimiz kanlamaya başladı.
Dik durmaya, kendimizle gurur duymaya başladık.
Başladık ama tarih durmuyor.
Şimdi içimizde ruhunu kan tutanlar var.
Savaşlar arayanlar var.
İşte ben hep bunu anlatmaya çalışıyorum.
Türkiye nasıl II. Dünya Savaşını etrafında yaşanan kan banyosu içinde bir barış adası olarak atlattıysa, bu günleri de benzer şekilde atlatmalı.
Türk milletinin onur, şeref, ahlak konusunda bir zaafiyeti varsa, ki bence var.
Bu ancak, böyle tedavi olacak.
Travmalardan travmalara koşarak bu ülke ve halk daha iyi ve güzele ulaşmayacak.
Kişi olarak milli onur, şeref konusundaki hassasiyetinize teşekkür ediyor ve size benzer insanları daha da çok olmasını diliyorum.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Oraj POYRAZ
Sayın Bülent Esinoğlu'nun gerçekleri matematiksel olarak ortaya koyan yazısına yaptığınız bu sunuda churchill'in halkına seslenişindeki gerçekleri de çarpıtarak, içinde bulunduğumuz durumla ilgili olarak TÜRK Milletinin şeref ve onuruna dil uzatmanızı protesto ediyorum.Türk milleti bireylerden oluşur. Geçen 12 yılı aşkın süre içinde mevcut iktidarın yalan ve dine dayalı politikalarını milletimize anlatacak ikinci sınıfta olsun bir lider çıkmamıştır. Türkiye yirminci yüzyılın liderini çıkardığı için yirmi birinci yüzyılda da yeni bir lider beklemesi hayalperestlik olur.Bireyler her türlü kontrol ve denetimin kendi vergileriyle iktidar eliyle kendi aleyhine acımasızca kullanıldığı bir ortamda bir şey yapamaz.Yapmaya kakan yarın demir parmaklıklar arkasına konur. Ama bu demek değil ki TÜRK MİLLETİNİN barutu bitti. Bir atımlık barutu daima vardır ve bunu akıllıca kullanmak zorundadır. Günü geldiğinde canı pahasına kullanacaktır.Kimse TÜRK MİLLETİNİN şeref ve onurunu ucuz meta olarak algılamasın.Saygılarımla.
İlhami TANOĞLU--
6 Ocak 2015 11:00 tarihinde Oraj Poyraz <cimcime@neomailbox.net> yazdı:
--
Ekonomiyi sabote etme gücüne sahip, yabancı ortaklı stratejik kuruluşlar derhal devlet denetimine alınmalıdır.(Bülent ESİNOĞLU)
Bülent Bey'in en önemli cümlesi bu.
Alternatifini de yazmış.
Ya da boyun eğeceksiniz.
Bölünecek ve bir ABD valisinin atanmasını bekleyeceksiniz.Doğrudur, aynen de böyledir.
Ancak, halka şunu da belirtmek gerek bu mücadele gerektiren bir iştir.
Tıpkı II. Dünya Savaşı arifesinde Winston Churchill'in dediği gibi halka "Kan, meşekkat, ter ve göz yaşından başka vaad edecek bir şeyim yok.(İng. orijinal: I have nothing to offer but blood, toil, tears, and sweat.)" demek gerekir.
Halkın da böylesi bir şerefli mücadeleyi üstlenecek kadar şeref ve onuruna kıymet vermesini beklemek gerekir.
İşte sıkıntının başladığı yer burası, halkımız böylesi bir mücadeleyi sırtlayacak kadar şerefli ve onurlu değildir.
Bu konuda yanılmış olmayı çok isterdim.
Ya da birilerinin kızmasını, öfkelenmesini görmeyi çok isterdim..
Ancak, görüyorum ki, halkımız da bu görüşü paylaşıyor, artık kimse onuruna, şerefine yönelik sözler karşısında gocunmuyor.
Saygılar.
Oraj POYRAZ
L2fSIJNoA0xfSNxA
Bülent ESİNOĞLU : Batıdan gelen saldırı yeniden yoğunlaşırken…
Rusya ve Çin ekonomik sonuçları olan, yeni bir ekonomik gerçeklik inşa ederken, Batı sorunlarını silahla çözmeye çalışıyor.
Amerika'nın Rubleye saldırısının altında yatan gerçek de budur.
Ya dünya, Batının inşa ettiği finans sitemiyle( haraç düzeni) devam edecek ve istikrarsızlığın çukurunda kalacak, ya da bu haraç sistemine direnecektir.
Amerika kurduğu haraç sisteminin devamını sağlamak için üç noktadan saldırıya geçti.
-Ukrayna
-Suriye/İran/ Birleşik Kukla Kürdistan
-Pasifik
Ukrayna'da, artık bir Ukrayna devletinden söz etmek imkânsızdır. Ukrayna'da devlet koltuğunda artık bir Amerikan valisi oturmaktadır.
Rubleyi teslim almak isteyen ABD'nin, tek endişesi var.
Denk olan nükleer güçler.
Yeni örtülü savaşın, şimdilik, soğuk savaş, ticaret savaşı ile sürdüğünü söylemek yerinde olur.
Avrupa'nın Rusya'ya karşı açtığı savaş, Avrupa'nın da bir ABD projesi olduğunu ifşa etmiş oldu.
Avrupa'daki demokrasinin de, bir kurgudan ibaret olduğu ve tekellerin müsaade ettiği ölçüde özgür olduğu ortaya çıktı.
Tüm Avrupa halklarının aleyhine olan bu savaş, sadece Avrupa ve ABD tekellerinin ihtiyacıdır.
Tarihin hızlandığı bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz.
İçinde yaşadığımız 2015 yılının, bir kaos yılı olacağı, 2014 yılı işaretlerinden belliydi.
Rusya'nın, Batının bu saldırısına karşı, Avrupa'ya olan borçlarını(123 Milyar dolar) ödememesi durumunda, Avrupa bankalarının çoğu batacaktır.
Avrupa'nın bir piyon gibi kullanılması; bölge istikrarının hızla bozulmasına sebep olmaktadır.
Piyasa ekonomisi diye halklara yutturdukları sisteminde, serbest piyasa olmadığı, bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Asıl karar alıcıların, anlatıldığı gibi piyasa olmadığı, uluslararası tekeller olduğu bir kere daha kanıtlandı.
Anlayacağımız küresel masal da bitti.
Rubleye yapılan bu ani saldırıdan ders çıkarmalıyız.
Rusya gibi, 150 milyon insan kaynağı, enerjisi, kömürü, altını, kıymetli madenleri olan bir ülkenin, neden uluslararası yağmacıların saldırısından etkilendiğini anlamalıyız.
Oh olsun Ruslara diyerek bir şey çıkaramayız.
Rusya'daki oligarkların devlet üzerindeki olumsuz etkisini görmeliyiz.
Ülkemizde, 37 adet dolar milyarderi var diye övünenler, bu milyarderlerin böyle bir saldırı durumunda ülkelerine ihanet ettiklerini görmeliyiz.
Küreselleşme safsatasıyla, ulusal pazarlarınızı uluslararası tekellere açarsanız, ülkenizin değil ekonomisi varlığı tehlikededir.
Gelelim ülkemize…
Rusya 123 milyar dolar borçla bu zor duruma düştü.
Ya biz?
450 milyar dolar dış borçla olacakları, düşünmek bile istemiyorum.
Planlı ekonomi döneminde, dünya kaç kere krizlere girdi çıktı. Türkiye etkilenmemişti. Ya da çok az etkilendi.
Yağımızla kavrulup, varlığımızı ve bağımsızlığımızı koruyarak çıkmıştık.
Şimdi ise; Cumhuriyetin tüm varlıkları, yani ulusal pazarlar yabancı tekellere satılmış durumda…
Rusya'ya yapılan finans saldırısı bize yapılmış olsaydı, şimdi benzin kuyruklarında üşüyor olacaktık.
Çare ve çözüm; Acilen bölge ülkeleri ile ittifaklar oluşturup, gelecek türbülanslara karşı tedbirler alınmalıdır.
Bankaları devletleştirmek, üretim ekonomisine geçmek alınacak ilk tedbirlerdir.
Ekonomiyi sabote etme gücüne sahip, yabancı ortaklı stratejik kuruluşlar derhal devlet denetimine alınmalıdır.
Tersine de bir yaklaşım var
Uluslararası tekellerin tüm taleplerini karşılamak. Eyaletlere bölünmek ve bir ABD valisinin atanmasını beklemek.
3.1.2015, bulentesinoglu@gmail.com
Beneficium accipere libertatem est vendere
* * *
Yapilan bir lutfu kabul etmek ozgurlugunu satmaktir.
Latin Atasozu
Cocugunu yedi yasinda namaza baslatmayan, on yasinda devamli namaz kildirmayan ebeveyn buyuk bir sorumluluk altindadir.
Mehmet Sevket Eygi
Murtecilerin cok sevdigi ve onemsedigi fikir adami.
Dunyanin dort bir tarafindaki askeri mezarliklar tanrinin yanlarinda olduguna inandirilmis, beyni yikanmis olu askerlerle doludur.
George Carlin
Grup eposta komutları ve adresleri :
Gruba mesaj göndermek için...........................: ozgur_gundem@yahoogroupscom
Gruba üye olmak için : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroupscom
Gruptan ayrılmak için....................................: ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroupscom
Grup kurucusuna yazmak için : ozgur_gundem-owner@yahoogroupscom
Grup Sayfamız..............................................: http://groupsyahoocom/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyrazblogspotcom/
--
'' SİYASİ VE ASKERİ ZAFERLER NE KADAR BÜYÜK OLURLARSA OLSUN, EKONOMİK ZAFERLE TAÇLANDIRILMAZSA, MEYDANA GELEN ZAFERLER KALICI OLAMAZ, AZ ZAMANDA SÖNER. '' MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
'' SAHİPSİZ OLAN BİR MEMLEKETİN BATMASI HAKTIR; SEN SAHİP OLURSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR!! '' MEHMET AKİF ERSOY
ÜYELERİMİZİN E-POSTALARI 11-01-2009 TARİHİNDEN İTİBAREN DENETLENMEMEKTEDİR.
ÜYELERİMİZİN GÖNDERDİKLERİ E-POSTALARIN YASAL SORUMLULUĞU KENDİLERİNE AİTTİR.
YASAL OLMAYAN E-POSTALARDAN GRUP SAHİPLERİ VE YÖNETİCİLERİ SORUMLU TUTULAMAZLAR.
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "TAM
BAĞIMSIZ LİDER ÜLKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın :
AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
AtaturkMilliyetcileri-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com/group/AtaturkMilliyetcileri?hl=tr adresinde bu
grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "TAM BAĞIMSIZ, LİDER ÜLKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için AtaturkMilliyetcileri+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
--
'' SİYASİ VE ASKERİ ZAFERLER NE KADAR BÜYÜK OLURLARSA OLSUN, EKONOMİK ZAFERLE TAÇLANDIRILMAZSA, MEYDANA GELEN ZAFERLER KALICI OLAMAZ, AZ ZAMANDA SÖNER. '' MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
'' SAHİPSİZ OLAN BİR MEMLEKETİN BATMASI HAKTIR; SEN SAHİP OLURSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR!! '' MEHMET AKİF ERSOY
ÜYELERİMİZİN E-POSTALARI 11-01-2009 TARİHİNDEN İTİBAREN DENETLENMEMEKTEDİR.
ÜYELERİMİZİN GÖNDERDİKLERİ E-POSTALARIN YASAL SORUMLULUĞU KENDİLERİNE AİTTİR.
YASAL OLMAYAN E-POSTALARDAN GRUP SAHİPLERİ VE YÖNETİCİLERİ SORUMLU TUTULAMAZLAR.
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "TAM
BAĞIMSIZ LİDER ÜLKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın :
AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin:
AtaturkMilliyetcileri-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com/group/AtaturkMilliyetcileri?hl=tr adresinde bu
grubu ziyaret edin
---
Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "TAM BAĞIMSIZ, LİDER ÜLKE TÜRKİYE CUMHURİYETİ" grubuna abone olduğunuz için aldınız.
Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için AtaturkMilliyetcileri+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini ziyaret edin.
KAN
. .
Once oksuruverdim
Oksuruverdim hafiften
Derken agzimdan kan geldi
Bir ikindi ustu durup dururken
. .
Meseleyi o saat anladim
Anladim ama, is isten gecmis ola
Soyle bir etrafima baktim
Baktim ki yasamak guzeldi hala
. .
Mesela gokyuzu
Maviydi alabildigine
Insanlar dalip gitmisti
Kendi alemine
Muzaffer Tayyip Uslu
Yunan ordusu halifenin ordusu sayilir.
Hic de zararli bir topluluk degildir.
Asil kafasi koparilacak mahlukat Ankara dadir.
Teal-i Islam (Islami Yuceltme) Dernegi nin bildirisi - 1920
Dusmanlarin butun calismasi, baris esaslarinin kararlastirilacagi su siralarda memleketimizi disarida ve iceride gucsuz bir durumda birakarak istedikleri her seyi kabul ettirmeyi amacliyordu.
Gelecege yonelik cikarlarini, cesitli baskilarla butun dis ulkeleri aleyhimize cevirmekte goren bazi kurulus ve unsurlar ise, tarafimiza yoneltilen bu akimi temelinden yikmak ve butun dis ulkelerin milletimiz lehine, dusuncelerinde degi$iklikler olmasina firsat vermemek icin, tumuyle yalan olan en son Ermeni soykirimi uydurmasini duzenlediler ve acikladilar.
Ingilizler, bir yandan dis durumumuzu yeni toplu oldurme iftiralari ile sarsarak tasarladiklari Istanbul isgalini kolaylikla uygulayabilecek bir ortam hazirliyorlardi
Anadolu da yerlesmis Ermenilerin ve Rumlarin hukumet emirlerine ve milli amaclara karsi gelmedikce her turlu saldiridan korunmalari ve tam anlami ile mutlu ve rahat bir hayat yasamalari oteden beri kabul edilmis bir ana konu idi.
Kilikya ve dolaylarinda ve dogu hududumuz disindaki resmi ve resmi olmayan Ermeni kuvvetlerinin dindas ve irkdaslarimiza karsi yapilan cinayete varan saldirilari karsisinda bile, ulkemizde yasayan Ermenilerin her turlu taarruzdan korunmasini saglamayi pek onemli bir medeni gorev kabul ettik ve Anadolu nun dis dunya ile iliskisinin ke$ik oldugu bu gunlerde yuce vatan cikarlarini amaclayan onlemler icinde Ermeni halkinin esenliginin korunmasi gerekliligini butun makamlara bildirdik.
Iste, Istanbul un yabanci kuvvetlerce isgalinden bu gune kadar gecen aci gunlerinde hicbir dis ulkenin fiili korumasina erisemeyen Anadolu Ermenilerinden hicbir kisinin, en kucuk bir anlamda bile, saldiriya ugramamis olmasi, bize her nedenle cinayet yukleyen ve medeni duyarliligi kendi tekelinde sanan entrikaci Avrupalilarin yuzlerini kizartacak ve milletimizin yaradilisindan sahibi bulundugu insanlik torelerinin yucelik derecesini ispat edecek cok onemli bir konudur.
(24 Nisan 1920)
K.ATATURK
Grup eposta komutları ve adresleri :
Gruba mesaj göndermek için...........................: ozgur_gundem@yahoogroupscom
Gruba üye olmak için : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroupscom
Gruptan ayrılmak için....................................: ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroupscom
Grup kurucusuna yazmak için : ozgur_gundem-owner@yahoogroupscom
Grup Sayfamız..............................................: http://groupsyahoocom/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyrazblogspotcom/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder