Aytekin Ertuğrul : Darbe Teşebbüsünün Düşündürdükleri ve geleceğimiz-1
2016-07-18 19:16:33
Demokrasilerde darbe yolu ile iktidarların değiştirilmesi asla ve asla hukuki ve anayasal yol değildir. Kabul edilemez. Bu işin alfabesidir. Ama demokrasilerde çoğunluğun azınlığa saldırması onu yok sayması bir tek kişiye bile olsa insan haklarına aykırı davranması da Asla ve asla söz konusu değildir ve kabul edilemez. Artık Türk milleti biliyor ki:14 Mayıs 1950 tarihi demokrasiye paydos tarihidir. Neden bu böyledir. O tarihte demokrasi maskesi takmış dâhili ve harici bedhahlar iktidara gelerek insan haklarını ihlale başlamışlardır da ondan. Bunu ben mi söylüyorum. Hayır. Bakalım kim söylüyor? Eğer bir iktidar insan haklarını tanımaz baskı rejimi kurarsa o memlekette demokrasi yürümez. Demokratik rejim dedik. Demokratik rejim kurulmuştur. Demokratik rejim istikametinden ayrılıp baskı rejimi kurmak tehlikeli bir şeydir. İsmet İnönü. Peki, demokratik rejimden ayrılmak ve baskı rejimi kurmak nedir? Onu da Sayın İsmet İnönü açıklıyor. Altın ve döviz fiyatlarının daima, yükselme suretinde bir istikametten bir türlü ayrılamaması ( Tıpkı bu gün gibi) iktisaden zayıf tabakaların her gün biraz daha sefalete uğraması. Hükumete itimadı kıran başlıca amillerdir. İsmet Paşa bununla da yetinmiyor ve diyor ki:
Enflasyon politikası, iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle takatından düşürerek 1952 sonbaharı başlarında memleketi tam manasıyla iflassa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz.
"Durum ve Gidiş" Demokratik değildir. Hukuk devleti ilkelerine uygun değildir. Ne zamandan beri? 14 Mayıs 1950 den beri. 14 Mayıs 1950 tarihinde 280 kuruş olan bir ABD doları bu gün 3.000.000 TL yi de delerek ilerlemektedir. Demokrasiye hukuka Anayasal ilkelere insan haklarına aykırı olan şey de bu uygulamadır. Türk yazar ve bilim adamları bu uygulamaya " BÜYÜK İHANET" adını vermişlerdir. Bu büyük ihanete karşı oluşan reaksiyonlar ise "Millî Reaksiyonlardır" Şimdi gelelim son darbe teşebbüsüne. Siyasi olaylar bir birini tamamlar ve gerektirir. Bu olaya siyaset dilinde"Determinizm" denilmektedir. AKP iktidarının hiçbir uygulamasının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına hukuk devleti esaslarına laiklik ilkesine, " Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesine uygun olmadığı ne yazık ki T.C. Anayasa Mahkemesince karar altına dahi alınmış olan açık bir olgudur. Bu gün ulaştığımız durak sözü edilen uygulamaların bir sonucudur.İşte AKP nin karnesi:
2004 te bir çeyrek altın 24.000.000 TL idi. Bu gün 198.000 000 TL dir. Artış %800 dür
2004 te bir Gram altın 18.000.000 TL idi. Bu gün 118.000 000 TL dir. Artış %650 dir.
2004 te bir ABD Doları 1.320.000 TL idi. Bu gün 2.980.000 TL dir artış %125 tir.
2004 te hazinemizin altın alım gücü 7.340.000 Kg altın iken 2015 te 4.836.000 kg a düşmüştür. Düşüş %65 tir.
2004 ten bu yana yapılan açık bütçelerle toplamda 469 Katrilyon YTL Türk Milletinin cebinden zorla alınmıştır
Bu kadar ağır tahribata Cumhuriyetimiz ve insanlarımız dayanamaz. Bu kadar ağır gidişe evet diyemez. İnsanları hukuk dışı müdahalelere iter. Her zaman yazdığımız gibi yapılacak şeyler bellidir. DENK bütçeye ve laik eğitime dönmektir. 15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlar bize bir ders verirse bir değeri vardır. Aksi halde her zaman olduğu gibi " Durmak yok yola devam" denilirse ki verilen beyanatlara bakarsak denilecektir. Bu yol çıkar yol değildir. TBMM işe el koymalıdır. Bu gibi dar geçitlerden pati hükumetleri ile geçilemez. Hele hele Anayasamıza, bilimi temel alan yüce dinimize uymayan AKP hükumetleri ile hiç geçilemez. Bu yoldan kardeş kavgasından kandan başka bir şey çıkmaz. Dökülen kanlar ölen canlar bizimdir. Bu insanlar eğer DENK bütçe ve Laik eğitim uygulaması olsaydı kışlalarında askerlerinin düşmana karşı eğitim görevlerinin başında olacaklardı. Dost acı söyler. Acı söylemiştir. Çünkü acı ve üzüntüden başka bir şey söylemeye imkan yok. Türk milleti er veya geç bilime tarihe hukuka yüce dinimizin bilim ilkelerine dönecektir. Başarılar dilenir.
a45UyF587661-160719160920 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poyraz@openmail.cc
2016/07/19 21:20 2 65 adaletvekalkinma@yahoogroups.com
Butun dinlerin viruslerin salginina cok benzer bir akil hastaligi oldugunu dusunuyorum.
Din mukemmel bir kulturel yapi.
Ama bu onu gercek yapmiyor ve beni gercek ilgilendiriyor.
Cicek virusu mukemmel bir virus.
Isini cok guzel yapiyor.
Ama bu onun iyi oldugu, ve yok olmasini istemedigim anlamina gelmiyor
Richard Dawkins
MAIDE - 69 Fakat inananlar, Yahudiler, Sabiiler ve Hiristiyanlardan Allah a ve ahiret gunune inanan, iyi isler yapana korku yoktur, onlar uzulmeyeceklerdir. Ayni hukum BAKARA - 62 de de gecmektedir.
***
AL - IMRAN - 85 ise Kim Islamiyetten baska bir din ararsa onunki kabul edilmeyecektir.
O ahirette de kaybedenlerdendir. denilmektedir.
EINSTEIN ve MUSEVILIK
Benim icin Yahudilik tum diger dinler gibi en cocukca batil inanclarin vucut bulmus halidir.
For me the Jewish religion like all others is an incarnation of the most childish superstitions.
Kaynak: Albert Einstein in a letter to Beatrice Frohlich, December 17, 1952; Einstein Archive 59-797; from Alice Calaprice, ed., The Expanded Quotable Einstein, Princeton, New Jersey: Princeton University Press, 2000, p.217.
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder