14 Kasım 2017 Salı

MARUNİ PATRİĞİ RAİ: SUUDİ ARABİSTAN BİR KEZ DAHA LÜBNAN’I YÜZ ÜSTÜ BIRAKMADI

Waaoooov bu ne samimiyet.

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0yraz@neomailbox.net / oraj.poyraz@openmail.cc / oraj_poyraz@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      


MARUNİ PATRİĞİ RAİ: SUUDİ ARABİSTAN BİR KEZ DAHA LÜBNAN'I YÜZ ÜSTÜ BIRAKMADI

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Rai, Suudi Arabistan'a yönelik tarihi ziyaretine dün başladı. Rai, Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile bugün bir toplantı gerçekleştirecek.

Salı, 14 Kasım 2017 14:19

Lübnan Maruni Patriği Mar Beşara Rai ve beraberindeki heyet Kral Selman Hava Üssü'ne özel bir uçakla geldi. Rai, Suudi Arabistan Körfez İşleri Bakanı Tamer el-Sabhan tarafından karşılandı. Ardından dün akşam saatlerinde Riyad'daki elçilik binasında Lübnanlı bir grupla bir araya geldi. Er-Rai'nin ziyareti sırasında Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile de görüşeceği belirtildi.

Asharq Al-Awsat'ta yer alan habere göre Patrik Rai, Lübnan'dan ayrılmadan önce havalimanında yaptığı konuşmada ziyaretin 2013'ün başında yapılmasının düşünüldüğünü ancak bazı sebeplerden dolayı gerçekleştirilemediğini belirtti. Patrik, "Ziyaret, bugün Lübnan'da yaşadığımınız olaya dair tarihi ve önemli bir yer tutuyor. Bütün Lübnanlıların gözleri burada. Zira Suudi Arabistan tarihsel olarak sadece iyi işlere imza atmıştır. Bu özel dostluk sürecinde Suudi Arabistan her zaman siyasi, ekonomik, sosyal, güvenlik ve kalkınma konularında Lübnan'ın yanında olmuştur" ifadelerini kullamdı.

Suudi Arabistan'ı ziyaret eden ilk Maruni Patriği olmaktan gurur duyduğunu söyleyen Patrik, "Atalarımız olan Patrik Maoushi, Patrik Khreish ve Patrik Sfeir döneminde Suudi Arabistan'daki patrik ve krallar arasında yazışmalar gerçekleşmişti" dedi.

Suudi Arabistan ve Lübnan arasındaki "dostluğu" tarihsel olarak nitelendiren Rai, Suudi Arabistan'ın bir kez daha Lübnan'ı yüz üstü bırakmadığını kaydetti. Suudi Arabistan'da bulunan Lübnanlıların Kral'a sevgi ve saygı duyduklarını, gelenek ve yasalarına da bağlı olduklarını vurguladı.

Lübnan Maruni Patriği Rai, Lübnanlı bir grup ile dün akşam saatlerinde gerçekleştirdiği görüşmede ise Suudi Arabistan'ın, ekonomik ve siyasal açıdan Lübnan'ı desteklediğini ve ülkeye birçok katkıda bulunarak güvenlik ve istikrarın güçlenmesine yardım ettiğini aktardı.

Patrik görüşmede, bugün düzenlenecek toplantılarda Suudi liderlere, "siyasi ve ekonomik olarak yaşanan tüm zor koşullarda Lübnan'a verdikleri büyük desteklerden ötürü" teşekkür edeceğini de vurguladı. Suudi Arabistan ve Lübnan arasındaki kardeşliği ve dostluğu koruyacaklarını belirten Rai, "Suudi Arabistan, tarih ve krallıkları boyunca diğer patrikle daima temas halindeydi. Ve iyi ilişkilerini de sürdürmeye devam edecek" şeklinde konuştu.

Lübnan'ın küçük bir ülke olduğuna dikkat çeken Rai, buna rağmen ülkenin Arap bölgesinde Hristiyanlar ile Müslümanlar açısından mezhep ve bölgesel ırkçılığa sahip olmayan büyük bir mesaj görevi üstlendiğini vurguladı. Rai, Lübnan'ın zor fakat bir o kadar da güzel bir ülke olduğunu belirterek, "Özgürlük, adalet, yönetim ve yasalarda eşit değerlere sahip, kin ve nefret barındırmayan evrensel bir ülkedir" ifadesini kullandı.

Patrik Rai, Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prensi ile görüşmeden, herhangi bir topluluk veya elçiliğin toplantı ya da tören düzenlemesine izin vermezken, Kral Selman'ın izniyle bölgede kendisi için bir tören düzenlendi. Törende, "Bu güzel ülkeye yönelik böyle güzel bir ziyaret hayal etmemiştim" diyen Patrik, Suudi Arabistan'ın kendisi için tüm pencerelerini, kapılarını, topraklarını ve kalplerini açtığını vurguladı. Patrik ayrıca, bu durumun "iki ülke arasındaki kardeşlik ve dostluğun tarihte kök saldığını gösterdiğini" dile getirdi.

http://haber.sol.org.tr/dunya/maruni-patrigi-rai-suudi-arabistan-bir-kez-daha-lubnani-yuz-ustu-birakmadi-217109

 
a45UyF587661-171115000037 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/11/15  00:05 1  39  3-ekim-dernegi@googlegroups.com


 

Ilmin veraseti olmaz, olulerinizin kemikleriyle ovunemezsiniz.

Hz.Ali

Risale-i Nur kitaplari bir cesit tanri(ilah) gibidir: Onlarin insanlari ve canlilari koruduguna, gerekirse zarar verdigine inanir ve bu konuda yuzlerce ornek verir.

(Barla Lahikasi 166) (Emirdag Lahikasi-1 162)

Muhammed in Seytani Direge Baglamaktan Vazgecmesi

A raf suresinin 27. ayetinde, seytandan soz edilirken: ...Sizin onlari gormeyeceginiz yerlerden,o ve toplulugundan olanlar, sizi gorurler. deniyor.
Bundan su cikiyor acikca:
- Seytan ve toplulugundan olanlar, insanlari gorurler.
- Insanlarsa ne seytani, ne de onun toplulugundan olanlari gorebilirler.
Seytan ve toplulugu ( huve ve kabiluhu ) anlatiminin kapsami icinde, Kur an yorumculari, cin leri de gorurler. ( Bkz. Taberi, Camiu l-Beyan fi-Tefsiri l-Kur an, 8/113, F. Razi, e t-Tefsiru l-Kebir, 13/54.)
Boyleyken, Elmali Hamdi Yazir, mufessirin (Kur an yorumculari) demislerdir ki bundan, insanin seytani hic goremeyecegi zannedilmemelidir... diyor. (Bkz. Hak dini Kur an Dili, 3/2147.)
Oysa, ayetteki acik anlatim nedeniyle, Kur an yorumculari nin tumu bu gorusu paylasmaz. (Bkz. Taberi, ayni yer; F. Razi, ayni yer; Celaleyn /132;Tefsiru n-Nesefi, 2/50.)
Fahruddin Razi, su nedenlerle cin lerin, seytan larin insanlara gorunmemesi gerektigini yazar: ( Bkz. F. Razi, ayni yer.)
Baska kiliklara burunerek bile olsa cin-seytan insana gozukur olsa:
- Insan ornegin karisinin, cocugunun, gercekte cin oldugunu dusunebilir.
- Insan her gordugu kimse icin de bu saniya (cin oldugu sanisina) kapilabilir.
- Ve boylece kimseye guven kalmaz.
-.........
Gelin gorun ki, Muhammed, SEYTAN i, CIN i, hem de somut bir bicimde gordugunu soyler:
Seytani yere yatirdim, boguyordum
Nesei nin Aise den aktardigi bir hadise gore Muhammed soyle der:
Namaz kilarken seytan geldi. Hemen yakaladim, yere yatirdim, boguyordum onu. O denli ki, onun dilinin soguklugunu elimin uzerinde duydum. .
Ibn Teymiyye, bu hadisi saglamlikta Buhari nin kosullarini tasidigini belirtir. (Bkz. Takiyyundin Ibn Teymiyye, Izahu d Delale fi Umumi r-Risale, Misir, 1369, s. 41. Bu hadis icin ayrica bkz. Kamil Miras, Tecrid-i Sarih Ter., 288 no. lu hadisin izah indaki 2 no.lu not.)
Seytanin yatirilmasi , bogulmasi ve dilindeki sogukluk, bu soguklugun elde duyulmasi , bes duyu icine giren,somut durumlardir. Muhammed in seytani bogarken onun salyasinin eline bulastigini, elinde bunu duydugunu (hissettigini) anlattigi da aktarilir. ( Bkz. Ahmet Ibn Hanbel, Musned, 3/82.)
Cinin-seytanin direge baglanmasi
Ayni hadiste, Muhammed in seytani yakaladiginda, bir direge baglamakistedigin, buna guc yetirebildigini, ama bu tur seylerin Suleyman peygambere ozgu kalmasi gerektigini dusunup direge baglamaktan vazgectigini anlattigi belirtilir. Yine bu hadiste Muhammed in ...Direge baglardim ve Medine cocuklari onunla oynarlardi yoksa. dedigi de aktarilir. (Bkz. Ayni kaynaklar) Bu hadis, Buhari nin ve Muslum in e s-sahihlerinde de -biraz degi$ikliklerle- yer aliyor. Muslim deki bir aktarmaya gore Muhammed soyle anlatmakta:
- Tanri dusmani Iblis, yuzumu yakmak amaciyla, bir ates aleviyle geldi. Bu nedenle ben uc kez: Senden Tanri ya siginirim! dedim. Sonra Tanri nin tam lanetiyle seni lanetlerim! diye ekledim. Yine uc kez. Geriye gitmedi. Yakalamak istedim sonra. Tanri ya anticerek soylerim ki, kardesimiz Suleyman in (bu tur seyleri yapmanin kendisine ozgu kilinmasina iliskin) istegi olmasaydi baglanacakti o. Ve Medine halkinin cocuklari onunla oynayacaklardi. (Bkz. Muslim, e s-Sahih, Kitabu l-Mesacid/40, hadis no: 542.)
Bir baska aktarmaya da, Buhari ve Muslim, birlikte soyle yer verirler:
Dun gece, CINLERDEN IFRIT, namazimi bozdurmak icn bana ansizin saldirdi. Tanri, bana, onu yakalama olanagi verdi. Ve onu, Mescid in direkelrinden bir direge baglamak istedim. Sabah olunca, tumunuz ona bakip seyredesiniz diye... Ne var ki, kardesim Suleyman in: Tanrim beni bagisla, bana benden sonra kimsenin ulasamayacagi bir egemenlik ver! (Sad, ayet:35) bicimindeki sozunu animsadim (ve onu direge aglamaktan vazgectim). (Bkz. Buhari, e s-Sahih, Kitabu s-Selat/75; Tecrid, hadis, no: 288; Muslum, e s-Sahih, Kitabu s,Selat/75; Tecrid, hadis no: 288; Musluim, e s-Sahih, Kitabu l-Mesacid/39, hadis no: 541.)
Cin-seytan icin, hadislerde baska somut seyler de anlatilir. Ornegin Seytanin zart diye sesli olarak yellenmesi.
Seytan zart diye ses cikararak yellenir
Muhammed in soyle dedigi aktarilir:
Namaza cagrildiginda (ezan), SEYTAN geri geri gidip uzaklasir. VE ZART (zurat) diye sesli yellenerek gider. Ezan sesini isitemeyecegi yere degin uzaklasir... (Bkz. Buhari, e s-Sahih, Ezan/4; Tecrid, hadis no: 360; Muslim, e s-Sahih, Kitabu s-Selat/16-19 hadis no:389.)
Kimileri bunun bir temsil oldugu gorusunde. (Bkz. Kamil Miras, bu hadisin Izahindaki 2 no lu not.). Ne var ki, temsil icin seytanin yellenirken zart diye ses cikardigini soylemeye gerek olmadigi dusunulebilir.
Su da var: Muhammed, cinin-seytanin, yemesinden-icmesinden soz eder. (Bkz. Muslim, e s-Sahih, Kitabu l Esribe/102-106; hadis no: 2017-2020.)
Ibn Melek de Nevevi ye dayanarak bu yeme-icmenin gercek anlamdaki bir yeme icme oldugunu savunur. ( Bkz. Mebakiru l-Ezhar fi Serhi Mesariki l-Envar, 1/100.)
Yemesi-icmesi olanin, sesli olarak yellenmesi de dogal degil mi? Yani Muhammed in sozlerini tevil etmeye gerek bulunmamakta.

Turan Dursun, Din Bu 2 - Hz. Muhammed Sayfa 133-135


Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gundem@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz : http://orajpoyraz.blogspot.com/

BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder