Günümüz mahkemeleri de farklı mı sanki?
Suçun kanıtlanması için ölene kadar işkence.
Suç işkenceyle itiraf ettirilirse yine ölene kadar işkence.
Masum ve canlı olarak mahkemeyi terk etme imkanı yok.
Bir de fikir suçu yargılaması var.
Bu da çok benzer.
Ülke çapında örgütlü bir suç uydur, dilediğin insana bu suçu at.
Sonrasını ülkemizin kurmaca mahkemeleri halledecektir.
Doğal hakim ilkesi diye bir şey var.
Ki bu bizde asla olmayan bir şey.
- Devam etmekte olan davaları hakimleri değiştirilemez.
- Belirli zanlılar için özel mahkeme kurulamaz.
- Zanlılar arasında öznel gerekçelerle ayrım yapılamaz, ideolojik ayrım yapılarak, özel olarak oluşturulmuş mahkemelere yönlendirilmesi olamaz.
Gerek adli, gerekse yüksek hukuk mahkemelerinde bazı mahkemeler özellikle belirli siyasi davaları karara bağlamak için kurulmuştur.
Bunların hakimleri özellikle ideolojik ölçülere göre seçilmiştir.
Davalar dağıtılırken, zanlılar siyasi gerekçelerle seçilerek bunların davaları çeşitli zorlamalarla bu mahkemelere yönlendirilir.
- Mahkeme heyetine telkinde, teşvikte, tehditte bulunulamaz.
Bizde olmaması gereken her şey oluyor, olması gerekenler de olmuyor.
Haa bir de suçsuzluk karinesi var.
Eski Roma, Mecelle ve daha önce yaşanmış bütün devletlerde az çok sözü edilen bir ilke.
Zanlılar mahkum edilene kadar suçlu muamelesi görmez.
Şu tek tip elbise meselesini hatırlayın.
Suçlular ilkesel olarak tutuksuz yargılanır ki, bizde yalnızca adi suçlular tutuksuz olarak yargılanır.
Siyasi, fikir suçlarından yargılananlar beraat etseler bile en az beş yıl içeride yatmış olurlar.
İşkece mi, o da var.
Zanlı ve mahkumları çıplak arama, arama yapma bahanesiyle sıra dayağına çekmek, hatta ölümüne sebep olma, itiraz edenleri hücre hapsine tabii tutmak, mahkumları yakınlarından uzak cezaevlerine sürmek.
Bunlar olağan, gündelik şeyler.
Bu günlerin hesaplarını vermek inanın günümüz siyasileri, kadroları için çok zor olacaktır.
Bu kadroların ardında duran halk kesimi de ya mahcup olacak, ya da ortaya içinden çıkılması imkansız bir ikilik çıkacaktır.
Kolay değil, ülkenin bir kesimi en ağır, en fütursuz, en cüretkar, en ahlaksız, en ilkesiz şekilde apaçık ahlaksız, ilkesiz, millet ve milliyet karşıtı, işbirlikçi, vatan haini olan bir kadroya defalarca destek vermiştir.
Halk arasında bu gün ortaya çıkan ikilem elbette büyük ihtimalle kalıcı olacaktır.
Çalıyorsa çalıyor, bizden çalıyor, sana ne.
Çalıyor ama din için, İslam için çalıyor.
Çalıyor ama çalışıyor.
Gibi apaçık ahlaksız olan sloganları hiç utanmadan söyleyen halk kitlesinin elbette işler bittikten sonra gerçekle yüzleşmesi hayli zor olacaktır.
Ancak, ben şunu gördüm, Anadolu'nun sözde Türk halkı çok hazımlıdır, geçmişte de böyle olmuştur.
Yarın işlerin apaçık boka sardığını görünce halkın büyük bölümü inkarcılardan olacaktır.
Ben orada değildim, ben onlardan değildim, beni kandırdılar, beni aldattılar, ben saftım ve bunun gibi.
Bahaneler hiç bitmemiştir, bitmez de.
L2fSIJNoA0xfSNxA
ENGİZİSYON !
Tanım : ortaçağda batı ülkelerinde Katolikliğin katı inançlarına karşı gelenleri sapkın sayarak cezalandırmak için kurulan kilise mahkemesi.
Engizisyon mahkemeleri Ortaçağ' da uyguladıkları akla mantığa sığmayacak yöntemlerle uyguladıkları işkencelerle hafızalarda derin izler bırakmışlardır.
Engizisyon mahkemeleri Ortaçağ Avrupası' nda kurulan katolik kilisesinin dini inançlara karşı gelenleri cezalandırmak amacıyla kurduğu kilise mahkemeleridir. Engizisyon mahkemeleri ile katolik kilisesi dini inançlara karşı gelmeleri katolik kilisesinin uygulamalarına karşı gelmeyi engellemeyi amaçlamıştır. Kilisenin baskıcı düşünce sistemine karşı çıkılması engellenmek istenmiştir. Karşı çıkanlar en ağır cezalara çarptırılarak çeşitli işkenceler uygulanmıştır. İlk Engizisyon Mahkemesi 9. Grogory tarafından 1203 yılında Fransa da Toulouse da kilise ve dine hakaret edenleri engellemek ve cezalandırmak amacıyla kurulmuştur.
Engizisyon Mahkemeleri kilisenin başkanlığında toplanırdı ve kilisenin öğretilerine karşı çıkanlar ağır cezalara çarptırılmıştır. Bir nevi insanlar çeşitli işkencelerle korkutularak kilisenin kararlarına karşı çıkmaları engellenmeye çalışılmıştır. Kimse kilisenin öğretilerine karşı çıkmayı göze alamazdı. Çünkü çok ağır cezalar verilir ve acımasızca akla hayale gelmeyecek işkenceler uygulanırdı. Engizisyon Mahkemeleri uyguladıkları acımasız işkence yöntemleriyle uzun yıllar hafızalardan silinmemişlerdir. Akla mantığa sığmayacak işkence yöntemleri mevcuttu; hatta suçlu bulunan kişi ölmüşse mezarından çıkarılarak işkence edilebileceğine inanılırdı.
Engizisyon Mahkemeleri gerek kararlarıyla gerekse dini gücüyle Avrupa' da uzun yıllar adından bahsettirmiştir. Uzun yıllar insanların korkulu rüyası haline gelmiştir. Engizisyon mahkemelerinin uyguladığı birçok işkence yöntemi mevcuttu. Tabi bu yöntemler arasında en korkutucu olanı ve adından en çok bahsettireni; "BÖĞÜREN BOĞA" yöntemidir. Bu yöntemde suçlu; metalden yapılmış boğanın karnına konuyor ve ateşe tutularak canlı canlı yakılarak öldürülüyordu. Bu yöntemde suçlu bulunan kişi çok büyük acılar çekerek yavaş yavaş bağıra bağıra can vermekteydi.
Boğarak öldürme kırbaçlayarak öldürme aç ve yırtıcı hayvanların önüne canlı canlı atılarak öldürme gibi aklınıza gelebilecek tüm işkence ve ölüm çeşitleri engizisyon mahkemelerinde uygulanmaktaydı. Canlı canlı testereyle suçluyu ortadan ikiye ayırmakta Engizisyon mahkemelerinin uyguladıkları yöntemlerden biriydi.
Kaynakça:
google dünyayı sarsan olaylar
a45UyF587661-180208142300 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2018/02/08 19:49 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Dua et. Buyuk guc verir.
Anonim Nasihat
Bakara-106 Herhangi bir Ayet in hukmunu yururlukten kaldirir veya unutturursak, onun yerine daha hayirlisini veya benzerini getiririz. Allah in herseye gucunun yettigini bilmezmisin?
Bakara-106 da boyle soylenirken, asagidaki Ayet lerde farkli soylenir;
Fatir-43 ... Hayir! sen Allah in kanununda degi$iklik bulamazsin. Sen Allah in kanununda asla bir doneklik bulamazsin. - Fetih-23 ... Allah kanununda hicbir degi$iklik bulamazsiniz. Ayrica Yunus-64, Fetih-23, En am-115, Ahzab-62 de de ayni hukumler bulunmaktadir.
Milleti kurtaranlar yalniz ve ancak ogretmenlerdir.
K.Ataturk
Senin asrinda yasamadigim icin icin uzgunum ey Muhammed (s.a.v.). Ogreteni ve nesredeni oldugun bu kitap senin sozlerin degildir. Bunun Allahtan geldigini inkar etmek, mevcut ilimlerin yanlisligini ileri surmek kadar gulunctur. Bunun icin insanlik senin gibi secilmis bir kudreti bir defa gormus bundan sonra goremeyecektir. Ben huzuru mehabbetinde kemal-i hurmetle egilirim.
Prens Bismark
Dip Not: Meger Prens Musluman olmus da haberimiz yokmus. Bak sen su ise...
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder