Kitabın adı Nazilerin Hayalindeki Atatürk (Atatürk in the Nazi Imagination, yazan Stefan Ihrig.
Ve bu kitapla birlikte ülkemizde ve diasporasarada yaşayan açık ya da kripto bütün soykırım iddiası sahibi Ermeniler, Rumlar ve diğer işbirlikçi hainlerin dişlerine kan değmiş.
Kitabı adeta Atatürk'ün Hitlerin suç ortağı, yardakçı ve yatakçısı olduğunun delili sayıyorlar.
Kitap gerçekte tarihi bir vesika değil, aslında bir tarih kitabı da değil.
Kitap çağdışı politikacıların Atatürk'den ve onun bağımsızlık mücadelesinden, başarılarıdan ne derece etkilendiğinin örneklerini vererek, Atatürk'ün çağdaşı diktatörlerin işledikleri suçları Atatürk'e yamamaya çalışan bir tersine tarih yazma çabası.
Tersine çünkü gözlemlerden fikirlere değil, tam tersine fikirler/önyargılardan gözlemlere yönelerek bir tarih anlatma mizanseni.
Bu günlerde çok popüler.
Ve bu kitaba gösterilen ilgi aslında bir tür miyar.
Kimler bir milletin bağımsızlık mücadelesinden rahatsız oluyor, bunun övünç ve gönencinden huzursuz oluyor anlıyoruz.
L2fSIJNoA0xfSNxA
'HİTLER ATATÜRK HAYRANIYDI' DENİLEN KİTAPTA NE ANLATILIYOR?
01/12/2014
Adolf Hitler'in Mustafa Kemal Atatürk'e duyduğu hayranlığa dair belge ve iddiaları derleyen yeni bir kitap yayımlandı. Stefan Ihrig'in kaleme alığı 'Nazilerin Hayalindeki Atatürk (Atatürk in the Nazi Imagination)' isimli kitapta Hitler'in 1'inci Dünya Savaşı sonrasında Atatürk'ün Anadolu'da verdiği mücadeleden ve bazı politikalarından ilham aldığına dair tezler sıralanıyor.
Kitapta 'çaresiz ve perişan haldeki' Almanya'nın gözünde Türkiye'de yaşananların 'milliyetçi bir hayalin gerçekleşmesi' olarak algılandığı belirtiliyor; tarihsel bir perspektiften savaş sonrası 'küllerinden doğmak isteyen' Almanların kurtuluş mücadelesini kazanan bir Türkiye'ye nasıl baktığı anlatılıyor.
Yıldıray Oğur ve Hilal Kaplan'ın da gündeminde
Harvard Üniversitesi Yayınları tarafından 27 Kasım 2014'te yayımlanan kitap hükümete yakın yazarlar tarafından da adeta altın madeni muamelesi gördü. Türkiye gazetesinden Yıldıray Oğur iki gündür köşesini bu kitaba ayırırken bugün Yeni Şafak'tan Hilal Kaplan da aynı konuyu ele aldı. İki yazar da Hitler'in Atatürk hayranlığını 'Atatürk'ün suçuymuş' gibi lanse ederek dillerine doladı.
Amerikan haber sitesi Daily Beast'in derlemesine göre kitapta öne çıkan belge ve iddialar arasında şunlar yer alıyor:
'Hitler ve Goebbels kişisel olarak hayrandı'
ataturk kitap Hitler iktidara yükselirken İtalyan diktatör Benito Mussolini'yi değil Atatürk'ü örnek aldı. Öyle ki Türkiye'yi kendisinin 'parlayan yıldız'ı olarak görüyordu.
Naziler 'Türk Ulusal Hareketi'ni model aldı; Hitler ve propaganda bakanı Joseph Goebbels Atatürk'e kişisel hayranlık besliyordu.
1'inci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanlar özellikle de ülkedeki muhafazakar kesimler Paris Barış Konferansı'nda kendilerine adil davranılmadığına hatta bürokratlar ve Berlin'deki azınlıklar tarafından ihanete uğradıklarına inanıyordu. 1'inci Dünya Savaşı'nda kendileri gibi yenilgiye uğrayan Türklerinse Sevr Anlaşması'ndan sonra 'küllerinden doğması' Almanları derinden etkiledi.
Ihrig bu konuda şu ifadeleri kullanıyor: "Çaresiz ve perişan haldeki Almanya'nın gözünde bu durum milliyetçi bir hayalin gerçek olması ya da daha ziyade bir tür aşırı ulusal bir pornografiydi. ''
'Aşk hikayesi' yaşanıyordu
Alman gazeteleri 29 Haziran 1919'da Paris'te imzalanan ve toprak kaybedip devasa bir tazminat ödemek zorunda bırakan Versay Barış Anlaşması'nı manşetlerine taşımıştı. Sadece iki gün sonraysa Daily Beast'in deyimiyle 'Mustafa Kemal Paşa'yla bir aşk hikayesi' başladı. Türkiye Atatürk ve Kurtuluş Savaşı'na dair haberler gazete manşetlerine yükseldi.
Nazi gazetesi özel ilgi gösterdi
Sonraki dört buçuk yıl boyunca muhafazakar Kreuzzeitung gazetesinde Türkiye hakkında tam 2 bin 200 parça haber veya analiz yayımlandı.
Nazi bağlantılı Heimatland gazetesi 1 Eylül-15 Ekim 1923 arasında sayfalarının sekizde birini Atatürk'e ayırdı.
'Sert' yöntemini taklit etmek istediler
Bu dönemde Almanya çapındaki gazeteler Türkiye'den Almanya'nın 'rol modeli' diye söz ediyor milliyetçi kanaat önderleri Anadolu'nun 'Bize istediğimizi verin yoksa savaşmaya devam ederiz' yollu müzakere taktiğini yüceltip Almanya'nın 'İtilaf Devletleri'ne boyun eğdiğini savunuyordu.
Ihrig kitabında Almanların gözünden Türkiye'de yaşananları şöyle açıklıyor: "Türkiye'nin devrimi revizyonist bir milliyetçi rüyanın gerçeğe dönüşmüş haliydi. Hatta savaş alanında güç yoluyla ve efsanevi dönemeçlerden geçilerek sağlandığı için bu rüyanın fetişleşmiş bir versiyonu gerçeklemişti. ''
Ankara-Münih benzetmesi
Kitaba göre Alman muhafazakarlar o dönemde Türkiye'ye ulusal kaderinde aktif bir rol üstlendiği için övgüler düzüyordu. Atatürk'ün birleşik bir ulusal mücadele başlatmak için İstanbul'u değil Ankara'yı seçmesi de onlar için önemliydi. Zira Hitler ve müttefikleri de hareketlerinin çıkış noktasını Berlin değil Münih olarak görüyordu. Kitaba göre sonradan Atatürk'ün hayat hikayesi de bir 'Führer'in önemini anlatmak için kullanılacaktı.
'Mussolini değil Atatürk'
Kitapta Hitler'in iktidar yolunda Mussolini'den etkilendiğine dair yaygın bir kanı olduğuna dikkat çekilse de şu ifadelere yer veriliyor: "Mussolini'nin faşist İtalya'nın sonradan kazanacağı öneme dayanarak Almanya üzerinde sahip olduğu varsayılan rol modeli işlevi birçok yazarın İtalya'yı gereğinden fazla önemsemesine yol açtı. Bu nedenle çok az tarihçi Atatürk'ten darbe öncesi atmosferin bir parçası olarak söz eder. " Ihrig bu noktada Mussolini'nin de kendisine 'Milanolu Mustafa Kemal' dediğini yazıyor.
Ihrig'e göre Nazilerin iki gazetesi Heimatland ve Völkischer Beobachter 1921 kadar erken bir tarihte 'Türk yöntemleri'ni savunuyordu. Buna göre Naziler Türkiye'nin bağımsızlığının ancak savaşla mümkün olabildiğine dikkat çekiyor Atatürk'ün azınlıklara ve muhaliflere yaptığı baskıyı hatırlatıyordu.
Nazi ideologlarından özel ilgi
Kitaba göre Nazi ideologlarından Hans Trobst Türkiye'nin Ermeniler ve Rumlar gibi 'kan emici'ler ve 'parazitler'den 'ulusal arınma' süreci hakkında yazılar kaleme almıştı. Trobst daha sonra Türkiye hakkındaki yazıları okuması için Hitler'le tanışmaya çağırıldı. Kitapta Hitler'in sekreterinin bizzat aşırı sağcı lider adına Trobst'a bir mektup gönderdiği de belirtiliyor. Buna göre mektupta "Sizin Türkiye'de tanık olduğunuz şey bizim kendimizi özgürleştirmek için gelecekte yapmamız gereken şey" deniliyordu.
'Birahane Darbesi Atatürk'ten esinlendi'
Kitapta Türkiye'nin 'yöntem'lerine duyulan ilginin Hitler'in Bavyera'da yönetimi ele geçirmek için giriştiği başarısız Birahane Darbesi'nin temellerini oluşturduğu da savunuluyor. Ihrig'in iddiasına göre Hitler bu girişimin başarısız olmasının ardından ilhamını Türkiye'den aldığı sert yöntemlerden vazgeçip Mussolini gibi meşru siyasi bir yol benimsemeye karar verdi.
Mahkemede Atatürk'ü örnek gösterdi
Hitler Birahane Darbesi'nin ardından yargılandığı davada da kendisini savunurken iktidarı ele geçirme girişiminin haince olmadığını öne sürdü; 'ulusunun özgürlüğünü kazanmayı amaçladığını' söyleyerek Atatürk ve Mussolini'yi örnek gösterdi.
Hitler 1933'te Milliyet'e verdiği söyleşide Atatürk'ü 'yüzyılın en önemli adamı' diye niteledi; 'Atatürk'ün Türkiye'yi kurmak için liderlik ettiği başarılı kurtuluş mücadelesinin 1920'lerin karanlığında kendisine Nasyonel Sosyalist hareketin de başarılı olacağına dair güven verdiğini' söyledi. Hitler Türkiye'deki hareketi 'parlayan yıldızı' olarak niteledi.
'Mussolini ilk öğrencisiydi ben de ikinci'
Hitler 1938 yılında gazetecilere ve siyasetçilere kendi doğumgününde yaptığı açıklamada bir ülkenin kaybettiği kaynakları yeniden seferber etmesinin ve canlandırmasının mümkün olduğunu ilk kez Atatürk'ün gösterdiğini söyledi. Hitler Atatürk'ten bu bağlamda bir 'öğretmen' olarak söz ediyor "Mussolini ilk öğrencisiydi ben de ikinci" diyordu.
İktidara gelince yeniden hatırladılar
Ihrig'e göre Birahane Darbesi sonrasında Almanların Türkiye'ye ilgisi azalsa da Nazilerin iktidara yükselmesiyle Türkiye yeniden gündeme geldi. İhrig Nazilerin 'halk tarafından sorgulanmadan takip edilecek bir führer'in gerekliliği'ni savunurken tek bir siyasi parti için bastırırken 'ulusal fedakarlık gereğinden söz ederken ve düşmanlara karşı birleşik bir cephe sunabilmek için iç muhalefeti bastırmak zorunluluğu'na dikkat çekerken Atatürk'ü örnek gösterdiğini yazdı.
Propaganda Bakanlığı bile 'Çok yazdınız' demiş
Kitaba göre Naziler döneminde Almanlar Türkiye'ye öyle saplantılı bir biçimde yaklaşıyordu ki Propaganda Bakanlığı 1937'de Türkiye hakkındaki olumlu haberlerin miktarının 'dayanılmaz' noktalara geldiğinden şikayet etti.
Atatürk büstüne bayılıyordu
Kitapta Hitler'in Atatürk saplantısının stratejik olduğu kadar kişisel de olduğu savunuluyor. Buna verilen örnekler şöyle: Hitler'in Josef Thorak tarafından yapılan Atatürk büstünü 'en çok değer verdiği eşyalarından' biri olarak görmesi; dönemin Türkiye büyükelçisi Kemalettin Sami Paşa'nın ölümü nedeniyle Naziler'in paramiliter örgütü Fırtına Birliği'nin (SA) karargahında bayrakların indirilmesi; Hitler'in Sami Paşa için resmi cenaze emri vermesi.
Kristal Gece'ye rağmen manşet
Atatürk'ün ölümü meşum Kristal Gece'den yani SA'nın Almanya ve Avusturya'da Yahudilere karşı örgütlediği ırkçı saldırılardan sadece bir gün sonra meydana geldi. Buna rağmen gazetelerde çok geniş yer buldu.
http://www.diken.com.tr/hitler-ataturk-hayraniydi-denilen-kitapta-ne-anlatiliyor/
a45UyF587661-180209191220 Oraj Poyraz At Alpinaasia oraj_poyraz@alpinaasia.com
2018/02/09 20:45 2 65 AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com
Dusmani kizistirip gucunun hareket kabiliyetini anlayin. Saldiriya zorlayip, kendisini ortaya cikartmaya, kuvvetli ve zayif yonlerini gostermeye zorlayin.
Sun Tzu dan Savas Sanati
Pespese iki Ayet var bunlar Enfal Suresindedir;
Enfal-65 Ey peygamber inanlari savasa tesvik et. Eger icinizden sabirli yirmi kisi bulunursa onlarin ikiyuzune galip gelir. Ve eger sizden yuzkisi olursa, kafirlerin binini yener. Cunku onlar hicbir seyden anlamaz guruhturlar.
Enfal-66 Simdi Allah yukunuzu hafifletti. Bildi ki sizde muhakkak bir zaaf var. Artik sizden sabirli ve metanetli yuz kisi olursa ikiyuzunu yenerler. Eger sizden bin kisi olursa, Allah in izniyle ikibine galebe calarlar. Allah sabir ve sebat edenlerle beraberdir.
Gunumuzde toplumun yuz karasi sayilan; sefiller, anarsistler, ayyaslar, morfinmanlar ve esrarkesler... dun terbiyelerinde ihmal gosterdigimiz cocuklardir.
Anonim Nasihat
Ulkenin sana ne yapacagini degil, senin ulkene ne yapacagini dusun.
John F.
Kennedy
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_gundem@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gundem-subscribe@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem-unsubscribe@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gundem-owner@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder