6 Ekim 2010 Çarşamba

Beyin dalgaları... Gerileyen Telepati yeteneğimizi yeniden geliştirebilecek miyiz?


Beyin dalgaları

Bilim ve Teknik / Temmuz 2010 / Doç. Dr. Ferda Şenel

Beyin vücudun ana kumanda merkezidir

İnsanın en iyi korunan organı olan beyin, kafatasının içerisinde bulunur ve yaklaşık 1,5 kilogram ağırlığındadır. Vücuttaki birçok sistemin kontrolü temelde beyin tarafından sağlanır. Kısaca, beyin vücudun ana kumanda merkezidir. Beyin, devre dışı kalırsa, yani beyin ölümü durumunda kas kontrolü yok olur, solunum durur ve tüm refleksler kaybolur. Buna ek olarak kısa süre içerisinde kalbin çalışması da durur. Yani, beynin ölmesi demek kişinin ölmesi demektir.

 

Milyarlarca sinir hücresi birbirleriyle sürekli iletişim halindedir

Beynin içerisinde milyarlarca sinir hücresi birbirleriyle ve uzaktaki sinir hücreleriyle sürekli iletişim halindedir. Beyinde oluşan bir sinyal büyük bir hızla vücudun en uzak köşesine gönderilir. Sinir hücreleri, sinaps denilen bağlantılar sayesinde birbiriyle haberleşir. Hücrede oluşan elektrokimyasal sinyal, sinaps aralığına gelince burada çok özel kimyasal moleküllerin salınmasına yol açar. “Nörotransmiter” denilen bu moleküller sayesinde sinyaller diğer sinire iletilir.

 

 

 

Elektrokimyasal sinyaller yayıyoruz

Sinir hücrelerinin ürettikleri elektrokimyasal sinyaller çevreye değişik frekanslarda dalgaların yayılmasına yol açar. Elle tutulmayan, gözle görülmeyen bu dalgalar bazı elektronik cihazlarca algılanabilmektedir. Kafatasına bağlanan elektrodlar aracılığıyla beynin yaydığı dalgalar elektroensefalogram (EEG) denen bir cihaza gönderilir. Bu cihaz, beynin gönderdiği en zayıf dalgaları dahi algılar. 

 

Beyin, farklı dalgalar yayar

Beyin, saniyedeki titreşim sayısına (frekans) göre değişen, alfa, delta, gama, teta ve beta denilen farklı dalgalar yayar.

Alfa Dalgaları: Fiziksel ve zihinsel rahatlama durumunda yayılan alfa dalgaları saniyede 7-13 kez salınır.

Beta Dalgaları: Saniyede 13-60 kez salınan beta dalgaları, kişinin kendisini gergin hissettiğinde, stresli olduğunda veya korktuğunda, yani alarm durumlarında yayılır.

Teta Dalgaları: Teta dalgaları saniyede 4-7 atım yapar ve bilincin zayıfladığı durumlarda, uykuya geçerken veya uykunun ilk evrelerinde oluşur.

Delta Dalgaları: Uykunun derin evresinde ortaya çıkan dalgaysa delta’dır. Saniyede 0,1-4 atım yapan bu dalgalar çok yavaş iletilir ve bilinç tam olarak kaybolduğunda oluşur.

Gama Dalgaları: Gama dalgaları saniyede 30-50 kez titreşir. Bu dalganın, algılama, bilinç ve düşünce sırasında ortaya çıktığı düşünülmektedir.  

Beyin dalgaları bilgisayara aktarılarak kişinin görebileceği şekle getirilebilir

Beyin dalgalarının daha iyi anlaşılması ve ölçülebilmesi sayesinde son yıllarda bu dalgalara olan ilgi yoğun bir şekilde arttı. Bilgisayar yardımıyla beyin dalgalarının çözümlenmesi, bu dalgaların somut hareketlere dönüştürülmesi ve insan vücudunun yararına kullanılması son yıllardaki araştırmaların odağını oluşturmaktadır. Kafaya yerleştirilen hassas elektrodlar sayesinde algılanan beyin dalgaları bilgisayara aktarılarak kişinin görebileceği şekle getirilebilir.

 

Hangi durumda hangi tür dalga yaydığını gören kişi bunları kontrol ederek davranışlarını yönlendirebilmektedir

“Neurofeedback” denilen bu yöntem sayesinde kişinin vücudunu ve zihnini kontrol etmesi sağlanabilmekte ve bazı rahatsızlıklar tedavi edilmektedir. Uzun süreli stres, aşırı sinirlilik, uyku bozuklukları, unutkanlık gibi durumların tedavisinde bu yöntem kullanılmaktadır. Saçlı deri üzerine yapıştırılan elektrodlar aracılığı ile bilgisayara gönderilen beyin dalgaları ekranda renkli barlara ve sayısal değerlere dönüşür. Bu program sayesinde kişi hangi durumda ne tür dalga yaydığını görerek, istediği dalgaları arttırıp istemediklerini azaltabilir. Bu konuda bilgisayar kişiye yardımcı olur. Kişinin, belirli bir davranış veya duygulanım durumunda yaydığı beyin dalgaları bilgisayara gönderildiğinde, eğer olumluysa bilgisayar puan verir veya güzel bir müzik çalarak bunları onaylar. Böylece kişi hem görsel hem işitsel hem de sayısal olarak bilgilendirilir. Ancak bilgisayarın onaylamadığı sinyaller algılanırsa alarm çalar veya kişi sözel olarak uyarılır. 

 

Bu sayede kişinin, daha önce farkına varmadığı olumsuz düşünce ve hareketlerinin farkına varması sağlanır

Kişi, ödüllendirilen beyin dalgalarını artırmaya, cezalandırılan beyin dalgalarınıysa baskılamaya çalışır. Tekrarlanan seanslar sayesinde kişi, zamanla beyin dalgalarını dolayısıyla davranışlarını kontrol etmeyi başarır. Kısaca, sık tekrarlanan beyin egzersizleriyle, doğru durumlarda doğru beyin dalgalarını üretmeyi öğrenir ve bu da kalıcı hale gelince daha işlevsel çalışan bir beyne sahip olur.

 

Neurofeedback tedavi yöntemi ile

Vücudun tepkilerini kontrol etmeyi öğrenmek mümkün…  El ısısı, kalp atışı vs..

Neurofeedback tedavi yöntemi, beyin dalgalarının kalıcı olarak düzenlenmesini, buna bağlı olarak da beynin daha iyi çalışmasını sağlamaktadır. Bilgisayar, esas olarak bir aracıdır ve kalıcı değişikliği belirleyen kişinin kendi gayretidir. Bu tedavi yöntemiyle sadece düşünce ve davranışları değil, vücudun tepkilerini kontrol etmeyi öğrenmek de mümkün olabilmektedir. Geri bildirim sağlayan bu cihazların yardımı ile kişi daha önce kontrol edemediği el ısısını arttırıp azaltmayı, kalp hızını ayarlamayı dahi öğrenebilir.

 

Beyin Dalgalarını Kullanmak

Beyinden yayılan dalgaları algılayan cihazlar ve buna bağlı olan bilgisayar programları aracılığıyla bu dalgaları şekillere veya sese dönüştürmek mümkün olabilmektedir. Bunun da ötesinde, bu dalgaları kullanarak bilgisayarda şekil çizmek, yazı yazmak hatta eşyaları hareket ettirmek de artık başarılabilmektedir. Yirmi birinci yüzyılın başlarında geliştirilen “Beyin-Bilgisayar İnterfaz Projesi” (Brain-Computer Interface Project-BCI), beyinden yayılan dalgaları kullanarak mekanik bir kumanda kolunu hareket ettirmeyi hedeflemiştir. Bu mekanik kumanda kolu, tekerlekli sandalye, bilgisayar klavyesi, hatta elektronik cihazları dahi kullanmak için düzenlenmiştir. Projenin hedefi, konuşma, yürüme, hareket etme gibi fiziksel engeli olan insanların başka insanlara ihtiyacı olmadan ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamak ve yaşam standartlarını arttırmaktır. 

 

Düşünce gücü

 

Bilgisayarı düşünce ile yönlendirmek

Bu amaçla geliştirilen cihazlar EEG elektrodlarıyla hareket sinyallerini bilgisayara iletir. Örneğin, kişi bir düğmeye parmağıyla bastığında beyinden yayılan dalgalar bilgisayarda algılanır. Her düğmeye bastığında yayılan aynı frekanstaki beyin dalgaları bilgisayar tarafından belirli bir ölçüye uydurularak bir komut haline getirilir. Bir sonraki aşamada, kişi düğmeye basmayıp sadece basmayı düşündüğünde oluşan dalgalar bilgisayarda doğrudan “düğmeye bas” komutunun oluşmasını sağlar. Bilgisayarda oluşan bu komut, mekanik bir kumanda koluna iletildiğinde bu kol düğmeye basar. Yani, kişinin bizzat düğmeye basmasına gerek kalmadan, diğer bir deyişle elini bile kımıldatmadan sadece düşünce gücüyle düğmeye basılabilir.

 

Düşünce gücü kullanılarak %70-80 komutlar yerine getirildi

Fiziksel engeli bulunmayan kişilerle yapılan ilk çalışmalarda, düşünce gücü kullanılarak %70-80 arasında bir doğrulukla komutlar yerine getirildi. Fiziksel engelli kişilerde yapılan çalışmalarda ise %55’e varan doğrulukta sonuçlar elde edildi.

Gelişen teknolojiyle birlikte beyin dalgalarını kullanarak birçok işlevi yerine getirmek mümkün hale geldi. Beyin dalgaları sayesinde, felçli ve konuşamayan insanların bilgisayarda yazı yazarak çevreyle iletişim kurması sağlandı. Kişinin, bilgisayar ekranında gördüğü harfleri “doğru-yanlış” şeklinde düşünmesi yeterli olabilmektedir. Doğru veya yanlış durumunda yayılan dalgalar bilgisayar tarafından algılanır. Ekranda kendisine gösterilen harfler, doğruysa ekranda kalır, yanlışsa silinir. Bu sayede kelimeler ve cümleler oluşturulabilmektedir.

 

Beyin dalgalarıyla kumanda edilen tekerlekli sandalyeler

Ek olarak, bu teknoloji sayesinde, fiziksel engelli kişilerin hiçbir güç harcamadan, sadece beyin dalgalarıyla kumanda edebildikleri tekerlekli sandalyeler geliştirilmiştir. Araştırmacılar son yıllarda daha da ileri giderek üç boyutlu hareketleri algılayan ve bunu robota aktaran sistemler geliştirdi. Kafaya yerleştirilen küçük elektrodlar, beynin hareket merkezlerinden yayılan dalgaları algılar. Parmaklarımızı veya ellerimizi hareket ettirdiğimizde meydana gelen sinyaller bilgisayar tarafından algılandığında, ona bağlı bir robot kola gönderilir. Robotun mekanik el ve parmakları da aynı şekilde hareket eder. Oluşan sinyaller standart şekle dönüştürüldükten sonra elimizi veya parmağımızı hareket ettirmeyi düşünmemiz bile robot kolu harekete geçirir.

 

Çok uzaktaki bir robotu düşünce gücüyle hareket ettirmek mümkün olacak

Fiziksel engelli insanların yaşam kalitesini arttıracak bu teknolojinin geliştirilmesi sayesinde çok uzaktaki bir robotu dahi sadece düşünce gücüyle hareket ettirmek mümkün olacaktır. Beyin dalgalarını algılayan cihazların çözünürlük düzeylerinin arttırılması sayesinde bu sinyaller çok daha yüksek doğruluk derecesinde anlaşılacaktır.

 

İnsan beyni adeta bir kitap gibi okunabilecek

Beyinde aynı anda oluşan sayısız sinyalin çözümlenmesi ve hangisinin ne anlama geldiğinin belirlenmesi sayesinde insan beyni adeta bir kitap gibi okunabilecektir. Beyin dalgalarının algılanmasının yanı sıra, bunların diğer insanlara iletilmesi de artık mümkündür. 

Gerileyen telepati yeteneğimiz

Kısaca, beyin dalgaları sayesinde haberleşme gündeme gelmiştir. Beyin gücüyle haberleşme, diğer bir deyişle telepatinin, konuşma yetisi olmayan ilk insanlarda mevcut olan bir yetenek olduğuna dair görüşler vardır. İnsanlar konuşmaya başladıktan sonra bu yeteneğin gerileyerek kaybolduğu düşünülmektedir. Konuşmadan haberleşmek, diğer insanların düşüncelerini okuyabilmek günümüzde belki de birçok insanın hayallerinden birisidir. Gelişen teknoloji sayesinde yakın bir gelecekte bu hayalin de gerçekleşmesi oldukça yüksek bir olasılık olarak görünmektedir.



Kaynak : Bilim ve Teknik -TÜBİTAK / Temmuz 2010 "Beyin dalgaları" başlıklı yazıda alınmıştır. Resim ve başlıklar yazıya eklenmiştir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder