24 Ekim 2010 Pazar

nesiller Hıristiyan keşişlere döndürülmüştür

Son zamanlarda okuduğum en aklıbaşında yazı...
21 Ekim tarihli yazımda: "Rakibinin belirlediği bir alanda oynarsan karşı da çıksan uzlaşma da istesen kaybedersin." demiştim.
Bu durumu Arslan Bulut çok iyi kavramış.
Arslan Bulut, "Yeni nesiller Hıristiyan keşişlere döndürülmüştür" demektedir.
Ekte kızlarımızın nasıl Hıristiyan rahibelere dönüştürüldüğünün fotoğrafını veriyorum
ASB
+++++++++++++++++++++++++++++++++
 
 
Arslan BULUT

Türbanlılar Hıristiyanlığa hizmet eder mi?

CHP ve MHP genel başkanları, türban konusundaki girişimleri, söylemleri veya taktikleri ile  “AKP’nin kozunu elinden almaya çalışıyorlar”  görüntüsü veriyor. Nitekim AKP Genel Başkanı da bu yeni durumu, kendi puan hanesine eklemek için karşı taktikler geliştiriyor. 
Fakat şu görülmelidir ki türban, tıpkı Kur’an’ın mızrakların ucuna geçirilmesi gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni hukuk devleti olmaktan hatta Türk Devleti olmaktan çıkarmak için bir araç olarak kullanılmakta, bölücülüğe bile vasıta kılınmaktadır.
Türk kadınının çoğunluğu başını örtmektedir. İşte türban, bu kitleler, türban meselesi ile birlikte bütün Cumhuriyet değerlerinin karşısında konumlansın diye kullanılıyor ve bunda da büyük mesafe alınmıştır.
Mesele bu bakımdan önemlidir ve CHP ile MHP tuzağa düşmüştür!
Halbuki türban veya başörtüsü takan genç kızlarımızın veya kadınlarımızın gerçekte böyle bir düşüncesi yoktur. Onlar gerçekten  “ziynetlerinizi örtünüz” ayetini “baş örtüsü takın” diye okumaktadır. Onlara verilen bilgi budur
.


* * *
Türban mücadelesini yapan Tayyip Erdoğan, Sümela ve Akdamar kiliselerindeki ayinlere izin verirken  “İslami hoşgörü”  gerekçesini kullanmış, arkasına ABD, AB ve Vatikan desteğini de aldığı için Marmara Üniversitesi açılışında  “Standartlara uyan değil, standart belirleyen ülkelerden biri haline geleceğiz. Eskiden de böyleydik. Farklı inanç gruplarının gerekirse kendi yargılamasını yapmasının mirasçılarıyız. İnşallah gelecekte yine böyle öncü bir rol üstleneceğiz” diyebilmiştir.

İşte asıl konu türban değil, bugünkü millet anlayışını reddeden çok hukuklu, çok milletli bir toplum düzenidir.

Bu konuşma,  “Anayasal rejimi yıkacağız” açıklamasıdır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın, "çok hukukluluk" yerine "türban" konusundaki uzlaşma çabalarına tepki göstermesi gariptir!


* * *

Aslında Türkiye Hıristiyan aleminde  “Hıristiyanlara ait bir ülke” olarak görülmektedir.

Daha önce  “İslam Almanya’ya aittir”  diyebilen Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, TBMM’deki konuşmasında  “Burada, Türkiye’de, Hıristiyanlığın uzun bir geleneği olduğu şüphesizdir”  dedi ve  “Hıristiyanlık kuşkusuz Türkiye’ye aittir”  ifadesini kullandı.
Die Welt gazetesi,  “Wulff, böylece, ekim başında dile getirdiği ’İslam Almanya’ya aittir’şeklindeki ifadesini tersine döndürdü” diye yazdı.
Aslında bu sözü, kendi aralarında  “Anadolu, Hıristiyanlığa aittir” diye kullanıyorlar ama herhalde Türkiye’nin parlamentosunda bu şekilde konuşamazlardı.


* * *

AKP iktidarı ile birlikte Türkiye’de İslâm, dönüştürülme tehdidi altına girmiştir.

Bir Hıristiyanlaştırma faaliyeti olduğu Vatikan tarafından açıklanan "dinlerarası diyalog" çabaları sonunda, yeni nesiller Hıristiyan keşişlere döndürülmüştür.
Bize bu konularda mektup yazan bazı gençler,  “Nasılsa hepimiz aynı Allah’a inanıyoruz. Ne fark eder” diyebilmektedir. Oysa İslamiyet’in vaz ettiği Allah inancı ile bugünkü Hıristiyanlığın vaz ettiği üçleme kabulü aynı değildir. Yani bir Müslüman, Allah’a Hıristiyanlar gibi inandığını söylerse dinden çıkmış olur. İslamiyet, Kur’an’a göre diğer dinlerin yerine gönderilmiştir ve Allah katında tek dindir.
Yine İslam adına siyaset yapan iktidar, gerçekte Türkiye’de Hıristiyanlığın ilerlemesine yol açmıştır.
Ekonomik açıdan zaten kurduğu borsa düzeni ile Hıristio-Yahudi Batı sermayesine hizmet etmektedir.
CHP ve MHP bu gibi çelişkileri halkın bilgisine sunacağına, AKP’nin politikaları ile yarışmaya kalkışırlarsa kendi etkinliklerini yok etmiş, bu şekilde AKP’nin nihai hedefine hizmet etmiş olurlar! 
 
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

--  -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~ YALNIZLIK MACERASI  Öyle yalnız kaldım ki hayatımda Kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum Çok zaman annemin dizlerine hasret Koydum başımı kendi dizlerime Doya doya ağladım Paylaşırsa dost paylaşırmış İnsanın derdini sevincini Dost umidiyle ortalığa düşmeye gör Hangi kapıyı çalsan kimseler yok Hangi omuza dokunsam yabancı çıkar Aşık mı olmadım taparcasına Bir Mecnun geçti o çöllerden bir de ben Diz mi çektirmedim alemde Kerem gibi Ferhat gibi gürz mu sallamadım dağlara Ne Leyla yar oldu bana ne Aslı ne Şirin O gün bugün sırtımı kendim sıvazlıyorum Sabahları sokağa çıkmadan evvel Cesaret şairim cesaret Kendi saçlarımı okşuyorum geceleri Sevgilimin saçları niyetine.  Cahit Sıtkı TARANCI  oO-------------------------------------------------------------------Oo  http://orajpoyraz.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder